Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1633 E. 2018/1314 K. 01.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1633 Esas
KARAR NO : 2018/1314
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2018
NUMARASI : 2016/1157 2018/122
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, takibe konu bononun bono vasfı taşımadığı, zira teminat sebebi olarak dava dışı …’e verildiğini, bu şahsın da davalı ile birlikte hareket ederek senet üzerindeki teminat ibaresini karalayarak takip başlattıklarını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bono üzerindeki teminattır ibaresinin olması veya çizilmesinin bononun kambiyo vasfını kaybetmesine neden olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ön inceleme duruşmasında senet aslı incelenmek istenmiş, ancak ibraz edilememesi nedeniyle UYAP çıktısı incelenmiş ve senedin yazı kısmının karalanmış olduğu, buna göre senedin veriliş amacı ile ilgili davacının iddiasının yerinde olduğunun kabulü zorunlu olduğundan, senedin bu haliyle kambiyo senedi vasfında olmadığı, temel ilişki esas alınarak görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği, davanın asliye hukuk mahkemesinde ele alınması gerektiği gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak, dava konusu bononun TTK anlamında gerekli unsurlara sahip olduğunu, bono üzerindeki karalamadan bononun teminat için verildiği sonucunun çıkarılamayacağını, alelade bir yazım hatası sonucu karalamada yapılabileceğini, gerekçenin soyut ve tek taraflı olduğunu, ilk incelemede görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığını, mahkemenin verdiği tedbir kararının doğru olmadığını, itirazları üzerine HMK’nun 394.maddesi gereğinin yerine getirilmediğini bildirerek ihtiyati tedbir kararının ve görevsizlik kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Takip ve dava konusu senet bono vasfında olup 6102 Sayılı TTK’nun 776.maddesindeki unsurları bulunan bir senettir. Senette yazılı teminat ibaresinin karalanması senedin bono vasfını etkilemez. 6102 Sayılı TTK’nun 4/1-a ve 5/3 maddeleri ile dava tarihi de gözetildiğinde davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Öte yandan davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, bu itirazlarının HMK’nun 394.maddesi uyarınca değerlendirilmediğini ileri sürerek mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiş ise de, tedbire itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, ancak mahkemenin bu konuda yani itiraz üzerine herhangi bir karar vermediği, öncelikle mahkemesince bu konuda bir karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2018 gün, 2016/1157 Esas, 201/122 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davanın kaldığı yerden devam edilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının mahkemesince değerlendirilmesine,
5- İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine,
6- İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 44,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 142,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/06/2018