Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1336 E. 2021/432 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1336 Esas
KARAR NO: 2021/432 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2017
NUMARASI: 2014/225 E. – 2017/6 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “…” markasını uzun yıllardır dünya çapında üretip pazarladığını ve TPE nezdinde tescillerinin bulunduğu, … markası ve özgün şişe biçimi ve etiket tasarımının Türkiye piyasasında tanındığını, ürünün üzerinde dalga figürleri bulunan ve silueti omuzu andıran bir şişe tasarımı ve kırmızı kapaktan oluşan belirli bir şekle sahip beyaz bir şişede pazarlandığını, ambalajının ürünle özdeşleştiğini, tüketicinin ambalajı gördüğü anda … markası ile ilişkilendirdiğini, davalı yanın ise, …, …, ve … markası ile üretip satışa sunduğu bulaşık deterjanı ürünlerinin piyasaya sunuluş şekli, şişe tasarımı, renk, etiket, kompozisyon ve dizayn ve tüm ögeleri ile müvekkilinin … markasının taklidi olduğunu, müvekkili adına … sayı ile tescilli olan müvekkilinin ürünü olarak algılanmış şişe şeklinin kullanımının hem markaya tecavüz hemde haksız rekabet teşkil ettiğini, bu durumun Bakırköy 1. FSHHM’nin 2014/52 değişik iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini tespitten sonra noter aracılığı ile gönderilen ihtarnamelere rağmen davalının mütecaviz fiillerini sürdürmeye devam ettiğini ve fiillerin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, davalı fiillerinin haksız olduğunun ayrı ayrı hükmen tespitini, haksız rekabetin men’ini, tecavüzün tespitini, men ve ref’ini, dava konusu ürünlerin tüm ticari kullanımının önlenmesini, toplatılmasını, imhasını, davalı yana ait www…com ve www…com isimli internet sitelerinde …, … ve … ürün görsellerinin ve bunun diğer renklerdeki versiyonları dahil müvekkilinin markasına tecavüz teşkil eden davalının tüm kullanımlarının çıkartılmasını, çıkarılması mümkün olmadığı takdirde söz konusu web sitelerine erişimin engellenmesini, 50.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın … markasının özgün şişe biçimi ve etiket tasarımı ile beyaz bir şişe pazarladığına dair beyanlarının, aynı sahada faaliyette bulunan diğer firmaların ürünlerini, beyaz bir şişede pazarlama hakkını bertaraf edici nitelik taşımasının hukuken mümkün olmadığını, davacıların ürettikleri mutfak kimyasallarına ambalaj (şişe) üreten bir firma olmadıklarını, müvekkili gibi davacıların da ürünlerinde kullanacakları ambalajları bu sahada üretim yapan ambalaj firmalarından tedarik ettiklerini, başka firmalar tarafından üretilen ve piyasada serbestçe ticareti yapılan ambalajlar üzerine davacı tarafından ipotek konularak kendi inhisarlarına almalarının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacıların ancak ambalajı farklı kılacak (şişeye farklı anlam kazandıracak) birtakım etiket tasarımları ile birlikte sunuş şekli üzerinde tescil hakkına sahip olabileceklerini ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24.01.2017 tarihli 2014/225 E. – 2017/6 K. sayılı kararıyla; “… şişe ambalajı oluşumu için seçenek özgürlüğünün çok olmasına rağmen, davacı yanın tescilli ambalaj şişe şekil markası ve bu marka üzerine … + damla şekil markasını konumlandırmak suretiyle kullandığı şişe ambalaj tasarımına, dolayısıyla markasına şişenin şekli, ticari olarak sunumu, rengi, şişenin tutulacak yerdeki çıkıntıları ve tutulacak yerde verilen oyuntu ile ambalajın genel kompozisyonu, etiketin konulma şekli dahil … ve … markası ile satışa sunduğu ürün ambalajları yoluyla tecavüzde bulunduğu, zira bu ürünleri tüketen ortalama düzeydeki tüketici kitlesi olarak adlandırılacak çoğunluğu ev kadınlarından oluşan kitlece ürünlerin karıştırılabileceği hususları nazara alındığında, ayrıca davalı fiilinin 6102 Sayılı Ticaret Kanunun 55. Maddesinde ifadesini bulan haksız rekabeti de oluşturduğu anlaşıldığından, davadaki bu yöndeki taleplerin kabulüne, davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetinin bu iki ürün yönünden tespiti ile men ve ref’ine… bu iki ürün yönünden davalı yanın fiilinin yoğunluğu, niteliği ve delil durumu nazara alınarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı yanın … markası ile satışa sunduğu ürün ambalajları ile davacı yanın dayanak şekil ambalaj markasının şeklen ve şişenin formatı itibariyle benzer olmadığı gibi, bu şişe üzerine konulan etiketin de davacının ürün ambalajında kullandığı etiketlerden farklı olduğu, davacının … markalı damla logosunun dahi bu etikette mevcut olmadığı, dolayısıyla … markalı ürünler ile davacı markalarının karıştırılmayacağı, iltibas oluşmadığı ” gerekçesiyle;”Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacının … markası ile bu marka altında ürünlerin kullanıldığı … sayılı ürün ambalaj şekil markasına davalı yanın … ve … markaları ile kullandığı deterjan ürün ambalajları yolu ile markaya tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve refine, davalı yanın … ve … markaları ile davacının şekil markasına benzer ambalaj ile satışa sunduğu ürünleri üretmesinin, depolamasının ve pazarlamasının ve satışının önlenilmesine, bu tür ürünlerin ve ürün görsellerini içeren ambalaj, kataloğ, kutu, koli vb. kullanım ve tanıtım materyallerinin toplatılarak imhasına, www…com ve www…com web sitelerinde davacı markasına tecavüzlü görseller ve bu görselleri ile ilgili bilgi içeren sayfalar var ise sitelerden çıkartılmasına, çıkartılmasının mümkün olmaması halinde her iki siteye de Türkiye’de erişimin engellenmesine, takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talep ile diğer taleplerin reddine, karar kesinleştiğinde özetinin masrafı davalıdan tahsil edilmek sureti ile Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek 3 büyük gazeteden birinde bir kez ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararında dava konusu … ibareli deterjan ürün ambalajı açısından da davayı kısmen reddetmişse de hatalı karar verdiğini, davalı tarafından kullanılan ambalajda ortak unsurun omuzu andıran bir şişe tasarımı ve bu omuz şekli üzerindeki dikey girintiler olduğunu, bu özelliklerin müvekkilinin ürününü diğer şişe şekillerinden ayırdığını, müvekkilinin etiketsiz de şişe şeklinin yüksek ayırt ediciliği bulunduğuna dair bilirkişi rapor ve kesinleşmiş kararları sunduklarını, mahkemenin de başka bir davada aynı yönde kararı bulunduğunu, … markalı ürünün diğer mütecaviz ürünlerden tek farkının etiketi olduğunu, fakat bunun benzerliği ortadan kaldırmayacağını, davalının ihlal teşkil eden ve taklit olduğu kabul edilen bir şişe şekli üzerinde farklı etiket olması nedeniyle tecavüz ve haksız rekabet yaptırımından kurtulduğunu, davalının müvekkilinin ürününden haberdar olduğunu, bilirkişi raporunda da, “davalının davacının ürün şişe tasarımlarına benzer ürünler pazarlaması şekil markasından faydalanma amacı taşıdığı” denildiğini beyanla, … markalı ürün yönünden verilen kararın kaldırılmasını, -hükmedilen manevi tazminatın davalının sonu gelmeyen ısrarlı ve agresif taklit fiilleri nedeniyle uğradığı manevi zararın çok altında olduğunu, önce ihtar çekip sonra dava açtıklarını, tedbir kararının infazı sırasında dahi 2257 adet mütecaviz ürünle karşılaştıklarını, tedbir için 50.000 TL teminat yatırdıklarını, 4 farklı ürün ile 2014 yılından beri gelir elde eden davalı firma yönünden 10.000 TL manevi tazminatın düşük olup caydırıcı olmadığını, -müvekkili yararına 4.060 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekçesinin anlaşılamadığını, tüm talepler yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, -yargılama giderinin büyük oranda müvekkili üzerinde bırakıldığını, oysa tümüyle davalıya yükletilmesi gerektiğini, D.İş dosyasında yapılan giderlerin yargılama giderlerine dahil edilmediğini beyanla, kararın kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının … sayılı markasının 09/07/2014 tarihinde tescil edildiğini, tescillenmemiş belgeye dayanarak dava açılamayacağını, tespit talebinin 25/06/2014 tarihli olduğunu, tescilden 15 gün önce talepte bulunulduğunu, koruma altında olmayan görsele dayanarak dava açıldığını, marka tescil kaydında 18/04/2012 tarihinden itibaren korumanın başladığı beyan edilmişse de müvekkilinin tescili bilmesinin mümkün olmadığını, ihtarda da tescilden bahsedilmediğini, tescilden önceki kullanımın iyi niyetli olması, tespit ve ihtardan sonra şişe tasarımının hiçbir üründe kullanılmaması karşısında karşı tarafın zenginleşmesine yol açacak şekilde tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
-davacıların mutfak kimyasallarının ambalajlarını üreten firma olmadığını, davacıların ancak ambalajı farklı kılacak bir takım etiket tasarımları ile birlikte bu sunuş şekli üzerinde tescil hakkına sahip olabileceğini, davacının şişe şekli olarak tescil ettirdiği ambalajı, farklı kılanın üzerindeki etiket tasarımı olduğunu, etiket tasarımının incelenmesinde ve ürün görsellerinde “… yazısının üzerinde damla şeklinin görüldüğünü, tarafların ürünlerinin renk ve şekil bakımından çok farklı olduğunu, markaya tecavüz ve iltibastan bahsetmenin mümkün olmadığını, davacının ambalajının ayırt edici unsurunun damla şekli olduğunu, bunun dışındaki tüm ayrıntıların farklı olduğunu, itiraz edilen rapora göre karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, -raporun sonuç kısmı 1. Maddesinde, … markalı ürünlerin şişe şeklinin davacının markası ile iltibas yarattığı beyan edilirken, raporun 3. Maddesinde aynı ürünün davacı markası ile karıştırma ihtimali bulunmadığının beyan edildiğini, … markalı ürünün müvekkiline ait olmadığını, başka firmaya ait numune olarak bulunduğunu, bu yönde itiraz ettiklerini, davacıların dava konusu yaptığı … ve … isimli ürünlerin müvekkilinin markaları olmadığını, müvekkiline fason olarak üretildiğini, üretim yaptıran firmanın ürünlerini aldığını, müvekkili ile ticari ilişkisini kestiğini, müvekkili firma nezdinde sadece bu ürünlere ait numune bulunduğunu, -taraf ürünlerinde olukların yapısı ve oluk adedinin farklı olduğunu, şişe üzerindeki damla şeklinin de müvekkilinin ambalajında farklı olduğunu, etiketlerin tasarım, yazı ve dizayn karakteri olarak iltibas oluşturacak derecede benzerlik taşımadığını, müvekkilinin sadece kendi markası … ile üretim yapıp yurt dışına sattığını, markaya tecavüz ve haksız rekabet fiilinin bulunmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:TPE kayıtlarından; … sayılı … ibareli markanın 3. Sınıfta 29/06/1997 tarihinden, …, … sayılı … + damla şekil markalarının ve … sayılı … markasının 03, 21. Sınıflarda başvuru tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle, … sayılı şişe şekil ibareli markanın ise 3. Sınıfta 18/04/2012 tarihinden itibaren, 09/07/2014 tarihinde davacı adına tescil edildiği, yine davacı adına 1992 yılından itibaren muhtelif tarihlerde … esas unsurlu birçok markanın davacı adına tescilli olduğu görülmüştür. Bakırköy 1. FSHHM’nin 2014/52 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıların talebi üzerine, davalı hakkında tescilli markalarına, davalının …, … ve … markalı bulaşık deterjanı ürün ambalajları yolu ile tecavüzde ve haksız rekabette bulunduklarının tespitinin talep edildiği, mahkemece adreste yapılan tespitte inceleme yapan marka vekili bilirkişinin, davalının işyerindeki üzerine etiketlerin konulmuş olduğu dolu ürünler ve boş şişelerin de görsellerini ekleyerek belirtilen internet siteleri üzerinde de inceleme yaptıktan sonra çıktılarını da ekleyerek, numune örneklerini mahkemeye heyetine teslim ederek mevcut durumu belirlediği görülmüştür.İlk derece mahkemesince alınan 19/06/2015 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda; Esomar ve Türkiye Araştırmalar Derneği üyesi Hedef Grup Araştırma Hizmetleri tarafından yapılan Temmuz 2013 isimli araştırma raporunda, anket sırasında davacının ambalaj şekil markası ve … ürününe ait şişenin etiketsiz resminin gösterildiği ve görüşülen kişilerin %81’inin resimden %95’inin ambalajdan şişe tasarımını tanıdıklarının tespit edildiğini, davalının … ve … markaları ile satışa sunduğu deterjan ürün ambalajlarının tasarım kompozisyonu, kullanılan renkler ve genel tasarım itibariyle ortalama seviyedeki tüketicinin karıştırma ihtimaline sebep olacak düzeyde benzer olması ve davacı markası ile iltibas oluşturması sebebiyle bu iki markalı ürünler yönünden tecavüz ve haksız rekabet oluştuğu, davalının … ve … markası ile satışa sunduğu ürün ambalajının ise davacı markası ile benzer olmadığı ve iltibasa neden olmayacağı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmış, Taraf vekillerinin rapora itiraz etmeleri üzerine heyete tasarımcı bilirkişi dahil edilerek alınan 22/09/2016 tarihli ek raporda; davacı tarafın dosyaya sunduğu Esomar ve Türkiye Araştırmalar Derneği üyesi Hedef Grup Araştırma Hizmetleri tarafından yapılan anket çalışmalarının değerlendirildiği, kök raporda belirtildiği üzere, ambalajı oluşturan ögelerin teker teker değil, bütünü oluşturan ögelerin benzer olduğu, bu ögelerin tasarımcının tercihleri açısından değerlendirildiğinde rakip firma ambalajı ile benzerlik oluşturacak şekilde kompoze edildiğinin görüldüğü, renk tercihinin de benzerlik oluşturacak şekilde seçildiği, renkler ve ambalaj ile anlatılmak istenen konuyu, müşteriye iletmek için kullanılan destekleyici görsellerin (tabak, bardak görselleri, damla vb.) tek bir firmanın tekelinde olmayacaksa da, tasarımı oluşturan ögelerin bir bütün olarak incelendiğinde, ürünler arasında iltibas oluşturacak tercihler şeklinde kullanılması halinde iltibasa neden olabileceği, kök raporda davalı firmaya ait 1. Maddedeki ürün ile 3. Maddedeki ürünün birbirinden marka ve şişe biçimi olarak farklı olduğunu, kök raporda benzer olmadığı beyan edilen davalının “…” markalı ürünü ile “…” markalı ürünlerin görselleri ile davacı ürünü ve tescilli şekil markasının karşılaştırmasında, şişe üzerindeki dikey girintilerdeki benzerlik dışında, kullanılan renklerin, etiketin şişe üzerindeki sınırlarını belirleyen bıçak izi ve ambalaj ile anlatılmak istenen konuyu müşteriye iletmek için kullanılan destekleyici görsellerin (tabak, bardak görselleri, damla vb.) birbirleriyle benzerlik oluşturmayacak derecede farklı olduğunu, TPE’de tescilli tasarımda karakteristik olarak bulunan damla işaretinin de davalı firma ürünlerinde bulunmadığını, kök rapordaki görüşlerini koruduklarını beyan etmişlerdir. renk tercihi ve benzeri hususların ambalaj kompozisyonunu da değerlendirerek incelendiğinin belirtildiği, özellikle davacının … Damla markasındaki damla logosunun ambalaj üzerinde kullanıldığı şeklide davalı tarafından da kullanıldığı belirtilerek, kök rapordaki görüşlerinde de bir değişiklik olmadığı yolunda ek rapor düzenledikleri anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı tarafın tanınmış … markası ile özdeşleştiğini ileri sürdüğü, … başvuru numaralı şekil markasına, davalının ürünlerinin tecavüz ettiğini ve haksız rekabette bulunduğunu beyanla, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularında bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili davanın reddine karar verilen … markalı ürün yönünden istinaf başvurusunda bulunmuşsa da, … markalı ürün yönünden, tasarımcı bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyet raporunda; ” şişe üzerindeki dikey girintilerdeki benzerlik dışında, kullanılan renklerin, etiketin şişe üzerindeki sınırlarını belirleyen bıçak izi ve ambalaj ile anlatılmak istenen konuyu müşteriye iletmek için kullanılan destekleyici görsellerin (tabak, bardak görselleri, damla vb.) birbirleriyle benzerlik oluşturmayacak derecede farklı olduğunu, TPE’de tescilli tasarımda karakteristik olarak bulunan damla işaretinin de davalı firma ürünlerinde bulunmadığının” tespit edildiği, tespiti yapılan farklılıklar göz önüne alındığında ortalama tüketici yönünden iltibas ihtimali bulunmadığı kanaatiyle, mahkemece bu ürünler yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış ve davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi haklı görülmemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu ileri sürmüştür. Davalı adresinde 03/07/2014 tarihinde delil tespiti işlemi yapılmış, davalıya Beyoğlu … Noterliğinin 01 ağustos 2014 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiş, devamında 01/10/2014 tarihinde dava açmıştır. Davalının 3 aylık ihlal süresi ve dosya kapsamındaki deliller göz önüne alınarak hükmedilen 10.000 TL manevi tazminatın yeterli olduğu kanaatine varılmakla, davacı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; delil tespit giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmemesi ve kabulüne karar verilen markaya tecavüz, haksız rekabet davaları yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi, hükmedilen manevi tazminat yönünden, maktu vekalet ücretinin altında bir miktar olan 1.200 TL vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemizce kurulan hükümde bu kısımların düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı tarafın …, … ve … markalı ürünlerin, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda … ve … markalı ürünlerin müvekkiline ait olmadığını müşteri için fason üretim yapılarak teslim edildiğini, iş yerinde sadece numune ürün bulunduğunu ileri sürmüşse de, 2014/52 D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının www…com adresli web sitesinde likit bulaşık deterjanı sekmesine işlem komutu verildiğinde … ve … markalı ürün görsellerine ulaşıldığının beyan edildiği, davalının da bu ürün ambalajlarını ürettiğini kabul ettiği anlaşılmakla, bu ürünlerin kendisine ait olmadığı yönündeki, istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda davacı markasının tescil edilmeden delil tespiti yapıldığını ve dava açıldığını ileri sürmüşse de, davacı adına … sayılı şişe şekil ibareli markanın 3. Sınıfta 18/04/2012 başvuru tarihinden itibaren koruma altında olduğu ve başvurunun bültende ilanından itibaren, bu marka başvurusuna dayanarak dava açılabileceği, geçici koruma tedbirleri talep edilebileceği, kaldı ki davacının markasının, delil tespitinden 6 gün sonra ve davadan önce 09/07/2014 tarihinde davacı adına tescil edildiği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf başvurusu haklı görülmemiştir. Davalı vekili müvekkilinin bu tescilden haberdar olmadığını ileri sürmüşse de, dosyaya sunulan Esomar ve Türkiye Araştırmalar Derneği üyesi Hedef Grup Araştırma Hizmetleri tarafından yapılan Temmuz 2013 isimli araştırma raporundan, davacının yoğun reklam ve tanıtımları neticesinde davacının ürün ambalajının bilinirliğinin yüksek hale geldiği, ambalaj üreticisi olan davalı ticari şirketin basiretli davranmakla yükümlü olduğu ve davacının ürün ambalajından , ürününün ticari takdim şekli ile şekil markasından haberdar olmadığının düşünülemeyeceği kanaatiyle bu yöndeki istinaf sebebi haklı görülmemiştir. Davalı vekili ürün ambalajları ve etiketlerinin farklı olduğunu ileri sürmüşse de, davalı … ve … markalı ürünlerinin benzerlik oluşturacak ve iltibasa yol açacak şekilde şişenin genel gövde formunun, dış konturlarının üzerinde yer alan şişe gövdesindeki girinti şeklinde oluşturulan olukların/ dikey yüzeylerin ve damla şeklinin konulduğu geometrik alanın, etiket şeklinin, kırmızı kapak özelliğinin ve genel görünümünün dahi benzetilmek suretiyle davacının markasındaki şekil ile iltibas oluşturduğunun görüldüğü, davalı ürününün davacı şekil markasına tecavüzde bulunduğu, ürün ambalajlarının davacının tescil sınıfında bulaşık deterjanı ürününde kullanıldığı, davacının şişe şekil markasına tecavüz ve TTK 55/4. madde de düzenlenen haksız rekabet fiilini oluşturduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin bilirkişi raporunda çelişki bulunduğuna dair istinaf sebebinin incelenmesinde; davalı şirketin adresinde bulunan ve kök raporun sonuç kısmında 1 numaralı bentde ve 3 numaralı bent de farklı değerlendirmeye tabi tutulan iki çeşit … markalı ürün ambalajı bulunmaktadır, kök raporda 1. Bent de görseli sunulan … markalı ürün ambalajının davacı şekil markası ile iltibas yarattığı, 3. Bent de görseli sunulan “…” markalı ürün ambalajının farklılıklar içerdiği ve iltibas yaratmadığı beyan edilmekle, raporun çelişkili olmadığı ancak, davalının “…” markalı olup, markanın mavi zemin üzerine beyaz ve küçük harflerle yazıldığı, etikette sarı rengin hakim olduğu ürünler yönünden davanın reddine karar verilmek gerekirken, ayrım yapılmadan tüm … markalı ürünler yönünden markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile refine karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi, davalı vekilinin ise … markalı ürünler yönünden istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, Dairemizce kurulan hükümde markaya tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden davanın yarı oranında kabul edildiği, manevi tazminat davası yönünden ise 1/5 oranında kabul oranına göre yargılama giderlerinin davalıdan tahsili gerektiği göz önüne alınarak yargılama giderlerinin bu oranlarda taraflara yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 3- İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24.01.2017 tarihli 2014/225 E. – 2017/6 K. sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4- DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, -Davacının … markası ile bu marka altında ürünlerin kullanıldığı … sayılı ürün ambalaj şekil markasına davalı yanın büyük harflerle … markası bulunan yeşil rengin hakim olduğu etiket bulunan ürün ambalajı ile ve … markalı deterjan ürün ambalajları yolu ile markaya tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve ref’ine, – Davalı yanın belirtilen … ve … markaları ile davacının şekil markasına benzer ambalaj ile satışa sunduğu ürünleri üretmesinin, depolamasının ve pazarlamasının ve satışının önlenilmesine, bu tür ürünlerin ve ürün görsellerini içeren ambalaj, kataloğ, kutu, koli vb. kullanım ve tanıtım materyallerinin toplatılarak imhasına, – www…com ve www…com web sitelerinde davacı markasına tecavüzlü görseller ve bu görselleri ile ilgili bilgi içeren sayfalar var ise sitelerden çıkartılmasına, çıkartılmasının mümkün olmaması halinde her iki siteye de Türkiye’de erişimin engellenmesine, – Davalının “…” markalı olup, markanın mavi zemin üzerine beyaz ve küçük harflerle yazıldığı etikette sarı rengin hakim olduğu ürün ambalajı ile …. markalı ürün ambalajı yönünden davanın reddine, – Takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, – karar kesinleştiğinde özetinin masrafı davalıdan tahsil edilmek sureti ile Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek 3 büyük gazeteden birinde bir kez ilanına, 5-İlk derece yargılaması yönünden; -Karar tarihinde yürürlükte bulunan haçlar tarifesi gereğince, markaya tecavüz davası yönünden 59,30 TL, markaya tecavüz davası yönünden 59,30 TL, manevi tazminat davası yönünden 683,10 TL ilam harcı olmak üzere toplam 801,70 TL harcın, 853,90 TL peşin harçtan mahsubu ile, 52,20 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacılara iadesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davacı lehine kabul edilen markaya tecavüz davası yönünden 5.900 TL, haksız rekabet davası yönünden 5.900 TL, manevi tazminat davası yönünden 5.900 TL olmak üzere toplam 17.700,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddine karar verilen , markaya tecavüz davası yönünden 5.900 TL, haksız rekabet davası yönünden 5.900 TL, manevi tazminat davası yönünden 5.900 TL olmak üzere toplam 17.700,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan 801,70 TL nispi harç, 25,20 TL başvuru harcı ve 3,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 830,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, -Davacı tarafından yapılan 1.178,00 TL tespit gideri,189,50 TL tebligat-tezkere ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.167,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.267,00 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, -Davalı tarafından sarfedilen 54,00 TL giderinden, davanın kabul-red oranına göre 21,60 TL.’sinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talepleri kabul edildiğinden davacılar ve davalı tarafça yatırılan istinaf harçlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 126,60 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin 1/2 oranında 63,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 05/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.