Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1615 E. 2021/1399 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1615 Esas
KARAR NO: 2021/1399
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2017
NUMARASI: 2015/1157 2017/713
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takibe konu belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mahkemenin görevli olmadığını, ayrıca dava dilekçesinin HMK’nun 119/1 maddesi gereğince bulunması gereken hususları içermediğini, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu takibe dayanak yapılan senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili ile davacı istinaf etmiştir. Davacı, istinaf sebebi olarak; icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle maaşından toplam 3.727,16 TL kesinti yapıldığını, kesintilerin iadesini istediğini, ancak bu konuda karar verilmediğini belirterek bu hususun hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin savunmalar konusunda değerlendirme yapmadığını, ayrıca dava dilekçesinde bulunması gereken hususların HMK’nun 119/1 maddesinde gösterildiğini, mahkemenin bu eksikliklerin giderilmesi için bir hafta kesin süre vermesi, tamamlanmaması halinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerektiğini, ancak bu konuda mahkemece süre verilmediğini, yine görev itirazlarının değerlendirilmediğini, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacının eşi ile ortak kullanımını sağladığı evi için yaptığı alışveriş neticesinde aldığı malların bedelini ödemediğini, müvekkilinin mağdur duruma düştüğünü, yine senette ve sözleşmede yer alan yani alışverişi yapan kişinin … olduğunu, ancak imzaların kötüniyetli olarak …’ın eşi olan …’a ait olduğunun tespit edildiğini, … ve eşi … hakkında dolandırıcılık ve diğer yasal yollara başvuru haklarını saklı tuttuklarını bildirmiştir. Davalı tarafından … aleyhine senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatılarak toplam 11.715,94 TL’nin tahsilinin istendiği, dayanak olarak bononun gösterildiği görülmüştür. Takip dayanağı bononun 20/03/2014 tanzim, 30/04/2014 vade, 12.650,00 TL bedelli, keşidecisinin …, lehtarın ise davalı şirket olduğu, bonoda …’a ait olduğu belirtilen T.C kimlik numarasıyla dava dilekçesinde davacı olarak gözüken … isminin yanında yazılı bulunan T.C kimlik numaralarının aynı olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 09/08/2016 tarihli grafolog bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu senetteki imzaların davacının eli ürünü olmadığı, imzaların 23/05/2014 tarihinde evlendiği eşi …’ın eli ürünü olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 23/06/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda; senetteki imzaların davacının eli ürünü olmadığı, imzaların …’ın eli ürünü olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı taraf, davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlatmış, davacı taraf ise imzaya ve borca itiraz ederek huzurdaki davayı açmıştır. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere takip ve dava konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının menfi tespit talebinin kabulü yerindedir. Her ne kadar davalı vekili takip konusu senetteki imzanın davacının eşi olan …’a ait olduğunun tespit edildiğini belirtmiş ise de, takibin dayanağı sadece senet olup aradaki temel ilişkiye dayanılmamıştır. Öte yandan … bu davanın tarafı değildir. Kambiyo senedinde sorumluluk imzaya bağlı olup davalının senette imzası bulunan …’dan talepte bulunması mümkün olup bu husus huzurdaki davanın konusu değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Davacının istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; maaşından kesintiler yapıldığını, ancak bunların iadesi yönünden hüküm kurulmadığını ileri sürmüştür. Gerçekten de istinaf aşamasında dairemizce yapılan yazışmalardan davacının icra dosyasına ödemeler yaptığı bu tutarların da davalı alacaklı vekiline reddiyatla ödendiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere icra takibine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borcun davanın devamı sırasında ödenmesi halinde menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Menfi tespit talebinin kabulü halinde ödenen bu tutarların istirdadı yönünde hüküm kurulması gerekir. Bu husus davacı tarafça ileri sürülmese dahi mahkemece dikkate alınması gerekir.Bu yönden davacının istinaf talebinin kabulü ve icra dosyasına ödediği miktarların davalıdan istirdadına karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacının istinaf talebinin bu yönler itibariyle kabulü gerekmiştir. Hal böyle olunca davacının istinaf talebinin kabulüne, davalı vekilinin istinaf talebinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 2-Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, 3-İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2017 gün, 2015/1157 Esas, 2017/713 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, İlk derece yargılaması yönünden; 4-Davanın KABULÜ ile; İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı düzenleyicisi …, lehtarı davalı … Ltd. Şti. Olan 30/04/2014 ödeme tarihli , 12.650,00 TL bedelli senet yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra sırasında ödenen ve icra müdürlüğünün 09/03/2021 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen tahsilat makbuzlarının içeriğinden davacı tarafından icra dosyasına toplam olarak ödenen 8.638,54 TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya ödenmesine, 5-İİK 72/5 Maddesinde düzenlenen yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine, 6-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 800,32 TL karar ve ilam harcından dava açılırken yatırılan 200,08 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 600,24 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 7-Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davacı tarafça yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti , 233,20 TL tebligat ve zarf gideri olmak üzere toplam 733,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 200,08 TL peşin harcın davalından alınarak davacıya verilmesine, İstinaf yargılaması yönünden; 10-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talebi halinde kendisine iadesine, 11-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 800,32 TL harçtan, peşin alınan 201,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 599,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 12- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 70,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 156,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 15-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/07/2021