Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1567 E. 2018/1041 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1567 Esas
KARAR NO : 2018/1041 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1010 E.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Her ne kadar BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen karara karşı, yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmiş ise de;
Davacılar vekili, “13 yıl önce tanıştığı davalı …’ın, müvekkilinin yanına gelerek yardım talebi üzerine, isterse Çin’den ithal ettiği kumaşların bir kısmını kendisinde alabileceğini söylediğini ve böylece …’ın işlerini takip ettiğini ve fiilen sahibi olduğu … Tekstil aracılığıyla 3 adet sipariş verdiğini, bu siparişe müvekkilinin maddi katkı dahi sağladığını ve ithalat için davalı …’ın yapması gereken 10.000 USD ödemeyi kendisinin yaptığını, buna rağmen …’ın müvekkilinden 10.000 USD fazladan para istediğini, müvekkilinin bunu kabul etmemesi üzerine …’ın şahitler huzurunda müvekkilini ölümle tehdit ettiğini, orada bulunanların 10.000 USD’yi ver kurtul demeleri üzerine şahitler huzurunda 11.000 USD vererek …’ı dükkandan kovduğunu, 4 ay sonra bu kişinin müvekkilini tekrar tehdit ederek kıraç deri siparişi için 10.000 USD istediğini, tehditlerin sürmesi üzerine malları almak zorunda kaldığını, kumaşların 20.458,50 cm olarak teslim edildiğini ve 29.146,30 cm’nin teslim edilmediğini, bilgisayarda yazılmış tarihsiz bir protokol ile bunun devamı olan ve elle yazılmış bir protokol imzaladıklarını ve teslim edilen mallarla ilgili senetler temin etmek zorunda kaldıklarını, 06.04.2016 tanzim, 30.04.2016 vade tarihli ve 15.000 USD bedelli, 06.04.2016 tanzim, 10.05.2016 vadeli 20.000 USD bedelli, aynı tarihli ve 20.05.2016 vadeli 20.000 USD bedelli, aynı tarihli ve 30.05.2016 vadeli 20.000 USD bedelli, aynı tarihli ve 10.06.2016 vadeli 25.000 USD bedelli, aynı tarihli 20.06.2016 vadeli 25.000 USD bedelli, aynı tarihli 30.06.2016 vadeli 25.000 USD bedelli toplam 7 adet senedin “nakden” değil, “malen” olduğunu ve protokolde de yazılı olduğu üzere henüz teslim edilmeyen 29.146,30 cm deri ve davalı … şirketi tarafından tedarik edilecek olan toplam 50.000 cm deri bedeli olarak düzenlendiğini, ayrıca 10.000 USD cezai şart kararlaştırıldığını, bir kısım senetlerde davalı …’in üniversite de okuyan kızının lehdar olarak gösterildiğini, davalı taraf bu senetleri güya müvekkilinin davalı …’e şahsi borçları için verdiğini ve protokolde bahsi geçen senetlerin bu senetler olmadığını ileri sürdüğünü, müvekkilinin dolandırıcılık suçundan dolayı Bakırköy C.Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın 2016/80316 numarası ile derdest olduğunu, tüm deliller karşısında, dava konusu senetlerin nakden düzenlendiğinin aksinin, yani malen düzenlendiğinin yasal delil ile ispatı gerektiğini, davalı Serduy şirketinin sahibinin … olduğunu, en azından aralarında organik bağ bulunduğunu, davalı kişilerin aynı çatı altında aile halinde yaşadıklarını, dava konusu senetlerin, iddia edildiği gibi şahsi borç için düzenlenmediğini, davalı … tarafından davalı …’e yapılan cironun, muvazaalı olduğunu, …’in iktisabının kötüniyetli olduğunu, davanın ihbarı gerektiğini, bu olaylar nedeniyle müvekkilinin büyük üzüntü yaşadığını” iddia ile müvekkilinin dava ve takip konusu senetlerden dolayı davalı talep alacaklısı …’e İİK’nın 72, BK’nın 19 ve TTK’nın 659.maddeleri uyarınca borçlu olmadığının tespitini ve senetlerin iadesini, bu mümkün olmazsa iptalini, ödeme söz konusu olursa faiziyle birlikte istirdadını, takiplerin iptalini, hacizlerin kaldırılmasını, müvekkili şirketin de davalı şirket ve senet lehdarı …’e borçlu olmadığının tespitini, senetlerin iptal ve iadesini her bir müvekkili 25.000’er TL manevi tazminatın davalılar … ve ….den müteselsilen tahsilini, davaya konu Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün .., Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı takiplerin durdurulmasını, bu mümkün olmaz ise icra veznesine yatacak paraların dava sonuna kadar davalılara ya da alacağı devrederlerse devralanlara ödenmesinin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece İİK’nun 72/3.maddesi gereğince Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … ve Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyalarına yatacak paranın %15 teminatla alacaklıya ödenmesinin tedbiren önlenmesine, Bakırköy …İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosya yönünden ise, bu dosya incelendikten sonra bir değerlendirme yapılmasına karar vermiştir.
Davacı vekili bu karara karşı itirazda bulunarak, “davaya konu icra takiplerinin müvekkili tarafından ilk açılan 2016/523 E.sayılı davanın açıldığı 24 Mayıs 2016 tarihinden sonra olduğunu, olayda, icra takibinden sonra değil, önce açılan bir 2016/523 E.sayılı davanın bulunduğunu ,aynı mahkemedeki 2016/523 E.sayılı bu menfi tespit dosyasında mahkemece 24.05.2016 tarihinde İİK’nın 72/2 maddesi gereğince %15 teminatla bonoların icra takibine konulmaması yönünde tedbir kararı verildiğini, bu tedbir kararından sonra, senetlerin 3’ünün muvazaalı olarak temizlik ve ciro edilip icraya konmuş oluşu nedeniyle bu davada artık İİK’nun 72/3 maddesi söz edilemeyeceğini, bonoların ticari ilişki için düzenlediğini” iddia ile her 3 icra takibi için 2016/523 E.sayılı dosyada yatırılan teminat bu dava içinde geçerli sayılarak, takiplerin bu dava yönünden de durdurulmasını, olmadığı takdirde aynı şartlarda icra veznesine yatırılacak paraların dava sonuna kadar davalılara ödenmesinin tedbiren önlenmesini istemiş, bu sırada 2016/523 E.sayılı dosya bu dava dosyası ile birleştirildikten sonra itiraz ve değişiklik talebi mahkemece 20.02.2018’de reddedilmiştir.
Mahkemenin red gerekçesi, “eldeki davanın talep tarihinden sonra açıldığı ve dava konusu olmayan talep dosyası yönünden tedbir kararı verilmesinin hukuken mümkün olmadığı” biçimindedir.
Bu red kararına karşı davacılar vekili 06.03.2018 harç tarihli istinaf dilekçesinde, “davalı …’in davalı …’ın eski eşi olduğunu ve halen aynı evde beraber yaşadıklarını, davalının 2016/523 E.sayılı birleşen dava açıldıktan sonra senetleri …’e muvazaalı olarak devrettiğini, birleşen davada verilen ihtiyati tedbir teminatın 27.05.2016’da yatırıldığını, icra taleplerinin, birleşen davanın açılış tarihi olan 24.05.2016’dan sonra olduğunu, aynı çatı altında yaşayan davalıların muvazaalı olarak hareket ettiklerini, icra takipleri durmadığından, müvekkillerinin zarar gördüklerini, şüpheliler … ve … haklarında bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı Bakırköy 37.Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2018/15 E.sayılı davanın açıldığını, mahkemenin red gerekçesinin somut olaya uymadığını, çünkü aynı senetlerle ilgili takiplerden dolayı müvekkili tarafından açılan 2016/523 E.sayılı dosyada ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve davalıların bu tedbire muhalefet ederek, senetlerin davalı …’e muvazaalı olarak ciro edilip yeniden takibe konulduğunun, bu olayda İİK 72/3.maddesi değil, 72/2.maddesi’nin uygulanması gerektiğini” iddia ile kararın bozulmasını ve Bakırköy …İcra .., Bakırköy ….İcra … ve Bakırköy …İcra .. E.sayılı icra takiplerinin teminatsız olarak ya da daha önce yatırılan teminat 3.kişilere devrinin yasaklanması yönünde ihtiyati tedbir verilmesini istemiştir.
Dosyada davalı tarafın istinafa cevabına rastlanmamıştır.
Uyuşmazlık, Çin’den ithal edilecek derilerin karşılığı verilen senetler, malın teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini, manevi tazminata hükmolunmasını, icra takiplerinin durdurulmasını talep etmiş olup temel uyuşmalık satımdan kaynaklandığından, istinaf inceleme görevinin, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 13/02/2018 tarih ve 208 sayılı iş bölümü kararına göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12-13-14.Hukuk Dairelerine ait bulunduğu anlaşılmakla, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 19/04/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.