Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1479 E. 2021/506 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1479 Esas
KARAR NO: 2021/506
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI: 2014/859 E. – 2017/663 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında bağıtlanan 07.03.2007 tarihli, … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi uyarınca satın alınan emtia bedelinin davalı şirkete ödendiğini, kefil sıfatıyla ipotek veren … ve … ait taşınmazların satışa çıkarıldığını, davalının haksız şekilde borcu aşan tahsilat yaptığını ve yapmaya devam ettiğini, taşınmazların değerinin düşük gösterildiğini ve davalı şirket tarafından satın alındığını, resmi kayıtlara göre bu satıştan davalının yaklaşık 4.200.000,00 -TL ile 403.450,00 -EUR tahsilat sağladığını, finansal kiralama sözleşmesinin 2.500.000,00 -TL değerinde olup, protokol tarihi itibariyle 4.600.000,00 -TL olduğunu, sözleşmenin geçerli olduğu sürede müvekkili tarafından yapılan ödemeler dikkate alındığında 3.000.000,00 -TL civarında fazla ödemenin ortaya çıkacağını, usule aykırı takipler ve satışlar nedeniyle 8.000.000 -TL den fazla ödeme yapıldığını ve müvekkilinin 600.000,00 -TL civarında zarara uğratıldığını belirterek şimdilik 500.000,00 -TL fazla tahsilatın davalıdan tahsiline ve ipotekli taşınmazlar üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sözleşmeye aykırı davranışı ve temerrüdü nedeniyle sözleşmenin fesholunduğunu, İstanbul 12. ATM nin 2009/672 E.sayılı dosyasından fesih ve malın iadesi konusunda açılan davanın kabulle sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, taraflar arasında 05.02.2010 tarihinde bir borç tasfiye protokolü bağıtlandığını, sözleşmeye konu taşınmazların ve bir kısım hacizli menkullerin satışı konusunda davacı ve kefillere süre verildiğini, tedbir talep edilen taşınmazların dava ile ilgisinin bulunmadığını, sözleşmenin feshinden itibaren yaklaşık 4 yıldır ödeme yapılmadığını, TBK’nun 82. Maddesindeki 2 yıllık sürenin geçirildiğini, İstanbul 30 ATM nin 2011/148 E.sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, ipotek borçluları ve davacı borçlu yönünden ipotek takibinin yerinde olduğunun bu şekilde belirlendiğini, davacının halen çok miktarda borcu olup, fazla tahsil edilen bir bedelin olmadığını, henüz ihalesi kesinleşmemiş ve herhangi bir tasarrufa konu olmayan finansa kiralamaya konu taşınmazın tahsilat gibi hesaplanmasının dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın borçlu olmadığının tespiti, yapılan fazla ödemenin ve oluşan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğu, taraflarca gösterilen deliller, takip dosyaları, İstanbul 12. ATM nin 2009/672 E.sayılı dava dosyası, İstanbul 30. ATM nin 2011/148 E.sayılı dava dosyası ve eki takip dosyaları, finansal kiralama sözleşmesi, ödeme belgeleri, tapu kayıtları getirtilerek incelenmiş, dosya içeriği delillerle davalı şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen 20.04.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; yapılan ödemelerin kesin olarak tespit edilemediği, takip dosyalarına intikal eden paraların ve davalı tahsilatlarının tespitinden sonra hesaplama yapılabileceği davacı zararına ilişkin olarak da yeterli belge olmadığından inceleme yapılamadığının belirtildiği, davalı tarafından davacı ve kefiller hakkında yürütülen takiplere ilişkin takip dosyalarının örnekleri de getirilerek alınan 10.05.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacının borcun tamamını ödediğini kanıtlayamadığı, zararını da belgelendiremediğinin belirtildiği, iddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında 07.03.2007 tarihinde bağıtlanan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca kiralama konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği, kira borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek malın iadesi konusunda dava açıldığının anlaşıldığı, İstanbul 12. ATM nin 2009/672 E.- 2010/105 K. Sayılı kararı ile taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin fesholunduğu tespit edilerek kiralamaya konu taşınmazların finansal kiracı olan davacı tarafından tahliyesi ile boş olarak finansal kiralayan olan davalıya iadesine karar verildiği ve bu kararın 07.04.2010 tarihinde kesinleştiğinin belirlendiği, İstanbul …. İcra Md.nün … sayılı takip dosyasında davacı …. AŞ ile ipotek verenler hakkında 03.10.2009 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, ipotek borçlularının itirazı üzerine İstanbul 30. ATM nin 2011/148 E.sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığının belirlendiği, yapılan yargılama sonucunda takip tarihi itibariyle 1.000.000 -EUR tutarında kira borcunun ödenmediği, vadesi gelmemiş 3.625.709,85 -EUR tutarında kira alacağının da muaccel hale geldiği belirtilerek itirazın iptaline karar verildiği ve bu kararın 07.02.2012 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasında bağıtlanan finansal kiralama sözleşmesi ile toplam kira bedeli 3.503.032.00 -EUR olarak belirlendiği, kira bedelinin davacı kiracı tarafından ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin fesholunduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe ilişkin itirazın haksız bulunduğu, kira borcunun mevcut olduğu, dosya içeriği deliller ve incelenen takip dosyaları kapsamından anlaşıldığı, davacı tarafça, 300.766,37 -EUR tutarında ödemede bulunulduğu belirlenmiş ise de, bununla borcun sona ermediğinin anlaşıldığı, davalının incelenen ticari defterlerine göre; 08.04.2014 tarihi itibariyle davacı kiracının davalı kiralayana halen borçlu durumda olduğunun anlaşıldığı, saptanan durum bu olunca kira borcundan dolayı fazladan tahsilat yapıldığına ilişkin davacı iddialarının kanıtlanamadığı, davacının bu nedenle zarara uğratıldığı yolundaki iddianın dayanağının bulunmadığı, bu konuda hiçbir delil ve belgenin ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyada eksiklerin giderilerek davacı tarafından yapılan ödemlerin tespiti gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, 20.01.2014 tarihli kök bilirkişi raporunda dosyadaki eksikliklerin belirtildiği buna göre dava dilekçesinde ayrı ayrı açık şekilde belirtilmiş olan icra dosyalarının celbinin talep edildiği ancak mahkemenin bu husus dikkate almadığını, belgelerin sunulması istendiğini, borç ve ödeme ilişkileri eski tarihli olduğundan müvekkili şirket sistemindeki belgelere ulaşılabilmesi mümkün olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyası, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası, İnegöl … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası, İnegöl İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/180E. sayılı dosyasına kendileri tarafından ulaşılması mümkün olmadığından celbinin talep edildiğini, Taşınmazların gerçek bedelleri araştırılmadan karar verildiğini, Bursa ili, … ilçesi, … Mah. … pafta, … ada, … parselde yer alan arazi ve üzerindeki fabrikanın 27.01.2011 tarihinde 3.100.000 TL bedeli ile satıldığı, ancak taşınmazın 13.03.2007 tarihi itibariyle değerinin yaklaşık 3.100.000 TL olarak gösterilmişken değerinin satış tarihinde daha yüksek olması gerektiğini, gerçek satış bedelinin tespiti için Tapu Müdürlüğüne yazı yazılmasını ve uzman ayrı bir bilirkişiden rapor alınmasını talep etmelerine rağmen talebin dikkate alınmadığını, Davalı tarafın açıktan satış yapmış olduğundan gerçek değerinin tarafımızca bilinebilmesi mümkün olmadığını ve tapuda gösterilen bedelin daha düşük gösterilmiş olabileceğini, İnegöl … Mah. … ada, … parsel, … mevkii, … ada, … nolu parsel, Bursa ili, … ilçesi, … Mah. … ada, … parselde bulunan 17-8-4-29-30-28-9 nolu bağımsız bölümlere ait tapu kayıtlarının olup gerçek değerlerinin belirlenmesi amacıyla ilgili Tapu Müdürlüğünden sorulması istendiğini ancak mahkemenin talebi dikkate almadığını, davalı finansal şirket tarafından mevcut resmi kayıtlara göre 4.200.000- TL ile 403.450 Euro tahsil edildiğini, Finansal kiralama sözleşmesi yaklaşık 2.500.000 Euro değerinde olup protokol tarihi itibariyle 4.600.000 TL miktarında olduğunu, Yukarıda belirtilen gayrimenkuller ile tahmini 2.000.000 TL ilave edildiğinde davalı tarafından en az 6.200.000 TLnin tahsilat yapıldığının kabulü ile, 6.200.00 TL ödeme yapıldığı ve 403.450 Euro taksit ödediğini ve 3.000.000-TL müvekkili şirketten haksız kazanç elde edildiğini, müvekkilin Kesteldeki üretim aşamasındaki fabrikasında usule aykırı olarak yaptığı haciz ve makine satışı nedeniyle imalatını ve siparişleri yarım bırakmak zorunda kalmış yaklaşık 600.000-700.000 TL zarara uğradığını, müvekkilinin şirketinin kapatılması nedeniyle müvekkilin yoksun kalınan karı da söz konusu olduğunu bu talebin reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu borç yönünden davalı yanca fazla tahsilat yapıldığı iddiasına dayalı menfi tespit, istirdat ve yoksun kalınan karın tazmini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi 07.03.2007 Tarihli, tadil sözleşmesi ise 22.04.2009 Tarihli olup sözleşmenin 14. maddesinde vadesi gelmeyen kira bedellerinin fesih tarihinde muaccel hale geleceği, kiracının ödemelerin fiilen gerçekleştiği tarihlere kadar geçecek süre için hesaplanacak temerrüt faiz tutarının fesih tarihinden itibaren 7 gün içinde kiralayana ödeyeceği düzenlenmiştir.Dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda; sözleşme, protokol ve Kanun hükümlerinin esas alınmadığı, salt faturaların esas alınarak alacağın hesaplandığı, temerrüdün hukuki sonuçları yönünden herhangi bir hesaplamanın yapılmadığı görülmektedir. Davalı vekili de rapordaki hesaplamaya itirazlarını sunmuştur. Davacı fazla tahsilat iddiası yönünden borçtan mahsubu gereken gayrimenkul bilgilerini, icra dosya bilgilerini sunmuş, açıktan yapılan satışların bilgilerine ulaşılamadığını belirtmiş, bilirkişi heyeti cebri satışa ilişkin kayıtlar ve icra dosyaları bulunmadığından inceleme yapamadıklarını belirtmişler. Mahkemece tapu kayıtları, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası, İnegöl … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası, İnegöl İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/180E. Sayılı dosya örnekleri celp edilmiş, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası taraflarla uyuşmadığından davacı vekiline doğru dosya numarası bildirilmesi için süre verilmiş ise de bu hususta beyan dilekçesine rastlanmamıştır. Ancak davacının talebine konu taşınmazların satış bedellerini içerir resmi satış tabloları dosyaya celp edilmediği gibi finansal kiralama sözleşmesine konu borca mahsubu gereken satışlar olup olmadığının tartışılmadığı ve temerrüdün sonuçları dikkate alınarak dava tarihi itibarı ile hesaplama yapılmadığı görülmektedir. Davacının iddiasına konu satış işlemlerinin raporda hesaplamaya esas alınıp alınmadığı da anlaşılamamaktadır. Davacının gayrimenkullerin rayiç bedellerinden düşük bedele satıldığı iddiası dinlenebilir nitelikte değil ise de; ilk derece mahkemesince iddiaya konu tüm gayrimenkullerin resmi satış akit tablolarının ve icra dairesince yapıldığı iddia edilen satışlar yönünden icra dosyasında yapılan reddiyat makbuzlarının celbi ile satışların finansal kiralama sözleşmesine konu borca ilişkin olduğunun ve dava tarihinde kesinleştiğinin tespiti halinde usulüne uygun, denetime elverişli hesaplama yapılarak dava tarihi itibarı ile davacının borçlu olup olmadığı ve fazla ödenen miktar olup olmadığının belirlenmesi gerekir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp yeterli inceleme içermemektedir. Bu nedenle eksik kayıtların celbi ile finansal kiralama mevzuatına hakim yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile HMK 353/1-a-6 md gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/859 Esas, 2017/663 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 96,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 194,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.