Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1188 E. 2019/1231 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1188 Esas
KARAR NO : 2019/1231
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2017
NUMARASI : 2017/115 2017/985
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya kitap, ajanda gibi ürünlerin hazırlanmasına ilişkin baskı ve matbaacılık hizmeti sunduğunu, davalı şirketten de kağıt aldığını,müvekkilinin davalıya ileri tarihli ve borcundan daha yüksek tutarlı çek yaprağı verdiğini, davalının müvekkiline kağıt teslim ettiğini , ancak siparişini verdiği son kağıtları teslim etmediğini, yapılan araştırmada davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu 6.Sulh Ceza Mahkemesi’nce 12/08/2016 tarihli gizli ibareli tedbir kararı verildiğini öğrendiklerini, davalının taahhütlerini yerine getiremediğini, 15/02/2017 vadeli, 40.000 TL bedelli çekin ödeme günü yaklaştığını, müvekkilinin davalıya halen 13.180,26 TL borçlu bulunduğunu, bakiyesi yönünden borçlu bulunmadıklarını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, müvekkili aleyhine herhangi bir tedbir kararı verilmediğini, müvekkilinin davacıdan çeki aldığını, karşılığında malları teslim ettiğini, daha sonra alınan mal bedeli düşüldüğünde kalan bakiye cari hesap borcunun mahkemenin belirlediği bir hesaba yatırmaları konusunda karar verilmesini bildirmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin yargılama sırasında 22.356,74 TL’nin davalı tarafından bankaya yatırıldığını, bu nedenle davanın konusunun kalmadığını beyan ettiği gerekçeleriyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının harç ve vekalet ücreti ile sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; istinaf mahkemesince yeniden yargılama yapılmasını, ticaret sicilinden bilgi istenmesine, müvekkili aleyhine bir tedbir kararı var mıdır, varsa ne zaman kime ilişkin verilmiştir sorusunun cevabı olan bilgilerin toplanmasını ve sonucuna göre karar verilmesini istediklerini, davacının dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirket hakkında hiçbir şekilde hiçbir makam tarafından faaliyetlerine etki edecek cezai ve hukuki tedbir kararı verilmediğini, mahkemenin konuyla ilişkili delilleri toplamadığını, ayrıca mahkemenin kararında hiçbir gerekçe göstermeden davanın açılmasına müvekkili sebebiyet vermemesine rağmen yargılama gideri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutmasının doğru olmadığını, mahkeme kararlarının Anayasa gereğince gerekçeli olması gerektiğini, HMK’nun 329.maddesinin uygulanması talebiyle ilgili mahkemenin olumlu olumsuz bir karar vermediğini bildirmiştir. Dava dilekçesine ekli İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce düzenlenen 03/02/2017 tarihli yazıda; davalı şirketin İstanbul Anadolu 6.Sulh Ceza Hakimliği’nin 12/08/2016 tarih ve 2016/3404 d.iş sayılı kararıyla bildirilen gizli ibareli tedbir kararı bulunduğunun belirtildiği görülmüştür. Eldeki davanın 06/02/2017 tarihinde açıldığı görülmüştür. 10/10/2017 tarihli celsede; davacı vekili 22.356,74 TL’nin davalı tarafından bankaya yatırıldığını, davanın konusu kalmadığını, dava açıldıktan sonra para yatırıldığı için vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ettiği yolunda beyanda bulunduğu, davalı vekilinin ise dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, cari hesap ilişkisinin usulüne uygun sonlandırılmadığını, şirketlerinin ticari faaliyetlerini engelleyecek bir tedbir kararı bulunmadığını, şirketlerinin halen faaliyetine devam ettiğini, ayrıca davacının dava açıldıktan sonra müvekkilinden mal almaya devam ettiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın konusuz kaldığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Davalı vekilinin istinafı aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkindir. Anayasa’nın 141/3 maddesi ve HMK’nun 297.maddesi uyarınca mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır. Mahkemece yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davalının niye sorumlu tutulduğuna ilişkin kararda bir gerekçeye yer verilmemiştir. Bu itibarla karar gerekçesizdir. Öte yandan HMK’nun 331/1 maddesi uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek olmayan hallerde Hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Re’sen bağlamında ise karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması halinde nisbi harca hükmedilemez. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin nisbi harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2017 tarih, 2017/115 esas, 2017/985 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği üzere gerek HMK’nun 331.maddesi uyarınca dava açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi, gerekse bu konuda varılacak değerlendirmenin gerekçeli kararda gösterilmesi bağlamında HMK’nun 297.maddesine uygun bir şekilde karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/05/2019