Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1348 E. 2021/434 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1348 Esas
KARAR NO: 2021/434 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2015/241 E. – 2017/285 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait …, …, … markalı tüplerin davalı tarafından haksız bir şekilde boş olarak piyasadan toplatılarak kendi deposunda muhafaza edildiğini , buna yönelik markaya ve haksız rekabete ilişkin tecavüzün tespiti ve menini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 420 TL maddi, 7.500 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tüplerin imhasını ve kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
ISLAH; Davacı taraf 24.05.2015 tarihinde, ıslah harcını yatırmak kaydı ile maddi tazminat talebini toplam 9.165,98 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilin davacıya ait tüpleri piyasadan toplatmasının söz konusu olmadığını, … isimli şahsın davacının bayisi olup, onun aracının bozulması nedeniyle söz konusu tüplerin geçici süre müvekkilin deposunda bulunması söz konusu olup bu nedenle yerinde olmayan davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/12/2017 tarihli, 2015/241 Esas-2017/285 Karar sayılı kararıyla; ” davacı tarafa ait tescilli markalı tüpleri boş olarak toplayarak yeniden piyasaya sunulmasını engellemek olduğu, 556 Sayılı KHK 9 ve 61’inci madde kapsamında söz konusu eylemin marka ihlali kapsamında görülmesinin mümkün olmadığı ancak 6102 Sayılı TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümleri dikkate alındığında davacı tarafa ait markalı tüplerin davalı tarafın şahsi ihtiyacı dışında bir çok tüpü elinde bulundurmak suretiyle ve piyasadan toplanmak suretiyle davacı tarafın payının haksız olarak daraltıldığı, davacının abone ve kar kaybına sebep olduğundan dürüstlük ilkesine aykırı haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine, tüplerin davacı tarafça piyasaya sürülmesi engellendiğinden 4.079,82 TL, tüplerin dolaşımının engellenmesi söz konusu olduğundan ve 5.086,16 TL tüplerin imalat bedeli olduğundan bu miktar tazminatın davalı tarafa ödenmesine, … markası için 2.500,00 TL, … markası için 2.500 TL olmak üzere 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ” gerekçesiyle; “-Tecavüzün tespiti men’i yönünden davacı tarafa ait tescilli … ,… ve … markalarına yönelik davalı tarafın … marka 58 adet 12 kg tombul ev tüpü , … markalı 26 adet 2 kg piknik tüpü, … markalı 4 adet 12 kg uzun ev tüpü , … markalı 1 adet 12 kg mavi … tüpü , … markalı 21 adet 12 kg tombul ev tüpü … marka 5 adet 12 kg uzun ev tüpü , … markalı 3 adet 2 kg piknik tüpü, … markalı 1 adet 12 kg tombul ev tüpü, … markalı 1 adet 2 kg piknik tüpünün davalı tarafın hakkı olmadan elinde bulundurmak suretiyle markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve menine, -Arttırılan değer ile birlikte tüplerin satılamaması nedeniyle uğranılan 4.079,82 TL kar yoksunluğu , 5.086,16 TL imalat bedeli tazminatı dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Manevi tazminat yönünden … markası için 5.000 TL … markası için 2.500 TL toplam 7.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Yedieminde bulunan tüplerin imhasına, masrafının davalıdan alınmasına, -Masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün yurt çapında yayın yapan 5 büyük gazeteden birinde ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin 556 Sayılı KHK ‘da sınırlı sayıda tayin edildiğini, marka hakkının ihlal edilmesi için taklit olan ve karışıklığa yol açan markanın kullanılmış olması gerektiğini, taklit markalı ürünleri üreten, satan, dağıtan veya başka şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçla ithal eden veya ticari amaçlarla elde bulunduranlar hakkında tazminata hükmedilebileceğini, bu eylemlerin hiçbirisinin gerçekleştirilmediğini, dava dilekçesinde dahi tüplerin orijinal olduğunun beyan edildiğini, orijinal olan ürünün bayi olmayan tarafından kullanılmasının Marka KHK 13. Maddesi gereğince marka hakkının tüketilmesi kapsamında değerlendirileceğini, davalı müvekkilinin eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, -TTK 54. Madde gereğince eylemlerin haksız rekabet teşkil edebilmesi için aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı olmasının gerektiğini, müvekkilinin davacı markasını taşıyan boş tüpleri satışa arz etmediğini veya ticari amaç için kullanmadığını, taklit etmediğini, kötülemediğini, değiştirmediğini, haksız rekabet davasının da reddi gerektiğini, -maddi tazminat talepleri yönünden benzer davada Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/14546 Esas-2014/3775 Karar sayılı bozma kararında, tazminat hesabının tüplerin ele geçirilme tarihi ile dava tarihindeki süreç göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerektiğine karar verildiğini, tespit tarihinin 24/11/2015 olup davanın 07/12/2015 tarihinde açıldığını, arada geçen sürenin 13 gün olduğunu, davacının günlük kar kaybı 11.17 TL olduğundan, kar mahrumiyetinin 145,21 TL olduğunu, mahkemenin ek rapor almasına rağmen farklı şekilde hüküm kurduğunu, yine yukarıdaki kararda açıklandığı üzere, tüplerin dolaşıma sokulduğu tarihte depozito bedeli tahsil edilerek dolaşıma sokulduğu ve elde edilen tüplerin el konularak davacıya iade edileceği gerçeğinin göz ardı edildiğini, tüplerin müvekkilince tahrifatı, imhası ticari faaliyete konu edilmesinin söz konusu olmadığını, tüplerin yeddiemine teslim edildiğini ve müvekkilinin tüpler üzerinde tasarruf imkanının kalmadığını, tüp imalat bedelinin talep edilemeyeceğini, -davacının manevi zarara uğramasının söz konusu olmadığını, manevi zararın ispatlanamadığını, manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile oluşturulan kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; Davacı tarafın davalının adresinde mahkemenin 2015/158 değişik iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdığı, düzenlenen bilirkişi raporunda; delil tespiti talep edilen tarafın iş yerinin depo olarak kullandığı, söz konusu depoda … markalı 58 adet 12 kg tombul ev tüpü , … markalı 26 adet 2 kg piknik tüpü, … markalı 4 adet 12 kg uzun ev tüpü , … markalı 1 adet 12 kg mavi … tüpü , … markalı 21 adet 12 kg tombul ev tüpü … marka 5 adet 12 kg uzun ev tüpü , … markalı 3 adet 2 kg piknik tüpü, … markalı 1 adet 12 kg tombul ev tüpü, … markalı 1 adet 2 kg piknik tüpünün bulunduğu tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda; davalı eyleminin markaya tecavüzün ve haksız rekabet açısından hukuka aykırı olduğu iş yerinde ele geçen tüpler nedeniyle davacı tarafın toplam kar kaybının 4.079,82 TL tüplerin maliyet değerinin 5.086,16 TL olduğu beyan edilmiş, rapora itiraz edilmiş, tekrar bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti ek raporda 13 gün üzerinden kar kaybının 145,21 TL olacağı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı tarafça, mahkemenin 2015/158 Değişik iş sayılı dosyası ile, davalının adresinde müvekkilinin … ve … markalı boş tüplerinin ele geçirildiği, tüplerin piyasadan toplanarak kendi deposunda muhafaza edilerek markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğundan bahisle, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi ile, maddi ve manevi tazminat talepli dava açılmış, yeddiemine teslim edilen tüplerin imhası talep edilmiştir. Mahkemenin kararının gerekçesinde, davalının eyleminin “davacı tarafa ait tescilli markalı tüpleri boş olarak toplayarak yeniden piyasaya sunulmasını engellemek” olduğu açıklandıktan sonra, 556 Sayılı KHK 9 ve 61’inci madde kapsamında söz konusu eylemin “marka ihlali kapsamında görülmesinin mümkün olmadığı” ancak 6102 Sayılı TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümleri dikkate alındığında ” davacı tarafa ait markalı tüplerin davalı tarafın şahsi ihtiyacı dışında bir çok tüpü elinde bulundurmak suretiyle ve piyasadan toplanmak suretiyle davacı tarafın payının haksız olarak daraltıldığı, davacının abone ve kar kaybına sebep olduğundan dürüstlük ilkesine aykırı haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine” karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin gerekçesinde davalı eyleminin marka ihlali kapsamında olmadığı açıklandıktan sonra hükümde markaya yönelik tecavüzün tespiti ve menine karar verilmesi çelişki yaratmıştır. Kararın gerekçesi ve hüküm fıkralarının çelişmesi, HMK 355. Madde nedeniyle kamu düzeni ile ilgili olduğundan resen dikkate alınmış, resen gözetilen sebeplerle ve davalı vekilinin de markaya tecavüzün tespiti ve meni kararına yönelik istinaf başvurusu haklı bulunmakla, mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı tarafça davacı markalarının taklit edilmesi yada davacı markalarının, tescil edildikleri mal ve hizmetlerde davalı tarafça kullanılması söz konusu olmadığından markaya tecavüzün tespiti ve menine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili, eylemin haksız rekabet teşkil etmediğini ileri sürmüşse de, davalı tüzel kişi tacir olup, tüm eylem ve işlemlerinde basiretli davranmakla yükümlüdür. Davalı şirkete ait adreste, mahkemece yapılan tespitte davacıya ait … ve … markalı toplam 120 adet tüp bulunduğu, bu tüplerin rakip firma olan davalı tarafça piyasadan toplanarak piyasada dolaşımının engellendiği, bu durumun rekabeti bozucu nitelikte olup, TTK 54/2 maddesi gereğince aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı, haksız rekabet teşkil eden eylemlerden olduğundan, mahkemece haksız rekabetin tespiti ve menine karar verilmesi yerindedir. Bu tüplerin davalı tarafça hangi tarihte piyasadan toplandığı ve ne kadar süreyle piyasada dolaşımdan alıkonulduğunun tespiti mümkün olmamışsa da, tüplerin sayısı göz önüne alınarak mahkemece hükmedilen 4.079, 82 TL maddi tazminatın TBK 50. Madde gereğince hakkaniyete uygun olduğu, markaya tecavüz fiili gerçekleşmemişse de, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemi nedeniyle 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin yeterli olduğu, mahkemece markalar yönünden ayrı ayrı ve toplamda hükmedilen 7.500 TL manevi tazminatın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde, yeddieminde bulunan tüplerin imhası talep edilmiş ve mahkemece tüplerin imhasına karar verilmiş ve davalı tarafça bu yöndeki hükme karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığından davacı yönünden usulü kazanılmış hak teşkil ettiğinden, imhasına karar verilen tüplerin 5.086,16 TL imalat bedelinin davacının zararının karşılığı olması nedeniyle, 5.086,16 TL tüp bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi yerinde görülmüş, netice itibarıyla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı istinafı ve resen gözetilen sebeplerle,HMK 353/1-b-2 ve 355. Maddeler gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, 2-Davalı istinafı ve resen gözetilen sebeplerle, Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/12/2017 tarihli, 2015/241 Esas-2017/285 Karar sayılı kararının, HMK 353/1-b-2 ve 355. maddeler gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, -Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, -Davacı tarafa ait tescilli … ,… ve … markalarına yönelik davalı tarafın … marka 58 adet 12 kg tombul ev tüpü , … markalı 26 adet 2 kg piknik tüpü, … markalı 4 adet 12 kg uzun ev tüpü , … markalı 1 adet 12 kg mavi … tüpü , … markalı 21 adet 12 kg tombul ev tüpü … marka 5 adet 12 kg uzun ev tüpü , … markalı 3 adet 2 kg piknik tüpü, … markalı 1 adet 12 kg tombul ev tüpü, … markalı 1 adet 2 kg piknik tüpünün, davalı tarafça hakkı olmadan elinde bulundurulması suretiyle haksız rekabetin tespiti ve menine, -Markaya tecavüzün tespiti ve meni talebinin reddine, -Arttırılan değer ile birlikte tüplerin satılamaması nedeniyle uğranılan 4.079,82 TL kar yoksunluğu , 5.086,16 TL imalat bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Yedieminde bulunan tüplerin imhasına, masrafının davalıdan alınmasına, -Masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün yurt çapında yayın yapan 5 büyük gazeteden birinde ilanına, 3-İlk derece yargılaması yönünden; -Markaya tecavüz davası için 59,30 TL maktu red harcı, haksız rekabetin tespiti için 59,30 TL maktu harç, maddi tazminat davası yönünden 626,13 TL nispi harç ve manevi tazminat davası yönünden 341,55 TL nispi harç olmak üzere toplam1.086,28 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 27,70 TL harç ile 180,77 TL ıslah harcının mahsubundan sonra bakiye 933,21 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına, -Davacı tarafça yatırılan toplam 237,17 TL harçtan, reddine karar verilen markaya tecavüz davası için 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 240,07 TL harcın ve davacı tarafça yapılan 352,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.100 TL bilirkişi ücreti, 758,96 TL tespit gideri olmak üzere toplam 3.211,00 TL giderden kabul ve red oranına göre, 2.140,00 TL giderin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, -Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen haksız rekabet davası yönünden 5.900 TL maktu vekalet ücreti, maddi tazminat davası yönünden 5.900 TL nispi vekalet ücreti, manevi tazminat davası yönünden 5.000 TL nispi vekalet ücreti olmak üzere toplam 16.800 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, -Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen markaya tecavüz yönünden 5.900 TL maktu vekalet ücreti ve red edilen manevi tazminat davası yönünden 2.500 TL nispi vekalet ücreti olmak üzere toplam 8.400 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 05/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.