Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1616 E. 2018/1099 K. 07.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2018/1616 Esas
KARAR NO : 2018/1099
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1273
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkiline ait olmayan bir borçtan dolayı 17.10.2017 tarihinde Bodrum’daki adresinde yapılan haciz sırasında muhafaza tehdidi altında dava konusu protokol’ün ve 25.200 TL’lik senedin imzalatıldığını, 5.000 TL’de nakit para ödediklerini, bu konuda İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesinde haczedilen malların 2017/687 E. No’lu istihkak davası da açtığını, müvekkilerine 3 kez haciz i çin gelindiğini, haciz sırasında müvekkilinin, muzayaka haline düşürülerek “protokol görünümlü senet” imzalatıldığını, müvekkilinin babasına ait … Turizm şirketinin,… Turizm’den ayrıldığını, bir protokol ile alacak ve borç durumununun belirlendiğini,… Turizm’e ait malları satın alıp parasını ödediğini 2011 yılındaki şirketten hisse devri yoluyla ayrılma sonucunda da herhangi bir borçları kalmadığını,… Turizm şirketiyle herhangi bir organik bağlarının da bulunmadığını, hisse devrinin sicilde tescil ve ilan edildiğini, bu konuda ortaklar kurulu kararınında bulunduğunu, 2011’de devredilen hisseler nedeniyle 2017 yılında gelen haciz nedeniyle protokol ve senedi imzalamaya mecbur kaldıklarını” iddia ile, 17.10.217 düzenleme, 17.11.2017 ödeme tarihli Tam Faktoring adına düzenlenmiş ve müvekkili tarafından imzalanmış protokolün ve senedin dava sonuna kadar ödemesinin durdurularak ödeme yasağı kararı verilmesini, protokol sebebiyle davacı tarafça İstanbul 12 .İcra Müdürlüğü’nün 2017/5410 sayılı dosyasına binaen alındığı ifade edilen 5.000 TL’nin faiziyle birlikte iadesini, borçlu olmadığının tespitini, senet ve protokolün iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “dava dışı… şirketinin müvekkiline verdiği 20.000 TL’lik çek’in ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü nezdinde … sayılı takip başlatıldığını, hacze mukavemet nedeniyle haciz işlemlerinin yapılamadığını, istihkak iddiasının İstanbul Anadolu 16.İcra Hukuk Mahkemesi tarafından şüpheli görülmesi sonucunda 2017/295 E., 2017/577 K.sayılı dosyada takibin devamına karar verildiğini ve 17.10.2017 tarihinde tekrar hacze gidildiğini, davalı tarafın icra memurlarına zor kullanamayacağını anlayınca 17.10.2017 tarihli protokol’ü imzaladığını ve 5.000 TL nakit ödeme yapıp, bakiye 25.200 TL için de 17.11.2017 vadeli senedin verildiğini, senedin vadesinde ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü nezdinde … no’lu takibi başlattıklarını, davalının borcunu ödememek için bu davayı açtığını, protokol ve senedin davacı … tarafından imzalanıp müvekkiline verildiğini, diğer davacı … Turizm Ltd şirketinin senette ve protokolde taraf olmadığını, şirketin açtığı davanın husumetten reddi gerektiğini, senedin veriliş sebebinin davacı ile dava dışı borçlu şirket arasındaki organik bağın anlaşılması üzerine taraflar arasında ödeme konusunda anlaşılması olduğunu, haciz sırasında zorla senet imzalatıldığı iddiasının komik olduğunun, erkek avukatlardan korkmayan davalının, kadın avukattan korkmasının da komik bir savunma olduğunun iddiaları doğru olmadığını” savunarak davanın husumetten ve esastan reddini, % 20 tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.
Mahkeme “senet üzerine ödeme yasağı konulmasına ilişkin tedbir istemini, ” talebin yargılamayı gerektirmesi” nedeniyle 23.01.2018’de reddetmiş bu red kararına karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, “müvekkilinin asıl borçla hiçbir ilgisi bulunmadığını, davacı tarafın haciz sırasında baskı ve muhafaza tehdidi ile 5.000 TL ödeme alıp, bir de protokol imzalattığını, protokol görünümlü senet ile müvekkilinin müzayakaya düşüldüğünü, taraf olmadıkları bir borç nedeniyle mecburen imzaldıklarını, mahkemenin 27.09.2018’e duruşma günü verdiğini, bu tarihe kadar tedbir kararı verilmezse müvekkilinin mecburen senetleri ödemiş olacağını” iddia ile İİK’nın 72/2 maddesi gereği dava sonuna kadar senedin ödenmesinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Dosyada davalının istinafa cevabına rastlanmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda belirtilen sebeplerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, haciz işlemi sırasında imzalanan protokol ve senet ile tarafların öneme konusunda anlaştıkları, dosya kapsamına göre İİK’nın 72/2 maddesinde yazılı biçimde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/05/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.