Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1269 E. 2018/1701 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1269 Esas
KARAR NO : 2018/1701 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2017
NUMARASI : 2015/216 E.,
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkilinin yayın aşamasında olan… sayılı marka başvurusu ile … sayılı markasına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile müvekkilinin özgün ayakkabı, sandalet ve terlik tabanında yer alan şekil unsurunun Almanya ve yurt dışında tescilli olduğunu ve ayrıca marka başvurusu da yapıldığını, yayın aşamasında olduğunu ileri sürerek ürünlerin üretim, satım ve dağıtımının tedbiren önlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 02/09/2015 tarihinde tedbir talebinin kabulü ile … sayılı özgün taban deseni olarak kullanılan şekil markasının iltibas yaratan ürünlerinin üretimi ve dağıtımının durdurulması ve toplatılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili davacının iddia ettiği ürünün ilk üreticisi olmadığını, bu tasarım üzerinde hak sahibi olmadığını, tasarımların özgün olmadığını, davacının marka başvurularının TPE tarafından reddedildiğini, markalarının tescil edilmediğini, haksız rekabet ve marka haklarına tecavüz koşullarının oluşmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, taraf ürünleri arasında iltibasa yol açacak benzerlik bulunmadığını, temel farklılıklar bulunduğunu, davacı ürünlerinin Türkiye’de satılmadığını, zaman aşımı söz konusu olduğunu, sessiz kalmayla hak düşümünün söz konusu olduğunu savunarak tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 23/01/2017 tarihinde davacının marka başvurularının reddedilmesi nedeniyle tedbir kararı kaldırılmış ve davacı vekilinin itirazı da 09/02/2017 tarihinde reddedilmiş ve kararın davacı tarafından istinafı üzerine dairemizin 2017/1989 Esas ve 2017/1540 sayılı kararıyla tedbire itirazın duruşma yapılmadan ara karar şeklinde verilmesi nedeniyle kaldırılıp dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi üzerine, mahkemece 19/07/2017 tarihinde Ankara 3. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla alınan bilirkişi raporunda davalıya ait ürünün taban özelliği ve ürünün davacı ürünleriyle aynıyete yakın benzer olduğu ve Ankara 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/155 Esas sayılı kararıyla davacıya ait … numaralı marka tescilinin reddine ilişkin YİDK red kararının kaldırılması nedeniyle tedbir talebinin kabulüyle teminat karşılığında yukarıda belirtilen davacı markalarının özgün taban deseni olarak tescilli şekil markasının iltibas yaratan ürünlerde kullanılması, satış ve dağıtımının tedbiren önlenmesi ve toplatılmasına karar verilmiş olup, bu karara itirazın da 24/10/2017 tarihinde reddedilmesi üzerine davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf sebepleri, mahkemenin tedbir kararını Ankara 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/155 Esas sayılı dosyasındaki hükme dayandırdığını, bunun dışında daha önce reddedilen tedbir talebinin yeniden kabul edilmesi için başka bir neden bulunmadığını, söz konusu kararın tedbire gerekçe yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, tedbir talebinin reddine ilişkin ilk karar tarihi ile istinaf edilen tedbirin kabulüne ilişkin karar tarihi arasında tedbir verilmesi gereken bir durum söz konusu olmadığını, Ankara Mahkemesi kararında tedbire etki edecek bir içerik bulunmadığını, o kararda taleplerinin sadece 556 sayılı KHK’nun 7-1/a hükmü kapsamında incelendiğini, dava konusu taban desenlerinin anonim olduğunu, özgün olmadığını, tescil başvurusunun TPE tarafından markalar bülteninde hiçbir zaman yayınlanmadığını, marka bülteninde yayınlanmamış bir başvuruya istinaden herhangi bir tedbir kararı verilemeyeceğini, mahkemenin dosyayı bilirkişiye tevdii etmesine rağmen raporu beklemeden karar verdiğini, Ankara Mahkemesi’nce alınan bilirkişi raporunda markanın taban tasarımının ayırt edici olmadığını, davacının Birkenstock markasını kullandığını, dava konusu marka başvurusunun kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığının kanıtlanmadığı şeklinde görüş bildirildiğini, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevabında, duruşma aşamasındaki iddialarını ileri sürerek, markasının tescil edildiğini, sadece marka haklarına değil haksız rekabete de dayandıklarını ileri sürerek istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
Deliller; İstanbul 3. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/47 Değişik İş numaralı dosyasında … tarafından hazırlanan ilk raporda aleyhine tedbir talep edilenlerin internet sitesinde satışa sundukları ürünlerin taban özelliğinin tedbir talep edenin ürün özelliklerinin hiçbir teknik zorunluluk olmaksızın model, stil, genel görünüm ve detay unsurları bakımından aynıyete yakın benzer olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafça Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi …’ten alınan mütalaa sunulmuştur.
Ankara 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/155 Esas numaralı dosyasında alınan bilirkişi raporu sunulmuştur. Raporda marka başvurusunun soyut ayırt edicilik vasfına haiz olduğu, dava konusu marka başvurusunun kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığına dair dosyaya delik sunulmadığı belirtilmiştir.
Ankara 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/155 Esas 2017/212 Karar sayılı ilamında davacının başvuru konusu işareti markasal olarak kullandığını ve kullanım sonucu ayırt edici özellik kazandırmadığını, davacının Birkenstock markasının kullanımının ispatlar nitelikte olduğu belirtilerek YİDK kararı iptal edilmiştir.
Gerek ilk alınan bilirkişi raporunda davalının sitesinde satışa sunulan ürünlerin taban tasarımının davacınınkine ayniyete yakın benzer olduğunun tespiti, gerekse Ankara 1. FSHHM’nin 2016/155 Esas ve 2017/212 karar sayılı dosya içeriğine göre karar yerinde olduğundan istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:
İstinaf isteminin REDDİNE,
Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 18/07/2018