Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1662 E. 2021/699 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1662 Esas
KARAR NO: 2021/699 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2017
NUMARASI: 2013/52 E. – 2017/44 K.
– BİRLEŞEN İSTANBUL 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİNİN 2014/137 ESAS SAYILI DOSYASI –
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
Patent (Hükümsüzlük)
KARAR TARİHİ: 02/04/2021
İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 14/03/2017 tarihli kararına karşı, tarafların istinaf başvuruları üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
ASIL DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait olan ve davalıya sunulup teklif edilen “…” uygulamasının, müvekkilinden izin, onay ve satın alınmadan ve herhangi bir telif bedeli ödenmeden davalı tarafından çalınıp “…” adı ile uygulamaya konulduğunu ve bu durumun müvekkili haklarına zarar verdiğini iddia ederek, dava konusu buluşun müvekkiline ait olduğunun tespitini, davalının müvekkilinin buluşunu … adı altında veya başka bir ad altında kullanmadan men’ini, davalının bu buluştan elde ettiği kazancın, müvekkilinin buluşunun değerinin, ve müvekkilinin maddi manevi zararlarının tespitini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik davalı aleyhine 5.000,00 TL. maddi tazminata hükmedilmesini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinin çelişkilerle dolu olduğunu, hiçbir somut ve hukuki dayanağa dayanmadığını, jenerik ve genel fikir ve iş planlarından bahsedilen belgelerin buluş olarak nitelendirilmekte olduğunu, somut ve patent başvurusuna konu olup, haliyle tecavüze konu olabilecek herhangi bir hakkı içermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı adına TPE nezdinde … sayı ile tescil ettirilmiş olan patent belgesine ait istemlerin, açık ve öz olmadığını ve patentin tescil edilebilirlik kriterlerine haiz olmadığını, yeni ve buluş basamağı unsurlarını taşımadığını iddia ederek, 551 Sayılı KHK’nın 47/2-2, 5, 7 ve 9. Maddeleri delaletiyle 129/1-a-b-c maddeleri gereğince hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin patente konu buluşu ile davacı tarafından kullanılan buluşun kapsam, amaç ve sonuçlarının benzer olmadığını, davacının hukuki manada işbu davayı ikame etmesinde fayda ve yarar bulunmadığını, davacının patentinin müvekkiline ait olan buluşu kullanmakla fiilen bu buluşun yenilik taşıyan bir buluş olduğunu ikrar etmiş olduğunu ve müvekkiline ait buluşun TPE nezdinde kriterleri sağlayıp tescilinin gerçekleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 14.03.2017 tarihli 2013/52 E. – 2017/44 K. sayılı kararıyla; “…davalı yanın … adı ile yaptığı uygulamanın davacının başta incelemeli olarak başvurulan, bilahare incelemesize dönüştürülmesi üzerine 21/01/2014 tarihinde incelemesiz patent olarak tescil edilen davacı-karşı davalı patentinin koruması kapsamında kalmadığı, dolayısıyla davalı fiilinin davacı patentine tecavüzünün olmadığı anlaşıldığından, mevcut raporlar ve sunulan deliller ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sübut bulmayan asıl davanın reddine, Birleştirilen İstanbul 2. FSHHM’nin 2014/137 Esas sayılı dosyasında iddia edilen hükümsüzlük talebi ile ilgili yapılan değerlendirmede de, sunulan patent belgeleri ile davalı patentinin tarifname ve istemlerinin karşılaştırılması sonucunda bilirkişilerin teknik bilgileri ile değerlendirme yaptıkları ve tüm belgeler karşısında hükümsüzlüğü istenilen patentin tüm istemlerinin yenilik özelliğini taşıdığı gibi, her ne kadar ön raporda patentin ana isteminin belge içerisinde teknik unsurlar olmasına rağmen bu unsurların yerine bir iş yapma yöntemi olarak yazılması sebebiyle buluş basamağı kriterini taşımadığı belirtilmiş, heyet raporunda da 1 ve 3 nolu istemlerin buluş basamağına sahip olmadığı, ancak 2 ve 4 nolu istemlerin buluş basamağına sahip olduğu mütalaa edilmiş ise de, patente konu buluşun tüm istemlerinde yenilik incelemesine esas alınan diğer patent belgelerinde mevcut olduğu üzere, teknik unsurlarının açıklandığı ve bu teknik unsurların karşılaştırmaya esas alınan dokümanlardan farklı ve yeni olduğu gibi, tüm bu unsurların ve dolayısıyla patentin buluş basamağı kriterini taşıdığı anlaşıldığından, tüm dosya kapsamı bu nazara alındığında sübut bulmayan birleşen davanın da reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı- Birleşen davada davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; reddedilen hükümsüzlük davasını istinaf etmediklerini, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında ve sunulan görüş raporlarında farklı ve ciddi görüş ayrılığı bulunduğunu, çelişkiler giderilmeden karar verildiğini, -mahkemenin son alınan raporu aynen gerekçe yaparak karar verdiğini, -müvekkilinin buluş için ilk önce davalı … ile görüştüğünün, davalının müvekkiline dönüş yapmadığının ve 1 ay sonra aynı amaca yönelik olarak davalının kendi patent başvurusu yaptığının hiç değerlendirilmediğini, şahitlerinin dinlenmediğini, -bilirkişi raporlarında davalının patent başvurusunun ve müvekkiline ait buluşun ana noktalarının aynı olduğunu beyan etmelerine rağmen detaydaki farklılıklar sebebiyle (örneğin güvenlik hususu) iki patent hakkında aynı olmadığı yönünde rapor yazıldığını, beyanlarının hiç dikkate alınmadığını beyanla asıl davada kararın kaldırılarak yapılacak yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı- Birleşen davada davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; birleşen dava yönünden istinaf yoluna başvurduklarını, mahkeme tarafından alınan 05/04/216 tarihli 1. Bilirkişi raporu ile hükümsüzlük davası yönünden müvekkilinin haklılığını ispatladığını, gerekçe gösterilmeden yeni bir heyetten rapor alındığını, ilk rapor ile ikinci rapor arasında çelişki bulunmasına rağmen mahkemenin çelişkiyi gidermediğini, -kısmen eksik ve hatalı bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını, ya değerlendirilmediğini ya da hatalı değerlendirildiğini, – … sayılı incelemesiz patent belgesinin istemlerinde korunmak istenen teknik özelliklerden ziyade daha çok amaç teşkil ettiğini, istem 1 de belirtilen bu özelliklerin nasıl sağlanacağı hakkında yeterli teknik inceleme ve alt yapı bulunmadığını, buluş basamağı kriterini sağlamadığını, aynı teknik alanda yer alan bu dökümanların teknikte uzman bir kişi tarafından kolaylıkla birleştirilerek, hükümsüzlük konusu buluşun istemlerinin gerçekleştirilebileceğinden, söz konusu istemlerin buluş basamağı içermediğini, ayrıca söz konusu incelemesiz patent istemlerinin tamamının resmi araştırma raporunda (…) (…) (…) sayılı döküman karşısında buluş basamağı içermediğinin belirtildiğini, -birleşen davada davacı-karşı davalıya ait incelemesiz patentin istemlerinin açık ve net olmamasına ve defalarca bu hususun dile getirilmesine rağmen mahkeme kararında incelenmediğini, -patentin yenilik ve buluş basamağı incelemesinin hatalı yapıldığını, mutlak yenilik kriterine rağmen resen inceleme yapmadıklarını, -dava konusu patentin 1 nolu ana istemi ile 3 nolu istemin buluş basamağının olmadığı belirtilmesine rağmen 2 nolu ve 4 nolu bağlı istemlerin buluş basamağına sahip olduğunun ve bütün olarak patentin buluş basamağı kriterini taşıdığının belirtilmesinin hatalı ve çelişkili olduğunu, -eşdeğer unsur değerlendirmesi yapılmadan patentin buluş basamağına sahip olduğunun belirtildiğini beyanla, birleşen davada verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPE Patent Dairesi Başkanlığından gelen kayıtlardan, TR 2011/00173 B sayılı ve “…” buluş başlıklı incelemesiz patentin 07/01/2011 tarihinden itibaren 7 yıl süre ile davacı-birleşen dosya davalısı adına tescil edildiği, 1 numaralı bağımsız istem ile,bu bağımsız isteme bağımlı 2-3 ve 4 nolu istemler içerdiği tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince Avrupa Patent Vekili-Elektrik Mühendisi …, Elektrik-Elektronik Mühendisi … ve Mali Müşavir bilirkişi Dr. …’den alınan 05.04.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı-birleşen davada davalı adına tescilli … sayılı patent belgesinin, 1 nolu ana isteminin incelenmesinde; bir kart ve uygulamasını koruma hedefinde olduğunun anlaşılmakta olduğu, kartın ve uygulamanın özelliğinin ya bir mobil kart kullanılarak veya kart kullanılmaksızın POS makinesi ekranında kimi ön tanımlı bilgiler girilerek ve cep telefonu üzerinden mobil imza ile gerçekleştirilmesi işleminin açıklandığını, söz konusu istemin bu haliyle bir alışveriş yapma usulü, yani bir iş yapma yöntemini tanımladığını ve bu bakımdan patent ile korunamayacak bir buluşun tarif edildiğini, 551 Sayılı KHK 6/b maddesi gereğince iş yapma yöntemlerinin teknik bir problemin çözümüyle değil, ticari faaliyetlerin kolaylaştırılmasıyla ilgili olduğunu, istem dilinin yapısının ise, teknik bir problemi çözmekten ziyade ticari bir faaliyeti gerçekleştirmek biçiminde kaleme alındığından 6/b maddesi kapsamına girdiğini, söz konusu incelemesiz patent belgesinin tarifnamesi incelendiğinde, aslında teknik unsurların da buluş kapsamına girebileceğini (örneğin otomatik olarak oluşturulan parmak izinin iletimi, POS cihazının uzak sunucu ile aynı zamanda mobil terminalle haberleşmesi) anlaşılmakla birlikte ana istemde söz konusu teknik unsurlar yerine teknik olmayan unsurlara atıf yapılarak teknik bir problemi çözen bir buluş konusu için koruma değil bir iş yapma yöntemi (ticari faaliyet) için koruma talep edildiğini, başvuru sahibinin bu tercihinin yukarıda açıklanan kanun maddesine aykırı olarak patent verilebilirlik istisnası altında bir ana istem ortaya çıkardığını, inceleme talebinde bulunularak, başvuru statüsüne geri döndürülmesinin mümkün olduğunu, bu haliyle KHK 6. Madde kapsamında patentlenebilir bir buluş niteliğinde olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece Elektrik-Elektronik Mühendisi Patent Uzmanı bilirkişi …, Elektronik-Haberleşme Mühendisi Öğretim Üyesi … ve muhasip bilirkişi …’dan heyetten alınan 01/09/2016 tarihli raporda; Davacı-karşı davalının … sayılı incelemesiz patent belgesine konu buluşun patentlenebilirliğinin bulunup bulunmadığı konusunda yapılan incelemede; bir patent başvurusuna konu buluşta, bir tane bile teknik unsur varsa bu buluşun teknik olarak kabul edileceğini, burada teknik olarak banka kartları, mobil cihaz, mobil imza, banka seçim ekranı gibi teknik unsurların bulunduğunu, bu nedenle davaya konu buluşun 551 Sayılı KHK’nın 6-b maddesi kapsamında olmayan, TPE tarafından işleme alınan başvurulardan olduğunu beyan etmişlerdir. Bilirkişi heyeti davacı-karşı davalıya ait … sayılı incelemesiz patent belgesine konu buluşun, davalı-karşı davacıya ait … ve … nolu patent başvuruları ile aynı olup olmadığı, davalı karşı davacının gasp edip etmediği incelemesinde; … nolu davalı-karşı davacı patentini … ve … nolu patent başvurusunu … dökümanı olarak numaralandırdıkları ve … dökümanında, çipli kartlarda kart sahibinin doğrulanmasını sağlayan sistem ve yöntemle ilgili olduğunu, bu dökümanda çipli kartların POS cihazlarında kullanımında kart sahibini doğrulamak için mobil imzanın kullanılmasını sağlayan sistem den bahsedildiğini, davacının incelemesiz patenti ile korunan “cep telefonu güvenlik bilgisi ile güvenlik numarası veya TC nosu numarası girilmesi, şifre girilmesi, cep telefonu üzerinden kredi kartı, banka kartı, kuponlar ve yemek işlemlerinin yapılmasından” bahsedilmediğini, … dökümanında banka kartları ile internet, telefon yada posta üzerinden alışveriş yapılırken ortaya çıkan güvenlik sorunlarını mobil imza ile ortadan kaldıran sistem ve yöntem ile ilgili olduğunu “banka bilgileri yerine başkaları tarafından bilinse de önemli olmayan telefon numarası ile güvenlik numarasının veya TC kimlik nosunun POS cihazına girilmesinden, cep telefonu üzerinden kredi kartı, kart işlemleri gerçekleşmesinden” bahsedilmediğini, davalı-karşı davacı ya ait patent başvurularında bahsedilen buluşun, davacı-karşı davalıya ait patent hakkını gasp etmediğini beyan etmişlerdir. Bilirkişi heyetinin davacı-karşı davalıya ait patentinin hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığının incelenmesinde; …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … nolu dokümanlarla karşılaştırıldığında, yenilik giderici dökümanların davacı patentinin yeniliğini öldürmediğini beyan etmişlerdir. Buluş basamağının bulunup bulunmadığının incelenmesinde; davacı-karşı davalıya ait patent belgesi 1 nolu ana istemine en yakın döküman olarak, … (…) dökümanın belirlendiğini, … dökümanında; mobil imzanın kullanılması, mobil imza ile imzalanması ve alışveriş onayının sağlanmasına dair ve mobil ödeme kartı üzerinde mobil numarasının yazılması ve güvenlik numarasına ilişkin açıklama bulunmadığını, bu farklılığın 1 nolu ana istemin … nolu dökümana göre yeni olan özellikleri olduğunu, mobil imza kullanımı ile güvenlik sağlandığını, önceki teknikte karşılaşılan güvenlik sorununun giderildiğini, mobil ödeme kartı üzerinde mobil numarası ve güvenlik numarasının bulunmasının ise kartın kullanımı sırasında gerekli bilgiye erişimi sağladığını, mobil imzanın … ( …- raporun 24. sayfasında, bu dökümanda bahsedilen buluşun, yüksek güvenliğe sahip bir mobil ödeme metodu ve bu metoda ilişkin yetkilendirme sistemi ile ilgili olduğu açıklanmıştır), … (… nolu davalı-karşı davacı patenti ) ve … (… nolu davalı-karşı davacı patenti ) dökümanlarda bulunduğunu, ayrıca ödeme kartı üzerinde mobil numarası ve güvenlik numarasının da bulunduğunu, ancak 1 nolu istemin … dökümandan farklı olduğu gibi, bu özelliğin alandaki ortalama bir uzman tarafından kolay bir şekilde tahmin edilebilecek aşikar bir bilgi olduğunu, 1 nolu istemin yeni ancak buluş basamağı özelliğine sahip olmadığını, 1 nolu isteme bağımlı 2 nolu istemin … dökümandan farklı olarak; kartlı kartsız uzaktan alışveriş, e-ticaret uygulamalarında her türlü alışverişte, POS cihazına tutar girildikten sonra kullanıcının cep telefonuna işleme ait onay ekranının bulunması özelliği olduğunu, “parmak izi ile eşdeğer olabilen glif kodlarının … (…) nolu dökümanda “Alışveriş tutarının kullanıcıya iletilmesi ve iletilmesinin ardından, alışveriş tutarının bir ekranda alıcıya gösterilmesi”, … (…) dökümanda “ödemenin gerçekleştirilmesi esnasında ödeme bilgilerinin kullanıcıya (ücret, adres, vergi iletimi türü) gönderilmesi ile … (…) dökümanda farklı alışveriş ve ödeme uygulamalarında bulunduğunu, ancak 1 nolu isteme sahip, 2 nolu istemdeki teknik özelliklerin hepsinin bir arada bulunduğu, 2 nolu istemdeki uygulamanın ortalama bir uzman için kolay bir şekilde tahmin edilemeyecek aşikar olmayan bir faaliyet sonucu ortaya çıkartılabildiğinden, 2 nolu istemin buluş basamağına sahip olduğunu, 3 nolu istemin 1 nolu ana isteme bağımlı olup mobil imza ile ilgili olduğunu, en yakın dökümanın … belgesi olduğunu, ortalama bir uzmanın kolay bir şekilde tahmin edilebilecek teknik özellik içerdiğini, 4 nolu istem 2 nolu isteme bağlı olup 2 nolu istem buluş basamağı içerdiğinden 4 nolu istemin de buluş basamağı içerdiğini beyan etmişlerdir. Bilirkişi heyeti tecavüz değerlendirmesinde; davalı-karşı davacıya ait … uygulamalarının davacı-karşı davalıya ait … sayılı patentine tecavüz etmediğini beyan etmişlerdir. Taraf vekillerinin itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan 13/01/2017 tarihli ek raporda; davalı-karşı davacının, … sayılı patenti istemlerinin açık ve net olup olmadığına yönelik itirazının incelenmesinde: buluşun istemler ve tarifnamede yeterince açık ve anlaşılabilir bir şekilde teknik unsurlar içerdiğini, TPE tarafından başvurunun kabul edildiğini, tekniğin bilinen durumu ile ilgili araştırma raporu düzenlendiğini, davalı-karşı davacı tarafından sunulan belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, -2 ve 4 nolu istemlerin buluş basamağına sahip olduğu görüşüne yapılan itirazın değerlendirilmesinde; 2 nolu dökümanda yer alan unsurların ayrı ayrı ikiden fazla dökümanda bulunması durumunda (itirazda (…) (…) (…) ve … nolu dökümanın bir araya getirilerek buluş basamağının yok denildiğini) böyle bir değerlendirmede bulunulmasının yeni olan bir buluşun patent almasını imkansız hale getireceğini, aynı durumun 4 nolu istem için de geçerli olduğunu,
-davacı-karşı davalının gasp iddiasına yönelik itirazının incelenmesinde, davalı-karşı davacıya ait patent belgelerinde bahsedilenler bir araya getirildiğinde, … sayılı incelemesiz patentin 1 nolu isteminde yazılı buluşa ulaşılamadığını, davalı-karşı davacının, diğer tarafın patentini ikiye ayırarak başvuruda bulunduğu görüşüne katılmadıklarını, -dava konusu edilmediğinden davalı-karşı davacı patentleri yönünden yenilik ve ayırt edicilik açısından ayrıntılı inceleme yapmadıklarını, davacı-karşı davalı patenti sonraki tarihli olduğundan, davalı-karşı davacı patentlerinin yenilik incelemesinde kullanılamayacağını, … uygulamasının patentli olmadan da piyasada bulunabileceğini, -… uygulaması ile davacı-karşı davalı patentinin ana fikrinin bire bir aynı olduğu yönündeki itirazın değerlendirilmesinde, …la banka kredi kartlarının (yani müşterinin banka hesabının …la bağlantılandırılarak) cep telefonu üzerinden kredi kartı kullanılmadan müşterinin banka hesabından ödemenin yapılması şeklinde olmadığını, bu hususun zaten önceki pek çok dökümanda bulunduğunu, davacıya ait incelemesiz patentte bu ödeme şekli ile birlikte; güvenlik için mobil imza kullanılması, kart kullanıldığında ikinci bir güvenlik girişinin kullanılmasının gerektiğini, kart bulunmaması durumunda da, telefon numarası ile birlikte TC numarası veya güvenlik numarası POS makinasına girilerek alışveriş yapma imkanına kavuşulması, alışveriş onayının da mobil imza ile imzalanarak sağlanması şeklinde ana fikir bulunduğunu, -davalı uygulamaları ile davacı patentinin karşılaştırmasının kök raporda ayrıntılı olarak yapıldığını, -davacı-karşı davalı tarafından mobil imza uygulaması, reklam alanının olup olmamasının ikinci derecede olduğu ileri sürülüyorsa 1 nolu ana istemde yazılı olmamasının gerektiğini, kök rapordaki görüşlerini tekrarladıklarını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E : Davacı-birleşen davada davalı vekili, asıl davada, müvekkiline ait patente konu … uygulamasının, davalı-birleşen davada davacı tarafça gasp edildiğini ve patente konu buluşun bölünerek iki ayrı patent olarak tescil edildiğini, … adlı uygulamada kullandığını ileri sürerek, davaya konu buluşun müvekkiline ait olduğunun tespitini, tecavüzün meni ve maddi ve manevi zararlarının tespitini, şimdilik 5.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı- birleşen davada davacı vekili, birleşen davada … sayılı incelemesiz patentin istemlerinin açık ve öz olmadığını, patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığını, yenilik ve buluş basamağı kriterlerini taşımadığını beyanla hükümsüzlüğünü talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı-birleşen davada davalı vekili, asıl davaya yönelik istinaf dilekçesinde, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ve teknik görüşlerin farklı ve çelişkili olduğunu , çelişki giderilmeden karar verildiğini, delillerinin toplanmadığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamında davacının gasp iddiasının ispatı yönünden dava dilekçesinde ileri sürdüğü deliller toplanmamış, davacı ile karşı taraf arasında yapılan e-mail yazışmaları incelenmemiştir. Gasp iddiası her türlü delille ispatlanabileceğinden, davacı tanıklarının dinlenilmesi gerekir. Davacı vekilinin 30/05/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesi ekinde yazışma çıktılarının sunulduğu anlaşılmakla, gerekirse davacının bilgisayarı ve internet adresi üzerinde inceleme yapılarak, davalı taraf/çalışanları ile paylaşılan bilgilerin bilişim uzmanı ve patent uzmanı, teknik uzman bilirkişiler tarafından incelenerek, tarihleri de tespit edilerek, davacı patent başvurusu, paylaşılan bilgiler ve davalı patent başvurularının karşılaştırılarak, tüm deliller birlikte incelenerek, buluşun davacıya ait olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerekirken, davacı delilleri toplanmadan, sadece tarafların patent başvuruları karşılaştırılarak ve davacı patentinin bölünerek tescil ettirildiği iddiası üzerinde durulmadan karar verilmesi yerinde olmamış, davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; mahkemece alınan 05.04.2016 tarihli ilk bilirkişi heyet raporunda, patentin 1 nolu ana isteminin bu haliyle bir alışveriş yapma usulü, yani bir iş yapma yöntemini tanımladığını ve bu bakımdan patent ile korunamayacak bir buluşun tarif edildiğini, KHK 6. Madde kapsamında patentlenebilir bir buluş niteliğinde olmadığını beyan ettikleri, mahkemece alınan 01/09/2016 tarihli ikinci heyet raporunda ise, bir patent başvurusuna konu buluşta, bir tane bile teknik unsur varsa bu buluşun teknik olarak kabul edileceğini, burada teknik olarak banka kartları, mobil cihaz, mobil imza, banka seçim ekranı gibi teknik unsurların bulunduğunu, bu nedenle davaya konu buluşun 551 Sayılı KHK’nın 6-b maddesi kapsamında olmayan, TPE tarafından işleme alınan başvurulardan olduğunu beyan ettikleri, her iki heyet raporunda farklı görüş ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.Bir buluşun patentlenebilmesi için yeni olması, sanayiye uygulanabilir olması, buluşun ilgili teknik alandaki uzman kişi için “aşikar olmaması” koşulunun da mevcudiyeti gerekmektedir. Buluşsal adım koşulunun gerçekleşmesi için “buluşun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş olması” gereklidir. Patentlerin yenilik incelemesi ile buluşsal adım incelemesi farklılıklar içermektedir. Yenilik incelemesi “fotoğrafik” ve “nicel” bir değerlendirmeyi içerirken, buluşsal adım incelemesi, sadece övgüye değer buluşlara patent verilmesi bakımından “niteliksel” bir değerlendirmedir. (Uğur Çolak, “Patent Hukukunda Buluşsal Adım İncelemesi”-Fikri Mülkiyet Hukuku Yıllığı-2011)Davacı tarafça, TPE’ye patent başvurusu yapıldıktan sonra Avusturya Patent Ofisinden araştırma raporu alındığı, 30/04/2012 tarihli raporda davalı-karşı davacı tarafından yenilik giderici delilleri arasında sunulan (…) (…) (…) yabancı patent belgelerine yer verildiği, davacı tarafça rapor tebliğinden sonra incelemesiz patent usulünün seçildiği anlaşılmıştır. Mahkemece davacı-karşı davalı adına kayıtlı patentin yenilik ve buluş basamağı taşıyıp taşımadığı yönünden alınan ikinci heyet raporunda, davacı patenti ile yenilik giderici deliller karşılaştırılarak, davacı patentinin yeni olduğu sonucuna vardıkları, buluş basamağı incelemesinde ise, davacı patentinin 1 ana isteminin bulunduğu, diğer istemlerin 1 nolu isteme bağımlı olduğu açıklandıktan sonra, 1 nolu bağımsız istemin ve 3 nolu bağımsız istemin buluş basamağı kriterini taşımadığı, 2 ve 4 nolu bağımlı istemlerin ise buluş basamağı kriterini taşıdığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Yenilik incelemesinde, tekniğin bilinen durumundaki referans dökümanlarda açıklanan öğretilerin birleştirilmesine izin verilmiyorsa da, buluşsal adım incelemesinde, birden çok dökümanda açıklanan tekniklerin başvuru tarihinde teknik uzman gözünde aşikar olup olmadığının değerlendirilmesinde dikkate alınabilecektir. Bilirkişi heyetinin buluş basamağı incelemesinde, en yakın dökümanı tespit ettiği, davacı-karşı davalı patentinin çözdüğü teknik problemi belirlediği ancak daha sonra, patentin bağımlı istemlerini bağımsız isteminden ayırarak, bağımlı istemler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yaptıkları anlaşılmakla, bu şekilde inceleme yapılması yerinde olmamıştır. Buluşsal adım incelemesi, buluşun bütünü üzerinde yapılmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli inceleme içermediği, ilk rapor ile çelişkili olduğu, mahkemece, çelişkileri giderecek şekilde üçüncü bir rapor alınmadan ve son rapora neden üstünlük tanındığına dair gerekçesi açıklanmadan karar verildiği anlaşılmakla, davalı-birleşen davada davacı vekilinin de istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin asıl dava ve birleşen davaya yönelik istinaf başvuruları kabul edilmekle, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davada davacı delilleri toplandıktan sonra, birleşen dava ile birlikte yeni bir heyetten çelişkileri giderecek şekilde rapor alınması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,3-İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 14.03.2017 tarihli 2013/52 E. – 2017/44 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 5-Tarafların istinaf talepleri kabul edildiğinden istinaf peşin harçlarının talepleri halinde ilgilisine iadesine, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 80,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 40,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/04/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.