Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/11 E. 2021/33 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/11 Esas
KARAR NO : 2021/33
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2017
NUMARASI : 2016/66 2017/123
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ABD merkezli sivil toplum kuruluşu vasfında olup, doğanın korunmasını hedefleyen bir işletme olduğunu, sürdürülebilir çevre ve yaşana bilir doğa için çalışmalar yürüttüğünü, özellikle doğa ve çevre uyumlu binalar konusunda standartlar belirlediğini, bu standartlara uyan şirketlere sertifika verdiğini, … adı verilen bir sertifika sayesinde sertifikayı alan yapı gerek inşa aşamasında kullanılan malzeme gerekse kullandığı süre boyunca çevreye verdiği hemen hiç denecek kadar az zararla diğer yapılardan ayrıldığını, davacının aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bir çok ülkedeki bina/yapımın bu sertifikayı ve onun kapsadığı standartları göz önünde bulundurduğunu, … sertifikası için farklı standartlar belirlendiğini, sertifika alına bilmesi için sürecin ehli bilirkişilerden ( davacı tarafından yetkinlikleri kabul edilen) yardım almak gerektiğini, söz konusu bilirkişilerin belirlenmesi için davacı şirketin belli periyotlarla sınav düzenlemekte olduğunu sınavda başarılı olanların … yetkilisi haline geldiğini, davacının 3. kişilerce suiistimal edilmemesi için … markasını tescil ettirdiğini, davacının … markası için Türkiye’de TPE nezdinde hali hazırda bir marka tescili bulunmadığını 02.06.2015 tarihinde başvuruların yapıldığını, davacının söz konusu sertifikayı ve markayı tescilli olmamasına rağmen Türkiye’deki binalarda da uygulamakta olduğunu, davacıya ait … marka ve amblemlerinin izinsiz kullanılmakta olduğunu, sanki davacı yetkilendirmiş gibi … Sertifikası eğitimleri verildiğini, Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1421 D.iş sayılı tespit dosyası ile tespit edildiğini, ayrıca davalıya ait www…..com/… adresinde söz konusu kullanımın hala devam ettiğinin görüldüğünü, davalının belirtilen markaları kullanarak eğitim adı altında programlar tertip ettiği, kendisi tarafından yayınlanan dergilere reklam almakta olduğunu ve sektör çevrelerini kendine çekerek haksız menfaat elde etmekte olduğunu, mahkemece tedbir kararı verilerek, davalının dava sonuçlanıncaya kadar … marka ve amblemlerini kullanımının engellenmesine ve bu amaçla davalıya ait www…..com adlı siteden davacıya iat markaların çıkarılmasına aksi halde web sitesinin ilgili kısımlarına erişimin engellenmesine, markanın izinsiz kullanımı nedeni ile haksız rekabet işlendiğinin tespitine, tecavüzün men’i ve sona erdirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : davalıya Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre tebliğ işlemi yapılmış davaya cevap verilmemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; davaya konu www…..com alan adlı internet sitesinin alan adının, dava dışı … isimli kişiye ait olduğu,bu kişinin ve internet sitesinin davalı şirket ile bağının ve ilgisinin ispatlanamadığı,kaldı ki internet sitesinde “… hakkında başlıklı yazıda;… Yeşil Bina Derecelendirme Sisteminin,gönüllü bir standart olduğu ve Amerika Yeşil Bina Konseyi USGBC (Davacı şirketin unvanının kısaltılması) tarafından verildiğinin” beyan edildiği, sertifikanın kendileri tarafından verildiğine dair açıklamanın bulunmadığı,”Sponsorlu … Eğitimi Organizasyonu yapıldığı,organizasyonda eğitim verildiği ,eğitimin Leed Sertifikası adayı projelerde yer alacak yada … sınavına girecek kişilerin faydalanabileceği teknik içeriğe sahip olduğunun ” beyan edildiği,internet sitesindeki içeriğin bilgilendirme amacı taşıdığı,sertifika verildiğinin beyan edilmediği, 556 Sayılı KHK 9/2-e bendinde düzenlenen “Tescilli markanın Ticari etki yaratacak Şekilde internet ortamında kullanılması” ön koşulunu taşımadığı,TTK 55/a-4 bendinde düzenlendiği şekilde haksız rekabet meydana getirmediği, dosya kapsamında bulunan, İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1412 D.İş sayılı tespit dosyası içerisine alınan katalogların incelenmesinde de 27.sayfada dipnot olarak”Sertifika almaya hak kazanan projeler sayfalarında verdikleri projelerin www…..org sitesinde yayınlanan,projelerden bilgileri basın yoluyla paylaşılanlar olduğu” açıklandıktan sonra,, … Sertifikası almaya hak kazanan projeler hakkında bilgi verildiği, katalogların tamamında markanın herhangi bir ürün yada hizmetin tanıtımında ,markasal olarak kullanılmadığı,herhengi bir ürün yada hizmet ile ilişkilendirilmediği, markaya tecavüz ve haksız rekabet iddiasının ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Davalı şirket, müvekkile ait … ve devamı markaları Türkiye’de www…..com sitesinde izinsiz olarak kullanmıştır. Bunu yaparken de sanki davacı müvekkilin yetkilendirdiği bir şirket ya da distribütörü gibi hareket etmiştir. Halbuki davacı müvekkil şirket bu konuda davalı şirkete öncesinde hiçbir şekilde yetki vermediği gibi taraflar arasında da herhangi bir ticari ilişki de bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı tarafın eylemi, davacı şirkete ait markaların ticari amaçla kullanılmasından ibarettir. Müvekkil şirket kendisine ait https://….org/leed sitesinde, yine kendisine ait … vd. markaları hakkında bilgi vermektedir. Yine aynı sitede … sertifikası alınabilmesi için alınması gereken sertifika programları hakkında bilgi verilmekte, katılımcıların çevre dostu bina yapabilmeleri için uyulması gereken kurallar, takip edilmesi gereken süreçler hakkında ayrıntılı bilgiler sunulmaktadır.Müvekkil şirketin https://…org/leed adresinde sunulan ekran görüntüsünde Türkiye’nin üzerine tıklanıldığında Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’nin ana sayfasına yönlendirme yapılmaktadır. Söz konusu sayfada da tüketicilere … sertifika süreçleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler sunulmaktadır. Bu kullanım müvekkilin izni ve bilgisi dahilinde yapılmaktadır. Halbuki davalı şirket aynı hizmeti, müvekkilin bilgisi ve izni dışında yapmış bulunmaktadır. Müvekkilin Türkiye’de yetkili bir temsilcisi varken davalının kendisine ait web sayfasında ve yine kendilerine ait … YAPI dergilerinde tüketicilere, müvekkile ait … markasının sertifikasyon sürecine dahilmiş gibi bilgi vermesi, üstelik de bunu yaparken hiçbir şekilde yetkilendirilmemiş olması davalı şirketin müvekkile ait markadan haksız yarar sağlama amacı güttünün ve dolayısıyla kötü niyetli olduğunun en açık delilidir. Dosyada mübrez 20/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda “… markasının davalı tarafından basılan … dergilerinde “yeşil … – SPONSORLU … EĞİTİMİ ORGANİZASYONU” başlığı ile kullanıldığı, bu kullanımın markasal anlamda olduğu, kullanılan markanın birebir aynı olması ve yine davacı tarafın kullandığı alanla aynı hizmetler üzerinde kullanılması ve yinde davacının belirttiği 4 aşamalı bir şekilde sertifika uygulaması yapılması sebebiyle; söz konusu kullanımın TTK’nın haksız rekabet hükümleri uyarınca iltibas yaratabileceği” ifade edilmiştir. Yine aynı bilirkişi raporunda “www…..com” adlı internet sitesinde de … markasının yine aynı ifade ile kullanıldığı, birçok görselde … markasına yer verildiği ve sitede yer alan ifadelerden, eğitim alan katılımcıların … sertifikası alacaklarına dair bir yanılgının oluşabileceği, söz konusu kullanımın da yukarıda belirtilen sebeplerle; TTK’nın haksız rekabet hükümleri uyarınca iltibas yaratabileceği tespit edilmiştir” denilerek, hem davalı tarafın kullanımının markasal bir kullanım olduğu hem de haksız rekabet hükümleri uyarınca iltibasın oluşabileceği tespit edilmiştir. Mahkemece www…..com alan adının dava dışı … isimli kişiye ait olduğu, bu kişinin ve internet sitesinin davalı şirket ile bağının ve ilgisinin ispatlanamadığı gerekçesi de davanın reddine esas teşkil eden bir başka sebep olarak düzenlenmiştir. Öncelikle ve özellikle belirtmek isteriz ki davalı şirketin haksız eylemlerinin vuku bulduğu tek mecra www…..com interrnet sitesi değildir. Davanın açılmasından evvel İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1412 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davalı şirket bu haksız eylemlerini kendilerine ait olduğunu bizzat ikrar ettikleri … dergileri’nde de başlatmış ve sürdürmeye devam etmiştir. Huzurdaki davanın tek konusu www…..com internet sitesindeki eylemler oluşturmamaktadır. Davalı şirkete ait … Dergileri’nde vuku bulan haksız eylemlerin de sona erdirilmesi talep edilmiştir. Bu dergilerin bizzat davalı … ait olduğu dosyada mübrez delillerle sabittir. Dolayısıyla davanın husumet yönünden reddi isabetli bir karar değildir. Ayrıca daha önce teknik bilirkişi tarafından dosyaya sunulan raporda da belirtildiği gibi www…..com sitesinin iletişim sayfasına girildiğinde davalının adresinin çıktığı ortaya çıkmaktadır. Söz konusu adres aynı zamanda, davalı şirkete ait vergi levhasında yer alan adresle birebir aynıdır. Diğer yandan davalı şirketin, başkası adına kayıtlı bir alan adı üzerinden faaliyet göstermesi davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmamalıdır. Zira Sayın Heyet tarafından da takdir edileceği üzere, başkası adına kayıtlı bir araç ile hukuka aykırı eylemde bulunan kişi, doğan zarardan araç sahibi ile birlikte sorumludur. Aracın başkasına ait olması hukuka aykırı fiili gerçekleştiren kişiyi sorumluluktan kurtarmaz. Kısacası, davalı şirketin müvekkile ait markaları haksız rekabet oluşturacak şekilde kullandığı gerek kendi ikrarları ve gerekse de dosyada mevcut bilirkişi raporları ile sabittir. …” denilerek kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;Dava markaya tecavüz nedeniyle haksız rekabetin tespiti ,men-i ve sona erdirilmesine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İlk derece mahkemesince alınan 18.05.2017 tarihli bilişim uzmanı tarafından düzenlenen raporda; “Davalıya ait olduğu bildirilen www…..com alan adı altındaki internet sitesinin erişime açık ve kullanımda olduğunun tespit diği,davacının tespitini istediği “…” markası ve amblemlerinin site içinde nerelerde olduğu araştırıldığında; … markasının www…..com alan adı altındaki sitede ana sayfa ve bütün sayfalarda üste çıkan şablonda “SPONSORLU … EĞİTİMİ ORGANİZASYONU” cümlesi içerinde geçtiğinin görüldüğü, Ayrıca site alt linkinde http://www…..com/… adresinde de 4 yerde cümle içinde … Sözcüğünün geçtiği, bu sözcüklerin … sertifikası konusunda ve eğitimin içeriği konusunda bilgilendirme amacı taşıdığının içerikten anlaşıldığı,davacının dilekçede belirtiği davalıya ait site içindeki “… Hakkında” menüsünün site ana sayfasındaki listeden kaldırılmış olduğu, ancak söz konusu menü ile açılan www…..com… link adresinin internet ortamında link adresi doğrudan yazılmak sureti ile açılabildiği, İlgili sayfada … sertifikalarının derecelendirilmesi (4 seviye halinde verildiği) konusunda 4 ayrı seviyedeki renklerle … sertifika amblem görüntüleri ile açıklamalar yapıldığı, davalı Firmanın belirtilen www…..com internet sitesinde altındaki link adreslerindeki … markasını, kendi markaları gibi kullanmadığı, söz konusu … adındaki oluşum ve sertifika konusunda bilgilendirme amacı ile tanıtım eğitimi verdiklerini içeren cümleler kullandıkları ve bu cümleler içinde … kelimesinin geçtiğini,site içerisinde hiçbir içerikte davalının bu markanın kendi markası olduğu veya bu marka konusunda hak sahibi olduğuna dair içeriğe rastlanmadığı, İçeriklerin … sertifikası ve eğitimi konusunda bilgilendirmeden ibaret olduğunu,, (www…..com ) alan adının 23.08.2013 tarihinde oluşturulmuş olduğunu beyan etmiştir.İlk derece mahkemesince aldırılan ve marka uzmanı bilirkişinin raporunda dava tarihi esas alındığında, davacı adına TPE nezdinde tescilli … markası bulunmadığı, 556 Sayılı KHK hükümlerince tescilsiz bir markaya karşı tecavüz fiilinin oluşamayacağı, Türkiye’de kullanımın olması şartı ile tescilsiz markanın, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet hükümlerince korunabileceği, davacı tarafın, … markasını 2015 tarihinden bu yana Türkiye’de kullanmakta olduğu ve yurtdışında bazı ülkerde söz konusu marka için tescil elde ettiği, bu hali ile haksız rekabet hükümlerinden yararlanma şartlarının oluştuğu, davalı … Elektrik firmasının … markasını markasal anlamda … dergisinde “… SPONSORLU … EĞİTİMİ ORGANİZASYONU” ibaresi ile kullandığı ve bu kullanımın iltibasa sebebiyet verme ihtimali olduğu, www…..com adlı internet sitesindeki kullanımın da yine “… EĞİTİMİ ORGANİZASYONU” ibaresi altında olduğu ve … markasının yer aldığı görsellere de yer verildiği ve söz konusu kullanımın markasal boyutta olduğu, tüketici nezdinde iltibasa yol açabileceği, ancak www…..com adlı internet sitesinin … adlı dava dışı üçüncü bir kişi adına kayıtlı olduğu, yapılan inceleme ve sunulan deliller ile www…..com adlı internet sitesi ile davalı arasında bir ilişki olduğu fakat bu ilişkinin net olarak ispatlanamadığı, bu itibarla, www…..com adlı internet sitesinin dava dışı üçüncü bir kişi adına kayıtlı olması sebebiyle, taktiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, dava konusu … markasının ilgili internet sitesindeki kullanımının haksız rekabete sebebiyet verecek mahiyette olduğu kanaatine vardığı” kanaati belirtilmiştir.Her ne kadar alan adı davalı şirkete ait değilse de ; www…..com sitesinin iletişim sayfasına girildiğinde davalının adresinin çıktığı ortaya konulan ve dosyada mevcut ekran görüntüleri ile anlaşılmaktadır. Ayrıca avalı şirketin, başkası adına kayıtlı bir alan adı üzerinden faaliyet göstermesi; salt alan adı sahibi olmaması nedeni ile davalı yanı sorumsuz kılacak bir husus olarak görülmemelidir. İnternet sitesi ekran görüntüleri incelendiğinde ;marka uzmanı bilirkişi raporunun 6. Sayfasında … EĞitimi ana başlığı altında … Eğitimi kayıt formu bulunduğu görülmektedir. Davalı yan davacının yetkilendirdiği bir şirket olmadığı nedenle davacı adına tescilli marka adı altında kayıt topladığı izlenimi uyandıran bu link haksız rekabete neden olabilecek , yanıltıcı ve davalıyı davacı ile ilişkilendiren bir kullanımdır.Bu nedenle ;Davacı markasının Türkiye’de tescilli olmadığı,davacı tarafça 2015/47809, 2015/47811,2015/47814 sayılı marka başvurularında bulunulduğu,İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1412 D.İş sayılı tespit dosyasında marka vekili tarafından düzenlenen raporda markaların halen tescil edilmediğinin tespit edildiği, ,davacının haksız rekabet hükümlerine dayalı olarak dava açtığı,556 Sayılı KHK 9/3 maddesi gereğince markaya tecavüz nedeniyle tescilin yayınlanmasından önce karar verilemeyecekse de İngiltere,ABD’de ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi ( OHIM ) nezdinde “…” markasının tescil edildiğine dair belge örneklerinin sunulduğu ,davacının Paris Sözleşmesi ve Dünyü Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümlerine göre de ,karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye’de marka korumasından faydalanabileceği, zaten talebin de Haksız rekabete ilişkin olduğu görülmekle davacının davasının kabulü gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE ;İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada A – Davanın KABULÜNE; Davalının davacıya ait markayı izinsiz kullanmak suretiyle haksız rekabet ettiğinin tespitine, haksız rekabetin men’ine ve sona erdirilmesine B- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL nin mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına C- Davacı yanca yapılan yargılama gideri olan peşin harç ve başvuru harcı toplamı 58,40 TL, bilirmişi ücreti gideri 2.000,00 TL, posta ve tebligat giderleri 159,30 TL ki toplam 2.217,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili le davacı yana verilmesine D- Davacı yan kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine E-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının taraflara iade edilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davacı yanca yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iade edilmesine 4- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 12,50 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 32,50 TL olmak üzere toplam 130,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 14/01/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar erildi.