Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1226 E. 2021/532 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1226 Esas
KARAR NO: 2021/532
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2017
NUMARASI: 2017/235 E. – 2017/214 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının satış noktaları, kataloglar ve internet sitesi aracılığıyla, 2010/01653 (20.1), 2002/01777 (5.1) ve 2010/04786 (14.1) no’lu tescilli endüstriyel tasarımların aynılarını veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlerini üretip sattığını; müvekkilinin tasarımlara büyük yatırımlar yaptığını, ancak taklitler nedeniyle büyük zarara uğradığını; davalının müvekkili tarafından uyarılmasına ve bu hususta görüşmeler yapılmış olmasına rağmen, davaya konu eylemlerin sürdürüldüğünü; davalının, davaya konu tasarımları üreterek daha düşük fiyattan satışlar yaptığını ve bunların belgelerle sabit olduğunu; davalı tarafın plastik ve metal malzeme ile müvekkilinin ürünlerinin taklidini yapmakta olduğunu, taklit üretim ve satışın müvekkili firmanın uluslararası itibarının kaybına sebebiyet verdiğini; davalı tarafın emek ve yatırım yapmadan, müvekkiline ait ürününün aynısını piyasaya sürdüğünü ve haksız kazanç elde ettiğini; müvekkili firmanın tasarımlarının yeni ürün olduklarını ve bu tasarımların müvekkili adına tescilli tasarım olduklarını; söz konusu tasarımların aynısını veya benzerinin üretilmesinin, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması KHK’nın ilgili hükümlerince yasaklanmış olduğunu; yoksun kalman kazancın 554 sayılı KHK m. 52 (a) bendi gereğince yapılmasını talep ettiklerini belirtmiş ve müvekkili firmaya ait davaya konu 2010/01653(20.1), 2002/01777(5.1) ve 2010/04786(14.1) no’lu endüstriyel tasarımlara tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, ref ine, men’ine, belirlenen tazminatlara bankalar arası en yüksek ticari avans faizinin uygulanarak şimdilik 100 TL maddi, 3000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin kabulünün, dava konusu tasarımların müvekkiline ait tasarımlarla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun kabulüne bağlı olduğunu; davacı adına tescilli tasarımlar ile müvekkiline ait tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karşılaştırmaya mahal bırakmayacak kadar farklı tasarımlar olduğunu; müvekkili şirketin tescilli tasarımlarının bulunduğunu 40 yılı aşkın süredir sektörde var olduğunu; müvekkilinin, mobilya ve kapı kulpları tasarımlarında konusunda uzman tasarımcılardan oluşan bir … ekibini istihdam ettiğini; davacının dava dilekçesinde, müvekkili şirketi itibarsızlaştırdığını, müvekkilinin sektörde merdiven altı olarak ifade edilen bir şirket imişcesine algı yarattığını; müvekkili şirketin … ve yaratıcı çalışma konularında uluslararası bir sistemi benimsediğini, yatırımlar yaptığını ve maliyetlere katlandığını; piyasada müvekkiline ait tasarımların hukuka aykırı olarak kullanmasına yönelik hukuki mücadele içinde olduklarını; davacı tarafından müvekkili adına tescilli tasarımlara ilişkin TPE nezdinde yapılan itirazların reddedildiğini ve konunun davacı tarafından Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 2013/270 Esas sayılı dosyasına taşınmakla halen görüldüğünü; müvekkilinin piyasada tescilli ve özgün tasarımları ile bilinen itibarlı sektörde öncü firmalardan biri olduğunu ve bu nedenle dayanıksız itirazlar ile karşı karşıya kaldığını; davacının, müvekkilinin, davacının müşterilerine davacıdan daha düşük fiyatlarla satış yaptığını iddia ettiğini ancak bu iddianın somut ve usulüne uygun belgeler ile ispatlanması gerektiğini; bu iddianın sadece gerçeğe aykırı değil, aynı zamanda itham ve hakaret de teşkil ettiğini; davacının dosya kapsamındaki iddialarından bir kısmının davanın esası ile alakasız, bir kısmının ise somut dayanaktan yoksun olduğunu; endüstriyel tasarımların tasarımcıyı sınırlayan tasarımlar olduğunu; endüstriyel tasarımların, uygulandığı ürünü kolaylaştırma amacı ile kullanıldıklarını ve bu amaca uygun fonksiyonelliği barındıran tasarımlar olduklarını; fonksiyonelliğin ağır bastığı tasarımlarda özgünlüğün detaylar ile sağlanmakta olduğunu ve tasarımların ayırt edici kabul edilmesi için yapılacak incelemede fonksiyonellik gereği sahip olunan özelliklerin dışındaki kalan detayların dikkate alınması gerektiğini; fonksiyonelliğin tasarımcıyı kısıtladığı tasarımlarda detaylarda kalan farklılıkların ayırt edicilik için yeterli kabul edildiğini; mobilya kulpu ve kapı kolu gibi tasarımcıya seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlarda kullanıcıların daha fazla bilgiye sahip bulunduklarını ve tasarımlar arasındaki farklılıkları daha kolay ayırt etme imkanına sahip olduklarını; kapı kolu ve mobilya kulpu tasarımlarının, tasarımcıya kısıtlı bir seçenek özgürlüğü tanıdığını, kapı kulpu ve mobilya kulplarının küçük ebatlarda olduklarından üzerlerinde belirgin farklılıkların yaratmanın zor olduğunu, bilgilenmiş kullanıcının kapı kulpu ve mobilya kulpu tasarımlarını incelerken büyük farklılıklar yerine ufak tefek farklılıkları görüp karar vereceğini, bu türden tasarımlara ilişkin incelemede esnek davranılmasının gerektiğini, ürün fotoğraflarıyla ürünler arasındaki farklılığın sınırlı şekilde tespit edilebileceğini; müvekkiline ait 7487 kod numaralı tasarım ile davacıya ait 2002/01777 (5.1)no’lu tasarımların dikdörtgen yapıda olduklarını, bunun haricinde başka bir benzerlik barındırmadıklarını; bilgilenmiş kullanıcı için farklı ve ayırt edici tasarımlar olduklarını, tasarımlar arası benzerlik olan dikdörtgen formun kulp tasarımının fonksiyonelliği bakımından tekniğin benimsenen türlerinden biri olduğunu; müvekkiline ait Gamet isimli tasarım ile davacıya ait 2010/01653(20.1) arasında benzeyen iki yüzeyin olduğunu, bu yüzeylerin elips şeklinden ibaret olduğunu, bunun dışındaki alanların tüm genel görünümlerinin farklılık taşıdığını; davacıya ait tasarımın sap bölümünün üst bakışta ince ön bakışta geniş, müvekkiline ait tasarımda üstten geniş ön görünüşte dar olduğunu, bu iki tasarımda tasarımcıların elips gibi evrensel bir şekli referans alarak kendi özgün yaklaşımları ile bambaşka ürünler ortaya koyduklarını; parmakların ürünleri kullanma esnasındaki yerleşimlerinin farklı olduğunu ve bunun ayırt edici olduğunun kabule yeteceğini; bir tasarımda evrensel geometrik şekillerin bulunmasının tasarımları benzer kılmaya yetmeyeceğini, aksi halde elips şekli kullanan elde edilen tüm tasarımların aynı kabul edilmek durumunda kalınacağını; müvekkiline ait 8231 no’lu tasarım ile davacıya ait 2010/04786 (4.1) no’lu tasarımların detaylarında dahi benzerlik bulunmadığını, kullanım anında kavramada meydana gelen farklılıkların kolayca anlaşılır ve başka tasarımlar olarak kabule yeterli farklılıklar olduklarını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; 24.11.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu, davalı ürünleri ile davacıya ait çoklu tasarım belgelerinde kayıtlı davaya konu tasarımların benzerliklerinin karşılaştırıldığı, tasarımların hitap ettiği tüketici kitlesinin bilgilenmiş tüketici kitlesi olduğu, davalı ürünü ile davacıya ait 2010/01653 tescil numaralı 20.1 sayılı tasarımın karşılaştırılmasında üst yüzey ve bağlantı halkasındaki farklılıklar, davalı ürünü ile davacıya ait 2002/01777 tescil numaralı 5.1 sayılı tasarımın karşılaştırılmasında, davalı ürününde üst yüzeydeki çizginin arka yüzeyi göstermesiyle belirgin olarak farklılaştığının gözlemlenmesi, davalıya ait ürün ile davacının … tescil numaralı 14.1 sayılı tasarım tescilinin karşılaştırılmasında davalı tarafa ait ürünün ön görünümünde merkezden geçen keskin bir kenara ve kenarlarda ikizkenar üçgen formunda olduğu, davacıya ait tasarım tescilinde ise ürünün merkezinde yere dikey kenarlara göre ince bir yüzeye sahip olduğunun tespit edildiği göz önüne alınarak, davalı tarafa ait ürünler ile davacı tarafa ait tasarım tescilleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğundan bilgilenmiş kullanıcı nezdinde iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan yasal süresinde istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Davanın başından bu yana tüm itirazlarımıza rağmen göz ardı edilen şu husus çok önemlidir; dava açılma anında piyasaya sürülen davalı ürünlerini gösterir davalı kataloglarındaki ürünler ile daha sonra inceleme için dosyamıza sunulan davalı ürünleri farklıdır. Davalı ürünlerde bazı değişikliklere gitmiştir. Oysa incelemenin dava açılma anındaki davalı katalog resimleri üzerinde yapılması zorunludur. Bu nedenle dosyamızdaki incelemeler eksik ve hatalı olmuştur. Buna rağmen Raporunun 23. Ve 25. Sayfalarında 2010 04786/14 tescil numaralı davacı tasarımı ile davalı ürününü karşılaştırmasında; birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer olarak algılandıkları… davalı ürünleriyle davacı ürünleri karıştırılabileceğinden, haksız rekabetten söz edileceği…şeklinde Yerinde tespitinde bulunmuştur. Ancak buna rağmen davamız reddedilmiştir. 2010 04786/4 ve 14 nolu resim genel olarak birbirine çok benzemektedir. Bu nedenle davalı ısrarla 4. Resme yoğunlaşmaya çalışmaktadır. Posta içindeki 4. ve 14. resimleri ile davalı kataloğunu ve sunulan ürünü karşılaştırdığınızda davalı ürünün her iki resme de çok benzediği görülecektir. Talebimiz olan 14. Resme ve 4. Resme de tecavüz söz konusudur. Çıplak göz ile bu tecavüz net olarak görülmektedir. Heyetin, “kullanıcıların rafta göreceği ve kapıda monteli iken göreceği “ön yüzeyin” aynı olduğu tespitine rağmen özellikle ürünleri “farklılaştırmak” için gösterilen gayretlerin sonucunda örneğin; hacimden kaynaklanan kalınlığı farklılık olarak kabul ederek “tasarım hakkına tecavüzün olmadığı” tespitine katılmak mümkün değildir.Davacı Müvekkil … A.Ş. adına tescilli …1Tescil Numaralı Tasarımı ile davalı ürününü karşılaştırmış; kullanıcının gördüğü ön yüzeyin aynı biçimde “elips” şeklinde olup benzer olduğunu ve hatta uzunluklarının da 13 cm. olduğunu tespit etmiştir. Elips şeklindeki ana gövdenin kalın yapılarak avuç içine geliş şeklinin ise Kalın yapılmış olmasını farklılık ve bilgilenmiş bir kullanıcı için farklılık ve ayırt edicilik olduğunu belirtmiştir. Bu sonucun kabulü mümkün değildir. çünkü: Tüketiciler bir kulbu görünümü yani ön yüzde ilk etapta görünen kısmi ile satın almaya karar verecektir. Aynı yerde aynı şekilde satışa sunulan ürünün “ön yüzünün” şekli ile karşılaştıracaktır. Bilirkişinin de tespit ettiği üzere tarafların ürünlerinin “ön yüzeyleri aynıdır. Davalı, birçok tasarım yapma özgürlüğüne sahip iken, davacı tasarım tescilinden sonra, davaya konu davacı tasarımının aynısını ön görünüm olarak yapmış ve bazı farklılıklar koyarak tasarım benzerliğini gidermeye çalışma gayreti göstermişlerdir.Yine Davacı … Tescil Numaralı tasarımının benzeri olan davalı ürününün karşılaştırmasında, her iki ürünün genel görünümlerinin benzer olduğu, 2002 yılından bu yana tescilli olarak üretilen davacı ürününde ön yüzeyinde tam ortadan geçen dekoratif bir çizgi olduğu,ancak davalı ürünün ön yüzeyinin ise tamamen ortadaki çizgiden ayrık, iki parça olduğundan farklı olduğunu tespit etmiştir. OYSA davalı ürününde, davacı ürünündeki “ön yüzeydeki dekoratif çizgi” görünümü, ön yüzeyin çizgi hizasında tamamen bölünmesi ile edilmiştir. Sonuçta tüketicinin seçme ve kullanma anında her iki ürünün de “ön görünümü, ürünün satışına etki edecek görünümü” aynıdır..KHK’YI hazırlayanlar bu durumu ÖNGÖREREK; 554 sayılı KHK’nin 11/2 maddesini: “Kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine bakılır” seklinde düzenlemişlerdir. Bu nedenle avuç içine gelen kısmı kalınlık oval gibi özellikle yaratılmaya çalışılan farklılıklar “tecavüzün tespitinde” önem arz etmeyecektir. Avrupa Tasarım Mevzuatında ve YARGITAY’IN Yerleşik İçtihatlarında da; “…Mahkeme, önüne gelen olaydaki tecavüzü belirlerken, söz konusu tasarımın yeni ve ayırt edici unsurlarını belirleyerek bir sonuca varmalıdır. Tasarımların Aynı veya benzer unsurlarının miktarı ve bu kısımların tasarımdaki önemi, satın almaya etkisi, kalite ve tasarımın benzer yönlerindeki bu kısmın, tasarımın kendisi ve satışı üzerindeki önemi gözönüne alınmalıdır. Topluluk tasarım hukukunda, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik incelemesinin, tasarımın koruma kapsamı ile ilgili hükümlerle paralel şekilde değerlendirilmesi gerektiği hususu vurgulanmaktır. Benzer şekilde 554 s. KHK’ nın 7. maddesinin son fıkrasında tasarımcının tasarımını geliştirirken seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının ve seçenek özgürlüğü var ise bunun ne derece geniş olduğunun tespitinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Davalı tarafından; 2010 01653(20.1), 2002 01777(5.1), 2010 04786(14.1) tescil nolu endüstriyel tasarımlarını satış noktaları, katalogları ve internet sitesi aracılığıyla tasarımları müvekkile ait olan tescilli ürünlerin aynısı ve/veya ayırtedilemeyecek kadar benzeri olan taklitleri üretilip satılmaktadır. Müvekkil tasarımı tescili kendisine ait bu ürünleri çeşitli metal ve/veya plastik malzemeden üretip satmaktadır….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;davacı adına TPMK nezdinde tescilli 2010/01653(20.1), 2002/01777(5.1) ve 2010/04786(14.1) no’lu endüstriyel tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet edip etmediğinin tespiti,tecavüz ve haksız rekabet etmişse ref, men, maddi ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkemece tarafların delilleri toplanarak ve tasarımların tescil belgeleri ve görselleri ile, satış katalogları ve ürünlerin fiziksel olarak da incelenmesi yapılarak bilirkişi raporları alınmıştır. 2010/01653(20.1) nolu tescilli tasarım hakkında alınan ana rapor, ek rapor, ikinci rapor ve bunun eki raporda belirtildiği ve ekli görsellerden de anlaşıldığı üzere kapı kolunun, üst yüzeydeki elips şeklinin benzerliği dışında ana gövdenin biçimleniş şekilleri, kavrama noktaları, alt ara parçaları bakımından birbirinden farklı olduğu, bilgilenmiş bir kullanıcı için farklılık ve ayırt ediciliği olan tasarımlar olduğu davalı ürününde davacı tasarım tesciline göre daha düz ve kalın bir üst yüzey,davacı tasarımında ise düz yüzeyin az ve sonradan oval olduğunu,bağlantı halkasında da farklılık bulunduğunu, davalı ürününde bağlantı halkası üzerinde bir montaj deliğinin görülmediğini,davacı tasarımında 5 adet montaj deliği görüldüğünü,simetrik elips yüzeyin davalı ürününde davacının tasarımından daha yüksek bulunduğunu,kulpun uç noktasının davalı ürününde dikdörtgen şekline yakın eliptik formda davacı tasarımında ise daha küçük olduğunu,davalı ürününde gövdenin sabitlenmesi için açılan montaj deliğinin göründüğünü,davacı tasarımında görünmediğini, birbiriyle kıyaslanan tasarımların ön yüzeyde keskin eliptik form ve kullanılan malzemeler ile benzeşmesi söz konusu olsa bile tasarımın bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyularıyla algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü ifade ettiğinden davalı tarafa ait davaya konu ürün ile davacı tarafa ait tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandığını,2002/01777(5.1) nolu tescilli tasarım hakkında mobilya kulplarının dikdörtgen formları dışında, ana gövde, mobilyaya basan ayak yapıları, bağlantı noktaları itibariyle bilgilenmiş bir kullanıcı için tamamen farklı ve ayırt edici özellikler taşıyan farklı tasarımlar olduğu,temel dikdörtgen form ve dikdörtgenler prizması formunun mobilya kulp tasarımlarında sıkça kullanılan bir form olduğu ve bir çok tasarımın bu ögeleri içerdiği, birbiriyle kıyaslanan dava konusu ürünlerde dikdörtgen formun merkezinde devam eden dekoratif çizgilerin benzeştiğini, ancak davalı ürününde arka yüzeyi göstermesiyle belirgin olarak farklılaştığının gözlemlendiğini, davalı tarafa ait davaya konu ürün ile davacı tarafa ait tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, görsellere göre mahkememizce incelendiğinde de tasarımlardan birinin içi tamamen dolu diğerinin boş yapıda olduğunun çok açık görülebildiği 2010/04786(14.1) nolu tasarımla ilgili olarak er iki ürünün de el ve/veya parmaklar ile kullanımı için oval biçimde oldukları, davalı tarafa ait ürünün ön görünümünde merkezden geçen keskin bir kenara ve kenarlarda ikizkenar üçgen formunda olduğu, davacıya ait tasarım tescilinde ise ürünün merkezinde yere dikey kenarlara göre ince bir yüzeye sahip olduğu, her iki ürünün de mobilya ile bağlandığı noktada davalı tarafın ürününde keskin bir profil olduğu ve ürünlerde belirgin kılınan özelliğin merkezde keskin kenarlı tek bir çizgi ve oval yapıda olması olarak belirlendiği, davalı tarafa ait ürün ile davacı tarafa ait tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu belirtilmiştir.Her ne kadar davacı yan bilirkişi raporlarına atıfla 14.1 nolu tasarımla ilgili davalı yan ürününün benzerliğini beyan ettiklerini istinaf konusu etmiş ise de ; bilirkişi raporlarında bu tasarımla ilgili benzerlik bulunduğunu beyan ettikleri hususlar incelendiğinde ; bilirkişilerin benzerlik tespit ettikleri tasarımın DAVA KONUSU OLMAYAN 4 NOLU TASARIM hakkında olduğu, 010/04786 sayılı 4 nolu tasarım tescilinin karşılaştırılması yapılmışsa da, davacının dava açarken 4 nolu tasarım tesciline dayanmadığı, bu tasarım tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiğini ileri sürmediği, ıslah yolu ile de bu tasarımın dava konusu haline getirilmediği görülmekle, davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1-Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 237,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 201,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 11/03/2021 tarihinde ve oybirliği ile karar verildi.