Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1212 E. 2020/2140 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1212 Esas
KARAR NO : 2020/2140
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2016
NUMARASI : 2015/43 2016/776
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında franchise sözleşmesi imzalandığını, ayrıca taraflar arasında ek protokolün de düzenlendiğini, sözleşme ve protokol gereğince müvekkilinin sözleşme tarihi olan 03/07/2013 tanzim tarihli 10 adet senedi teminat olarak davalıya verdiğini, davalının sözleşme gereğince vaad ettiği iş ve hizmetleri yerine getirmediğini, bunun üzerine sözleşmenin müvekkilince 08/03/2013 tarihli ihtarname ile feshedildiğini ve senetlerin iadesinin istendiğini, ancak davalının senetleri iade etmeyerek takibe koyduğunu, bu bağlamda İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu senet nedeniyle müvekkilinden 6.752,62 TL’nin tahsil edildiğini belirterek bu tutarın ödeme tarihi olan 20/11/2013’den itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasında franchise alt lisans sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 90 gün içinde davacının ofis açmakla yükümlü olduğu halde bu kuralı ihlal ettiğini, sözleşmenin davacı tarafından yerine getirilmediğini, sözleşmenin 7.maddesi gereğince franchise lisans başlangıç ücreti olarak 12.000 USD kararlaştırıldığını, bu bedel karşılığında senetler alındığını, senetler ödenmediği için takibe konulduğunu, senetlerin teminat senedi olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; sözleşmede 12.000 USD franchise lisansını kullanma izni karşılığında 12.000 USD ücret kararlaştırıldığı, davacının 08/03/2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği, işyerinin 90 gün içinde açılmadığı, sözleşmenin hiç uygulanmadığı, dolayısıyla bu bedelin alınamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin ofis açılmasını sözleşmenin uygulama şartı olarak kabul etmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 7.maddesi gereğince franchise başlangıç ücreti olarak davacıdan senetler alındığını, davacının senetleri ödemediğini, davacı tarafından icra hukuk mahkemesinde açılan şikayet davasının reddedildiğini, kararın Yargıtay’dan geçerek onandığını, senetlerin teminat senedi olmadığını, bilirkişi heyetinin sözleşmenin 15.4 maddesini hatalı yorumladığını, bu ücretin franchise kullanımına izin verilmesi ücreti olduğunu, buna göre sözleşmenin imza tarihinde ödenmesi gerektiğini, bu ücretin bir süreye bağlı olarak ödenmesi gereken bir ücret olmadığını, adından da anlaşılacağı üzere sisteme giriş ücreti olduğunu, ayrıca bu ücretin davacının markayı 5 yıl süre boyunca kullanabilme hakkının karşılığı olduğunu, davacının fiilen kullanıp kullanmamasının sonuca etkili olmadığını, davacının 90 gün içinde ofis açmaması halinde müvekkilinin fesih hakkı bulunduğunu, ancak bu hakkın seçimlik olduğunu, davacının ofis açıp açmamasının sözleşmenin 8.maddesinde düzenlenen franchise lisans ücreti ile alakalı olduğunu, yine davacının fesih ihtarında sözleşme değişikliği yapıldığına, ofis açılmasının ertelendiğine ve anlamda başlangıç ücretinin vadesinde ertelendiğine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı ve senetlerin teminat senedi olmadığının bilirkişi raporunda tespit edildiğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine iki adet senede dayalı olarak İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında toplam 5.646,28 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından ihtirazi kayıtla ödeme yapılmak istendiği konusunda 19/11/2011 tarihinde talepte bulunulduğu ve icra dosyasına 6.752,62 TL’nin 20/11/2013 tarihinde ödendiği, 25/11/2013 tarihinde de davalı tarafa reddiyat yapıldığı görülmüştür. Takip ve dava konusu senetlerin 03/07/2012 tanzim tarihli, 16/06/2013 ve 16/07/2013 vade tarihli, bedellerinin ise 2.000,00 TL ve 3.488,00 TL, keşidecinin davacı, lehtarın ise davalı olduğu ve senetlerin nakden kaydıyla düzenlendiği görülmüştür. Taraflar arasında Franchise Alt Lisans Sözleşmesinin 03/07/2012 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin konusunun Reality Word markasının ve lisansının davacıya verilmesi ve kullanımına ilişkin hususları düzenlemek olduğu, sözleşmenin 5 yıllığına düzenlendiği, sözleşmenin 7.maddesinde, franchise alana sözleşme şartlarında franchise’nin kullanımına izin vermesi karşılığında 12.000 USD ödeme yapılacağı, bu ücretin franchise lisans başlangıç ücreti olup sözleşmenin imza tarihinde ödeneceğinin hükme bağlandığı, franchise lisans ücretlerinin ise 8.madde de düzenlendiği, sözleşmenin 15.4 maddesinde franchise verenin 90 gün içinde ofis açılmaması ya da var olan ofisin dönüştürülmemesi halinde sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu, sözleşmenin 16.2 maddesinde franchise alanın sözleşmenin imzalanmasından ve ifasına başlandıktan sonra sözleşmenin taraflarca herhangi bir şekilde fesih halinde franchise lisans başlangıç ücretinin ödememiş ise derhal ödeyeceği, ödenmiş ise geri verilmesini isteyemeyeceğinin düzenlendiği görülmüştür. Davalı tarafından 08/03/2013 tarihli ihtarname ile; işyeri açılışının 6 ay içinde yapılabileceğinin belirtildiği, senetlerin vadesinin 7-8 ay ileri atılacağının anlaşılmasına rağmen senetlerin iadesinin ve yeniden yapılandırılmasının yapılmadığını, avukat tarafından yasal sürecin başlatılacağı bildirildiğinden sözleşmeyi feshettiğinin bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 09/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu senetlerin davalı şirket defterlerinde kayıtlı bulunduğu, sözleşmenin uygulanmaya başlamadığının anlaşıldığı, teminat iddiasının ispatlanamadığı, davacının fesih ihtarında sözleşme değişikliği yapıldığı ve ofis açılmasının ertelendiğini belirtmesine rağmen bu hususu ispatlayamadığı, sözleşmenin 15.4 maddesinde 90 gün içinde ofis açılmaması halinde sözleşmenin davalı tarafından feshedileceğinin belirtilmesine rağmen feshedilmediği, 15.maddenin yorumunda; ofis açılmasının sözleşmenin uygulanma şartı olarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, sözleşmenin uygulanmadığının davalı tarafından da kabul edildiği, buna göre davacının ödediği tutarın sebepsiz kaldığını, davacının bu tutarı isteyebileceği, ancak mahkemenin aksi kanaatte olursa 5 yıllık dönem için verilen 12.000 USD’nin sözleşmenin ayakta kaldığı 8 aylık döneme tekabül eden bölümünün ödenmesi gerekeceği, bunun da 1.600 USD olup senet vadelerinin daha önce olmasının bu ücretin tüm sözleşme dönemi için olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, istirdat davasıdır. Taraflar arasında franchise alt lisans sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme uyarınca davacının, davalıya senetler verdiği ve bu senetlerin franchise lisans başlangıç ücreti olarak alındığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede sözleşmenin 5 yıllığına düzenlendiği ve franchise lisans başlangıç ücretinin sözleşmenin imza tarihinde ödeneceğinin hükme bağlandığı, yine 90 gün içinde ofis açılmaması halinde davalının sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 15.maddesinin yorumundan, ofis açılmasının sözleşmenin uygulanma şartı olarak kabul edildiği görülmektedir. Yine sözleşmenin 16.2 maddesinde, franchise alanın sözleşmenin imzalanmasından ve ifasına başlandıktan sonra sözleşmenin taraflarca herhangi bir şekilde ve zamanında feshedilmesi halinde franchise lisans başlangıç ücretinin ödenmemiş ise derhal ödeneceği, ödenmiş ise bu ücretin geri istenemeyeceği hüküm altına alınmış olup sözleşmenin ofis açılmaması nedeniyle ifa edilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sözleşme ifa edilmeye başlanmadığından davacının ödediği tutarı geri isteme hakkı mevcuttur. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 461,27 TL harçtan, peşin alınan 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 344,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.10/12/2020