Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1232 E. 2019/1565 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1232 Esas
KARAR NO : 2019/1565
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2017
NUMARASI : 2017/1 2017/152
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davasıdır.
Mahkemece, davanın dayanağı olan 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçeleriyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı yararına 1.430,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; iptal davası konusunda mahkemelerin yetkili olduğunu, bu durumun 6769 sayılı SMK’nun 9 ve 26.maddesinde yer aldığını, ayrıca aynı kanunun geçici 4/1 maddesinin bulunduğunu, dolayısıyla mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığını, ayrıca SMK yürürlüğe girdikten sonra davalı aleyhine dava konusu olan 2010/19023 tescil nolu markanın 29. ve 30.sınıfta 5 yıl kullanmama sebebiyle hükümsüzlüğüne ilişkin İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2017/126 esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve birleştirme talep edildiğini, mahkemenin bu talebi usule aykırı biçimde 26/10/2017 tarihli duruşmada reddettiğini, yine aralarında bağlantı bulunan İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2017/555 esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı ve usul ekonomisine aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, hem yasal nedenden dolayı karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin, hem de vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. Yargılama sırasında davacı vekilinin eldeki dosyanın İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2017/126 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ilişkin talebin reddedildiği görülmüştür. Söz konusu İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 2017/126 Esas sayılı dosyasında açılan davanın dava dilekçesi fotokopisinin incelenmesinde; tarafların aynı olduğu ve davalıya ait 2010/19023 tescil nolu markanın SMK’nun 9,26 ve geçici 4.maddeleri çerçevesinde iptali için dava açıldığı ve dava dilekçesinde birleştirme talep edildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, kullanmama nedeniyle marka hükümsüzlüğü davasıdır. Davanın dayanağı olan 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. Dava dayanaksız kalmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olmayan 6769 Sayılı SMK’nun somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ayrıca davacı taraf, SMK’nun yürürlüğünden sonra açtıkları davanın birleştirilmesini istemiş ise de, mahkemece bu talep reddedilmiş olup eldeki davanın KHK’nun 14.maddesine dayalı olarak açıldığı, birleştirilmek istenen davanın ise SMK’ya dayalı olarak açıldığı gözetildiğinde, bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir.Ne var ki davacı vekilinin yargılama giderine yönelik istinaf talebi yerindedir. Davanın yasal dayanağının Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumluluğun davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu hususta herhangi bir yargılama ve değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Bu yönden yargılama eksik bırakılmıştır. Buna göre dava tarihi itibariyle davacının davasında haklı olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılarak yargılama giderleri konusunda sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 26/10/2017 tarih, 2017/1 esas, 2017/152 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dava tarihindeki haklılık durumunun belirlenmesi amacıyla yargılamaya kaldığı yerden devam edilip bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 26,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 124,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/07/2019