Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1408 E. 2018/1195 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1408 Esas
KARAR NO : 2018/1195
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/9
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanı olarak da kullandığı “…” markasının tescilli ve gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin…markasını özellikle 13/12/2004 tarihli …escil numaralı, 18,25 ve 35.sınıfta, 02/02/2005 tarihinde … tescil numaralı 5,43,42,41,40,38,37,35,28,26,24,23,16,14,10,09 sınıflarda, …+şekil markasını ise 25/02/2005 tarihinde, … tescil numarası ile 18,25 ve 35.sınflar için, ayrıca 4G …markasını da 03/04/2009 tarihinde . tescil numarası ile 3,5,42,41, 40,38,37,35,28,26,25,24,23,18,16,14,10,09,43.sınıflar için tescil ettirdiğini, müvekkilinin tanınmış bir marka olduğunu, yurt dışında da tanındığını, davalının ise daha önceden 8,11 ve 21.sınıflarda tescil ettirdiği … tescil numaralı … markasının ise Bakırköy 1. FSHHM’nin 2015/134-195 E.K sayılı kararı ile hükümsüz kılındığı, kararın 08,11,21.sınıfın bazı alt sınıflarında kısmen kesinleştiğini, 21.sınıfın bazı alt kısımlarının yargılamasının ise devam ettiğini, davalının aynı markayı kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, söz konusu … tescil numaralı davalı markasının müvekkili markası ile ayniyet oluşturacak şekilde bulunduğunu, davalının tescilinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış olduğundan geniş anlamda koruma sağladığını belirterek davalıya ait … tescil numaralı … markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini ve bu markanın dava sonuna kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin …ibaresi üzerindeki haklarının.. numaralı… markasının 8,11 ve 21.sınıflardaki tesciline ve 2006 yılı ve öncesinde gerçekleşen kullanımlarına dayandığını, davacının tanınmışlık iddiasının 2006 yılı itibariyle incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin moda sektörü ile bir alakası bulunmadığını, mutfak eşyaları üretimi yaptığını, kötü niyetli tescil ididasının mesnetsiz olduğunu, eskiye dayalı hak sahipliğine dayalı hükümsüzlüğün sadece moda sektörü yönünden ileri sürülebileceğini, markalar arasında iltibas bulunmadığını, müvekkilinin 1993 yılından beri şirketleştiğini, 35 yıldır mutfak eşyaları ürettiğini, dolayısıyla davanın zamanaşımı ve her halükarda zımni muvafakat nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsedilen dava sonucunda verilen kararın henüz kesinleşmediğini, Yargıtay bozmasından geçtiğini, ancak mahkemenin bozma sonrası davacı delillerini toplamadan ve inceleme yapmadan bozmaya aykırı bir şekilde kabul kararı verdiğini ve dosyanın halen Yargıtay’da bulunduğunu, tedbir kararına itiraz ettiklerini ve bilirkişi incelemesi talep ettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tensiple birlikte davalıya ait markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından hükmün kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir kararı verilmiş , işbu karara davalı vekili itiraz etmiş, itiraz üzerine duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda, tedbir kararının taraf değişikliğinin engellenmesine yönelik kayıt üzerinde olup marka kullanımı ve tasarrufa yönelik bir kısıtlama getirmediği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş , kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak; tensip zaptı ile verilen tedbir kararında ihtiyati tedbirin açık ve somut olarak hangi sebeplere dayalı olarak verildiğinin yazılmadığını, kararın HMK’ya aykırı olduğunu, somut olayda HMK 389.Maddesindeki koşulların bulunduğunun ispat edilemediğini, müvekkilinin 35 yıldır mutfak eşyaları üretimini kendi fabrikasında gerçekleştiren ve 30 ülkeye ihracat yapan bir firma olduğunu, davacının mutfak eşyaları sektöründe bir faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin … tescil numaralı … markasını tescili ile tescil aldığını, 2012 yılında çekilen reklam filmleri ile … ibaresini sektörde daha etkin bir şekilde tanıtmaya başladığını, davacının tanınmışlığını 2006 yılı itibariyle kanıtlaması gerektiğini, oysa davacının 2004 yılında kurulduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen Bakırköy FSHHM’nin 2015/134 Esas sayılı dosaysında verilen hükümsüzlük kararının henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin .. markasının gerek 2006/41240 numaralı tescile ve bu tescil öncesinde gerçekleştirdiği tescilsiz kullanıma dayandığını, davacının sessiz kaldığını ve zımni muvafakatı nedeniyle dava açmasının TMK 2.maddeye aykırı olduğunu, HMK’nun 389.maddesindeki şartların somut olayda gerçekleştiğinin ortaya konulamadığını, tedbir kararında teminata hükmedilmemesinin gerekçesinin açıklanmadığı, müvekkilinin zarar ve ziyanının oluştuğunu, teminata hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir.
Davalıya ait hükümsüzlüğü istenilen …tescil numaralı …markasının 8,11 ve 21.sınıflarda , 02/05/2014 tarihinde tescil edildiği, 01/05/2014 tarihinde 10 yıl müddetle yenilendiği görülmüştür.
Davacıya ait … tescil numaralı markanın 5,18,25,35.sınıflarda 13/12/2004 tarihinde tescil edildiği, yine davacıya ait …. tescil numaralı markanın 5,18,25,35.sınıflarda 13/12/2004 tarihinde tescil edildiği, yine davacıya ait ..tescil numaralı markanın 5,7,8,9,1,14,16,21,23,24,26,28,35,37,38,40,41,42,43.sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür. Bu markaların … şeklinde olduğu görülmüştür.
Davacının ayrıca … tescil numaralı accezia markası, … tescil numaralı … tescil numaralı … tescil numaralı …tescil numaralı …tescil numaralı … tescil numaralı … ŞEKİL markalarının olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, marka hükümsüzlüğü davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararına yöneliktir. Mahkemece, davalıya ait … sayılı …” markasından doğan hakların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Söz konusu bu karar davalı tarafından markanın kullanımına yönelik bir kısıtlama getirmediği gibi, dosyaya sunulan deliller ve Türkiye Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen taraflara ait markaya ilişkin kayıtlar gözetildiğinde, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/05/2018