Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1428 E. 2021/576 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1428 Esas
KARAR NO: 2021/576 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI : 2017/347 E. – 2017/310 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı tarafın 1991 yılından beri ticari faaliyetini sürdürdüğünü,”… San. Ltd.Şti” şeklindeki ticaret unvanı ve “…” esas unsurlu markası ile tanınmışlık sağladığını,(unvanda yer alan … ibaresinin … olarak 2005 yılında değiştirildiğini) 19.05.2001 yılından beri www…..com alan adını kullandıklarını 2006/61678 başvuru numaralı “…” markasının 37 ve 42. sınıflarda tescilli olduğunu, inşaat hizmetleri alanında tanındığını, davalının “…LİMİTED ŞİRKETİ” şeklinde ticaret unvanını 2004 yılından beri tescil ettirerek kullandığını, davalıya ait www…..com.tr adlı internet sitesinde “….” ibaresini markasal olarak kullandığını, davalının …başvuru numaralı, “…” ibaresi ile marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davacının itirazları nedeni ile red edildiğini, ticaret unvanı ve markasal kullanımın birbirinden farklı olduğunu, davalının ticari unvanını davacının markasına iltibas oluşturacak şekilde kullandığını, bu kullanımın 556 sayılı KHK ve Türk Ticaret Kanunu’na aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davacının tescilli 2006/61678 başvuru numaralı markasına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması, önlenmesi, davalı unvanı olan “… LİMİTED ŞİRKETİ”nin sicilden terkini ve bu terkinin gazetede yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili “… LİMİTED ŞİRKETİ’nin 27.07.2000 tarihinde kurulan “…. LTD.ŞTİ” firmasının isminin tadil edilerek 16.03.2004 tarihinde tescil ederek kullanmaya başladığını, davacının … başvuru numaralı “… şekil” markasının 37 ve 42. sınıflarda tescilli hizmet markası olduğunu, müvekkilinin 2016/86907 başvuru numaralı “…” ibareli kendi marka başvurularının 06 ve 19.sınıfta mallar için olduğunu, farklı sektörlerde yer aldığını ve karışıklığa sebep olmayacağını, ticari unvanlarının davacı markasının tescilinden önce tescillendiğini, “…” ibaresinin kimsenin tekeline verilemeyeceğini, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, marka başvurularının red edilmediğini, itiraz ettiklerini sürecin devam ettiğini, yetkinin Ankara Mahkemelerinde olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 07.11.20217 tarihli 2017/347 E. – 2017/310 K. sayılı kararıyla; “…toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ışığında davacının TP nezdinde tescilli dayanak … ibareli markası ile davalının dayanak markası olan … ibarelerinin okunuş, yazılış ve fonetik olarak aynı olması nedeni ile iltibas yarattığı ve davalının www…..com.tr adlı internet sitesinde tescilli unvanının tescil edildiği şekilde değilde markasal olarak kullandığı” gerekçesiyle; davacı … …. Ltd. Şti tarafından davalı … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın kabulü ile davalının ticaret unvanını markasal kullanımı nedeni ile davacı marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması ve önlenmesine, -Davalının ticaret unvanının terkinine, -Davalı yanın www…..com.tr. uzantılı alan adına erişimin engellenmesine, -Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan trajı yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı şirket yetkilisinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı firma ile müvekkilinin başvurularının ayrı tür ve nice sınıfları için yapıldığını, müvekkilinin markasının 06/19 sınıflarda başvurusunun yapıldığını, davacı markasının 37 ve 42. Sınıflarda tescilli olduğunu, sınıf farklılıklarına rağmen şekil ve anlamsal olarak iki markanın birbirlerine göre yeterli ayırt edicilikte olduğunu, müvekkilinin herhangi bir inşaat faaliyetinin olmadığının web sitesinden anlaşıldığını, davacının müvekkilinin markasının tescilli olduğu sınıflardaki emtiaların inşaat sınıfı hizmetlerde kullanılacağını ve benzer hizmet olup aynı kitleye hitap edeceğini ifade etmişse de, müteahhitlik hizmeti veren bir firma bu malzemeleri inşaatında kullanacaksa da, kullanılan her ürünün davacının ürünü olmayacağının açık olduğunu, müvekkilinin bayilik yaptığını, inşaat işinde faaliyet göstermediğini, benzer iş yapmadıklarını, davacının müvekkiline ait markanın tescilli olduğu sınıflarda kendi markasıyla mal ürettiğini ispat edemediğini,
-müvekkilinin unvan ve isminin davacının marka koruması öncesinde tescil edilmiş ticari unvanı olduğunu, unvanın 16/03/2004 tarihinde tescil edildiğini, davacının başvurusunun 13/12/2006 tarihli olduğunu, www….com.tr alan adından markası ile 14/07/2004 tarihinden itibaren 12 yıldır faaliyetini sürdürdüğünü, internet arşivinin bulunduğunu, marka ile 15 yıl önce aldığı ödülün ekte olduğunu, markasını tanıtarak 2005 yılından 2016 yılı arasında 11 yıldır fatura kestiğini, ticaret unvanı kullanımının TTK 52. Maddeye aykırı olmadığını, -yapı ibaresinin kimsenin tekeline bırakılamayacağını, -gen ibaresiyle davacının hizmet sınıfında birçok tescilli markası bulunduğunu beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; davalının hali hazır kullanımlarının müvekkilinin tescilli marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalının inşaat hizmetleri bakımından projeler ürettiğini, kullanımının unvan dışında markasal kullanım olduğunu, … hakim unsurlu markasal kullanımlarını müvekkilinin tescil hizmetleri sınıfında da kullandığını, yerleşik uygulamada inşaat hizmetlerinde tescilli markalar ile benzer olan herhangi bir markanın “inşaatların yapımında kullnılan emtialar” bakımından başka bir kişi adına tescil edilemeyeceğinin sarih olduğunu, davalının unvan kullanımı dışında markasal kullanımı da bulunduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
DELİLLER: Marka tescil kaydından, … markasının … no ile 37 ve, 42. Sınıflarda tescili için davacının 13.12.2006 tarihinde başvurduğu, markanın 11.12.2007 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.Bilirkişi raporundan, davalı adına … başvuru numaralı “….” ibareli 06/19. Sınıflarda marka başvurusunun 27/10/2015 tarihinde yapıldığı, başvuru işlemlerinin sonuçlanmadığı görülmüştür. Mahkemece inşaat mühendisi ve marka vekili bilirkişiden alınan 04/07/2017 tarihli raporda; davacı dayanak markası olan … ile davalı dayanak markası olan “… ” ibarelerinin incelenmesinde her iki markada yer alan …. ibaresinin ortak olduğu, kelimelerin okunuş, yazılış ve fonetik olarak aynı olduğu görülmektedir, davalıya ait ww…..com.tr adlı internet sitesinde davalı unvanında tescilli olan şekilde değil markasal olarak … ibaresinin kullanıldığı, … ve … markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, markaların görsel, okunuş ve fonetik yönden iltibas yaratacağı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “…” markası ile ticaret unvanından kaynaklanan haklarına dayanarak, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması, önlenmesi, davalı ticaret unvanının sicilden terkini ve www….com.tr alan adına erişimin engellenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafın dava tarihinden önce marka başvurusunun bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece marka başvurusunun istenilmesi ve tescil başvuru sınıflarının incelenerek başvurunun bekletici mesele yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi gerekirken, başvuru kaydının istenilmemesi yerinde olmamıştır. Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu da yeterli inceleme içermemektedir. Bilirkişi heyetinde bilişim uzmanı bilirkişinin bulunmadığı, davalıya ait www……com.tr alan adlı web sitesinde ve arşiv kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Raporda, davada marka hükümsüzlüğü talep edilmemesine rağmen, davacının tescilli markası ile davalının başvuru aşamasındaki markası karşılaştırılmış, görsel, okunuş ve fonetik açıdan iltibas yaratacağı beyan edilmiş, tescil sınıfları yönünden iltibas değerlendirmesi yapılmamıştır. Mahkemenin de gerekçeli kararında davalının web sitesindeki kullanımlarının markasal kullanım olduğu açıklanmışsa da, hangi kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği somutlaştırılmadan, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına celp edilen kayıtlardan, davalı tarafın ticaret unvanının 16.03.2004 tarihinde, davalı alan adının 14.07.2004 tarihinde tescil edildiği, davalı vekilinin dilekçelerinde müktesep hak iddiasında bulunduğu, mahkemece savunmanın değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar gözetilerek, mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verildiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın davalı marka başvuru kayıtları getirtilerek, davalı web sitesindeki kullanımlarının da bilişim bilirkişisi vasıtasıyla tespiti ile, davalı kullanımlarının davalı markasına tecavüz edip etmediği konusunda gerekirse yeni bir heyetten rapor alınması, davalının unvan ve alan adı tescil tarihlerine yönelik savunmasının değerlendirilmesi ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı şirket yetkilisinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 07/11/2017 tarihli 2017/347 E. – 2017/310 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvuru dilekçesi ile birlikte 22.01.2018 tarihinde Ankara 4 Nolu Mahkemeler Veznesine harç yatırılmış, harçları yatıran kişinin sehven Av. … olarak kaydedildiği anlaşılmakla, istinaf talebi kabul edilen davalı asil’in yatırdığı varsayılan harcın davalı asil’e iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.