Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1584 E. 2021/1187 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1584 Esas
KARAR NO: 2021/1187
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2014/1391 2017/1038
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkili ile davalı … şirketi arasında FK sözleşmesi imzaladığını, sözleşme konusu kanal kazıcı ve yükleyici için 06.04.2008 başlangıç tarihli sigorta poliçesini diğer davalı … şirketi tarafından düzenlendiğini, kiralananın …’in sevk idaresinde iken 27.03.2009 tarihinde park halinde iken çalındığını, adı geçen tarafından aynı tarihte durumun Jandarmaya bildirildiğini ve 31.03.2009 tarihinde de durumun davalılara bildirildiğini, konu ile ilgili soruşturmada daimi arama kararları verildiğini, davalı … şirketinin ise sözleşmeyi 01.08.2008 tarihinde feshettiğini ve müvekkili aleyhine açtığı davanın İstanbul 15.ATM’nin 2014/35 E.sayılı dosyasında devam ettiğini, müvekkillerinin sigorta bedellerini ödeme konusunda gerekenleri yaptıklarını, davalı … şirketinin expertiz raporu gereğince 88.189,20 TL + KDV’yi aldığını, 31.03.2009 tarihli expertiz raporu içeriğinden anlaşıldığını, davalıların kasıtlı olarak sessiz kaldıklarını, hasar dosyasının 22.01.2013 tarihinde kapatıldığını, bu durumun 15.ATM dosyasındaki beyanlardan öğrendiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 20.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, verdiği ıslah dilekçesiyle toplam 49.244,26 TL’nin tahsilini istemiştir. Davalı … AŞ vekili, Finansal Kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, sigorta pirim borçlarının davacı şirketin ödemesi gerektiğini, davacı tarafın hasar dosyasının takibini yapmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat haklarının 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ayrıca malın ziyanı halinde tazminat isteme hakkının davalı … şirketine ait olduğunu, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı … şirketi tarafından sözleşmenin feshedildiği, davalı … şirketi tarafından 22.03.2013 tarihinde hasar ödemesinin reddedildiği, 30.06.2009 tarihi itibariyle davacının 38.884,94 TL kira ve sigorta borcu kaldığı, davacının bu borçlarının çalınan makinanın sigorta bedeli olan 88.129,20 TL’den mahsubu sonucu bakiye 49.244,26 TL davacının alacaklı olduğunun belirlendiği, 6361 sayılı Kanunun 17/2 maddesi gereğince; sigorta pirim borcunun kiracıya ait olduğunu, davacının bilirkişi tarafından hesaplanan bu tutarı isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı temlik alan … A.Ş vekili ile davalı … şirketi vekili istinaf etmiştir. Davalı Temlik Alan … A.Ş vekili; 6361 sayılı Kanunun 24/5 maddesi gereğince; “malın sözleşme süresinde zayi olmasında sorumlunun kiracıya ait olduğunu,” davacının evvelce müvekkili şirkete başvuru yapmadığını, müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının bir taraftan sigorta şirketinin red cevabını İstanbul 15.ATM dosyasından öğrendiklerini beyan ettiklerini, diğer yandan ise müvekkili şirketin muvafakat vermediğini beyan ederek çelişkiye düştüğünü, davacının en başından beri olayı bildiğini, davacının sigorta şirketine dava açma hususunda müvekkilinden muvafakat istemediğini, dolayısıyla dava açma konusunda aktif dava ehliyeti bulunmadığını, müvekkilinden talepte bulunulmadığı gibi müvekkilinin de izin vermediğini, sözleşmenin feshedildiğini, feshede davacının sebebiyet verdiğini, davalı … şirketinin müvekkiline ödeme yapmadığını, dolayısıyla borçtan mahsup edilecek bir tutarın bulunmadığını, müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, müvekkiline husumet düşmeyeceğini bildirmiştir. Davalı … şirketi vekili; müvekkili tarafından düzenlenen araştırma raporunun dikkate alınmadığını, olayın şüpheli olduğunu, aracın park edildikten 3 gün sonra çalındığı adreste bulunamadığını, …’in aracı 24.03.2009 da park ettiğini ve 27.03.2009 da kaybolduğunu farkettiğini, bildirimin geç yapıldığını, TTK’nın 1446.maddesi gereğince ispat külfetinin davacıda olduğunu, ancak iddiasını ispat edemediğini, mahkemenin ispat külfetinin davalıda olduğuna dair kabulünün hatalı olduğunu bildirmiştir. Dosya içerisinde bulunan İstanbul 32.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/60 E. – 2012/25 K.sayılı davacısının … Sigorta AŞ davalıların …, … ve … olan itirazın iptali davası olduğu, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair 17.04.2012 tarihli kararın verildiği görülmüştür. Dava dosyası içeriğinde …nin huzurdaki davanın davacıları aleyhine finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiği, sözleşmeden kaynaklanan alacakların tahsili için icra takibi başlatıldığı gerekçesiyle 188.957,00 TL’ye yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalıların ise cevabında davanın reddi ile makinanın çalınması nedeniyle FK şirketi tarafından hasar ve tazmin bedelinden şimdilik 10.000 TL’nin karşı dava olarak tahsilini istediği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 22.03.2017 tarihli heyet bilirkişi raporunda; kiracının Finansal Kiralama şirketine 30.06.2009 tarihi itibariyle makinaların satış bedellerinin mahsubu sonucu kira borcu ve sigorta borcu toplamı olarak 38.884,94 TL borçlu kaldığı, davacının kiralanan makinanın sigorta tazminatı olan 88.129,20 TL’nin mahsubu halinde davacının 49.244,26 TL alacaklı olacağı, sigorta şirketinin 22.01.2013 tarihinde hasar bedelini ödemeyi reddettiği, ancak neden reddettiğini beyan etmediği yolunda görüş bildirdikleri görülmüştür. Dosya içerinde …ile … A.Ş arasında devir ve temlik olunan alacak için temlik beyanı başlıklı belgenin düzenlendiğini, belge ekinde işbu dava dosyasının da yer aldığı görülmüştür. Temlik beyanının 29.06.2017 tarihli olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, tazminat davasıdır. Davacı şirket ile davalılardan finansal kiralama şirketi arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalanmış, buna göre finansal kiralama konusu mallardan kanal kazıcı ve yükleyici iş makinesinin 27/03/2009 tarihinde İstanbul Sancaktepe’de park halindeyken çalınması sonucu davacıların zarara uğradığını iddia ettiği, davalı tarafın ise davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır. Finansal kiralama sözleşmesiyle üç adet makinenin davacı tarafa kiralandığı, daha sonra bu makinelerden iki tanesinin davalı temlik eden finansal kiralama şirketine iade edildiği, ancak dava konusu finansal kiralamaya konu makinenin ise çalındığının iddia edildiği ve buna bağlı olarak davacı tarafın zarara uğradığı gerekçesiyle davalılardan tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden finansal kiralama konusu makinenin davalı … şirketi tarafından sigortalandığı, sigorta pirimlerinin ödendiği, ancak 27/03/2009 tarihinde çalındığı, her ne kadar bu olayla ilgili olarak hasar dosyası açılmış ise de, sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle finansal kiralama şirketine husumet yöneltilemeyecektir. Dolayısıyla davacı tarafın davalı … şirketinden herhangi bir talep hakkı bulunmamaktadır. Bu açıdan davanın davalı … şirketi hakkında kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından davalı temlik eden finansal kiralama şirketinden temlik alan davalı … vekilinin istinaf talebi yerindedir. Davalı … şirketinin istinaf talebinin incelenmesine gelince; bilindiği üzere finansal kiralama kanununun 17/2 maddesi gereğince finansal kiralama şirketi tarafından sigortalanan kiralanana ilişkin sigorta bedellerinin ödenmesi borcu kiracıya aittir. Kiracının sigorta pirimi borçlarını ödemede temerrüde düşmesi halinde sigorta şirketinin kiralayanı durumdan haberdar ederek sigorta pirimlerini kendisi ödemek suretiyle sigortanın devamını sağlaması mümkündür. Somut olayda bu husus finansal kiralama sözleşmesinin 52.maddesinde de aynen düzenlenmiştir. İlk olarak finansal kiralama konusu mallar bakımından 06/04/2007 – 06/04/2008 dönemini kapsayan sigorta poliçesi düzenlenmiş, poliçede sigorta ettiren ve pirimi ödeyen davacı şirket olup davalı temlik eden finansal kiralama şirketi ise rehinle alacaklıdır. Temlik eden davalı … şirketi tarafından dosyaya sunulan 20/01/2015 tarihli yazı ekinde sigorta poliçesinin 06/04/2008-06/04/2009, 06/04/2009-06/04/2010, 06/04/2010-06/04/2011, 20/04/2011-20/04/2012 dönemleri için sigorta poliçesinin aynı şartlarla yenilendiği anlaşılmaktadır. Buna göre kiracı davacının zilyetliğinde iken çalınan kanal kazıyıcı ve yükleyici iş makinesinin daini mürtehini …olmak üzere sigorta teminatı altındadır. Yine dosya içeriğinden İstanbul 32.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/160 esas sayılı dosyasında bulunan ekspertiz raporuna göre 88.189,20 TL olan hasar ve tazmin bedelinin kiralayana ödenmesi gerekir. Ne var ki, davalı … şirketi tarafından 22/01/2013 tarihinde hasar ödemesi talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi hasar ve tazmin bedelini ödememe gerekçesini dayanaklarıyla birlikte dosyaya sunamamıştır. Davacı tarafından iddia edilen hususların aksi davalı … şirketi tarafından ispatlanamamıştır. Bu nedenle davalı … şirketi hasar ve tazmin bedelinden davacıya karşı sorumludur. Hal böyle olunca davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davalı …vekilinin ise istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Davalı …vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 3-İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 gün, 2014/1391 Esas, 2017/1038 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Temlik alan davalı … hakkında açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE, 5-Davalı …hakkında açılan davanın kabulü ile; 20.000 TL ‘nin dava tarihi olan 15/12/2014, 29.244,26 TL ‘nin ıslah tarihi olan 29/06/2017 ‘den itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı …den alınarak davacıya verilmesine, 6-Alınması gerekli 3.363,88 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan davada (341,55 TL + ıslahta 499,50 TL =)841,05TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.522,83 TL eksik harcın davalı …den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.201,75 TL vekalet ücretinin davalı …den alınarak davacıya ödenmesine, 8-Davalı temlik alan … A.Ş lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı temlik alan … A.Ş’ye verilmesine, 9-Davacı tarafça yapılan ( 341,55 TL peşin harç + ilk masraf 29,00 TL+ 341,00 TL posta masrafı + 2.400,00 TL bilirkişi masrafı + ıslah harcı 499,50 TL=) toplam 3.611,05 TL yargılama giderinin davalı …den alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …’ye iadesine, 11-İstinaf yargılaması yönünden davalı …den alınması gereken 3.363,88 TL harçtan, peşin yatırılan 840,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.522,91 TL harcın davalı …den alınarak hazineye gelir kaydına, 12- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 59,10 TL tehiri icra karar harcı olmak üzere toplam 157,20 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine, 13-İstinaf aşamasında davalı …tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 15-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/06/2021