Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1125 E. 2021/285 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1125 Esas
KARAR NO: 2021/285
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2016/1200 E. – 2017/1108 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında 20.290,25 TL alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borcun 10.290,23 TL olduğunu ve bu tutarın da ödendiğini belirterek takibe itiraz ettiğini, davalının 20.290,25 TL’lik borcunu inkar etmek suretiyle itiraz dilekçesinde ödediğini ifade etmiş olduğu 10.290,23 TL için müvekkili şirkete ödeme teklifinde bulunduğunu, borçlunun 10.000 TL eksik ödeme teklif sebebinin mail ile göndermiş olduğu cari hesap ekstresinden anlaşıldığı kadarıyla … nolu fatura ile ciro iadesi adı altında 10.000 TL’lik iade yapıldığı iddiasından kaynaklandığını, oysa müvekkili şirkete 375609 nolu fatura iadesi yapılmadığı gibi fatura iadesine sebep olacak bir hususun da bulunmadığını beyanla itirazın iptaline, takibine devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirket tarafından davacıya 01.08.2016 tarihli … nolu 10.000 TL bedelli ciro iade fatura kesildiğini ve iş bu faturanın davacıya teslim edildiğini, davacının söz konusu iade faturasına yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin davacıya olan toplam borcunun 10.290,23 TL olduğunu beyanla müvekkili şirketin davacıya olan borcu 10.290,23 TL olduğundan, davacının fazlaya ilişkin tüm talepleri ile icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davalının itirazında borcunun 10.290,23 TL olup bunu da davacıya ödediğini belirttiği, davacı defterlerindeki kayda göre davacı davalıdan 20.290,25 TL alacaklı, davalı defterlerindeki kayda göre ise davacı davalıdan 10.290,23 TL alacaklı göründüğü, defterler arasındaki farkın davalı tarafından düzenlenen ancak davacı defterlerinde kaydı bulunmayan 01.08.2016 tarih … numaralı 10.000,00 TL tutarlı “ciro iadesi” açıklamalı faturadan kaynaklandığı, davalının söz konusu faturayı davacıya gönderdiklerini, davacının faturaya itiraz etmediğini iddia etmiş ise de bu iddiasını ispatlayacak yazılı delillerini ve ayrıca gerek anılan faturayı gerekse faturayı davacıya gönderdiklerine dair yazılı delillerini sunmadığı, dolayısıyla söz konusu 10.000,00 TL’lik iade faturasıyla ilgili iddialarını ispatlayamadığının kabulü gerektiği, bunun yanı sıra davalının takip konusu borucun 10.290,23 TL’lik kısmını kabul etmiş ancak bu miktarı ödediğini ileri sürdüğü, her ne kadar davalının muavin dökümünde 01.04.2017 tarihinde davalının 10.290,23 TL’lik çek ödemesi kaydı bulunduğu bilirkişi tarafından belirtilmiş ise de söz konusu ödeme her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davacının kabulünde de olmadığı, davalı vekili de mahkemece alınan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde söz konusu çeki davacıya vermek istediklerini ancak davacı tarafından kabul edilmediğini belirttiğinden söz konusu borcun takip ve dava tarihinde mevcut olduğu ve dava tarihinden sonra da ödenmediği anlaşıldığı, alacak likit olup takibe haksız itiraz edildiği, gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibe konu 20.290,25 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 10,50’i geçmeyecek şekilde ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, kabul edilen asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 4.058,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davacıya 01.08.2016 tarihli 375609 nolu 10.000,00-TL bedelli ciro iade faturası kesildiği ve bu faturanın davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın iş bu teslim almış olduğu iade faturasının münderecatına yönelik yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, ancak bu iade faturasını kendi cari hesaplarında göstermeyerek basiretli bir tacir gibi davranmadığını, Davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli olarak kabul etmiş olduğu borç miktarı için davacıya defalarca kez ödeme girişiminde bulunarak çek keşide edildiğini, ancak davacının çeki kabul etmediğini, likit bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davacı yanca davalı aleyhine 20.290,25TL’lik açık hesap borcunun tahsili istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, davalının 10.290,25TL’nin ödendiğini, 10.000TL yönünden ise borcun olmadığını ileri sürdüğü ancak 10.000,00-TL bedelli ciro iade faturasının davacı yanca kabul edilmediği gibi dayanağı evrak ve faturanın dosyaya sunulmadığı, davacının defterinde de kayıtlı olmadığı, davacının borcun ödendiğine ilişkin yazılı delilinin olmadığı dikkate alındığında mahkemece davanın kabulü ile alacak likit olup davalının itirazında haksız olması nedeni ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1386,02 TL harçtan, peşin yatırılan 1015,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 371,02 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/02/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.