Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1563 E. 2021/428 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1563 Esas
KARAR NO: 2021/428
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2017
NUMARASI: 2016/235 2017/871
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin 13/03/2015 tarihli sözleşme uyarınca özellikleri belirlenen halıyı davacının talep ettiği adrese teslim edip döşemesini yaptığını, ancak bedel talep edildiğinde davalının halının sözleşmede belirlenen nitelikte olmadığı ve teslimin de sözleşmede belirtilen süreden 3-4 gün sonra teslim edildiği şeklindeki gerçeğe aykırı gerekçelerle ödeme yapmadığını, çekilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, halıda herhangi bir ayıp bulunmadığını belirterek 23.868,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, halının Nisan 2015 tarihinin ilk haftası teslim edilmesi gerekirken 11/04/2015 tarihinde gerçekleştiğini, halı döşemesi yapılırken ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, durumun fotoğraflar ile tespit edilerek davacıya bildirildiğini, ancak davacının halıyı iade almadığı gibi ayıpsız misliyle değiştirmediğini, halının halen ambalajında ve paketli olarak müvekkiline ait depoda bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu halıda ayıp bulunmadığı, halıya değişik açılardan bakıldığında görülen renk değişiminin ise ayıp olarak kabul edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüne, 23.868,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 04/05/2015’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar etmiş, halının geç teslim edildiğini, ayrıca ayıplı olduğunu, yine dinlenen tanık beyanlarında halının kararlaştırılan nitelikte olmadığının belirtildiğini, ancak mahkemenin tanık … beyanının dikkate almadığını, mahkemenin değişik açılardan bakılması durumunda ortaya çıkan renk değişimlerini ayıp olarak kabul etmemiş ise de, taraflar arasında kararlaştırılan nitelikte mal teslim edilmemesinin hukuki ayıp niteliğinde olduğunu bildirmiştir. Taraflar arasındaki 13/03/2015 tarihli satış sözleşmesinde; renk, özel açık bej, zemin noktaları koyu kahve, desen bölümünde ise “Özel sizin istediğiniz desen” ibarelerinin yazdığı, teslimin Nisan 2015 ilk haftası döşeme işlemi yapılacaktır şeklinde kararlaştırıldığı görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 20/04/2015 tarihli ihtarname ile; satış bedeli olan 23.868,00 TL’nin tebliğden itibaren üç gün içinde ödenmesinin istendiği görülmüştür. Davalı tarafından verilen 04/05/2015 tarihli cevabi ihtarnamede ise; teslimin sözleşmeye aykırı olarak gerçekleştiği, halının döşeme sırasında ayıplı olduğunun anlaşılarak durumun bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 10/02/2017 tarihli tekstil mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; yapılan whatsap görüşmelerinde halının 21/03/2015 tarihinde hazır edildiği, davalının numuneyi teste tabi tuttuğu, daha sonra davalı tarafın verdiği tarihe istinaden teslimin 12/04/2015 tarihinde yapıldığı, yine davalının whatsap yazışmalarında halının ayıplı olduğunu belirttiği, yapılan keşif incelemesinde halının sözleşmede belirtilen yükseklikte %100 akrilikten açık bej renk zemin üzerine koyu kahve noktaları olacak şekilde dokunduğunun tespit edildiği, davalının halının ayıplı olduğu yönündeki iddiaların halının montajı tamamlandıktan sonra ortaya çıkan alacalı görünüme ilişkin olduğu, bu alacalı görüntünün seçilen iplik rengi dolayısıyla ve akrilik ipliğin ışığı farklı açılardan farklı şekilde yansıtması neticesinde oluştuğunun anlaşıldığı, halıda teknik olarak bir ayıp bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. 28/02/2017 tarihli duruşmada dinlenen davalı tanığı … ” ben halen dava dışı bir dernekte üyeyim, davalı firma yetkilisini tanırım, dava konusu halılar derneğimiz için satın alınmıştır, dernek toplantı salonumuz 250 m2 civarında büyük bir alandır, burası için halı sipariş ettik, hem davalı şirketten hem de başka şirketlerden teklifler ve numuneler aldık, daha sonra davalı tarafın teklifinde karar kıldık, davalı tarafın halıyı satın alacağı firmanın satış temsilcisi ile de ben bizzat görüştüm ve özellikle halının bir tarafa yatırıldığında farklı diğer tarafa yatırıldğında farklı renkler vermemesi gerektiğini özellikle söyledim, tarafımıza gösterdikleri numunede böyle bir renk değişimi olmadığı için de davacının halısını kabul ettik ancak halılar derneğimize teslim edildiğinde sadece bir şoför getirdi, halılar demonte olarak apartman önüne bırakıldı, halının tırdan indirilmesi ve 5. Kata çıkarılarak taşınması bizim tarafımızdan yapılmıştır, daha sonra halıların montajı için ekip geldi ve halılar serildiğinde gördük ki istenilen halılar değil, hem farklı bir renk hem de değişik yönlere tarandığında farklı renkle oluştuğunu tespit ettik, biz bu halıları kabul etmediğmizi o anda firma yetkililerine söyledik, bunun üzerine halıların tamamı serilmedi, daha sonra ki olaylardan benim bir bilgim yoktur, şahitlik ücreti talebi yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. 28/02/2017 tarihli duruşmada dinlenen davalı tanığı … ” ben davalı tarafı tanırım, davalıdan derneğimiz için halı almıştık, dernek salonumuz çok geniş bir alan olduğu için ve daha önceki müteattit halı satın almalarında tecrübemiz olduğu için alacağımız halı da dalgalanma olmamasını ve renk değiştirmemesini özellikle istedik, bu süreçte teklif aldığımız bir sürü firmaya aynı hassasiyetimizi ilettik, davalı şirket yetkilisi … BEY de halıyı üretecek olan firma yetkililerine bunu iletti, renk belki o kadar önemli değil ancak halının dalgalanma yapması bizi gerçekten mağdur etmektedir, dava konusu halıların getirildiğinde halıların bir tarafa yatırıldığında farklı bir renk diğer tarafa yatırıldığına farklı bir renk aldığını gördük ve kullanmadan hemen toplattık, benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir, şahitlik için ücret talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, alacak davasıdır. Davacı taraf, davalıya halı satıp teslim ettiğini, ancak bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise halının süresinde teslim edilmediği gibi ayıplı olduğunu savunmuştur. Yargılama sırasında alınan ayrıntılı incelemeyi içerir ve istinaf denetimine uygun bulunan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere halıda teknik olarak bir ayıp bulunmadığı, davalının daha sonradan belirttiği tarihte tesliminin yapıldığı, halıda ayıp bulunmadığı, ortaya çıkan alacalı görünümün seçilen iplik rengi dolayısıyla ve akrilik ipliğin ışığı farklı açılardan farklı şekilde yansıtması sonucunda oluştuğu, bu durumun ise ayıp olarak nitelenemeyeceği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.630,43 TL harçtan, peşin alınan 408,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.222,03 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/03/2021