Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1070 E. 2021/262 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1070 Esas
KARAR NO: 2021/262 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2017
NUMARASI: 2016/603 E., 2017/1310 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin, davalı şirketle ticari ilişkisinin olduğunu, bu ilişki çerçevesinde davalının ödenmemiş borcunun bulunduğunu, bu borcun tahsili için Anadolu …icra müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu.davalının takipten sonra 3.000 TL ödeme yaptığını öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalının ; yazılı cevap vermediği ve münkir sayıldığı görülmüştür. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “…Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir. Davacı ile davalı arasındaki akdi ilişkinin ve alacağın ispatı bakımından davacının defterlerinin tek başına yeterli olmadığı, yukarıda belirtildiği üzere, davalının defterlerini ibraz etmemesinin aleyhine sonuç doğurmayacağı, davacı yemin deliline dayanmış olup, davalı şirkete yöneltilen yeminin, davalı tarafça eda edildiği, davacının iddiasının kesin deliller ile ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacının icra takibini kötüniyetli olarak başlattığına ilişkin bir delil bulunmadığı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine….” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….kendilerince her iki tarafın da ticari defterlerine dayanıldığı, mahkemenin davalı yana ticari defter ve belge sunması için ihtarlı kesin mehil de vermediğini, sunulan irsaliyede isim okunaksız ise de; plaka ve şoförün telefon numarasının yazılı olduğunu, ek bir araştırma ile isminin de bulunabileceğini ve davalı yan ile olan ilişkisinin araştırılabileceğini, tanıklarının dinlenmediğini, davalı yanın faturaya itiraz etmediğini, davalı yanın icra dosyasına yaptığı kısmi ödemenin de mal teslimine bir karine olduğunu…” beyanla kararın eksik inceleme ile oluşturulduğu nedenle kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ; ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece mal tesliminin kanıtlanmadığı yönünde kabul ile yemin deliline dayanılarak davalının yemini nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunun davacı kayıtları ile ilgili bölümü incelendiğinde ; taraflar arasında tek bir ticari ilişkinin olmadığı, devam eden ve önceye dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle mahkemece mal teslimi ile ilgili olarak tereddüte düşüldüğünde; İhtilafsız döneme ilişkin irsaliyelerde mal tesliminin nasıl yapıldığı araştırılmalıdır. Araç plakası ve telefon numarasına göre nakliyecinin bilgileri saptanabilir olmakla aracın davalı tarafından temin edilen bir nakliyece olup olmadığı araştırılmalıdır. Davalının BA bildirimlerinin ilgili Vergi Dairesinden celbi yapılarak Mal teslimi ile ilgili kanıtların toplanması gerektiği ; Ayrıca davalı yanın ilk itirazında sadece birikmiş faize ve kur farkına itiraz etmiş olması ve akabinde icra dosya numarası ile yaptığı kısmi ödemenin mal teslimine karine teşkil ettiğinin gözetilmesi gerekmesi karşısında incelemenin eksik bırakıldığı kabul edilmiştir. Mal teslimi ile ilgili inceleme bu şekilde tamamlandıktan sonra; taraflar arasında yazılı bir vade farkı anlaşması olmadığı görülmekle; geçmiş dönemde vade farkı uygulamasının taraflar arasından yerleşik olup olmadığı, ödenmiş vade farkı faturasının bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, ancak bu yönde delil toplanmadığı da görülmektedir. Yemin; en son dayanılacak delil olmakla; eldeki davada henüz yemin deliline dayanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek, eksik inceleme tamamlandıktan sonra bu delile başvurma durumunda olunması halinde yemin delili hatırlatılmadır. Bu nedenle davacı yanın istinaf başvurusu yerinde olup, ilk derece mahkemesi kararının dosyanın sonucunu etkiler mahiyetteki deliller toplanmadan karar verilmiş olması karşısında kaldırılmasına ve ilgili mahkemeye dosyanın gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a -6 maddesi gereğince KABULÜNE ; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/ 603 Esas ve 2017/1310 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA Yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2-Davacı yanca yatırılan peşin harcın talebi halinde iade edilmesine 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 98,10 TL, tehiri icra harcı gideri 59,10 TL istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 14,00 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 31,50 TL olmak üzere toplam 202,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/02/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.