Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1663 E. 2021/700 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1663 Esas
KARAR NO: 2021/700 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2017
NUMARASI: 2015/200 E. – 2017/156 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin inceleme – araştırma yaparak yazarlık mesleğini icra ettiğini, eserlerini ise … müstear ad ile yayınladığını, bu eserlerden “…” isimli kitabın … YAYINEVİ tarafından yayınlandığını, davalı şirketin yayınladığı … Gazetesinin 09.03.2015 tarihli nüshasının Kültür Sanat bölümünde kitabın 27-47 sayfasında “…” başlıklı bölümünden izinsiz olarak alıntı yapılarak kitabın 29 sayfasından başlayarak 46. sayfasına kadar yayınlandığını, yazarın adının zikredilmediğini, hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000TL Maddi ile 40.000TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yazının tekrar yayınlanmaması için tedbir konulması, yayınlanan yazının bu kez davacının müstear adı belirtilmek suretiyle aynen yayınlanmasına da karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde; usul ve esas yönünden itirazda bulunarak ; …’a husumet tevcih edilmeyeceğini, davalı tarafça davacının kitabının herhangi bir bölümünün kullanılmadığını, davacının kitabının eser vasfını haiz olmadığı, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 04.07.2017 tarihli 2015/200 E. – 2017/156 K. sayılı kararıyla; “DAVANIN KISMEN KABÜLÜNE,KISMEN REDDİNE, -FSEK 70 .madde kapsamında BK hükümleri de dikkate alınarak 5000- TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, – Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5000- TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Dosya içinde mübrez bilgisayar mühendisi …’nın raporu kapsamına göre davaya konu metin internet sitesinden kaldırıldığından ve ve dava öncesi dönemdeki izinsiz kullanım nedeniyle davalıların maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verildiğinden yayınlanan yazının davacının müstiar adı ile aynen yayınlanmasına yönelik istemin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde;müvekkillerinden …’ın … Gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğunu, Basın Kanunu ve diğer kanun hükümleri gereğince sorumluluğunun bulunmadığını davanın bu davalı yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini,Basın Kanunu’nun 13. Maddesinin hukuki sorumluluğu düzenlediğini, basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcının müşterek ve müteselsil sorumluluğuna yer verildiğini, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da, içerik sağlayıcıya sorumluluk yüklendiğini, müvekkili …’ın içerik sağlayıcı sıfatı bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle hakkında red kararı verilmesi gerektiğini, -mahkemece alınan bilirkişi raporunun hukuki denetime elverişli bulunmadığını, bilirkişi heyetinin dava konusu yayının eser sayılabileceği yönündeki tespitinin hatalı olduğunu, “…” başlıklı yazının giriş kısmından da anlaşılacağı üzere, davaya konu edilen kısımda, dünya üzerindeki ülkelerin ve kimi coğrafyaların isimlerinin nereden geldiği ve kaynaklarının araştırılarak kitap haline getirildiğini,yayının fikri bir çabanın ürünü olduğu kabul edilse dahi, sahibinin hususiyetini taşımadığını,yayında yer alan bilgilerin genel bir araştırmayla dahi elde edilebilir nitelikte olduğunu, davacıya ait olduğu hissini uyandırmadığını, söz konusu kitabın ancak veri tabanı niteliğinde işleme bir eser olabileceğini, veri tabanı içeriğindeki bilgilerin FSEK 6/11 maddesi gereğince korunamayacağını, herkesin kullanımına açık olduğunu, – mahkemenin gerekçesinde intihal eyleminin gerçekleştiğine ilişkin hukuki gerekçe bildirilmediği gibi, bilirkişi raporunda da bu hususun somutlaştırılmadığını, dava konusu haberde davacı eserinden aşırma, çalıntı yapma saiki ile hareket edilmediğini, buna mesnet gösterilebilecek bir fiil yada eylemde bulunulmadığını, -maddi tazminat hesabının afaki olduğunu, nesnel ölçüler kullanılmadığını, davacının FSEK 68 maddesi gereğince tazminat talep ettiğini, rayiç bedel hesaplaması yapılmadığını, FSEK 70. Madde çerçevesinde maddi zararın tespitine ilişkin yeterli delil bulunmadığını, -hükmedilen manevi tazminat tutarının da yüksek ve amacını aşar nitelikte bulunduğunu, beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince bilgisayar mühendisi bilirkişiden alınan 29/02/2016 tarihli raporda; www…com.tr sitesinde 09/03/2015 tarihindeki sayfa incelendiğinde, davacının kitabından alıntı bilgisine ulaşılamadığını, ancak sunucunun/internet sitesi yöneticilerinin veri girişi/değiştirilmesi veya mevcut verilerin silinmesi işlemini yapabildiklerini, “…” (http://web…org/” internet sitesinin geçmiş bilgileri incelendiğinde, gazetenin kültür sanat bölümünde “…” başlığı altında rapor ekindeki içeriğin tespit edildiğini, başlık içeriğinde davacının “…” isimli kitabın 29-46 arasındaki sayfalarındaki metnin aynen … Gazetesinde yayınlandığının görüldüğünü beyan edilmiştir. Mahkemece üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 04.06.2016 tarihli raporda; kitabın toplamda 320 sayfa olduğu, alıntı yapılan kısımın 17 sayfa olduğunu, alıntı oranının % 5 civarı olduğunu, kitabın , tek baskı olarak 1500 adet basıldığını, Kitabın 1500 adet yani tamamının satıldığını düşünüldüğünde üzerindeki fiyat 18 TL olduğundan telif hesaplaması, baskı veya satış adeti üzerinden yapılmakta olduğundan, telif oranı sektörde % 8-10 arası olduğunu, telif hesaplaması baskı üzerinden olduğu takdirde ( baskı adedi üzerindeki fiyatının çarpımının ) maksimum % 10’u olarak hesaplanarak eser sahibine ödenecek telif miktarının 15.000*18,00=27.000,00*% 10= 2.700,-TL olarak hesaplandığını bildirmişlerdir. Rapora yönelik itirazlar üzerine, alıntı yapılan kitabın eser vasfı raporda tartışılması için bilirkişi heyetine FSEK uzmanı-yazar bilirkişi … de katılarak ek rapor alınmış; bilirkişi heyeti, davaya konu “…” isimli kitabın, coğrafi yerlerin isimlerinin değiştirilmesi süreci ve amacına yönelik belirli bir sistematik ve üslupla hazırlanmış kitap olduğu ve bu özellikleri sebebiyle FSEK 2/1 anlamında yazı ve dil ile ifade olunan ilim ve edebiyat eseri olduğu kanaatine ulaşıldığını, davacının kitabı İbrahim Sediyani müstear ismi ile yazdığı ve kitabın atfedildiği kişiler ile davacının nüfus kaydından kan hısımları olduğunun anlaşıldığı, bandrol talep formunun davacıya ait olduğu ve FSEK 11/1 maddesindeki karineye göre davacının eser sahibi olduğunun anlaşıldığı, dosya kapsamındaki bilgisayar mühendisi bilirkişi raporunda davacıya ait kitabın 29-46 sayfalarının tamamının davalıya ait www…com.tr isimli internet sitesi içeriğinde tespit edildiği, davacının ismi zikredilmeden ve kaynak gösterilmeden yayınlandığı, bu şekilde alıntının intihal olduğu, davacının FSEK 22 ve 23. Madde de düzenlenen çoğaltma ve yayma haklarının ihlal edildiği, davacının kitabının 320 sayfa olduğu , kitabın 17 sayfalık kısmının olduğu gibi internet sitesindeki, haberde kullanıldığı, buna göre davacının kitabından alınan intihal oranı; 320/17 = % 5,31 olup, kitabın internet satış satış fiyatının 18 TL olarak belirlendiği, dosyada mübrez 15.09.2009 tarihli Bandrol Talep formunda davaya konu kitabın baskı adedinin 1500 olarak belirtildiği, FSEK 68. madde çerçevesinde telif bedelinin davacının kitabından alınan kısmın oranı % 5,31 x kitabın satış fiyatı-18 TL x kitabın baskı adedi 1.500 formülüne göre hesaplandığında % 5,31 x 18-TL x 1500 adet = 1433.70 TL olarak tespit edildiği, üç katı olan 4.301,10 TL’nın FSEK 68. Madde gereğince talep edilebileceğinin açıklandığı, FSEK 70 çerçevesinde ise maddi tazminat hesaplandığında tazminatın fiili zarar ve yoksun kalınan karı ifade ettiğini, dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığından, TBK 50-51. Madde çerçevesinde, davacının FSEK 70 çerçevesinde talep edebileceği miktarın 5.000-TL olabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin “…” isimli kitabının 27-47 sayfalarının izinsiz olarak ve müvekkilinin adına yer verilmeksizin, … gazetesinde 09/03/2015 tarihinde aynen yayınlandığını beyanla, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ayrıca yazının tekrar müvekkilinin ismine yer verilerek yayınlanmasını talep etmiştir. Mahkemece 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, sair istemlerin reddine karar verilmiş, davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalılardan …’ın … Gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğu ve husumet itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalılar vekilinin dilekçesinde Basın Kanunu 13. Maddesi ve 5651 Sayılı Yasa hükümlerine dayandığı anlaşılıyorsa da, belirtilen yasa hükümlerinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken, FSEK 66/2 maddesinde; “Tecavüz hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davalı … genel yayın yönetmeni olmakla, gazete içeriğinde yer alan haberden sorumlu olmakla, husumet itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. (bkz . Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2013 tarihli 2012/2983 Esas- 2013/2745 Karar sayılı kararı) Davalılar vekili, istinaf dilekçesinde davacının kitabının eser vasfında olmadığını ve intihal bulunmadığını ileri sürmüşse de; mahkemece alınan 15/03/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda da isabetli bir şekilde, davaya konu “…” isimli kitabın, coğrafi yerlerin isimlerinin değiştirilmesi süreci ve amacına yönelik belirli bir sistematik ve üslupla hazırlanmış kitap olduğu ve bu özellikleri sebebiyle FSEK 2/1 anlamında yazı ve dil ile ifade olunan ilim ve edebiyat eseri olduğu” tespit edilmiştir. Davalının kitabının veri tabanı mahiyetinde bulunmadığı, sahibinin hususiyetini yansıtan belirli bir üslup ve sistematikle hazırlandığı, … gazetesinde ve internet sitesinde, davacının kitabının 17 sayfasının aynen, davacının izni alınmadan ismine yer verilmeden alıntılandığı, intihal bulunduğu, intihal kastının ayrıca araştırılmasına gerek olmadığı, alıntı miktarı, gazetenin Türkiye çapında dağıtılan ve internette de yayınlanan günlük gazete olduğu göz önüne alındığında, FSEK 70. Madde hükmü ile TBK 50-51. Maddeler gereğince, hükmedilen 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat miktarının fahiş olmadığı, dosya kapsamına uygun bulunduğu kanaatiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 683,10 TL harçtan, peşin alınan 597,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 85,70 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 14,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalılar tarafından yapılan masrafların üzerlerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.