Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1235 E. 2019/1172 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1235 Esas
KARAR NO : 2019/1172
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2017
NUMARASI : 2017/375 E. – 2017/268 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı taraf dava dilekçesinde ; davacı müvekkilinin … ibaresini sirke ve benzer ürünlerde markasal olarak kullanmakta olduğunu bu markasının … no ile TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalıya ait … tescil nolu markanın 32. sınıftaki tüm emtiaları yönünden tamamen iptaline, mahkeme aksi kanaatte olması nedeniyle markanın 32 sınıftaki ilgili emtialar yönünden kısmen iptaline, iptaline karar verilen emtiaların müvekkili adına tesciline, … tescil no’lu markanın iptaline karar verilen emtiaların 4 maddedeki talepleri doğrultusunda müvekkil adına tesciline karar verilmemesi halinde halinde markanın sicilden terkinine , karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 1.FSHHM’nin 07.12.2017 tarihli 2017/375 E. -2017/268 K.sayılı kararıyla; Davaya dayanak olan 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin Anayasa Mahkemesinin kararı ile iptal edildiği, davanın yasal dayanağı kalmadığı, yeni Sınai Mülkiyet Yasası’nın 10.01.2017 yayın tarihinde yürürlüğe girdiği, eldeki davaya uygulama olanağı bulunmadığı, mülkiyet hakkının sona erdirilmesine ilişkin boşluğun yasal dayanak olmadan MK’ya göre hakim tarafından doldurulması da mümkün olmadığı gerekçesiyle, yasal dayanağı ortadan kalkan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının … tescil no’lu … markasını 32.sınıftaki bazı emtialarda tescil ettirip kendi inhisarına alsa da, kullanıma 5 yıl ara verdiğini, markanın tüm emtialar yönünden iptalini talep ettiklerinin, 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi iptal edilmiş ise de; 6789 sayılı SMK’nın 9/1 maddesi, SMK 26.madde ve aynı kanunun geçici 4.maddesi gereğince, SMK hükümlerinin uygulanabileceğini, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/449 E.sayılı dosyasında SMK hükümlerine göre açtıkları dava ile birleştirme istediklerini, usul ekonomisi gereği her iki davanın birleştirilerek yürütülmesi gerekirken birleştirilmeden usulden reddediliğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, birleştirme talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerektiğini, birleştirme talebinin sonraki tarihli dosyada yapılması gerektiğini, mahkemenin Yargıtay kararlarını dikkate alarak, lehlerine maktu vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken, hükmedilmemesinin hatalı olduğunu beyanla, davacı istinaf başvurusunun reddine, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemenin ön inceleme duruşmasında karar verdiği davalı vekilinin fatura örnekleri sunduğu, henüz bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :İlk derece mahkemesinin davanın dayanağı 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptali nedeniyle davanın reddine karar verdiği, gerekçeli kararında yasal boşluğun TMK’nın 1.maddesine göre hakim tarafından doldurulmasının mümkün olmadığını açıkladığı, davacı vekilinin davalı aleyhine 6789 sayılı SMK’nın 9/1 maddesi, SMK 26.madde ve aynı kanunun geçici 4.maddesi gereğince, SMK hükümlerinin uygulanabileceğini, Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/449 E.sayılı dosyasında SMK hükümlerine göre açtıkları dava ile birleştirme istediklerini, birleştirme talebinin gerekçe gösterilmeksizin usulden reddedildiğini beyanla istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmışsa da; 6100 sayılı HMK 166/1 maddesi gereğince ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirme yapılabileceği, davacı vekilinin birleştirme talebini bu davada ileri sürmesinin yasal düzenlemeye uygun olmadığı gibi, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden, HMK’nın 166/4 maddesinde düzenlendiği şekilde “davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması koşulunun da” mevcut olmadığı anlaşılmakla, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunmadığı, mahkemenin birleştirme talebinin reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davacı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Davalı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunda; müvekkili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücreti takdir edilmediğini ileri sürdüğü anlaşılmış, dosyanın incelenmesinde mahkemenin,ön inceleme duruşmasında henüz deliller toplanmadan karar verdiği görülmekle, davanın yasal dayanağı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden, tarafların dava tarihindeki haklılık durumunun tespit edilerek yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesi ve haklı olan taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam edilerek tarafların haklılık durumlarının tespiti ile varılacak sonuca göre davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerekip gerekmediği konusunda karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince, Bakırköy 1.FSHHM’nin 07.12.2017 tarihli 2017/375 E. – 2017/268 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Tarafların haklılık durumunun tespit edilerek, davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekip gerekmediğinin tespiti yönünden yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafın istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde iadesine, 4-Davacı yönünden alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,5-İstinaf yargılama giderleri olarak davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde davacı yönünden Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere, davalı yönünden HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak (davacı yönünden Dairemizce verilen kararın kesinleşmesinden sonra, davalının istinaf başvurusu yönünden verilen yargılamanın devamı kararı için dosyanın mahkemesine iadesine) karar verildi. 24.05.2019