Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1240 E. 2021/441 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1240 Esas
KARAR NO: 2021/441 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI: 2015/109 E. – 2017/74 K.
ASIL DAVA
– BİRLEŞEN İSTANBUL 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN
2015/118 ESAS SAYILI DOSYASI –
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Futbol Federasyonu ile yaptığı anlaşma sonucunda … markası altında stadyumlara giriş için gerekli kart sistemini kurduğunu ve elektronik kart sistemini faaliyete geçirdiğini, davalılarında bu türden bir elektronik bilet ürettiğini, TPE nezdinde başvuru yaparak tescil işlemini yaptırdıklarını, TPE nezdinde faydalı model tesciline ilişkin esastan inceleme yapılmadığından bir şekilde tescil işleminin gerçekleştirildiğini, davalı tarafa ait faydalı modelin yenilik vasfı bulunmadığını, davalanın elektronik kart sisteminin RFID uygulaması tarifinden öteye geçmediğini, RFID teknolojisinin yıllardan beri kullanıldığını iddia ederek, davalı yana ait … tescil numaralı 19/03/2012 tarihli faydalı model tescilinin hükümsüzlüğünü ve TPE faydalı model sicilinden terkinini, verilecek karar tarihinden itibaren davalı yanın faydalı modeli kullanmasının önlenmesini, bu faydalı modeli taşıyan ürünlerin davalı tarafından ya da üçüncü kişilerce kullanmasının, depolanmasının, satışa arzının, ithal ve ihracının, faydalı modelin reklam ve tanıtım malzemelerinde kullanılmasının önlenmesini, karar tarihinden itibaren davalı yanca faydalı modelin kullanımı halinde, faydalı modeli taşıyan ürünleri içeren her türlü materyal ve ürünlerin toplanarak imha edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın dava dilekçesine yenilik unsurunu öldüren herhangi bir belge eklemediğinden davanın reddi gerektiğini, müvekkili … hakkında ki davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili …’ın tescil talebinde bulunmaya hakkı olduğunu, müvekkillerinin kötü niyetli olmadığını, davacının müvekkillerine ait faydalı model belgesinin yeni olmadığını ispatlaması gerektiğini, İstanbul 4 FSHHM nin 2015/24 değişik iş sayılı dosyasında müvekkillerinin davacının, faydalı modelini ihlal edip etmediğinin tespitinin istendiğini, düzenlenen bilirkişi raporunda somut delil ve doküman gösterilmeden kişisel görüşlerine göre … tescil no lu faydalı model belgesinin yeni olmadığını beyan edildiğini, bu nedenle bu raporun yeterli ve inandırıcı bir delil olarak kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen İstanbul 2. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/118 E Sayılı Dosyası
DAVA:Davacı Türkiye Futbol Fedarasyonu vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … danışmanlığında e-bilet projesini geliştirdiğini, müvekkili TFF tarafından 2 aşamalı ihale düzenlendiğini, ilk aşamada 15/07/2013 tarihinde 100.000,00 TL bedelle … ile anlaşma sağlandığını, ikinci aşamada sponsorluk için teklifler alındığın ve gene … ile anlaşma sağlandığını ve elektronik biletin markasının … olarak belirlendiğini, davalı tarafından bir elektronik bilte modeli üretilerek faydalı model olarak tescil ettirildiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, davalının faydalı modelini TPE nezdinde tescil ettirdiğini, davalıya ait faydalı modelin yenilik vasfı bulunmadığını, elektronik bilet tanımının genel RFID uygulamasından öteye geçmediğini iddia ile davalılara ait yenilik unsuru içermeyen … tescil no lu faydalı modelin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin faydalı model belgesi tescil talebinde bulunmaya haklarının olduğunu, kötü niyetli olmadıklarını, İstanbul 4 FSHHM nin 2015/24 değişik iş sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporunun davaya konu … tescil no lu faydalı model belgesinin yeniliğini tek başına öldürebilecek nitelikte olmadığından delil ya da doküman olarak kabul edilemeyeceğini bu nedenle davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI:İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarihli 2015/109 Esas-2017/74 Karar sayılı kararıyla; Asıl Davada; “Asıl davanın kabulü ile, davalılar adına tescilli 2012 03075 sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” Birleşen Davada; “Birleşen İstanbul 2 FSHHM’nin 2015/118 esas sayılı dosyasında asıl dosyada hükümsüzlüğüne karar verilen faydalı model belgesinin aynı sebepler ile hükümsüzlüğü talep edilmiş olmakla ve asıl dosyada ilgili faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, bu dosyadaki talebin konusunun kalmadığı anlaşıldığından, yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; usule ilişkin istinaf sebebinde, FM belgelerinin hükümsüzlüğü davalarının 551 Sayılı KHK 166. Ve 130/3-1 maddeleri uyarınca ancak sicil malikleri aleyhinde açılabileceğini, davanın ise 22/05/2015 tarihinde, … ile … tarafından … ile … aleyhine, birleşen davanın ise 26/05/2015 tarihinde … ve … aleyhinde açıldığını, dava tarihinde tescil sahibinin … ve … olduğunu, … hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, biran için devredildiği kabul edilse dahi bu seferde birleşen davada, … hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, kararın kendisi içerisinde çelişkili olduğunu, -dava konusu … nolu Faydalı Model Belgesinin tek isteminin “Elektronik Bir Bilet” olup anılan istemin D1 dokümanında bulunmadığını, FM belgesinin çözdüğü tek sorunun elektronik bilet dışında bilet yada benzeri belgelerle yapılan geçişlerin yarattığı sorunlar olduğunu, D1- US 2011 2266861 sayılı ABD patentinin koruma konusunun ise “Kişisel Kimlik Tespit Cihazı ” olduğunu, dokümanda “Biletsiz Giriş Kontrolünden” bahsedildiğini, D1 dokümanında herhangi bir bilet bulunmadığını, biletsiz geçiş kontrolle ilgili olduğunu belirttiğini, her iki buluşun koruma ve kullanım alanının farklı olduğunu, -FM belgesi korunan “Elektronik Bilet” ile D1 dokümanı ile korunan “Kişisel Kimlik Tespit Cihazının” kullanım amacı, şekli ve fonksiyonları itibarıyla aynı yada eşdeğer olmadıklarını, kaldı ki yenilik testinde eşdeğer unsurların da dikkate alınamayacağını, FM belgesinde tanımlanan buluşun somutlaştığı elektronik biletin kredi kartı, kolye ve bileklik formunda ve aynı anda kullanılabilmesinin koruma altına alındığını, başka anlatımla üç ayrı kullanım formunu aynı anda ve birlikte taşımayan ürünlerin dava konusu FM’in yeniliğini öldürmeyeceğini, D1 dokümanında geçen “Kişisel Kimlik Tespit Cihazının” ise sadece bileklik/kol bandı olarak kullanıldığını, -D1 belgesinin aslında RFID özelliği tanımlanmış bir kimlik kartı olduğunu, bilet yapılanması içermediğini, FM belgesinin b maddesinde belirtilen hologram ve/veya drop unsuru bulunmadığını, yenilik değerlendirmesinde eşdeğerlik unsurunun da dikkate alınamayacağını, -D2 dokümanla ilgili tarih belirsizliği bulunduğunu, bu dokümanda sitelerce otomatik olarak atılan zaman mührü bulunmadığını, web sayfasında açıklanan bilgilerin yenilik testinde kullanmaya yeterli olmadığını, FM belgesindeki tüm unsurların tamamının bulunduğuna dair çıkarımda bulunmanın mümkün olmadığını, sadece görsellerden hareketle teknik buluşun çözdüğü teknik sorunun ne olduğunu anlamanın mümkün bulunmadığını, sadece RFID teknolojisinin kullanıldığının haber verildiğini, oysa RIFID teknolojisinin FM belgesinde korunan unsurlardan sadece biri olduğunu, D2 belgesindeki ürünün sadece bileklik formunda kullanılmasının mümkün olduğunu, sadece giriş kartı olup elektronik bilet olmadığı gibi, aynı zamanda bileklik, kredi kartı ve kolye formunda kullanılamayacağını beyanla, kararın kaldırılarak, husumet itirazlarının kabulü ile davanın husumetten reddine karar verilmesini olmazsa, esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davalılar tarafından Faydalı Model olarak yapılmış elektronik bilet tanımının çok genel RIFID uygulama tarifinden öteye geçemediğini, RIFID teknolojisinin yıllardan beri giriş/geçiş kontrol amaçlı olarak, ödeme amaçlı olarak sadakat programı çerçevesinde (Akaryakıt firmaları, zincir mağazalar vb) puan toplama/harcama takip mecrası olarak kullanıldığı, ortada faydalı model kapsamına girecek özel bir akış olmadığı, bilirkişi raporları ile de bu hususun kanıtlandığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Birleşen davanın davacısı Türkiye Futbol Federasyonu vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davalılar tarafından Faydalı Model olarak yapılmış elektronik bilet tanımının çok genel RIFID uygulama tarifinden öteye geçemediğini, RIFID teknolojisinin yıllardan beri giriş/geçiş kontrol amaçlı olarak, ödeme amaçlı olarak sadakat programı çerçevesinde (Akaryakıt firmaları, zincir mağazalar vb.) puan toplama/harcama takip mecrası olarak kullanıldığı, ortada faydalı model kapsamına girecek özel bir akış olmadığını, spor müsabakalarına özellikli bir kartın geçiş kontrolü sistemi üzerinden kontrol edilerek girilmesine dair uygulamanın ülkemizde 2005 yılından beri mevcut olduğunu, sırasıyla Beşiktaş, Fenerbahçe ve GS Kulüpleri tarafından kullanıldığını, bu sistemin gerek ülkemizde gerekse yurt dışında kayak merkezleri tarafından kullanıldığını, FM belgesinin yenilik unsurunun bulunmadığının tescilin haksız gerçekleştiğinin bilirkişiler tarafından tespit edildiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:TPE’nin 06/05/2016 tarihli yazısı ile; …’ın Bakırköy … Noterliğinin 22/01/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile %50 hissesini …’a devrettiği, devir sözleşmesinin 12/02/2015 tarihinde Kurum’a bildirildiği, eksik evraklar tamamlandığından, devir işleminin 05/06/2015 tarihinde tamamlandığı, tescil sahibi olarak …’ın sehven bildirildiği, söz konusu tarihten itibaren hak sahipliğinin bulunmadığı bildirilmiştir. TPMK kaydından, 19/03/2012 başvuru tarihli TR 2012 03075 Y sayılı “Rıfıd’li, hologramlı ve drop etiketli elektronik bilet başlıklı” Faydalı Model belgesinin buluş özeti; “Sunulan buluş, içerisinde RIFID (Radio Frequency Identificatıon” Radyo Frekanslı Tanımlama çipi bulunan elektronik bir bilet ile ilgilidir. Söz konusu elektronik bilet , kola bir bileklik gibi takılabildiği gibi, boyuna bir kolye gibi asılabilme imkanı da bulunmaktadır. Bu bilet aynı zamanda bir cüzdan içerisinde kredi kartı gibi saklanabilme özelliğine sahip olacaktır.” şeklindedir. Faydalı Model belgesinde bir adet istem bulunduğu; “Bir elektronik bilet olup, özelliği: tabanda RIFID çipi (3) üzerinde, kağıt deri, kauçuk, bez hologram ve/veya drop (1) içermesi ve bu biletin,bileklik,kolye ve kredi kartı formun olması ile karakterize edilmesidir” şeklindedir. İlk derece mahkemesince alınan 16/11/2016 tarihli raporda; hükümsüzlüğü istenilen faydalı model belgesinin tarifnamesi ile isteminin incelendiği, elektronik biletlerin çok çeşitli versiyonlarının yıllardır sanayide üretildiği, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesinin mümkün kılacak yeterlilikte açık ve tam olarak tanımlandığı, faydalı model belgesine konu buluşun içerisinde RFID radyo frekansı tanımlama çipi bulunan elektronik bir bilet olduğu, boyuna kolye gibi asılabildiği, yenilik kriteri ile yapılan değerlendirmede de, RFID bileklik ile US2011226861 sayılı ABD patent dokümanındaki bilgiler ile karşılaştırıldığında, faydalı modelin bir numara altındaki tüm istemlerinin yenilik niteliğini taşımadığı beyan edilmiştir. Rapora itiraz üzerine bilirkişi heyetinden alınan 13/02/2017 tarihli ek raporda; 2011 başlıklı internet haberine konu … ve … firmasınca kullanıldığı görünen görsellerin rapora eklenen bileklik şeklindeki elektronik bilet dokümanına ait görseller ile karşılaştırma yapıldığı, davaya konu faydalı model belgesindeki buluşun 2011 internet haberine konu ve bileklik şeklindeki elektronik bilete konu ürünlerden farklı olmadığı, kağıt, deri, kauçuk, pvc, bez hologram veya drop içermesi sebebiyle bu malzemelerden herhangi birini içeren tekniğin bilinen durumundaki herhangi ürün ya da dokümanın buluşun yeniliğini ortadan kaldıracağı, davaya konu buluşun bu özellikleri taşıdığı, ancak bu haberdeki RIFID çipin de davaya konu faydalı model belgesinin tarifnamesinde belirtildiği şekilde olduğu, çalışma şekli itibariyle harcıalem bir bilgiye sahip olduğu, tarifnamede belirtilen hususların biletin niteliğini tanımladığı, ancak ürünü bileklik yada kolye olarak kullanılamamasına sebep olduğu, istemlerin bu haliyle buluş kapsamını net bir şekilde ifade ile ortaya koymaktan uzak olduğu, kök raporda belirtildiği üzere ayrıca faydalı model belgesinin isteminin yenilik özelliğini taşımadığını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Asıl ve birleşen davada 2012/03075 başvuru numaralı Faydalı Model belgesinin yenilik unsuru bulunmadığından hükümsüzlüğü talep edilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulü ile, Faydalı Model belgesinin hükümsüzlüğüne, birleşen davanın ise konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde, dava tarihinde asıl davanın davalılarından …’ın hükümsüzlüğü istenen FM belgesinin tescil sahibi olmadığından hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, kararın gerekçesinde açıklandığı üzere, TPMK’dan celp edilen belgelerden, Bakırköy … Noterliğinin 22/01/2015 tarihli ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile %50 hisse sahibi …’ın hissesini …’a devrettiği,12/02/2015 tarihinde Kurum’a bildirildiği, eksik evraklar tamamlandığından, devir işleminin 05/06/2015 tarihinde tamamlandığı, söz konusu tarihten itibaren hak sahipliğinin bulunmadığı, asıl dava tarihinde tescil sahibi … görünmüyorsa da, Noter Devir Sözleşmesi ile hisseyi devralarak TPE’ye bildirdiğinden ve daha sonra tescil işlemlerini tamamladığından, mahkemece davanın diğer hissedara karşı açılması halinde dahi, devralan …’a yöneltileceğinden, asıl davada bu davalının husumet itirazının reddine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin birleşen davada husumete yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; birleşen davanın 26/05/2015 tarihinde açıldığı ve davadan önce yapılan devir sözleşmesinin, davadan sonra sicile tescili neticesinde …’ın davalı sıfatı kalmadığı anlaşılıyorsa da, dava tarihinde davalı sıfatı bulunduğundan, husumet nedeniyle davanın reddi talebi yerinde değildir. Ancak yargılama sırasında tescil sahibi olmadığından davalı sıfatı kalktığından, Mahkemece HMK 125/1-2 maddeleri gereğince taraf değişikliği konusunda davacı vekiline tercih hakkı hatırlatılarak tercihine göre davayı yeni hissedara yöneltmesi yada tazminat davası olarak devam etmesi gerekmektedir. Mahkemece belirtilen usule uyulmadan, önceki hisseyi devredenin davalı sıfatının kalmadığı gözetilmeksizin yargılamaya devam edilmesi yerinde görülmediğinden, davalı …’ın birleşen davada istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davacı vekiline HMK 125/1-2 maddeleri gereğince taraf değişikliği konusunda tercih hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin asıl davada, davanın esasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, D1 ve D2 dokümanları yönünden itirazlarının bulunduğu, ancak dosya kapsamında bu dokümanların tercümelerinin bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının denetlenememesi sonucunu doğurmaktadır. Bilirkişilerin İngilizce bildikleri anlaşılıyorsa da, atıf yapılan D1 dokümanının istemleri ve tarifnamesinin ve D2 belgesinin denetlenebilmesi yönünden bu belgelerin yeminli tercüman tarafından tercüme edilmiş nüshalarının da dosya kapsamına alınması gerektiğinden, tercümelerin temini ile, D2 belgesinin internet sitesine yüklenme tarihinin bilişim uzmanı bir bilirkişi tarafından denetlendikten sonra, mahkemece gerekirse bilirkişi heyetinden ek rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalılar vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun da kısmen kabulüne, kısmen reddine, asıl davaya yönelik mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince, birleşen davaya yönelik mahkeme kararının HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın belirtilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince, İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 20/04/2017 tarihli 2015/109 E. – 2017/74 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak, istinaf yoluna başvuran davalılara verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.