Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1426 E. 2019/1242 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1426 Esas
KARAR NO : 2019/1242
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2016/738 E. – 2017/179 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalıya 350.000 USD bedelli çekin borç olarak verildiğini, çek bedelinin davalı tarafından ilgili bankadan tahsil edildiğini, borç olarak verilen çek bedelinin davalı tarafından ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini bu nedenlerle davalının haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddiasının doğru olmadığını, dava konusu çekin borç olarak verilmediğini, davacının münhasır yetkilisi olduğu…Ltd.Şti ile müvekkili arasında düzenlenen 13.12.2011 tarihli ön protokol ve bu protokole bağlı B.Çekmece….Noterliği’nin 21.03.2012 tarih … yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında verilen çeklerden biri olduğunu, sözleşme kapsamında sözleşmenin tarafı olan şirketin kendi edimlerini yerine getirmediği için dava konusu çek bedelini talep edemeyeceğini bu bağlamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.03.2017 tarihli 2016/738 E. – 2017/179 K.sayılı kararıyla; “davacı tarafın iddiası ve dava konusu çek üzerinde yer alan şerhe göre çekin davalı tarafa borç olarak verildiği, davalı tarafın iddiasına göre ise dava konusu çekin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında oluşan alacağa istinaden verildiği bu bağlamda her iki tarafın iddiasına göre taraflar arasındaki ihtilafın münhasıran çekten kaynaklanmadığı, davacı iddiasına göre ödünç sözleşmesi kapsamında dava konusu çekin verildiği, davalı iddiasına göre ise eser sözleşmesi kapsamında çek bedelinin tahsil edildiği, her iki durumda da taraflar arasındaki ihtilafın temel ilişki olarak sözleşmeye dayandığı, sözleşmeye dayalı ve münhasıran çekten kaynaklanmayan ihtilafın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği (Yargıtay 13.HD’nin 2016/28442-23724 E-K sayılı ilamında da belirtildiği üzere) gerekçesiyle mahkemenin görevsiz olduğundan, davanın usulden reddine karar vermiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın HMK 353. maddesi doğrultusunda istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli mahkeme olan Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, mahkemenin görevsizlik kararının gerekçesinde, dava konusu çekin üzerinde yazan borç kaydına istinaden ve bu çekin müvekkili ile davalının tek yetkilisi olduğu ….San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi doğrultusunda oluşan ilişki kapsamında müvekkiline ödenmesi gereken 1.000.000 TL’nin ödenmesi amacıyla verilmiş çeklerden biri olduğu yönündeki savunmalarına istinaden uyuşmazlığın münhasıran çekten kaynaklanmadığına dair kanaat belirtmişse de icra takibine dayanak olarak belirttiği çek üzerinde yazılı kaydın hukuken sonuç doğuracak bir kayıt olmadığı, bu durumun çekin geçerliliğine etki etmediğini bu kaydın yazılmamış sayılacağını -Çek konusuna ilişkin düzenlemelerin Türk Ticaret Kanunu kapsamında yer aldığını ve bu kanun kapsamında kalan tüm davaların mutlak ticari dava sayılacağını,-Salt sözleşmesel ilişki temelinden hareket edilse dahi, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu hususunun gözden kaçırılmaması gerektiğini, davacının icra takibine konu ettiği çekin ve iddia ettiği alacağın müvekkili ile davacının tek başına yetkilisi olduğu yüklenici firma Yeni Ünsa ticaret şirketi arasında imzalanan ön protokol, Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile bu sözleşmeye ek sözleşmelerle doğrudan ilgili bulunduğunu , ilişkinin tarafların yalnızca şahsıyla ilgili olmadığını, tarafların yetkilisi olduğu şirketlerin de bu ilişkiye dahil olduğunu, hem iddia edilen alacağın dayanağı hem de ihtilafa konu ettiğimiz hukuki ilişki düşünüldüğünde uyuşmazlığın her yönüyle ticari nitelikte olduğunu ve Ticaret Mahkemesi nezdinde yürütülmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. İtirazın iptali davasına konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine, 350.000 USD Alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlattığı, takip dayanağının “Çeke ilişkin Borç Verilen Para ” olarak gösterildiği, 30/06/2012 tanzim tarihli 350.000 USD bedelli çek örneğinin ödeme emrine eklendiği, çekin davacı tarafından davalı lehine keşide edildiği çekin ön yüzünde “…’a borç olarak verilmiştir, ödemeyi yapınız.30/06/2012’de ” ibaresinin bulunduğu, görülmüştür.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli davanın dayanağı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasında, alacaklı vekilinin takip dayanağını “07/12/2015 tarihli çeke ilişkin borç verilen para” olarak gösterdiği, çek fotokopisinin incelenmesinde “…’a borç olarak verilmiştir, ödemeyi yapınız. 30/06/2012’de” yazıldığı, çekin bankaya bu şekilde bu ibraz edilerek üçüncü kişi hamil …tarafından tahsil edildiği, davacının davalıya borç olarak verdiği çek bedelinin tahsili için takip başlattığı, icra takibinin kambiyo senedi vasfında olan çeke dayalı olarak yapılmadığı, temel ilişkiye dayalı olarak yapıldığı, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere davacının dayandığı ödünç sözleşmesinin yargılamasının Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılması gerektiği (emsal Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 19/12/2016 tarihli 2016/28442 Esas, 2016/23724 Karar sayılı kararı) mahkemenin görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 34,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.