Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1271 E. 2018/1046 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1271 Esas
KARAR NO : 2018/1046
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/134 E.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “davalıların, müvekkilleri aleyhine İstanbul 1.Ticaret Mahkemesi’nin 2017/395 Değ. iş dosyasında ihtiyati haciz kararı alarak, Anadolu …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyada infaza geçildiğini tesadüfen öğrendiklerinin, takibe konu 30.12.2016 keşide tarihli 550.000 TL bedelli çekteki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, bu durumun yapılacak bilirkişi incelemesinde ortaya çıkacağını, bu çekle ilgili olarak Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/937 E.sayılı dosyasında zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığını, çek’te rakam, bedel, vade, keşide yeri gibi unsurlar bulunduğunu ancak keşideci imzası ve çekin arkasında ciro bulunmadığını, mahkemece de %15 teminatla ödeme yasağı kararı verildiğini, kaybolan ya da çalınan çek’in kötüniyetli olarak ele geçirilmeye çalışıldığını ve üzerinde birden fazla ciro yapılarak da iyiniyetli 3.kişi görünümü sağlanmaya çalışıldığını, müvekkilinin diğer alacaklı ya da diğer cirantalarla hiçbir ticari ilişkisinin ya da borcunun bulunmadığını, ayrıca çek’te cirosu bulanan diğer kişiler hakkında herhangi bir işlem yapılmamasının da bu kişilerin birlikte hareket ettiklerinin gösterdiğini, çek’te sahtecilik yapılarak takibe konu edildiğini” iddia ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını, yapılan hacizlerin fekkine dair ihtiyati tedbir verilmesini, müvekkillerinin borçlu olmadığını tespitini, icra takibinin iptalini, en az %20 tazminata hükmolunmasını talep ve dava ettiği ve mahkemece 02.01.2018 tarihinde talebin kısmen kabule ile %15 teminat karşılığında, İİK’nın 72/3 madde gereğince takip dosyasına yatırılacak paranın alacaklılara ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verdiği, icra takibinin durdurulması ve hacizlerin fekki ne dair tedbir işlemlerinin ise reddedildiği, kısmen red kararına karşı davacılar vekilinin 11.01.2018 harç tarihli dilekçe ile istinaf isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalılardan … beyanında, “dava konusu çek’i, alacaklarına karşılık önceki ciranta …’den aldığını, eğer çek keşideci … şirketince düzenlenerek lehtar …e verilmediyse, …’in çek zayi davasını nasıl olup da açabildiğini, çek’in herşeyinin yazıldıktan sonra çalındığı iddiasının, hayatın olağan akışına uymadığını, çek üzerindeki yazıların davacılardan …’e ait olduğunu, davacının kötüniyetli olarak çek’i başkalarına imzalatıp davalı cirantalara vermiş olabileceğini, davacı ile davalılardan … arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacıların nedense sürekli imzası başkalarına ait çekler düzenleyip, işlerine gelmeyenleri ödemediğini, davacı taraf sahtecilik ve dolandırıcılık olgularına dayandığına göre ceza soruşturmaları sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini” savunarak davacının reddini, en az %20 tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.
Davacılardan …cevabında, ” dava konusu çek’in aralarındaki ticari ilişki sonucu alındığını, …’e ait ….Tic.Ltd.Şti.’nin İSKİ’nin Silivri’deki altyapı inşaatı ihalesinde taşeron olarak faaliyet yürüteceği iş kapsamında kendi aralarında bir adi ortaklık oluşturduklarını bu kapsamda çek alışverişleri olduğunu, davacı hem lehdar, hem keşideci şirket yetkilisi olduğuna göre, kendi lehine kestiği çek’i ne amaçla imzalamadığını, bunlardan da davacının kendisini dolandırmaya çalıştığını anladığını, kendisinin de çek’i ciro edip, …’e verdiğini, kendisinin de mağdur olduğunu, çek’in HMK anlamında yazılı delil başlangıcı sayıldığını, aralarındaki temel ilişkiyi tanıkla ispat edebileceğini” savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacılar vekili istinaf dava dilekçesinde, ” çek’teki imzalar müvekkillerine ait olmadığından ve sahtecilikle işlenen suçlar nedeniyle menfi tespit davası açıldığından, bu mutlak def’inin iyiniyetli olsalar bile 3.kişilere karşı ileri sürülebileceğini, red kararının gerekçeli olmadığını, yakalanan araçlar üzerindeki yakalama şerhinin kaldırılması ve bankalar ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılması taleplerinin mahkemece hiç değerlendirilmediğini, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında bilirkişi raporu hazırlayan .. hakkında Anadolu C.Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını, çek’teki imzalar konusunda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof…’den mütalaa aldıklarını, bu mütalaada, imzalarının müvekkiline ait olmadığının saptandığını, takip dosyasında yeteri kadar haciz bulunduğu, icra takibinden sonra satın alınan 3 araca bile haciz konulduğunu, yakalama şerhi bulanan araçlardaki hacizlerin kaldırılmaması durumunda müvekkilinin büyük maddi zarara uğrayacağını,” iddia ile öncelikle yakalama kararı bulunan araçlar hakkında hiçbir karar verilmemiş olmasına ve bankalar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklara gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali talepleri yönünden hiçbir karar verilmemesine itiraz ettiklerini, tedbir kararının eksik ve hatalı olduğundan, araçlar üzerindeki haciz baki kalmak üzere, üzerlerindeki yakalama şerhlerinin kaldırılmasını, banka ve 3.kişilere gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptalini, borcu karşılayacak kadar haciz yapıldığından takibin durdurulmasını istemiştir.
Davalılardan … vekili istinafa cevabında, “takipten sonra yapılan ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemece İİK’nın 72/3 maddesi dışındakiler yönünden haklı olarak reddedildiğini, davacının çek’teki imzalarla ilgili sahtelik iddiasının doğru olmadığını, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan bilirkişi incelemesinde çek’teki keşideci imzasının ve 1.ciro imzasının, davacılardan … eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, davacının mal kaçırma amacıyla hareket ettiğini, takibin doğru olduğunu, bu yöndeki tedbir taleplerinin kötüniyetli olduğunu” savunarak davacının istinaf istemlerinin reddini istemiştir.
Diğer davalıların herhangi bir istinafına dosyada rastlanmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, mahkemenin zaten İİK 72/3 maddesi gereğince İstanbul Anadolu …İcra Dairesi … E.sayılı dosyaya yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde bir tedbir kararı verdiği, İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesi 2017/134 E.sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının talep ettiği türden bir ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/04/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.