Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1438 E. 2021/403 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1438 Esas
KARAR NO: 2021/403 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2017
NUMARASI : 2017/62 E., 2017/1364 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete 2012 yılından itibaren değişik zamanlarda “Görüntüleme ve Tanı Hizmeti” sunmuş olduğunu buna ilişkin sözleşmenin 01/01/2012 tarihinde akdedilmiş olduğunu, ticari ilişkinin devam ettiğini, davalı tarafından müvekkiline keşidecisi “…” olan 40.000,00 TL’lik müşteri çeki vermiş olduğunu, iş bu çekin vadesi gelmeden kendi keşide ettikleri çekle değiştirmek istediklerini, bu talebin müvekkili tarafından kabul edilmiş olduğunu, ancak müvekkili çalışanı çekin arkasında bulunan bankaya tahsil için verilirken atılmış olan “tahsil cirosunu” sehven iptal etmemiş olduğunu, daha sonra müvekkili tarafından davalıya iade edilen mezkur çekin cirantalarından ekonomik olarak sağlam ve ödeme gücü yüksek olan müvekkili tarafından icra tehdidi altında mecburen ödenmiş olduğunu, bu hali ile TBK anlamında davalının müvekkili karşısında 41.572,52 TL haksız ve sebepsiz olarak zenginleşmiş olduğunu, itirazın iptalini, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında hizmet sözleşmesine istinaden ticari iş ilişkisi bulunduğunu ve devam etmekde olduğunu, davalı müvekkili tarafından davacıya 17/06/2016 tarihli … nolu çek verilmiş olduğunu, çeke ilişkin herhangi bir borcu kalmamış olduğunu, davacı tarafından davaya konu edilen … keşidecisi olduğu çekin iadesinin davalı şirket yapılmamış olup, davacı şirket yetkililerinde keşideciye teslim yapılmış olduğunu, dava dilekçesinde çekin teslimi yapılırken “tahsil cirosunun sehven iptal edilmemiş olduğu” davacı tarafından ikrar edilmiş olup, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, söz konusu çeke ilişkin davalının cirosundan sonraki ciroda bulunan dava dışı … ile bir ticari ilişkisi bulunmadığını, çek takibinin müvekkili şirkete yönlendirilmiş olduğunu, davacının çek takibinden dolayı ödemek durumunda kaldığı miktar bakımından keşideciye davayı yönlendirmeksizin, kendilerinden talepte bulunulmasının iyi niyetle bağdaşmadığını, davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı tarafından davacıya keşidecisi “… ” olan 40.000,00 TL’lik müşteri çekinin verildiği, davacı tarafın iş bu çekin vadesi gelmeden davalının keşide ettikleri çekle değiştirmek istediklerini, bu talebin davacı şirket tarafından kabul edilerek davalı tarafından ilk verilen çek yerine … nolu çeki verdiklerini iddia ettiği, davalının ise davacıya … nolu çekin verildiğini, bu çeke karşılık 17/06/2016 tarihinde 23.500,00 TL banka yoluyla ve 05/12/2016 tarihinde 27.000,00 TL olarak ödemeler yapıldığını ve çeke ilişkin herhangi bir borçları kalmadığını, keşidecisi …. olan çekin müvekkili şirkete iade edilmediğini, davacı şirket yetkililerince bu çekin keşideci …. tesliminin yapıldığını ve çekte ciroları bulunan dava dışı … ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını savunmuş olsa da mahkememizce her iki şirkete ait BA formlarının getirtilerek mali müşavir tarafından incelendiği, davalı şirketin dava dışı … şirketiyle aralarında ticari ilişkinin bulunduğu, bu hususun tek başına dava konusu çekin davalı tarafından dava dışı … şirketine verildiğini ispatlamadığı, ancak sunulan 14/01/2016 tarihli tahsilat makbuzunda, …, Üsküdar Şubesine ait, 17/06/2016 keşide tarihli, … nolu, 40.000,00 TL bedelli çekin tahsil edildiğinin belirtildiği, bu yazılı kısımlarda …, çek numarası ve hesap numarasının üzerinin çizilmek suretiyle … yerine “…, Sultanbeyli, Tem”, çek numarası … çek numarasının da üzeri çizilerek “…” yazıldığı ve bu kısmının paraflandığı, dolayısıyla her iki tarafında kabulünde olan tahsilat makbuzuna göre davalı tarafından davacıya verilen … tarafından keşide edilen 40.000,00 TL bedelli çek yerine … nolu çekin verildiğinin anlaşıldığı ve davacı tarafından iade edilen bu çekin arkasında bulunan davacı şirket cirosunun iptal edilmeden çekin verildiği, davalının da bu hususa herhangi bir itirazının olmadığı, davalının yalnızca çekin kendilerine değil de keşideci … teslim edildiğine yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak bu itirazlarının da tahsilat makbuzu karşısında önemini yitirdiği, … keşideli çekin … nolu çeke karşılık davacı tarafından davalıya iade edildiğinin anlaşıldığı, davacının Ankara ….İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasında … keşideli, 17/06/2016 tarihli, 40.000,00 TL bedelli çek için 41.572,52 TL ödeme yaptığı anlaşılmakla ödediği bedelin iadesini talep etmekte haklı olduğu” şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 41.572,52 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit olmakla hüküm altına alınan 41.572,52 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…. Çekin teslim edilirken”tahsil cirosunu sehven iptal edilmemiş olduğu” Davacı tarafından ikrar edilmiş olup, Davalı ile Davacı Müvekkil arasındaki Ticari ilişkiyi gösteren bilgi ve belgeler sunulmuş olup, Davalıya Cari Hesaplarda borçlu olunan 7.512.66 TL lik tutar Bilirkişi raporunda tespit edilmiştir.Yerel Mahkeme gerekçeli kararında Dava Dışı … ile Davalı Müvekkil şirket arasında Ticari ilişkinin varlığının bulunduğunu belirtmiş ise de; davalı müvekkil ile dava dışı medsan arasındaki ticari defter ve kayıtların dosyaya sunulmasına rağmen, Buradaki kayıtlar nazara alınmaksızın Kök bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Oysaki davaya konu çeke ilişkin olarak, dava dışı medsan şirketi ile davacı arasında ticari bir kayıt bulunmadığı belirtilmiş olup , yerel mahkemeye sunalan ticari defter kayıtlarında çeke ilişkin herhangi bir kayıt söz konusu olmadığı nazara alınmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme ile rapor tanzim edilmiştir. Davaya konu Davacı tarafından cirosu silinmeden 3.Şahıslara ciro edilen çek karşılığında, Davalı müvekkil tarafından verilen çekin ödemelerine ilişkin olarak Davalıya, Davaya konu çek ile ilgili herhangi bir borcumuz bulunmadığı hususun da Yerel Mahkemeye belgeler ibraz edilmiş olup, Davacı tarafı ile Davalı Müvekkil arasında Hizmet sözleşmesine istinaden Ticari iş ilişkisi bulunmakta olup, bu ilişki devam ettiğinin, Davalı Müvekkil tarafından, Davacıya 17.06.2016 tarihli … Bankası Sultanbeyli Tem Şubesi … nolu çek verilerek ödeme yapıldığı Davalıya 17.06.2016 tarihinde 23.500.00 TL olarak Banka yoluyla ve 05.12.2016 tarihinde ise 27.000.00 TL olarak ödemeler yapılmış ve Çeke ilişkin herhangi bir borcu kalmadığı Dosya içeriğinde bulunan bilgi ve belgelerle sabittir. Buna rağmen Davacı taraf, Davaya konu Çeke ilişkin olarak, Davalı Müvekkil şirkete herhangi bir mal ve hizmette bulunmaksızın ve İade edilen ve Cirosu kötü niyetli olarak silinmeden ( Davacı tarafça cironun sehven iptal edilmediği ikrar edilmiştir) Dava dışı Şirketlere verilen çeke dayanarak talepte bulunmuş, Yerel Mahkeme tarafından verilen hüküm ile de Davalı Müvekkilden mükerreR tahsilat yapılmasına sebebiyet verilmiştir. Davacı tarafından davaya konu edilen, … keşidecisi olan çekin iadesi Davalı Şirkete teslim edilmemiş olup Dava dilekçesinde Çekin teslim edilirken”tahsil cirosunu sehven iptal edilmemiş olduğu” Davacı tarafından ikrar edildiğinde, Davalı Müvekkilin herhangi bir kusurunun bulunmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. Kaldı ki; Yerel Mahkemenin gerekçesin de yer verdiği Tahsilat makbuzunda, Söz Konusu çekin Davalı Şirket yetkililerine teslim edildiğine dair bir kayıt yoktur. Tahsilat Makbuzu incelendiğinde Davacının kaşesinin bulunduğu görülmekle birlikte Çekin Davalı Müvekkil şirket yetkilileri ve Muhasebesine teslim edildiğine dair bir kanıt bulunmamaktadır….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;itirazın iptali istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, sehven unuttuğu ciro imzası nedeni ile davalı yana iade ettiği ve dolanıma giren çeki ödemek zorunda kalması nedeni ile ödediği tutarı davalı yana yansıtmak maksatlı takip yapmış ve davalı yanın itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır.Davalı yanca her ne kadar çekin tesliminin keşideciye yapıldığı beyan edilmiş ise de; çekin davacının iptal etmeyi unuttuğu cirosundan sonraki ilk ciranta davalıdır ve davalı yanca ciro edilmiş ve en son hamile kadar ulaşmıştır. Yani davalının maddi vakıalarla ilgili anlatımı ciro silsilesine uygun değildir.Davalının davacıya verdiği davaya konu çeki bir başka çekle değiştirdiği hususu davalı yanın da kabulündedir.Davacı ile dava dışı ciranta … şirketi ile ticari ilişki bulunmadığı, BA/BS kayıtlarına göre bu şirket ile davalının ticari ilişkisinin bulunduğu ve bunun da ciro silsilesi ile uyumlu olduğu, aslı kasaya alınan ve bir örneği de dosyada mevcut çek teslim makbuzunun davalı şirketin kaşesini taşıdığı ,çekin mutlaka şirketin yetkilisine tesliminin de şart olmadığı, mahkemece verilen kararın bu nedenle doğru ve oluşa uygun olduğu anlaşılmakla davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 2.829,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 709,69 TL nin mahsubu ile bakiye 2.120,16 TL karar ve lem harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- Davacı yan avansından kullanılan 28,00 TL tebligat gideri masrafının davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/02/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.