Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1481 E. 2021/503 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1481 Esas
KARAR NO: 2021/503
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2017
NUMARASI: 2016/959 E. – 2017/715 K.
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin Feshi
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı dava dilekçesinde; Türkiye …nin üyesi olduğunu, davalı kooperatiften 18/04/2014 tarih ve … sıra nolu fatura ile davalı …A.Ş.’nin ürettiği balya makinesin, 58.000,00 TL ye satın aldığını, ilgili makinenin bağlama yapmadığını 2 yıl garantili olmasına rağmen ürünün defalarca servis elinden geçtiğini ve arızanın bir türlü giderilemediğini belirtilerek ayıplı ve arızalı ürünün geri alınması ya da ürünün misliyle değiştirilmesi veya sözleşmenin feshine bedel iadesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … San. ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin balya makinesi ticaretiyle uğraştığını, müvekkili şirketin … A.Ş ve … Ltd. Şti. arasında üçlü üretim, satın alma ve dağıtım sözleşmesi mevcut olduğunu bu sözleşme kapsamında üretim tesisinin Türkiye’de bulunan … Ltd. Şti. Tarafından … markasıyla üretilen balya makinelerinin … A.Ş. Aracılığıyla müvekkili şirkete toptan satıldığını, üründe tespit edilen herhangi bir ayıp bulunmadığını ayrıca ürünün yerli malı serfikasıyla Türkiye’de üretildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın ayıplı mal satışından dolayı misli ile değiştirilmesi, sözleşmenin feshi bedel iadesi istemine ilişkin olduğu, davalı şirketin faturanın kooperatif tarafından düzenlendiğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirtmiş ise de, ayıplı mal satışında satıcı ile birlikte üreticinin de sorumluluğu bulunduğundan davalıya husumet düştüğünün kabul edildiği, davacının davalı kooperatifin 1724 nolu ortağı olduğu, dava konusu makineyi kooperatiften kredi kullanarak satın alındığı konusunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı taraf talebini dava dilekçesinde belirtmiş ise de hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesinin de bulunmadığı, davacının dava sebebini ya ıslahla yada davalının açık muvafakati ile değiştirebileceği, uyuşmazlığın makinenin ayıplı olup olmadığı, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı , satın alınan ürün yerine başka marka ve model ürün teslim edilip edilmediği noktasında olduğu, davalı … San. Tic. AŞ tarafından diğer davalı Kartepe …ne düzenlenen 18/04/2014 tarihli … seri nolu faturada 2014 model … marka ve model balya makinesinin 50.000 TL ye satıldığının belirtildiği, davacı adına davalı kooperatif tarafından düzenlenen faturadaki makine özelliklerinin de aynı olduğu, tacirler arası ticari satımlarda, satılanın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değilse, alıcı teslimden itibaren 8 gün, diğer hallerde ise 2 gün içinde satılanın gözden geçirilmesini sağlamakla yükümlü olduğu, somut olayda, davacının satın aldığı makinede açık ayıp bulunmadığı, kullanım sırasında bir kısım sorunlar ortaya çıkması üzerine davalı şirket yetkililerini aramış ve yetkili servisten hizmet aldığı, bu durumda ihbarının yasal süre içinde yapıldığının kabul edildiği, davalı servis hizmeti verdiğine göre ayıp ihbar sürelerinin önemi bulunmadığı, davalı kooperatif yetkilisinin, davacının talebi üzerine satın alınan makineyi ithal makine olduğu düşüncesi ile satın aldıklarını, yerli üretimlerin fiyatlarının daha ucuz olduğunu beyan ettiği, mahkemece Prof. Dr Makine Mühendisi … alınan bilirkişi raporunda; davacıya teslim edilen makinenin ayıplı olmadığı, davalı firmanın bu makineyi dava dışı … Motordan 39.900 TL bedelli fatura ile satın aldığı, yerli balya makinelerinin bu fiyatın çok altında olduğunu, kullanıcı eğitimi eksikliği olduğu, ayıp değil ayar sorunu olduğunu, ürün ayıplı olsa bile kanunda öngörülen muayene ve ihbar sürelerinin geçtiği, davacının ayıp sebebiyle talep edebilecek haklara başvuramayacağı hususunun rapor edildiği, davacının da keşifteki beyanlarında, İtalyan markası … 5190 model ve marka oy bağlama makinesini satın almaya karar verip kooperatiften kredi kullanarak söz konusu makineyi aldığını, davalı şirketle 5190 model üzerinden pazarlık yaptığını, ancak eve getirilen makinenin 0915 model olduğunu teslimden sonra öğrendiğini, orijinal makinelerin daha iyi performans gösterdiğini , yerli makinelerin fiyatlarının 30.000 TL civarında olduğunu , kendisine ithal 5190 model balya makinesi verilmesini yada yerli- ithal farkının kendisine ödenmesini istediği, davacının tahkikat aşamasındaki iddiasının ayıplı mal satışından ziyade satın alınandan başka makine teslim edildiği iddiasına ilişkin olduğu, ayıbın, satılan malın satıcı tarafından vaat edilmiş veya sözleşmeyle izlenen amaca uygun olarak bulunması gereken ve beklenen niteliklerden yoksun olmasını veya alıcının sağlayacağı faydayı azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran noksanlıkları ifade ettiği, satım konusu malın sahip olduğu niteliklerin, o tür bir malda olması gereken veya vaad edilen niteliklerden sapıyorsa maddi ayıp söz konusu olacağı ve satıcının ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre sorumluluğunun gündeme geleceği, ayıplı ifade de alıcı hem satıcıya hemde üreciye karşı dava açabiliyor iken aliud ifada dava hakkı sadece satıcıya karşı olduğu, çünkü sözleşme konusu eşyayı alıcıya teslim borcunun yalnızca satıcıya ait olduğu, satıcının, alıcıya, sözleşme konusu olan mal dışındaki başka bir şeyi teslim etmesi hâlinde aliud ifa söz konusu olacağı, aliud ifada satıcının, satılan malı değil, tarafların aralarında kararlaştırdıklarından başka bir şeyi teslim ettiği, yani taahhüt edilen veya ısmarlanan malın teslim edilmediği, oysa ayıplı ifada satıcının, taahhüt ettiği malı teslim ettiği, ancak taahhüt edilen mal teslim edilmesine rağmen bu malda maddi, hukuki veya ekonomik bir noksanlık veya bozukluk bulunduğu, ancak tarafların kararlaştırdıkları maldan tamamen farklı türde bir mal teslim edilmesine rağmen, alıcı bu malı kabul etmişse, bu durumda tarafl ar arasında zımnen yeni bir sözleşme kurulduğunun kabul edildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacının İtalyan Markası makine satın almak istediğini yerli yapım makine satıldığını beyan ettiği, faturada … Marka makine satıldığı belirtilmediği, satın alınan makine üzerinde de bu marka yer almadığı, … Balya Markalı balya makinesi satıldığı, garanti süresinin 2 yıl olduğu, yetkili servisinin … Yetkili Servisi olduğu, davacıya satılan makinenin modeli 0915 iken … Markasının model numarası 5190 olup seri numaralarındaki sayılar aynı, sıralamasının farklı olduğu, satın alanın bunu ayırt edecek bilgi ve tecrübe sahibi olup olmadığı da incelendiğinde davacının marka tercihinin olduğunun anlaşıldığı, … almak için gitmiş olsa bile faturada … yazmaması ve makine üzerinde de … yerine … yazması nedeniyle bunu fark eder etmez talebini satıcıya bildirmesinin gerekli olduğu, davacının dava dilekçesinde dahi başka marka ürün teslim edildiğini beyan etmediği, yargılama sırasında aliud ifayı yeni bir iddia olarak ileri sürdüğü, davalı taraf iddianın genişletilmesine muvafakat etmediği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, alınan makinenin seri numarasının benzer olması dışında iki makine arasında başka bir benzerlik bulunmadığı Bu bakımdan aliud ifadan söz edilemeyeceği, teslimin usulüne uygun gerçekleştiği, davacının iddiasına göre irade sakatlığı konusunun da değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmelerde irade sakatlığının TBK’da düzenlendiği, TBK Madde 30-34-36. Vd’göre hata, hile tehdit durumlarında alıcının sözleşmeden dönme hakkı olduğu, bir dokuma halının antika sanılarak, bakır tepsinin altın sanılarak, dokuma bir kumaşın ipek sanılarak satın alınması hallerinde “vasıfta hata” bulunduğu, vasıfta hatanın ancak esaslı hata ise dikkate alınacağı ve hukuki işlemin geçersiz kabul edileceği, vasıfta hatanın esaslı olup olmadığı hususunun ise o şeyin ekonomik ve toplumsal işlevine bakılarak belirlendiği, hukuki işlemin ekonomik ve toplumsal işlevini değiştirecek ölçüde önemli niteliklerinde yapılan hatanın “esaslı vasıf hatası” olduğu, hilenin, bir kimsenin zihninde yanlış kanaatler uyandırarak onu aldatmak ve gerçek durumu bilse idi yapmayacağı bir hukuki işlemi yaptırmak olduğu, hilede, aldatan tarafın, karşı tarafın yanıldığını bilmesi ve onu belli bir sözleşme yapmaya yönlendirmek için bilerek ve isteyerek gerçek dışı bildirimde bulunmuş olması gerektiği, Yargıtay’ın hile kavramını, gerçek durumu bilmesi halinde bir kimsenin kabul etmeyecek olduğu bir şeyi kabul etmesine diğer bir kimse tarafından yol açılmış olması, hali olarak tanımladığı, dürüstlük kuralı gereği bilgi verilmesi gerekli konularda susmanın hile sayıldığı, ancak susmanın aldatmayı oluşturması, karşı tarafın yanılmaya düşen tarafı düştüğü yanılmalar konusunda aydınlatma (bilgi verme) ödevinin bulunmasına bağlı olduğu, bu ödevin sözleşmeden ya da dürüstlük kurallarından kaynaklandığı, TBK Madde 39′ a göre, “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. ” davacının 18.04.2014 tarihinde aldığı makine için 06.05.2015 tarihinde dava açtığı, bir yıllık sürenin geçtiği, yazılı belge niteliğindeki fatura ve satın alına makinenin muayenesi ile hangi marka makine satın alındığının bu işi yapan bir çiftçi tarafından rahatlıkla anlaşılabileceğinden 10 yıllık azami sürenin uygulanmasını gerektirecek bir husus olmadığı, ne var ki davacının düzenlenen fatura ve teslim edilen makineyi davacının inceleyip iradesi dışında bir makine teslim edildiğini anlayıp davalıya bu konuda fesih iradesi bildirmesi gerekirken bu şekilde davranmadığı, davacının makineyi …nden satın aldığı, satıcıya karşı ihbarda bulunmadığı, netice olarak bilirkişi raporuna göre davalı … Tarımcılığın kendi markası ile satışını yaptığı balya makinesinin ayıplı olmadığı, ayar ve kullanıcı eğitimi gerektiği, faturadaki ürünün teslim edildiği, aliud ifada bulunmadığı, sözleşmenin kurulması aşamasında irade sakatlığı olup olmadığı konusunda ise, davacının dava dilekçesinde dahi … Makine satın almak istediğini, yanlış makine teslim ediliğini beyan etmemesi bu konuda bir yıl geçmesine rağmen davalı tarafa ihtarda bulunmaması nedeni ile irade sakatlığı hükümlerinden de faydalanamayacağı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tarım ile ilgilenmekte olduğunu, balya bağlama makineleri konusunda davalı … kooperatifinin kredi vermekte olduğunu, bu amaçla makineyi kooperatifin kendisi alıp kendisine fatura kesilmekte olduğunu, kooperatif denetimi altında köylüye kredi olarak makine aldırılmakta olduğunu, makinenin 58 bin TL’ye alındığını, makinenin defalarca arıza yapması üzerine müvekkilinin zamanında ihbarda bulunduğunu, bakımı yapılmasına rağmen düzelmediği için makinenin benzeri ile değişiminin talep edildiğini, değişim yapılmadığı için müvekkilinin tek başına dava açtığını, müvekkilinin kendisine İtalyan … marka makine satıldığını söylediklerini , makinenin bu şekilde yüksek fiyata satıldığını, ancak makinenin … tarafından üretilen yerli bir makine olduğunun anlaşıldığını, müvekkiline gizli ayıplı bir mal satıldığını, davalı kooperatif temsilcisinin 02.11.2017 Tarihli oturumda; makinenin ithal olduğunun söylendiğini, bu nedenle pahalıya satıldığını, bu hususta kendilerinin ithal mal diye aracılık ettiklerini, ancak daha sonradan makinenin ithal olmadığının anlaşıldığını, kendilerinin bu makinenin İtalyan gulliani marka olduğu hususunda karataş taşımacılığın ikna ettiğini, sonradan makinenin yerli olduğunun anlaşıldığını açıkça ifade ettiğini, eksik bilirkişi raporu ve ve yetersiz inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin gizli ayıpla kandırıldığını ve mağdur olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Davacı yan dava dilekçesinde satış sözleşmesine konu malın ayıplı olduğunu iddia ederek malın misli ile değiştirilmesini yahut malın iadesi ile sözleşmenin feshini talep etmiştir.Davacı, öninceleme duruşmasından önceki 15.07.2015 Tarihli beyan dilekçesinde ise; makinenin ithal ürün olduğu söylenmesine rağmen yerli ürün çıktığını, ürünün 54000TL’ye kendisine satıldığını, yerli ürünün bedelinin bu fiyatta olmayacağını iddia etmiştir.Davacı asil keşif mahallindeki beyanında; ürünün ithal ürün olduğunun söylendiğini , kendisinin 5190 model İtalyan model almaya karar verdiğini, yerli makinelerin daha ucuz olduğunu, ithal makinelerin daha kaliteli olduğunu, pazarlığını 5190 üzerinden yapıldığını, ancak eve getirildiğinde makinenin 5190 olmadığını 0915 olduğunu öğrendiğini, makinenin önünde … yazmasının kendisinin yanılttığını, neticeten 5190 model makinenin verilmesini ya da yerli ile ithal makine arasındaki farkın tarafına verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi gereğince kamu düzeni ve davacı yanca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı yan ayıp iddiasına dayalı olarak dava açmış ise de; öninceleme duruşmasından önceki beyanında ise teslim edilen mal ile satım sözleşmesine konu malın farklı olduğunu iddia etmiştir. Davacı yanca dosyaya ibraz edilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi, davacıya malın teslim edildiği 18.04.2014 Tarihli faturadaki makine bilgileri ile keşfen inceleme yapılan makine bilgilerinin aynı olduğu, faturada açıkça “… – …sap ve ot 1 adet” açıklaması yer aldığı, makinenin üzerinde … ve … yazıları olduğu, tanım etiketinde firma ismi olarak … San ve Tic Aş ve modelinin 0915 olduğunun yazılı olduğu, davacının da keşifteki beyanında makinenin 5190 değil 0915 olduğunu makine eve getirildiğinde fark ettiğini açıkça beyan ettiği, davalı … şirketi tarafından kooperatife kesilen ve modeli açıkça belirtilen makinenin menşeinin; Türkiye olarak yazılı olduğu dikkate alındığında davacının davasının reddine dair ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.Açıklanan nedenle davacı yanın istinaf istemimin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.