Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1611 E. 2020/2161 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1611 Esas
KARAR NO : 2020/2161
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI : 2014/570 E. – 2017/715 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı aydınlatma şirketinde pazarlama elemanı olarak çalıştığını işe girerken davalı şirkete zarar verme ihtimaline binaen teminat olmak üzere 31/10/2008 vadeli 50.000-TL,30/11/2018 vadeli 60.000-TL, 30/12/2008 vadeli 70.000-TL, 30/01/2009 vadeli 60.000-TL bedelli toplam 240.000-TLteminat senetlerini … teslim ettiğini, kendisinden senetlerin teminat senedi olduğu hiçbir şekilde alış verişlerde kullanılmasayacağına dair firma kaşeli imzalı yazı aldığını, işe 2007 yılının 11. ayında girdiğini sigortasının 2008 1. ayında yapıldığını firmanın borç batağına girip piyasadan malzeme temin edemez hale gelmesi nedeni ile ödemelerin yapılmadığı ve kendisinin işten ayrıldığını, bunun üzerine teminat senetlerinin kendisine iade edileceğini belirtir yazının firmadan alındığını, firmanın davalıbankadan kullandığı kredi sebebi ile senetlerinin protesto ödeme emrinin gelmesi akabinde … senetlerin bedelsiz olduğunu belirterek şikayet ettiklerini, Beyoğlu 2. ASCM 2009/124 Esas sayılı dosyası ile kamu davasının açıldığını, senetlere binaen açılacak icra takiplerinin iptalini, senetler nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde; davacının 1 yıl şirketlerinde çalıştığını, şirketin parasal ilişkilerini yönettiğinden tedbir amaçlı 4 adet senet aldıklarını, davacı ile aralarında imzalanan 15/01/2008 tarihinde Protokol imzalandığını bunun gereğince vermiş olduğu senetlerin üçüncü şahıslara şirketin kullanma yetkisinin bulunduğunu, davacının şirkete ait çek yaprağını şahsına ait çantadan çaldığını imzasını taklit ettiğini, kendisine menfaat sağladığını bu durumun tanıklar huzurunda kabul ettiğini fakat borcu ödeyemediğini bunun üzerine çeki kendisinin ödediğini, davacının şirketten ayrılırken herhangi bir alacağının kalmadığını kabul ettiğini, davacının psikolojik sorunlarının bulunduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin kullandığı kredileri ödeyemediği nedenle İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladıklarını, bu aşamada davalı şirketin müvekkili bankaya senetleri ciro yolu ile verdiğini, davalı şirketin senedi ödememesi sonucu icra takibi yaptıklarını davacı ile görüşmeler sonunda icra dosyasından ödeme planı yapıldığını borcun 25 aya bölünerek taksitlendirildiğini, davacının kötü niyetli olarak icra takibini uzatmak amacı ile davayı açtığını davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince;”…. davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 31/10/2008 tarihli 50.000,00 TL’lik, 30/11/2008 tarihli 60.000,00 TL’lik ve 30/12/2008 tarihli 70.000,00 TL’lik senetlerin icraya konulduğu, İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının toplam senet miktarlarında 11.561,14 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı yönünden 168.438,86 TL asıl alacak üzerinden devamına, 30/01/2009 tarihli 60.000,00 TL’lik senedin icraya konulduğu, İstanbul …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı yönünden iptaline, Fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları oluşmadığından davalı Halkbank’ın tazminat talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı Banka vekili 29.09.2017 tarihli süre tutum dilekçesinde; haksız ve Yasa’ya aykırı karar yönünden itiraz nedenleri bildirilerek gerekçeli dilekçenin sunulacağını, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.Davalı banka vekili 28.02.2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın iyiniyetli olup davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığını, davacının kötüniyetle hareket ettiğinin ceza dosyası ile de anlaşıldığını, mahkemenin kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermesinin usule aykırı olduğunu, takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Banka vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı Banka vekili 29.09.2017 tarihli süre tutum dilekçesi sunmuştur. Mahkemenin gerekçeli kararı ve eksik harç muhtırası davalı Banka vekiline 02.02.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, Banka vekili 09.02.2018’de harcı ikmal etmiş ise de; gerekçeli istinaf dilekçesini 28.02.2018’de sunmuştur. Uyap kaydı da kontrol edildiğinde gerekçeli istinaf dilekçesinin davalı Banka vekili tarafından 28.02.2018’de açıldığı ve e-imzalandığı anlaşılmaktadır.Davalı Banka tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi gereğince gerekçeli istinaf başvuru dilekçesi verilmediğinden, süre tutum dilekçesinde de istinaf kanun yoluna başvuru sebepleri ile gerekçeleri gösterilmediğinden Dairemizce kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.Davacı, dava konusu bonoların davalı şirket yanında işe girerken teminat amacı ile verildiğini, davalı Banka tarafından haksız olarak takibe konu edildiğini iddia etmiştir.Davalı … San. ve Tic. LTD. ŞTİ’nin cevap dilekçesi içeriği ve davacı ile davalı ….Şti tarafından inkar olunmayan 15.01.2018 Tarihli “işe başlama ön protokol anlaşması” başlıklı belgeye göre de bu husus ilgili taraflar arasında ihtilafsızdır.Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu durumlarda, bunlar hakkında birlikte açılan davalar, birbirlerinden bağımsız olduğundan, görevli mahkemenin her bir dava bakımından ayrı ayrı belirlenmesi gerekmekte ise de, ihtiyari dava arkadaşı durumundaki davalılardan biri (veya birkaçı) hakkındaki dava genel mahkemenin, diğeri hakkındaki dava özel bir mahkemenin görevine giriyorsa, davaların aynı dava dilekçesiyle özel mahkemede açılması gerekir (YHGK’nun 5.5.2004 gün ve 2004/9-261 E. 2004/254 K. sayılı kararı).Somut olayda davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca, asliye ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemelerinin daireleri ve dolayısıyla bu ayırım çerçevesinde genel mahkeme niteliğinde olduklarından; tüm davalılar hakkındaki davaların, özel mahkemede ( iş mahkemesinde ) görülmesi gerektiği kabul edilmelidir. (YHGK, 2013/22 E, 2014/373 K sayılı, 19.03.2014 Tarihli kararı, Y.19HD, 2009/12637e, 2010/7750 Karar sayılı, 17.06.2010 tarihli ilamı, Y.9HD’nin 2012/36501E, 2014/27583 K sayılı, 22.09.2014 Tarihli ilamı)Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınacağından mahkemece esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı Banka vekilinin istinaf isteminin kamu düzeni dikkate alınarak kabulüne, HMK 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı Banka vekilinin istinaf isteminin kamu düzeni dikkate alınarak HMK 355 maddesi gereğince kabulüne, 2- İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/570 Esas, 2017/715 Karar sayılı 15.09.2017 Tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı Banka’ya iadesine,4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 70,00 TL tebligat ve posa gideri olmak üzere toplam 168,10 TL’nin davacıdan alınarak davalı Banka’ya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.