Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1077 E. 2021/275 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1077 Esas
KARAR NO: 2021/275 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2017
NUMARASI: 2016/1092 E., 2017/479 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu ile müvekkili arasında 7/1/2011 tarihinde alacağın temliki, sulh, ibra, ve feragat sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereğince, müvekkili kooperatifin … AŞ ‘den olan alacağının davalı şirkete bedel karşılığında temlik edildiğini, temlik nedeniyle davalı şirketin 3.803 USD ödemeyi taahhüt ettiğini, bu ödemeyi 28/7/2011 tarihinden itibaren her ayın 28 inde 100 USD son ay olan 28/8/2014 tarihinde ise 103 USD olarak ödemeyi üstlendiğini, ancak borcu vadesinde ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibin durdurduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın ticari dava olmadığını görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında imzalanan alacağın temliki, sulh , ibra ve feragat sözleşmesiyle takip alacaklısının Tasfiye Halinde … AŞ nezdindeki kar ve zarar katılım hesap bakiyesinin temliki hususunda mutabakata varıldığını, söz konusu takip dayanağının alacağın temliki sözleşmesine istinaden takip alacaklısının Tasfiye Halinde … AŞ nezdinde henüz vadesi gelmemiş ve mutlak ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen kar ve zarar katılım bakiyesinin temlik alındığını, davalı şirketin bu sözleşmeden dolayı davacıya takip ve dava miktarı kadar günü geçmiş bir borcunun bulunmadığını, izah edilen nedenlerle davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “…dava konusu olayda davacı, …ndan olan alacağının davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını iddia etmektedir. Davacının, … ndan olan alacağını, davalı davacıyı ödemeyi üstlenmiştir. Davalı -temlik alan temlik aldığı … ile ilgili def’ileri davacıya ileri sürebilir. Yukarıdaki Yargıtay içtihadında belirtildiği üzere … tasfiye halinde olduğundan tasfiye sonuçlanmadığından kar- zarar durumunun ve alacağın miktarının tespit edilmesi bu aşamada mümkün olmadığı” gerekçesiyle zamansız açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…. bilirkişi raporuyla müvekkilin davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu da müvekkilin alacaklı olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bilirkişi, davalı tarafından alacağın vadesi gelmediği şeklindeki iddiasının temlik sözleşmesinde, davalının temlik aldığı alacağın tahsilatına veya vadesine bağlı bir ödeme şartının belirtilmemesi nedeniyle hukuken dikkate alınmayacağını ortaya koymuştur. Raporda da açıkça ifade edildiği üzere davalı tarafından sözleşmede belirlenen miktarın ödenmesi kesinlikle alacağın tahsiline veya vadesine bağlanmış değildir. Bu sebeple …n tasfiye olması veya tasfiyesinin neticelenmesinin davamızla bir ilgisi yoktur Davalı taraf tacir olup sözleşme imzalarken basiretli bir tacir gibi davranarak imzaladığı sözleşmenin sonuçlarını bilmesi gerekmektedir. Davalı taraf ticari bir amaçla bu sözleşmeyi imzalamış alacağın temliki karşılığında belirli bir meblağ ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Temlik almış olduğu alacağı tahsil edilip edilmemesi veya tahsil edilecek miktarın ne kadar olacağı müvekkili ilgilendiren bir durum değildir. Bir an …n tasfiyesinin beklenmesi gerektiğini kabul etsek bile (ki kesinlikle kabul etmemekteyiz) davalı tarafça ödemelerin bır kısmının yapılması dikkate alındığından davanın zamansız açıldığı iddiasının MK 2 uyarınca hakkını kötüye kullanılması olduğu açıktır. Zira davalı takistlerin bir kısmın ödemiş akabinde ödemeleri kesmiştir. ….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; alacağın temliki , sulh ve ibra sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Her ne kadar Mahkememiz istikrar kazanmış uygulamasında; bu davada görevli mahkemenin Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu görüşünde ise de ; eldeki uyuşmazlıkta görevle ilgili husus Yargıtay 20 Hukuk Dairesi tarafından ilk derece mahkemesi olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiş olmakla bu husus incelenmemiştir. Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen sözleşmeye göre ;davacıların dava dışı Tasfiye Halinde … nezdindeki alacağının 3.803,00 USD olarak hesaplanıp davalı yanca ödeme planı dahilinde ve taksitler halinde davacı yana ödenmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşmede kararlaştırılan bedelin ” tasfiye bedeli” olmadığı bu nedenle de dava dışı finans kurumunun tasfiye sürecinin beklenmesine gerek olmadığı , davalı yanın taksitlerin tamamını ödediğini kanıtlayamadığı, bilirkişi raporuna göre ödenmesi gereken ( ödenmemiş ve muaccel hale gelen ) taksit tutarının 3.000,00 USD olarak hesaplandığı hesaplamanın doğru ve denetlenebilir olduğu , ödeme planı göz önüne alındığında kesin vade içermesi nedeni ile 211,73 USD birikmiş faiz talep edilebileceği alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeni ile alacağın likit olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ise takip talebinde 3.203,00 USD ana alacak ve 359,70 USD işlemiş faiz talep ettiği, dava açarken birikmiş faizi harçlandırmadığı bu nedenle ; açılan davada harçlandırılan ana alacağın raporla tevsik edilen kısmı nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiğinden ; davacı yanın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1- Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE ; ilk derece mahkemesi olan İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2017 tarih ve 2016/1092 Esas – 2017/479 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada Davanın KISMEN KABULÜNE ; Davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline ; takibin 3.000,00 USD üzerinden, takipten itibaren ana alacak olan bu miktara 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince temerrüd faizi uygulanmasına İİK.nun 58/3. maddesi de gözönüne alınarak icra inkar tazminatına, yabancı para alacağının takip tarihindeki rayicine göre TL. karşılığı üzerinden karar verilmesi gerekmekle ; % 20 nispetinde 1.357,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine Fazlaya ilişkin istemin reddine Dava tarihindeki kura göre alınması gereken 471,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 125,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 345,54 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına Davacı yanca başta yatırılan peşin harç e başvuru harcı toplamı 153,50 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine Davacı yanca yapılan yargılama gideri olan 1.245,00 TL nin kabul/red oranına göre 1.195,00 TL kısmının davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına Davalı yanın gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına Davacı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine Davalı yan da kendini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT 13/2. Maddeye göre hesaplanan 466,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine Tarafların kalan gider avanslarının karar kesinleştiğinde iade edilmesine
İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Davacı yanca yatırılan peşin harcın talebi halinde iade edilmesine 4- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 25,00 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 35,00 TL olmak üzere toplam 145,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 3621-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/02/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.