Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1268 E. 2018/915 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1268 Esas
KARAR NO : 2018/915
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/546 E.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “…adlı TV dizisinin yapımcısının davalı şirket olduğunu, müvekkilinin ise 2.yönetmen olarak görev aldığını, jenerikte de bu durumun belirtildiğini, müvekkilinin ücretinin bölüm başına net 10.000 TL, 52. bölümden sonra ise 12.500 TL olduğunu, davalı yapımcının, dizinin son 10 bölümü için müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, son 10 bölüm için davalıya FSEK 52.maddeye göre mali hak devri yapılmadığını, dizinin tamamının… TV’de yayınlandığını, böylece müvekkilinin haklarının tecavüze uğradığını, dizinin … TV tarafından yurt içi-dışı medya ortamlarında yayınlandığını, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, ” iddia ile tecavüzün ref’ini, dizinin yurt içi – dışı medya ortamlarında yayıncının tedbiren durdurulmasını, şimdilik 122.500 TL olmak üzere, FSEK 68.madde uyarınca 3 katı telif ücreti alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, 5.000 TL manevi tazminatın da faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, FSEK 70/3 maddesi gereğince şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, “telif tazminatı talebinin usulden reddi gerektiğini, zira davacının sözleşmede belirlenen bedel üzerinden tutarı belli olan bir rakam için belirsiz alacak davası açılmayacağını, taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki bulunduğunu, sözleşmenin 4.1.maddesinin 3.paragrafında devredilen hakların açıkça belirtildiğini, davacının mali hak devrettiğini, sözleşmenin 5.2.1 maddesi uyarınca çekimi gerçekleşen bölümün yayını ile ücret alacağının doğduğunu, sözleşme ile mali haklar devredildiğinden davacının tecavüz iddiasıyla ref davası ve FSEK 68.madde’ye göre telif tazminatı talep hakkı bulunmadığını, davacının herhangi bir alacağının da bulunmadığını, 2.yönetmen değil, görüntü yönetmeni olduğunu, kaldı ki sözleşmenin 5.2.1 maddesi gereğince ücret alacağının gider pusulası imzalanarak talep edilebileceğini, tazminat taleplerinin dayanaksız olduğunu, davacının bir alacağı olmadığı gibi müvekkili şirketin borca batık olduğunu ve İstanbul 13.Ticaret Mahkemesi 2017/615 E. sayılı dosyada iflas başvurusunda bulunulduğunu,” savunarak davanın reddini istemiştir.
İhtiyati tedbir istemi mahkemece, “talebin yargılamayı gerektirdiği ve davacı tarafın telif alacağı da talep ettiği, ihtiyati tedbir yoluyla yayın durdurulmasının yerinde olmadığı” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili bu red kararına karşı istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, “tedbir talebinin reddi kararının haksız olduğunu, red kararının kaldırılması gerektiğini, tedbir kararı için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, FSEK 77.maddesindeki tedbir koşullarının gerçekleştiğini, FSEK 52.madde’ye göre mali hak devrinin söz konusu olmadığını, mali hak devrinin her bölüm için ayrı ayrı yapılması gerektiğini, manevi haklara tecavüzün de önemli olduğunu, son 10 bölümün halen yayında olduğunu, dizinin 3.kişilere ait medya platformlarında gösterildiğini ve eserin bütünlüğünün korunmamasının ihtimal dahilinde olduğunu,” iddia ile 27.07.2017 tarihli kararın 1 numaralı ara kararının kaldırılmasını, tedbire hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevabında, cevap dilekçesindeki savunmalara paralel beyanlarla, ihtilafın sözleşme uyarınca ödendiği iddia edilen alacağa ilişkin olduğunu, tedbir talebinin reddinin doğru olduğunu, mali hakların müvekkiline ait bulunduğunu, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki 22.09.2016 tarihli sözleşme ve bu sözleşmenin 4/1.maddesi kapsamında mali haklarla ilgili olarak yapımcıya yapılan devir beyanı ve tüm dosya kapsamına göre davacının telif alacağı iddiasıyla açılan davada ihtiyati tedbir isteminin ilk derece mahkemesince reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/04/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.