Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1190 E. 2019/1174 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1190 Esas
KARAR NO : 2019/1174
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
NUMARASI : 2016/330 E. – 2017/737 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı le müvekkil şirket arasında 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde Beyoğlu …. Noterliğinde … yevmiye nolu 28/08/2012 tarihli 12001875 sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, Beyoğlu …. Noterliğinden 21.01.2016 tarihli .. yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek 60 günlük yasal süre içinde kira borcunun ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin fesih edileceği ve fesih süresi sonundan itibaren 3 gün içerisinde sözleşme konusu malları teslimi ihtar edildiğini, ihtarnamenin kiracı şirket yetkisine usulüne uygun tebliğ edildiğini, davalının ihtara rağmen borcunu ödemediğini beyan ederek mülkiyeti müvekkili şirkete ait finansal kiralama konusu malların ihtiyati tedbir kararıyla müvekkil şirkete teslimi ile mülkiyet haklarının kabulünü talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili ile davacı arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi karşılığı edimlerini düzenli yerine getirmeye çalıştığını, borcunun büyük kısmını ödediğini, işlerinin bozulması üzerine ödemede aksamalar yaşandığını, müvekkili şirkete 21.01.2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini, 25.01.2016 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibi açıldığını, 29.03.2016 tarihinde ise dava açıldığını, müvekkili şirketin bu tarihlerden sonra iyiniyetli olarak 10.05.2016 tarihinde 8.700 EURO ödeme yaptığını, yapılan ödemenin icra dosyasına bildirilmediğini, müvekkil şirketin 25.01.2017 tarihli duruşmadan sonra davacı şirkete müracaat ederek borcun geri kalanının yapılandırılması halinde ödeyeceğini bildirdiğini, davacının teklifinin beklendiğini beyan ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.10.2017 tarihli 2016/330 E. – 2017/737 K.sayılı kararıyla; davacı vekilinin 25.10.2017 tarihli duruşmadaki “mahkemece verilen tedbir kararı gereğince malların davalının oğlu 3. şahsa yeniden kiraya verildiğini, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiğini” gerekçe göstererek; konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar tarihinde AAÜT gereğince 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin mahkemeye 04.12.2017 tarihli tavzih dilekçesi ibrazı ile; dava açıldığından FK Sözleşmesi feshedildiğinden müvekkilinin haklılığı da gözönünde bulundurularak hükmün “…vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi” şeklinde tavzihini talep etmiştir. Mahkemenin 11.12.2017 tarihli ara kararıyla; davacı vekilinin tavzih talebinin yargı yoluna başvurma dilekçesi olarak kabulüne, talebin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verdiği görülmüştür. Davacı vekilinin mahkeme ara kararının istinaf harç ve yargılama giderlerinin tamamlatılmasına ilişkin muhtıra tebliği üzerine 29.12.2017 tarihli dilekçesiyle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının yargılama aşamasında sözleşmenin feshini kabul ettiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 60 günlük yasal sürede borcun ödenmediğini ikrar ettiğini beyanla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müvekkiline yükletilmesine ilişkin mahkeme kararının kaldırılarak davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davacının vekalet ücreti yönünden tavzih talebi ve buna ilişkin süresi geçmiş istinaf talebinin reddi gerektiğini, davacı vekilinin istinaf başvuru süresinin 07.12.2017 tarihinde geçtiğini, süresinde çok sonra 29.12.2017 tarihinde istinaf başvurusu yapıldığını beyanla, mahkemenin 11.12.2017 tarihli ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Mahkemenin gerekçeli kararının davacı vekiline 23.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf dilekçesinin HMK’nın 345.madde gereğince 2 haftalık süre geçtikten sonra 29/12/2017 tarihinde ibraz edildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesinin davacı vekilinin 04/12/2017 tarihli tavzih talepli dilekçesini, istinaf başvurusu olarak kabul ederek, 11/12/2017 tarihli ara kararıyla istinaf mahkemesince inceleneceğinden bahisle dairemize gönderdiği anlaşılmışsa da; dilekçede “gerekçeli karardaki maddi hatanın düzeltilmesi talepli tavzih dilekçemizin sunumu” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmakla, istinaf başvuru talebini içermediği, tavzih talepli olduğu, tavzih talebinin her aşamada ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirileceği kanaatiyle ,süresinde başvuruda bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, davalı vekilinin katılma yoluyla mahkemenin ara kararına karşı istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 348/2 maddesi gereğince, davacının başvurusuna bağlı olduğundan ve davacı başvurusu esasa girilmeden reddedildiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusununda reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 345 ve 352.maddeleri uyarınca süre yönünden REDDİNE, 2-Davalının katılma yoluyla istinaf başvurusunun asıl başvuruya bağlı olması nedeniyle usulden reddine, 3-Davacı yönünden, alınması gereken 44,40 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davalı yönünden, alınması gereken 44,40 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, HMK’nın 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.23/05/2019