Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1652 E. 2021/527 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1652 Esas
KARAR NO: 2021/527
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2018
NUMARASI : 2015/1101 E. – 2018/120 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalı arasında araç kiralama anlaşması yapıldığını,araç kira bedellerinin davalıya ödendiğini buna rağmen davalı tarafın anlaşma aşamasında verilen teminat senedini doldurarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 27.11.2015 tarihinde davacı müvekkiller aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını, müvekkillerinin davalıya Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini, her bir davacı için ayrı ayrı dava konusu bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun elinde borçlu olmadığını kanıtlayacak nitelikte bir yazılı delil bulunmadığını hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; şirket yetkilisinin 26/01/2018 tarihli oturumda bonunun teminat senedi olmadığı gibi kira ilişkisi bulunmadığına dair yemin eda ettiğinden eldeki dosyada temel ilişki olduğu iddia edilen kira sözleşmesine dayalı olarak görev değerlendirmesi yapılmadığı, dosya kapsamından davacının kredi kartı harcama ekstresinde davalı yana taksit ödemesi yaptığı yanlar arasında bir borçlandırıcı ilişki bulunduğu, takibe konu bonoda malen kaydı yer almadığından bir mal satışının düşünülemeyeceği, davacının bonunun teminat senedi olduğu yönünde belge, delil sunamadığı, kredi kartı harcamasıyla bono tarihi aynı zamana denk gelse de; bonoda malen kaydı bulunmadığından mal satışı ya da teminat olduğu hususunun sabit sayılamayacağı, tarafların verilen kesin sürede kira aktine dair belge sunmadığı, her ne kadar davacının kredi kartı dökümünden davalıya bir kısım ödeme yaptığı sabit ise de; kıymetli evrakın mücerretliği ilkesi gözetilerek bononun teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı belge sunulamadığı gerekçeleriyle davanın reddine, dosya kapsamı gözetilerek kötü niyet tazminatına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacılar vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Davacı …’nin 3.100,00 TL ödeme yapmış olduğu hususunun sabit olduğu gözetilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı bulunduğundan aşağıda belirteceğimiz sebepler nedeniyle; “davanın reddine” dair kararın kaldırılarak, 3.100,00 TL ödeme yapıldığının kabulü ile “Davanın kısmen kabul, kısmen reddine” karar verilmesini talep ediyoruz. Bononun tanzim tarihinden sonra yapılan ödemenin, bonoya değil, başka bir hukuki ilişkiye binaen yapıldığını ispat yükü alacaklı tarafındadır. bononun tanzim tarihi 18.05.2015 olup, davacı …’nin kredi kartından davalıya 19.05.2015 tarihinde 3.100,00 TL ödeme yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında başkaca bir hukuki ilişki olduğu davalı tarafından ortaya konulamadığından, yapılan ödemenin takip konusu bonoya ilişkin olarak yapıldığı hususu sabittir. İlk derece mahkemesince davanın 3.100,00 TL yönünden kabulüne karar verilecekken davanın tümden reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır. ..” denilerek kararın sadece bu yönden kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ; menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı yan senedin teminat senedi olduğunu , teminat nedeni sona erdiğinden iade edilmesi gerektiği halde iade edilmeyerek takibe konu edildiğini iddia etmiş, davalı yan iddiaları kabul etmemiş ve yazılı delille ispatlanmasını savunmuştur.Mahkemece de senedin teminat senedi olmadığına dair yemin yaptırılmış ve davanın reddine kara verilmiştir.Davacı yanca davalı şirkete kredi kartı ile yapılan 3.100,00 TL lik ödemenin iş bu bono borcundan mahsubu gerekip gerekmediği yönünde istinaf edilmiştir.Ödeme tarihi 19/05/2015 tarihlidir. Senedin vade tarihi ise 21/07/2015 dir. Bu durumda ödemenin senet vadesinden önce olması nedeni ile bu senede ilişkin olduğuna dair de ispat külfeti davacı yanda olup, davalı yanca da senede istinaden yapıldığı kabul edilmediğinden mahsubunun yapılmaması oluşa uygun olup, davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,50 TL den mahsubu ile fazla yatan 120,20 TL harcın talep halinde iade edilmesine 3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/03/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.