Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/155 E. 2020/2212 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO 2018/155 Esas
KARAR NO : 2020/2212 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2017
NUMARASI : 2014/455 E. – 2017/427 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/12/2020
İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 11/05/2017 tarihli kararına karşı davacı ve davalı tarafların istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili ile davalı borçlu arasında tekstil alım satımından kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalı borçludan 35.542,12 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, borçlunun dava konusu fatura bedellerini ödemediğini, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının ödeme emrine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ve takibin devamını, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde;müvekkilinin davacı yanın iddia ettiği gibi davacıya bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın yapmış olduğu icra takibine dayanak yaptığı cari hesap ekstresinde kendisine müşteri çekleriyle yapılan ödemelerin tamamını cari hesabında göstermediğini, davacının müvekkilinden alacaklı olmadığını, kötü niyetli icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, icra takibi ve akabindeki davası neticesi ticari piyasada itibar kaybına uğradığını beyanla, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI;İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2017 tarihli, 2014/455 Esas-2017/427 Karar sayılı kararıyla; “davalının savunmasında geçen … bankası’na ait … numaralı 24.09.2012 keşide tarihli, keşidecisi … olan 20.000,00 USD bedelli çek ile bu çeki teslim aldığını söyleyen tanık …’ın beyanı, gerek bu tanığın davacı yanında çalıştığına dair SGK kaydı, çekin arkasında tahsil cirosu olan dava dışı …Ltd. Şti’nin yetkilisi … davacının babası olması, dava konusu borcun ödendiğine dair usulüne uygun tutulmuş davalı ticari defteri ile mahkemece aldırılan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının davacıya dava konusu edilen 01.07.2011 ila 29.06.2012 tarihlerine ait cari hesap borcu olmadığı vicdani kanaatine varıldığı ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının müvekkiline yaptığı bir ödeme bulunmadığını, tamamen ayrı bir tüzel kişiliğe sahip ve davacı ile hiçbir ilgisi bulunmayan … Şirketine yapılan ödemeyi müvekkiline yapılmış sayılarak davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin çekin …’a teslimine dair yazılı ve sözlü talimatı olmamasına karşın, müvekkilinin talimatı varmış gibi aleyhinde karar verdiğini, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen çek tahsilat makbuzlarının tamamının-dava konusu çek dışında-bizzat müvekkili tarafından imzalandığını, çeklerin …’a teslim edilmesine ilişkin bir uygulama veya karine bulunmadığını, çekin hamiline yazılı olduğunu, müvekkilinin emrine ciro edilmediğini, müvekkilinin 29/11/2005 tarihinde hissesini devrederek şirketten ayrıldığını, davalının hem borcunu ödemediğini, hemde kötüniyet tazminatı talep ettiğini, borç ve alacağın tespitinin yargılamayı gerektirdiğini, tazminat istenemeyeceğini beyanla, hükmün bozularak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar ettiği, yargılama safhasında dinlenen davacı çalışanı …’ın beyanı, banka kayıtları ve ticari defterlerin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporuyla, iddialarının ispatlandığını, davacının kötü niyetli olarak cari hesaptan kaynaklı 35.542,12 TL’lik alacağını … bankasına ait müşteri çeki verilmek suretiyle tahsil ettiği halde, icra takibine geçmesi ve makbuz karşılığı verilmiş olan bu müşteri çekini, hissedarı bulunduğu şirket müdürünün babası … olan …. Ltd Şti. üzerinden tahsil etmiş olmasının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, kötüniyet tazminatı talebinde bulunmalarına rağmen olumlu, olumsuz karar verilmemesinin eksiklik olduğunu beyanla, kararın kaldırılarak, icra takibi üzerinden 8.869,78 TL kötü niyet tazminatı ve tazminat nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçludan 35.542,12 TL cari hesap alacağı ve 8.806,79 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu, davalı tarafça takibe süresinde, alacaklının cari hesabında ödeme olarak aldığı ancak göstermediği, tahsil edilmiş çeklerin bulunduğunu beyanla, borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. …. bankası’na ait … numaralı 24.09.2012 keşide tarihli, keşidecisi … olan 20.000,00 USD bedelli çekin fotokopisinin bankadan celp edildiği, hamiline yazılı çekin davalı tarafından cirolandığı, daha sonra ….Ltd. Şti. Adına …. tarafından bankaya ibraz edilerek karşılığının tahsil edildiği görülmüştür. Davalı tarafça delil olarak 01/06/2012 tarihli Para Makbuzu başlıklı, … imzalı belge ibraz edilmiş, belgede; “… Tekstil adına … 20.000 Dolar tahsil ettiğinin” yazılı olduğu, davalı vekilinin ibraz ettiği, 2011-2012 yıllarına ait bir kısım Para Makbuzu başlıklı belgelerde, … isim ve imzasının bulunduğu görülmüştür. SGK yazı cevabından 05/10/2010-15/09/2012 tarihleri arasında ve makbuz tarihinde …’ın davacı çalışanı olduğu görülmüştür.Duruşmada tanık olarak dinlenen … ifadesinde; “Ben davacı … yanında işçi olarak pazarlama elemanıydım … mal sattık karşılığında da şuan tam tarihini ve miktarını hatırlayamamakla birlikte yanılmıyorsam 20.000,00-USD’lık çek aldım dosya içersinde bulunan 01/06/2012 tarihli para makbuzu başlıklı ve üzerinde çek yazan 20.000,00-USD’lık tahsilat makbuzundaki yazı ve imzalar bana aittir ben biraz öncede belirttiği gibi o tarihte davacı … ait şahsi şirketi olan …. tekstilde çalışıyordum, çeki aldıktan sonra şirketin muhasebe servisine verdim bildiğim kadarıyla çek daha sonra tahsil edilmiş ayrıca …. Ltd.Şti.de yada … tic. Ltd.şti’de çalışmadım bildirim kadarıyla tam emin olmamakla birlikte beri köşk testil davacının babasının şirketi olabilir” demiştir. Mahkemece alınan 15/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin usulüne uygun tasdiklenmediği, sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, davalı defterlerinin ise usulüne uygun tasdiklendiği, sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı defterlerinde davalının takip tarihi itibarıyla davalıdan 35.542,12 TL alacaklı, davalı defterlerinde ise takip tarihi itibarıyla davacıdan 1.776,49 TL alacaklı göründüğünü, davacının 20.000 USD bedelli çek karşılığı 36.808,00 TL ödemeyi defterlerine işlemediğini, … A.Ş’nin 14/08/2015 tarihli cevap yazısında 20.000,00 USD bedelli, 24/09/2012 vadeli … nolu…Osmanbey Şubesi’ne ait çekin 27/09/2012 tarihinde Yavuz Selim Şubesinden … San. Ve Hizm. Paz. Ltd. Şti tarafından ibraz edilmek suretiyle … tarafından tahsil edildiğini, davacı … ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan 20.000,00 USD bedelli 24/09/2012 vadeli … nolu …. çekin davacı şirketin çalışanı tarafından teslim alındığını ve dava dışı …. Ltd. Şti tarafın ciro edilmek üzere tahsil edildiğini, davalı …’nin davacı … herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E : İtirazın iptali talepli davada, takibe konu borcun, cari hesap alacağından kaynaklandığı, davalı borçlunun, aradaki satım ilişkisini inkar etmediği, borcu davacıyı temsilen dava dışı …’a … Bankası’na ait … numaralı 24.09.2012 keşide tarihli, keşidecisi … olan 20.000,00 USD bedelli çek ile ödediğini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacı defterlerinin usulüne uygun ttutulmadığı, lehine delil teşkil etmeyeceği, davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğundan lehine delil olacağı, davalının ticari defterlerine 20.000 USD bedelli çek ile ödemeyi kaydettiği, davacıdan takip tarihi itibarıyla 1.776,49 TL alacaklı olduğu, çekin davacının SGK’lı çalışanına teslim edildiğine dair imzalı tutanağın ibraz edildiği, dosyada önceki tarihli başka makbuzlardan, taraflar arasında tahsilatın …’a makbuz karşılığı yapılması konusunda teamül bulunduğu ve davacının çalışanını bu hususta yetkilendirdiğinin anlaşıldığı, çekin davacının babası … yetkilisi olduğu …. tarafından tahsil edildiği, rapor ekinde sunulan davacı defter kayıtlarından bu şirket ile davacının ticari ilişkisinin bulunduğu, davalının ödeme savunmasını ispatladığı, mahkemenin davanın kabulü kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacının tahsilatı defterine kaydetmeyerek, cari hesaptan düşmemesi ve takibe konu etmesi nedeniyle davalı lehine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi ile davalı lehine asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, ancak tazminat miktarının vekalet ücreti taktirinde dikkate alınamayacağından bu talebin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE3-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2017 tarihli, 2014/455 Esas-2017/427 Karar sayılı sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4-DAVANIN REDDİNE,-Davacı takipte kötüniyetli olduğundan, davalı lehine asıl alacak üzerinden %20 oranında (7.108,42 TL) kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,5- İlk derece yargılaması yönünden;-Dava açılırken alınan 429,20 TL peşin harçtan, alınması gereken 54,40 TL red harcının mahsubu ile artan 374,80 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine, -Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.331,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, -Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,-Davalı tarafından yapılan 13,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,6-İstinaf yargılaması yönünden;-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından davacı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan 31,40 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 67,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,70 TL’nin, davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, -Artan gider avanslarının talepleri halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.