Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1078 E. 2019/1237 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1078 Esas
KARAR NO : 2019/1237
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2014/590 2017/187
DAVANIN KONUSU: Tazminat (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile 20/08/2007 ve devam eden yıllar için tek yetkili satıcılık sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini yöneticisi olduğu şirket üzerinden yerine getirdiğini, ancak davalının haksız fesih ve eylemleri nedeniyle şirketin zarar ettiğini, hatta iflasın eşiğine geldiğini, davalının başka firmalarla gizlice sözleşme imzaladığını, davalının haksız eylemleri nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkili şirketin pazardaki saygınlığını ve prestijini kaybettiğini belirterek müvekkili için şimdilik 20.000 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000 TL manevi olmak üzere toplam 50.000 TL tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı …’in kendi adına taraf olmadığı sözleşmeye dayalı olarak şahsi talepte bulunamayacağını, davacının dayandığı sözleşmenin taraflarının müvekkili ile … Ltd. Şti olduğunu, bu tarihten sonra davacı ve … Ltd. Şti arasında hiçbir distribütörlük sözleşmesi imzalanmadığını, davacının … şirketini temsil ve ilzam yetkisinin de bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının daha önce İstanbul 47.ATM’de 13/04/2012 tarihinde davalı aleyhine tek yetkili satıcılık anlaşmasından dolayı kendi adına asaleten, … Ltd. Şti’ni temsilen tazminat davası açtığı, ancak davacı vekilinin vekaletname sunmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın 03/01/2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 31/12/2013 tarihinde açıldığı, davacının davaya dayanak sözleşmede taraf olmadığı, sözleşmenin tarafının davacının iki ortağından biri olduğu şirketle davalı şirket olduğu, davacının ayrı bir tüzel kişilik olan … şirketinin imzaladığı sözleşmeye dayanarak şirkete ait hakları şahsen devretmesinin mümkün olmadığı, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçeleriyle HMK’nun 114/b maddesi gereğince aktif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca distribütörlük sözleşmesini müvekkilinin tek yetkili olarak imzaladığını, şirketin müvekkille husumeti bulunan diğer ortak … haksız fiilleri neticesinde yönetilemez hale geldiğini, bu husustaki tazminat davalarının derdest olduğunu, mahkemenin gerekçede HMK 114/1-d (aktif husumet) belirtmiş olmasına rağmen hüküm kısmında HMK 114/b (yargı yolunun caiz olması) yönündeki şart eksikliğine dair madde gereğince davanın reddine karar verdiğini, bu durumun davalının süresinden sonra ileri sürmüş olduğu ve kabul etmedikleri tahkim itirazı nazara alındığında gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturduğunu, ayrıca sözleşmenin yasaya aykırı feshi nedeniyle müvekkilinin şahsi zararlarını talep etmesinde hukuki menfaatının bulunduğunun nazara alınması gerektiğini, yine gerekçeli kararda aleyhlerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, zira dava şartı yokluğu nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Dosya içinde bulunan distribütörlük anlaşmasının tercümesinde; 20/08/2007 tarihinde imzalandığı, sözleşmenin taraflarının davalı ile dava dışı … Ltd. Şti olduğu, sözleşmenin … Ltd. Şti adına mesul müdür sıfatıyla davacı … tarafından imzalandığı görülmüştür. İstanbul 47.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/104 Esas, 2012/164 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …’in kendisi adına … Ltd. Şti’ni temsilen davalı … aleyhine tazminat davası açtığı, ancak avukata verilmiş vekaletname bulunmadığından davanın HMK’nun 77/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, distribütörlük sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacının dayandığı sözleşme davalı ile davacının ortağı bulunduğu dava dışı … Ltd. Şti arasında düzenlenmiştir. Her ne kadar bu sözleşmede davacının imzası var ise de, davacı bu imzayı mesul müdürü olduğu dava dışı şirket adına atmıştır. Dolayısıyla bu sözleşmeden davacı kendi adına şahsi hak talebinde bulunamaz. Dava dışı şirketin diğer ortağı … haksız fiilleri neticesinde şirketin yönetilemez hale geldiği ileri sürülmüş ise de, bu husus şirketin iç ilişkisi olup davacıyı talepte bulunmakta haklı kılmaz. Açıklanan bu sebeplerle davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Öte yandan davacı vekilince kararın gerekçesinde davanın HMK’nun 114/1-d maddesi gereğince reddedildiğinin belirtilmesine karşın hüküm bendinde HMK’nun 114/b maddesinin red sebebi gösterilmesinin çelişki olduğu ileri sürülmüş ise de, hükmün birinci bendinde HMK 114/b yazması maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmıştır. Zira mahkemece hükmün birinci bendinde davanın aktif husumet nedeniyle reddedildiği de belirtilmiştir. Dolayısıyla bu husus maddi hata niteliğinde olup her zaman mahallince düzeltilebilir nitelikte olduğundan bu istinaf sebebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/05/2019