Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1257 E. 2021/453 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1257 Esas
KARAR NO: 2021/453
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2017/253 2017/284
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı tarafından davalı adına tescilli 2012/03593 tescil numaralı “…” marka bıçaklar ile müvekkilinin ithal ederek piyasaya sunduğu “…” marka bıçak tasarımları arasında benzerlik bulunup bulunmadığının tespiti için Bakırköy 2.FSHHM’nin 2015/96 D.İş sayılı dosyasında talepte bulunulduğunu, alınan raporda incelenen tasarımların dizayn yapılarının aynı ve benzer oldukları, iltibasa neden olacak nitelikte benzer tasarımlar olduğunun belirlendiğini, davalının söz konusu tasarımının Çin menşeili bir şirket tarafından daha önce üretilerek satılmaya başlayan ürünler karşısında yenilik vasfının bulunmadığını, ayrıca Brezilya menşeili bir firmanın da “…” markalı bıçaklarının bulunduğunu belirterek davalıya ait 2012/03593 tescil numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır … markasıyla bıçak tasarımı üretimi ve satışı yaptığını, davacının iddialarının doğru olmadığını, dava konusu ürünler yönünden seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunu, ayrıca müvekkiline ait tasarımın yanında ambalaj ve kamuya sunum şeklinin de özgünlük arzettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davalı tarafa ait … tescil numaralı 1 nolu tasarım yönünden bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları, Çin kaynaklı ürünün 12/08/2010 tarihinde piyasaya sürüldüğü, 2 nolu tasarım yönünden bir bütün halinde görsel olarak benzerlik bulunmadığı gerekçeleriyle 2012/03593 (1) nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, 2012/03593 (2) nolu tasarım yönünden ispat edilemediğinden talebin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; bilirkişinin kök raporda davacı iddialarının haksız olduğunu tespit ettiğini, ancak rapora itiraz ettiklerini, bilirkişinin ek raporda kök rapordaki görüşünü hukuken kabulü mümkün olmayan bir şekilde değiştirdiğini, ancak bu sonuca varırken teknik olarak dayandığı gerekçelerin tamamen hatalı olduğunu, zira davacının dosyaya sunduğu gerçekliği ve bağlayıcılığı olmayan teknik çizimlerin referans alınarak değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, davacının daha önce de benzer çizimler sunduğunu, bu çizimlerin delil niteliği bulunmadığından kabul görmediğini, oysa davacının aynı noktada ısrarı üzerine heyetin önceki rapordaki kanaatini değiştirdiğini, davacının sunduğu bıçak çizimindeki sap ve kesici kısma ilişkin çizgilerin tescilli tasarımla birebir örtüşmediğini, somut olayda tasarımcının seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunu, oysa tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşıdığını, bilirkişinin davacının dosyaya ibraz edilen belgelerin gerçekliği ve sonradan üretilip üretilmediği hususunda bir değerlendirme yapmayarak bu hususu mahkemenin takdirine bıraktığını, ancak mahkemenin bu belgeleri hükme esas aldığını, dosyada sunulan teknik çizimlere göre üretilmiş bir ürünün mevcut olmadığını, bu çizimlere göre üretilmiş bir ürün ibraz edilmediğini, sadece tasarım çiziminin yenilik giderici olarak kabul edilemeyeceğini, bu tasarıma göre bıçak üretildiğini ve kamuya sunulduğunun da ispatının gerektiğini, mahkemenin bu hususlar üzerinde durmadığını, kök raporla ek rapor arasında ciddi çelişki olduğunu ve bu ek rapora itiraz etmelerine rağmen mahkeme iki rapor arasında çelişkiyi gidermeksizin itiraza uğrayan ek karar üzerinden karar verdiğini bildirmiştir. Bakırköy 2.FSHHM’nin 2015/96 D.İş sayılı dosyasında davalı … Ltd. Şti tarafından davacı ve dava dışı … A.Ş aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu Endüstri Tasarımcısı bilirkişi tarafından düzenlenen 21/09/2015 tarihli raporda; tespit isteyene ait 2012/03593 (1) nolu bıçak tasarımı ile keşif esnasında … mağazasında tespit isteyene ait tescilli tasarıma benzer bıçak ürünü olmadığının görüldüğü, önceden mağazadan alınan ürün fişi gösterildiğinde bu ürünün daha önce mağazada bulunduğu, ancak satılıp gittiğinin anlaşıldığı, dosya kapsamında sunulan numune ürünler üzerinde mukayeseli olarak yapılan incelemelerde tespit isteyene ait “…” ürün ile davalı ait “…” ürünlerinin aynı iştigal konusu bıçak ürünler olduğu, bu ürünlerin marka dışında tasarım olarak genel dizayn yapılarının aynı ve benzer olduklarının bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında iltibasa neden olacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, tasarım açısından seçenek özgürlüğü bulunduğu halde karşı tarafın tasarımının tescilli tasarıma iltibas oluşturacak nitelikte aynı benzer olduğu yolunda görüş bildirildiği, … A.Ş’nin ise bu rapora ve tespite itiraz ettiği görülmüştür. TPMK’dan gelen cevabi yazı içeriğinden … tescil numaralı tasarımın 23/05/2012 tarihinde davalı adına tescil edildiği, iki adet bıçak tasarımına ilişkin olduğu ve tescilin halen geçerliliğini koruduğu görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; davalıya ait tasarımların sunulan deliller kapsamında yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını koruduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında aynı heyetten alınan 11/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını koruduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 24/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait 2012/3593 (1) nolu tasarımın Çin’li “…” ürünü karşısında yenilik ve ayırt edicilik niteliğini koruyamadığı ve buna bağlı olarak iptal ve sicilden terkininin mümkün olabileceği, davalıya ait 2012/3593 (2) nolu endüstriyel tasarımın ise sunulan deliller ile yapılan karşılaştırmalar sonucunda, aralarında görsel yönden bir benzerlik bulunamadığı ve buna bağlı olarak yenilik ve ayırt edicilik niteliğini koruyabildiği, iptal ve sicilden terkinine gerek olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilince UYAP’tan gönderilen tarihsiz dilekçe ile bilirkişi ek raporuna itiraz edildiği ve her iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi bakımından yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalının bıçak tasarımlarının yenilik vasfını taşımadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafça yenilik giderici olarak dava dilekçesine eklenen belgelerin delil olarak esas alınması doğru değildir. Zira ek-3 olarak sunulan Çin Uluslararası Ticaret Odası tarafından düzenlenen onay belgesinin 26 Kasım 2015 tarihli olduğu görülmüş olup dava konusu tasarımların da 2012 yılında tescil edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafça sonradan dosyaya sunulan belgenin ise aslı ve yeminli tercümesinin sunulmadığı, sunulan bu belgeyi esas alan 24/07/2017 tarihli ek bilirkişi raporunun da bu bakımdan hükme esas alınması doğru değildir. Bu durumda mahkemece bahse konu ek bilirkişi raporunda dayanak yapılan bu belgenin aslının ve yeminli tercümesinin sunulması için davacı tarafa imkan tanınması ve gerektiğinde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca yukarıda açıklanan bu yön itibariyle davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/12/2017 tarih, 2017/253 esas, 2017/284 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 35,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 133,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/03/2021