Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1112 E. 2019/1180 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1112 Esas
KARAR NO : 2019/1180
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2017
NUMARASI : 2017/709 E. – 2017/878 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili tarafından sunulan 31/07/2017 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili davacının 02/05/2015 tarihinde …San. Ve Tic. A.Ş’nin mağazasından … seri numaralı .. marka … model 4.236 TL +KDV bedel ile dizüstü bilgisayar aldığını, ancak alınan bilgisayarın alındığı günden itibaren internet bağlantı sorunu olduğunu ve müvekkilinin alınan bilgisayarı amacına uygun olarak kullanamadığını,ilgili bilgisayarın 27/07/2015 tarihinde garanti süresi içerisinde servise verildiğini, ancak bir takım işlemler yapıldığını ve arızalı ürünün onarılamadığını, firmanın üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeden müvekkili firmaya geri gönderdiğini, usulüne uygun olmayan ve habersiz olarak bir kutu içerisinde kargo aracılığı ile kapıya bırakılan kutunun açılmasını müteakip cihazın ekranının kırık olduğunu ve yetkililerle yapılan görüşmelerde de ödeme yapıldığı taktirde ekranın değişebileceğini, başkaca bir işlem gerçekleştiremeyeceklerini, bu gelişme üzerine firmaya ihtarname gönderildiğini, tebliğ alınan ihtarnameye rağmen herhangi bir dönüş yapılmadığını, açıklanan nedenlerle, davanın kabulünü, bilgisayar için ödenen 4.236 TL+KDV tutarının ticari faizi ile alınmasını, talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ; dava konusu bilgisayarın satıcısının müvekkili şirket … olmadığını, davanın satıcı firma olan … yöneltilmesi gerektiğini, müvekkiline yöneltilen davada müvekkil şirketin satım konusu bilgisayarın üreticisi olmak dışında bir sıfatı bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı sıfatı olmadığını, davanın …. açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, davacının satım konusu malın ayıplı olduğuna dair ihbar yükümlülüğünü yasada belirtilen sürelerde yapmadığını beyanla,davanın müvekkili yönünden husumet yokluğundan ve esastan reddini, talep etmiştir.Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli, 2017/709 Esas – 2017/818 Karar sayılı kararıyla; TTK’nın 23/c ve TBK’nın 223/2 maddesi ve TBK’nın 231.maddesi uyarınca; açık ayıpların 2 gün içerisinde, gizli ayıpların 8 gün içerisinde bildirilmesi gerektiği, eğer gizli ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde Borçlar Kanunun 223.maddesi uyarınca alıcının durumu derhal satıcıya bildirmesi gerektiği, somut olayda servis tarafından bilgisayarın gönderildiği, ancak ayıbın giderilip giderilmediği hususunda davacı tarafın muayene külfetini 2 gün içerisinde yerine getirmediği, davacının çalışanlarının bilgisayarı kutuda unuttuklarına yönelik savunmasının dinlenemeyeceği, bu nedenle ön görülen hak düşürücü sürede ihbar külfetinin yerine getirilmemesi sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin, istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin defalarca teknik servisi aradığını, arızadan bahsettiğini, teknik servis çalışanlarının uzaktan bağlantı yaparak bilgisayarın içine girdiklerini, yapılan işlemler ve yazışmaların internet üzerinden yapıldığını, teknik servisin önerilerinin sonuç vermemesi üzerine bilgisayarın tamir amacıyla servise gönderildiğini, serviste cihazın kablosuz bağlantı sağlayamadığı, ağları gördüğü fakat bağlanamadığı, sorunun devam ettiğinin tespit edildiğini, servis formunda “Wlan arızalı ürün onarılamadı DOA olarak değerlendirildi” denildiğini, ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığını, telefonla yada sözle de yapılabileceğini, mahkemenin gerekli araştırmayı yapmadan delilleri toplamadan, süresinde verilmeyen davalı cevap dilekçesine göre karar verildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, istinafa cevabında; bilgisayarın … satın alındığını servise 27/07/2015’de gönderildiğini, TTK’nın 23 ve TBK’nın 223 düzenlemesine rağmen, davacı şirketin yeni bilgisayarın tesliminden 3 ay sonra ayıp ihbarını bilgisayarı servise göndermek yolu ile yaptığını, Ekim 2015’de satıca firmaya iadeli taahhütlü ihtarname gönderdiğini, başkaca bir hukuki işlem yapmayıp dava açmadığını, neredeyse 2 yıl sonra 12/01/2017 tarihinde satıcı değil, üretici firma olan müvekkiline ihtarname gönderdiğini, basiretli bir tacir gibi ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının, satılanı olduğu gibi kabul etmiş sayılacağını, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair delil sunmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, servisten gelip kargo tarafından şirket çalışanına teslim edilen cihazın şirket çalışanları tarafından kutuda unutulduğunu ileri sürdüğünü beyanla, istinaf başvurusunun reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini istemiştir. Dosyaya sunulan kayıt belgesinden; 27/07/2015 tarihinde arıza bildiriminde bulunulduğu, 07/08/2015 tarihinde ürünün servise giriş yaptığı, 11/08/2015 tarihinde işlemin bittiği, “Wlan Arızalı ürün Onarılamadı DOA olarak değerlendirildi” açıklaması bulunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı şirketin, dava dışı … A.Ş’den … marka dizüstü bilgisayar satın aldığı, bilgisayarın arızalandığı, 27/07/2015 tarihinde servise gönderildiği, servis tutanağından cihazın “onarılamadığının” anlaşıldığı , davacının da kabulünde olduğu üzere bilgisayarın 12/08/2015 tarihinde davacı tarafa teslim edildiği, davacı tarafın davalıya keşide ettiği, Beyoğlu …. Noterliği’nin 12/01/2017 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle “12/08/2015 tarihinde ürünün kapalı kutu ile gönderildiğini, ürünün tamir edilerek geri gönderildiğini düşünen müvekkilinin, ürünün ekranının kırık olduğunu gördüğünü, müvekkilinin üründen teknik arıza ve kırık ekran nedenleriyle faydalanamadığını, servis hizmeti veren firma ve yetkilileri ile görüşülmesine rağmen müspet bir netice alınamadığını, servis hizmeti verilen firmaya ihtarname gönderilmesine rağmen dönüş olmadığını beyanla cihazın 4.236 TL + KDV bedelinin ticari faiziyle ödenmesini” ihtar ettiği, ihtarnamenin 16/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Dosya kapsamından cihazın onarılamayarak davacıya geri teslim edildiği anlaşılıyorsa da, tacir olan davacı şirketin üretici davalı şirkete TTK’nın 23/1-c maddesi ve TTK’nın 223.maddesi gereğince makul bir süre içerisinde ayıp ihbarında bulunarak zararının tazminini talep etmesi gerekirken yaklaşık birbuçuk yıl sonra ihtar gönderdiği anlaşılmakla, TBK’nın 223/2 maddesi gereğince satılanı bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılacağından, ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının yerinde olduğuna, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.