Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1399 E. 2018/1207 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1399 Esas
KARAR NO : 2018/1207
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/74
DAVANIN KONUSU : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ : 21/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkillerinin iki adet radyo, iki adet televizyon ile iki adet mobil aplikasyonları devralarak 2016 yılında yayın hayatına başladıklarını, yayınların karasal, uydu, kablo ve dijital ortamda iletildiğini, müvekkillerinin FSEK gereği davalıların lisanslama birimi ile görüştüklerini, ancak tarifleri netleşmediği, netleşince dönüş yapacaklarını bildirmelerine rağmen, halihazırda bir cevap verilmediği, davalıların tekel konumunda olduğunda ve bildirilen sözleşme şartları ve bedelleri çok fahiş olduğundan ve tarifeyi de kabul etmediklerinden mahkemeye başvurduklarını belirterek, müvekkillerinden … Radyo ve Televizyon A.Ş. için 2.567.908,43 TL,…Radyo ve Televizyon Yayıncılığı A.Ş. için 1.510.718,62 TL üzerinden lisans bedelinin 1/4’ünün her 3 ayda bir ödenmesine karar verilmesini, bu yükümlülükleri yerine getirdiklerinde müvekkillerine lisans verilmesini, davacılarca belirlenen bedellerin iptali ile mahkemece belirlenecek bedel üzerinden lisans sözleşmesi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekilleri cevap dilekçelerinde, yayınladıkları tarifelerin mevzuata uygun ve makul olduğunu bildirerek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, henüz delillerin toplanma aşamasında olduğu, davacı tarafın sunulu delillere göre bir önceki yıla ait tarife bedelini de ödemediği ve uyuşmazlığın hallinin yargılamaya bağlı olduğu gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir.
Davacılar vekili istinaf sebebi olarak, taraflar arasında lisans anlaşması yapılmadığından müvekkilinin bir kısım sorunlarla karşılaştığını, bu nedenle tedbir kararı verilmesi gerektiğini, mahkeme gerekçesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu, denetime elverişsiz ve soyut olduğunu, davalıların teklif sunmadıklarını, sözlü tekliflerin de fahiş olduğunu, müvekkillerinin sözleşme imzalanmadığı için zor durumda kaldıklarını, davalıların hakim durumu kötüye kullanmaları ve fahiş fiyat üzerine şikayeti üzerine Rekabet Kurulu’nca davalı meslek birlikleri hakkında soruşturma başlatıldığını, mahkemenin 5846 sayılı FSEK’in 43, 52 ve 41.maddelerini dikkate almadığını, aynı konu ile ilgili davalıya karşı İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2016/143 esas sayı ile açılan davasında tensip zaptı ile birlikte 2016 yılı için tedbir kararı verildiğini bildirmiştir.
Dava dilekçesine ekli, İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2016/143 esas sayılı davasının tensibi sırasında 11 numaralı ara karar ile tedbir kararı verildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Tedbir talebi ise Meslek birlikleriyle lisans konusunda anlaşmaya varılmaması nedeniyle davacıların sahibi olduğu iki adet radyo, iki adet televizyon ile iki adet mobil aplikasyonlarında yayınlanacak müzik icra ve eserleri için mahkemece lisans bedelinin nihai olarak belirlenmesine kadar yatırılacak belli bedel karşılığı icra ve eserlerin yayınına tedbiren izin verilmesi istemine ilişkindir. Dava tüm meslek birliğine yönelik olarak açılmıştır.
Davacılara ait radyo ve tv kanallarının müzik kanalı olmaları nedeniyle meslek birliklerinin temsil ettiği müzik repertuarlarını kullanmadan faaliyet göstermeleri mümkün değildir. Halkın da müzik dinleme ihtiyacı bulunduğundan gerek telif hakkı sahiplerinin ve gerekse kullanıcıların karşılıklı menfaatlerini dengelemek amacıyla ROMA anlaşmasının 12. Maddesiyle dengeleyici bir çözüm benimsenmiştir. buna göre “Ticari amaçlarla yayınlanmış olan bir Fologram veya bunun çoğaltılmış nüshaları, doğrudan doğruya radyo televizyon yayınları veya umuma arz için kullanılmışsa kullanan tarafından icracı sanatçılara veya fologram yapımcılarına veyahut her ikisine bir defaya mahsus olmak üzere makul bir ücret ödenir. Söz edilen ilgililer arasında bir anlaşma mevcut olmadığı takdirde bu ücretin taksim şekli ulusal mevzuat ile tayin edilir.”
Bu maddeyle öngörülen kullanımlar için telif hakkı sahiplerinin izni öngörülmeyip zorunlu lisans sistemi öngörülmüştür. Radyo veya televizyon sahipleri yayınlayacakları icralar için telif hakkı sahiplerinin iznine gerek olmaksızın tarafların anlaşacakları lisans karşılığında veya anlaşma olmaması halinde de mahkemelerce belirlenecek lisans karşılığı yayınlama hakları vardır. Bu maddeyle öngörülen sisteme zorunlu lisans sistemi denmekte olup ROMA anlaşmasına taraf tüm ülkelerde de uygulama bu şekildedir. Türkiye’de ROMA anlaşmasına taraf olduğundan belirtilen düzenleme Türkiye bakımından da geçerlidir. Fikri mülkiyet haklarının temel haklardan olması ve Anayasa’nın 90.maddesine göre de temel hakların düzenlendiği uluslararası sözleşmelere aykırı iç hukuk hükümlerinin uygulanmayacağı doğrudan sözleşme hükümlerinin uygulanacağı emredildiğinden ROMA anlaşması hükümlerinin iç hukukta ilgili konuda öncelikle uygulama zorunluluğu vardır.
Diğer yandan TİRPS sözleşmesinin gerekçesinde “uluslararası ticaretteki engelleri ve bozuklukları azaltmak isteğiyle fikri mülkiyet haklarının korunmasında yeterliliği ve etkinliği artırma ihtiyacını göz önüne alarak fikri mülkiyet haklarının uygulanmasına ilişkin usul ve önlemlerin bizzat yasal ticaret için bir engel oluşturmamasını sağlamak amacıyla ülkelerin gerekli tedbirleri” alacağı vurgulanarak fikri mülkiyet haklarının yasal ticarete engel olamayacak şekilde kullanılması zorunluluğu getirilmiştir. TRİPS’in getirilme amacı da zaten, yasal ticaretle fikri mülkiyet arasında adil denge sağlamak içindir. Aynı anlayış TRİPS’in 45.maddesine göre de mülkiyet hakkının ihlali durumunda hak sahibinin uğradığı zararın telafi edilmesine yetecek tazminatın ihlal eden kişi tarafından hak sahibine ödenmesi emredilmiş olup bu maddeyle de uğradığı gerçek zarar kastedilmektedir.
5846 Sayılı Yasa’nın -41.maddesinde de meslek birlikleriyle yapılacak sözleşmelerle bu hakların kullanılacağı 43.maddeye göre ise yayın kuruluşlarının eser, icra, fologram ve yapımlar için ilgili alan meslek birlikleriyle 52.maddeye uygun sözleşme yaparak izin almak, söz konusu yayın veya iletimlere ilişkin ödemeleri bu birliklere yapmaları öngörülmüş ve yine aynı maddede meslek birliğinin tespit ettiği tarifeler üzerinde uzlaşma sağlanamaması halinde 41.maddenin 4 ila 13. maddelerinin uygulanacağı öngörülmüş olup 41 ve devamındaki maddelerde ise tarafların anlaşamaması halinde lisans bedelinin maddelerde açıklanan prosedüre uyularak anlaşmayla belirleneceği öngörülmüştür.
Meslek birliklerinin bu alanda hakim pozisyonda olmaları nedeniyle tek taraflı olarak belirleyecekleri tarifelerin hakim durumun kötüye kullanılması riskini de barındırdığından yasada tarife belirlenirken göz önüne alınacak kriterler belirlenmiş olduğundan tek taraflı olarak belirlenmiş tarifeye itiraz durumunda bunun TTK’nun rekabete ilişkin hükümler de dikkate alınarak mahkemece belirlenmesi gerekir ve belirleninceye kadar da 41.maddenin sondan 4.maddesi gereğince taraflar arasında bir önceki yıl sözleşme yapılmamış olması durumu da dikkate alınarak mahkemece yasada öngörülen kıstaslar dikkate alınarak belirlenecek miktar karşılığında hmk nın tedbire ilişkin hükümleri de dikkati alınarak müziklerin yayınına izin verilmesi gerektiğinden istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına açıklandığı şekilde mahkemece delliller toplanarak belirlenecek miktar üzerinde yayın izni verilmesine karar verilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2- İstanbul 1.FSHHM’nin 04/12/2017 gün, 2017/74 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda işlem yapılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Bu aşamada davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-Peşin harcın talebi halinde davacılara iadesine,
6-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 45,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 131,20 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Üye Hakim …’ın muhalefetiyle HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.21/05/2018

KARŞI OY:
Davacıların bir önceki yıl olan 2016 yılı için davalı Meslek Birlikleri ile sözleşme yapmadıkları anlaşıldığına göre 5846 Sayılı Kanunun 41/10 maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmadığından, davalı Meslek Birlikleriyle anlaşma sağlamayan davacının ancak Meslek Birliklerinin ilgili yıl tarifelerine göre belirlenecek rakamlar üzerinden 5846 Sayılı Yasanın 41/10 maddesine göre bir uygulama yapılabileceği gözetilerek karara katılamıyorum.