Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1373 E. 2018/1034 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1373 Esas
KARAR NO : 2018/1034
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2018
NUMARASI : 2017/75 E
DAVANIN KONUSU : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin yaklaşık 150 ülkede tescilli … markasının dünyada tanınmış olduğunu, Türkiye’de de 1984 yılından bu yana, başta … markası olmak üzere çok sayıda marka tescili bulunduğunu, TPE’nin … markasını tanınmış marka olarak tescil ettiğini, davalının TPE nezdinde .. no’lu “… + Şekil” biçiminde bir marka tescil başvurusunda bulunduğunu bu kötüniyetli başvurunun TPE tarafından reddedileceğinin aşikâr olduğunu ve bu başvurunun müvekkiline karşı ileri sürelemeyeceğini, buna rağmen davalının, …markasıyla piyasaya sürdüğü ürünlerin marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini” iddia ile davalının … markasının internet ortamı dahil, her mecrada kullanılmasının, üretmesinin, satmasının, ithal ve ihracının dava sonuna tedbiren yasaklanmasını, bu ürünlere tedbiren el konulmasını, dava sonunda marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetini tespitini, durdurulmasını, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, davalının … markasının internet dahil her ortamda kullanmasının, bu marka ile taklit ürün üretmesinin, satmasının, ithal ve ihracının yasaklanmasını, ürünlere el konulmasını ve imhasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin ihtiyati tedbir istemini kabul ederek, 10.05.2017 tarihinde 200.000 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verdiği, bu karara karşı davalının itirazının mahkemece reddedildiği, istinaf isteminin de dairemizce reddedilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili davaya cevabında, “davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının Türkiye’de ikametlerinin bulunmadığını, TPE sicilindeki vekilinin Ankara’da olduğunu, davacı davasını yetkisiz mahkemede açtığından, tercih hakkının müvekkiline geçtiğini, davanın yetkili Bakırköy FSHHM’ne gönderilmesini talep ettiklerini, Yargıtay 4.HD kararı gereği yetkisizlik kararı üzerine, ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini” beyanla, esasa dair savunmaları yanında, yetkisizlik kararı verilmesini ve tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkeme 16.01.2018 tarihinden yetki itirazını yerinde görerek, “davacının Belçika menşeli olduğunu, davanın açıldığı tarihte TPE’de kayıtlı vekilinin Ankara Pursak’larda yerleşik bulunduğunu, ihtiyati tedbir kararının infazınında, davalı şirketin Arnavutköy- İstanbul’daki fabrika binasında yapıldığını, birden fazla yetkili mahkeme bulunduğu için seçim hakkının davalıya geçtiğini, davalının, dosyanın Bakırköy FSHHM’ne gönderilmesini istediği” gerekçesiyle SMK 156-3,4 maddeleri gereğince, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın Bakırköy FSHHM’ne gönderilmesine, tedbirin kaldırılması isteminin ise reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, “yetkisiz olduğunu kabul eden mahkemenin ihtiyati tedbiri de kaldırması gerekirken, tedbir kararında direndiğini, HMK’nın 390.maddesi gereği yetkisiz mahkemeden tedbir istenemeyeceğini, bunun hukuka aykırı olduğunu,” iddia ile tedbir kararının kaldırılmasının reddi isteminin reddine dair kararın kaldırılmasını ve tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevabında, “davalının daha önce de tedbire itiraz ettiğini, ancak bu itirazın 16.HD tarafından reddedildiğini, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilme sürecinde, müvekkilinin … markasının davalı ürünlerinde kullanılmaya devam edileceğini ve müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğrayacağını, … markasının itibarının zedeleneceğini, yerel mahkemenin red kararının yerinde olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
HMK’nın 390.maddesi gereğince ihtiyati tedbir davası açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemede, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.
Yine aynı kanunun 394.maddesine göre de, tedbir kararına mahkemenin yetkisine de itiraz edilebileceği öngörülmüştür. Belirtilen hükümler gereğince yetkili mahkemede tedbir kararı verilemez, verilmiş ise itiraz üzerine kaldırılması gerekir.
Mahkemece yetkisizlik kararı verildiği halde, yetkisizlik nedeniyle tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazı reddetmesi belirtilen yasa hükümlerine aykırı olduğundan istinaf talebinin kabulü ile tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-İstinaf isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereği İstanbul Anadolu FSHHM’nin istinafa konu 16.01.2018 tarihli ve 2017/509 E., 2018/5 Karar sayılı kararının “ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine” dair kısmının KALDIRILMASINA,
-Adı geçen mahkemece verilmiş olan 10.05.2017 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,
-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı 126,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 224,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/04/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.