Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1379 E. 2021/509 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1379 Esas
KARAR NO: 2021/509
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2018
NUMARASI: 2017/470 E. – 2018/25 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirketin 2010/03215 sayılı birden fazla tasarım içeren kapı kolu başlıklı ürünleri adına tescil ettirdiğini, akabinde ilgili tasarım belgesine ait 8 nolu tasarımın müvekkili tarafından yasaya aykırı olarak üretildiğine dair müvekkili aleyhine hukuki tahkikata girişilerek İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/277 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davalıya ait tasarımın yeni olmadığını, 2010’lu yılların çok öncesinde kamuya sunulduğunu, özellikle Çin Halk Cumhuriyetinde çok uzun yıllardan beri satıldığını, 2010/03215 numaralı tasarım tescil belgesine ait 8 nolu tasarımın Çin’deki … Ltd tarafından 2006 yılından bu yana üretildiğini ve satıldığını, ürünün aynı zamanda İran Devleti menşeili … adlı firma tarafından da 2008 tarihli katalogda yer aldığını ve bu tarihten beri üretildiğini, bu sebeplerle öncelikle iş bu davanın İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/277 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, sonrasında ise davalı adına tescilli 2010/03215 numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesine ait 8 nolu tasarımın hükümsülzüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının her ne kadar müvekkilinin ürettiği kapı kollarının daha önce üretilmiş olduğunu ve Türkiye’de arzının gerçekleştirildiğini belirtmiş ise de bu beyanların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafça sunulan belgeleri kabul etmediklerini, söz konusu belge ve katalogların herhangi bir yerde rahatça tasarlanıp oluşturulabilecek nitelikte olduğunu, davacı tarafından sunulan İran ve Çin ülkelerine ait olduğu iddia edilen katalogların gerçekliğinin ispat edilmesi gerektiğini, davaya konu kapı kolunun müvekkili tarafından 2006 yılından önce tasarlanarak kullanıldığını, müvekkilinin 21.02.2006 tarihinde dava konu kapı kolunun kalıp üretimi için … teklif aldığını, bu belgeden de anlaşılacağı üzere dava konusu kapı kolunun davacının beyan ettiği tarihlerden önce müvekkili şirket tarafından tasarlandığını ve üretime konulduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın, davalı adına tescilli … numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesine ait 8 nolu tasarımın yenilik özelliğini taşımadığı iddiası ile açılan hükümsüzlük davası olduğu, dosyaya getirtilen TPMK incelendiğinde; 2010/03215 numaralı endüstriyel tasarım 8 nolu “kapı kolu” isimli tasarımının 08.06.2010 başvuru tarihinden itibaren TPMK nezdinde tescil edildiğinin anlaşıldığı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde ve 30.01.2018 tarihli duruşmadaki beyanında; müvekkilinin davaya konu ürünü tasarlayarak, 21.02.2006 tarihinde … isimli firmaya kalıbın üretildiğine dair belge sunduklarını, 2006 yılında kalıbı yaptırılıp üretime geçildiğini ve daha önce müvekkili tarafından tasarlandığını beyan ettiği, cevap dilekçesi ekinde “Şartname (Kalıp İmalatı için)” başlıklı sipariş formu sunulduğu, belgede kapı kolunun resminin bulunduğu, belgenin 21.02.2006 tarihli olduğu, bilirkişi raporundan davalının 08.06.2010 başvuru tarihli 2010/03215 sayılı 8 nolu kapı kolu tasarımının başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğu ve yeni olmadığı anlaşılmakla, SMK 56/4-a ve 57/2.maddeleri gereğince tasarımın aynısı başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğundan ve kamuya sunma tarihi ile tescil başvuru tarihi arasında 12 aydan fazla süre bulunduğundan, davaya konu tasarım tescilinin yeni ve ayırt edici olmadığı, gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli … sayılı çoklu tasarım belgesi 8 nolu tasarımın yeni olmadığı anlaşıldığından hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda cevap dilekçesindeki iddialar ile itirazları kapsamadığını, kendileri tarafından kabul edilemeyen davacı delillerinin kesin delil mahiyetinde HMK’ya aykırı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu,Dosyaya sunulan katalogların kendileri tarafından kabul edilmediğini, katalogların her zaman hazırlanabileceğini, katalogların gerçekliğinin araştırılması gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olup deliller ile çeliştiğini, katalogların tarihlerinin tam olarak belli değilken ve gerçekliği ispatlanmış kataloglarda dahi gün ay yıl bilgilerinin olması aranırken itirazların mahkemece dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, Müvekkiline ait kapı kolu her ne kadar daha sonra tescil edilmiş ise de; mezkur kapı kolunun tescilden önce müvekkili tarafından tasarlandığı ve kullanıldığını, müvekkilinin 21.02.2006 tarihinde dava konusu kapı kolunun kalıp üretimi için … teklif aldığını, buna ilişkin şartnamenin dosyaya sunulduğunu, bu belgeden de anlaşılacağı üzere dava konusu kapı kolunun davacının beyan ettiği tarihlerden önce müvekkili tarafından tasarlanıp üretime konulduğunu, müvekkilinden önce bu ürünü üreten üçüncü bir kişi olmadığını, mahkemece tescilli ürünün başkası tarafından tescilden önce sunulduğu kanısıyla karar verilmesinin hatalı olduğunu, ürünün müvekkili tarafından tescilden önce üretilmesinin bu ürünün yasadaki piyasaya sunulma olgusunu ortaya çıkarmadığını, yasanın burada üçüncü kişiler tarafından piyasaya sunulmayı kastettiğini, Katalogdaki resimlerin incelemeye tek başına yeterli olmadığını, ürünün ayırt edicilik karşılaştırmasının bu şekilde yapılamayacağını, ürünler arasında bariz farklılıklar olmakla birlikte benzer yönlerinin yok denecek kadar olduğunu, denetime elverişsiz raporla karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyada mevcut TPE kayıtlarına göre; dava konusu 2010/03215 sayılı çoklu tasarım belgesine ait 8 nolu tasarım 08.06.2010 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir.Somut uyuşmazlıkta davalı vekili cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde; 21.02.2006 tarihinde dava dışı … isimli şirketin talebine istinaden dava konusu kapı kolunun müvekkili tarafından tasarlanarak üretime konulduğunu açıkça beyan etmiş ve delil olarak 21.02.2006 tarihli şartname örneğini sunmuştur. Endüstriyel tasarım uzmanı bilirkişi raporunda özetle; dava konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımların “Kapı Kolu” tasarımı olduğu, tasarımın yatay konumlanmış dikdörtgen oranlarda olduğu, kapı kolunun kısa dış kenarlarının verev bir çizgiye sahip olduğu, el ile ilişkili olan bölgenin elipsoid bir biçimde olup, merkezinde benzer dış çizgilere sahip kademeleri olarak genişleyen bir öğenin yer aldığı, karşılaştırılan tasarımları meydana getiren bütün öğelerin gerek biçimleri, gerekse oran, yerleşim ve birbirleriyle olan ilişkileri bakımından son derece benzer oldukları, davalıya ait 2010/03215-8 numaralı tasarım tescili ile hükümsüzlüğe dayanak olarak davacı tarafça sunulan ürün görselleri üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebeple benzer olarak algılandıkları, davalıya ait 2010/03215-8 nolu endüstriyel tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 08.06.2010 tarihinden önce kamuya sunulduğu yönünde görüş bildirmiştir.Davalı vekili istinaf isteminde dava konusu kapı kolunun kalıp üretiminin tescilden önce müvekkili tarafından üretiminin gerçekleştirildiğini, üçüncü bir kişinin üretimi olmadığını bu nedenle kararın hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de; SMK’nın 56/4-a bendine göre tasarımın dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olmasının gerektiği, SMK’nin 57.maddesine göre davalının ürünün tescil tarihi tarihi ile ilk kamuya sunma tarihi arasında on iki aydan fazla süre olduğunun sabit olduğu, dosyada mevcut şartname, rapor ve davalının aşamalardaki beyanları da dikkate alındığında dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının bulunduğundan söz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, – Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 14,00TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.