Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1701 E. 2021/526 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1701 Esas
KARAR NO: 2021/526
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2017
NUMARASI: 2015/637 E. – 2017/1011 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile, müvekkilinin iş yerinden hırsızlık sonucu çelik kasanın çalındığını, Bakırköy Cumhuriyet savcılığının 2015/22371 Soruşturma dosyasında soruşturma başlatıldığını, davaya konu olan …. San Ltd Şti’nin keşidecisi olduğu … Güneşli şubesine ait 22/05/2005 keşide tarihli 13.000,00 TL bedelli çekin müvekkilinin imzası taklit edilerek, piyasaya sürüldüğünü, çeke ilişkin ödeme yasağı kararı alındığını, çekin keşidecesi tarafından icra tehdidi altında, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ödendiğini, çek bedelinin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili davaya karşı cevabında, müvekkilinin … firması ile olan ticari ilişki sonucunda 11.03.2015 tarihinde kesilmiş olan faturanın karşılığında borca mahsuben verildiğini, çekin ödenmemesi üzerine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; TTK. 686 maddesi uyarınca, bir poliçeyi elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirlerine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayıldığı, poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil ancak poliçeyi kötü niyetle iktisab etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde, o poliçeyi geri vermekle yükümlü olduğu, somut olayda, davacı hamilin yapılan imza incelemesine göre imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılmış ise de, imzaların istikbali prensibi gereğince, düzenli ciro silsilesinde imzalardan birinin sahteliği ciro silsilesini bozmayacağından cirantaları hamile karşı kurtaramayacağı göz önüne alındığında yetkili olan hamilin kötü niyetli ve ağır kusuru bulunduğu iddia ve ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “… Somut olayımızda anılan çalıntı çekte çek çalıntı olduğu gibi çek arkasındaki … kaşesi üzerindeki İMZA dahi müvekkil şirkete ait değilidir. İmzaların müvekkil şirkete ait olmadığı Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme ile de sabittir. Bu durumda kanuna göre ciro silsilesi bozulmuş olup davalı yetkili hamil değildir. Dolayısıyla Hamilin haklarından yararlanamaz. TTK 792. Maddesi ise hamilin elinden çıkan çekin iadesini düzenlemiş olup, yeni hamil kötüniyetli veya ağır kusurlu ise çeki geri vermekle yükümlüdür hükmünü buyurmaktadır. Ancak 790. Ve 792. Madde birlikte değerlendirildiğinde 792. Maddenin ciro silsilesi sahte bir imza ile bozulmamış, çalınmış veya kaybedilmiş ama ciro imzaları gerçek olan bir çekin son hamilinden iadesini düzenlemektedir. Somut olayımızda ise hem çalıntı hem de sahte imzalı çek söz konusudur. Bu durumda 790. Madde uygulanacak ve ciro silsilesi sahte imza ile bozulduğundan davalı yetkili hamil sayılmayacak ve hamil haklarından yararlanamayacak olup çeki iade etmesi gerekmektedir. Davalı kendinden önce ticari alışveriş yaptığı kişiye dava açarak alacağını tahsil edebilecektir. Arz edildiği üzere davalı yetkili hamil olmadığından TTK 792. Maddedeki kusurlu olma şartının davamızda aranmasına gerek yoktur. Bununla birlikte kusurlu olma şartını arayacak olsak dahi, davalı basiretli bir tacir gibi gibi davransaydı bankayı arayıp çeki sorar ve ödeme yasağını öğrenebilirdi, davalı ağır kusurludur. Dava konusu çek hakkında 05.03.2015 tarihinde ödeme yasağı konulup bankaya bildirilmiştir, davalı bankayı arayıp çeki sormadığı için ağır kusurludur. Uygulamada tüm tacirler ilk kez çekini aldıkları firmaları bankayı arayıp sormakta ve istihbaratını yapmaktadır. – Ayrıca; dava konusu çek ile diğer çalınan çekimiz için Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/486 E. Sayı dosya ile açtığımız davada mahkeme davamızı kabul ederek iade kararı vermiştir. Karar örneğini 24.05.2017 tarihli dilekçemiz ekinde dosyaya ibraz edilmiş olup dosyada mübrezdir….” denilerek kararın kaldırılmasını talep e istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;istirdat davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Lehdar davacı, imza inkarına dayalı olarak hamile karşı borçlu bulunmadığının tespitini ve icra takibi nedeni ile ödediği paranın istirdadını talep etmektedir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalı tarafından dava konusu çeke ilişkin, kambiyo senedine dayalı takip yapıldığı ve çek incelendiğinde, … Güneşli Subesine ait 22/05/2005 keşide tarihli 13.000,00 TL bedelli keşidecisi dava dışı …. Ltd Şti, Lehtarın davacı … Ltd Şti, lehtarın ilk cirosundan sonra …., …, … Ltd Şti’nin olduğu, anlaşılmaktadır. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 10/04/2017 tarihli raporuna göre “…tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekin arka yüzünde “… SAN.TİC.LTD.ŞTİ.” ne atfen atılı 1.ciro imzası ile … ve …’nın mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği…” tespit olunmuştur.Mahkemece ” imzaların istiklali ilkesi” nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir.İmzaların bağımsızlığı(istiklali) şeklinde tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar; geçersiz bir imza sahibini bağlamaz. Ancak, ciro zincirini de koparmaz. İmzaların bağımsızlığı ilkesi, ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak sağlamaz. Diğer bir deyişle, “İmzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre, senet lehtarının veya diğer cirantaların ciro imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin ve özellikle senedin asıl borçlusu olan keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşır. Buna göre her imza kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir. Senetteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senet yine de geçerli kalır. Senedin geçerli kalmasının sonucu ise, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam etmesidir.Davacının lehdar olarak imzasının sahteliği kanıtlanmış olmakla çek bedelinden dolayı bir sorumluluğu bulunmamaktadır.Ancak davacının talebi; menfi tespit değil , çekin istirdadıdır. İcra dosyasında çek bedelinin dava dışı keşideci tarafından ödendiği görülmektedir. Davalının hamil olarak iyiniyet karinesi de davacı yanca çürütülmemiştir.Hamile karşı sorumluluğu olan diğer ciranta ve keşidecinin imzalarının inkarı söz konusu olmadığından çekin istirdadı talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/03/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.