Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1051 E. 2021/266 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1051 Esas
KARAR NO: 2021/266 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI: 2016/270 E., 2017/817 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı … End. Tek. Ürün. Mak. San. Tic. Ltd. Şti.’nden aldığı ve diğer davalı şirketçe sigortalanmış olan lazer kesim makinasında hem garanti süresi içinde hem de poliçe kapsamında meydana gelen arızanın giderilmesine ilişkin masrafın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunduklarını davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, talebin teminat harici olduğunu ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; delil tespitinin müvekkil şirketin yokluğunda yapılmasının usule aykırı olduğunu, müvekkilinin üretimi yapan firma olmayıp acenta konumunda olduğunu, sadece servis hizmeti verdiğini, davacının davasının zaman aşımına uğradığını, iddia olunan sorunların kullanıcıdan kaynaklanan sebeplerle meydana geldiğini, beyan ederek davanın reddini istemiştir. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “…davacı satın almış olduğu makinada meydana gelen arızanın giderilmesi için talepte bulunulmuş ise de bilirkişi raporunda bahsedildiği üzere lazer kesim makinalarında işlemin doğası gereği ortaya çıkan buhar, nem, yanma gibi olumsuzlukların cihazın optik kısımlarına zarar vermesi, bu olumsuzlukların bakım ve temizliğin aksatılması durumunda söz konusu makinada olduğu gibi mercek grubuna zarar verdiğinin keşif sırasında tespit edilmesi karşısında kullanıcı temizliğine bağlı olan ayna lens ve cam gibi parçaların garanti dışı olduğu, makinanın kullanım kılavuzunda da açıkça belirtildiğinden ve ayıp olarak da kabul edilemeyeceğinden davacının yapmış olduğu masrafları davalılardan talep hakkının bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….Dikkat edilirse her iki davalı da önce dava konusu makinedeki arızadan sorumluluğun tamamen müvekkilime ait olduğunu iddia etmişlerse de servis kayıtlarının tarih ve sıklığına bakarak mevcut savunmaları tutmaz ise davalı satıcı, arızadan Leasing All Risk sigorta poliçesi gereği sigorta şirketinin sorumluluğunu; davalı … ise satıcının garanti sorumluluğunu iddia etmiştir.Zira her ikisi de müvekkilimin dava konusu makineyi neredeyse hiç kullanamadığını bilmektedirler.Bu hususta tanık dinletmeye hazır olduğumuzu da tekraren beyan etmek isteriz. Zira dava konusu makine daha ilk kullanımda bilgisayara kodlanan noktadan farklı bir noktaya lazer atışı yapmak suretiyle hata vermiş ve kullanılamamıştır. 13/03/2015 tarihli servis kayıtları dosyada mübrezdir. Mutad aralıklarla tamir için servis kaydı verilmiş olması ve tutulan farklı tarihli servis raporları makinenin kullanılamadığına delildir.Davalı … END. TEK. ÜRÜN. MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ her ne kadar 21/10/2015 tarihli Teknik Servis raporunu sunmuşsa da bu aşamaya gelinmeden önce yapılan muhtelif tarihlerdeki arıza bildirimlerini ve teknik servis raporlarını sunmamış, bilirkişiden ve sayın mahkemeden makine arızasının servis tutanakları gizlenmiştir. Dolayısıyla makinenin x mirror aynasında ne kullanım,ne silme ve temizleme söz konusu olmadığından Sayın bilirkişinin tespit ve değerlendirmeleri isabetsizdir.Zira bilirkişi keşif için gittiğinde makinenin tamir olmuş halini görmüş ve esasen başka hiç bir inceleme yapmamıştır.Bu durum raporda da açıkça bellidir. Hiç bir teknik izah içermeyen raporun esasen hüküm tesisine elverişli olmadığı Sayın mahkeme tarafından resen gözetilmeliydi.Lazer Kesim teknolojisi yeni olduğundan (dava tarihi itibariyle) ve davaya konu müvekkil makinesi bunu yapan makinelerin Türkiyede ilk örneklerinden olduğundan mahkemece tayin olunan bilirkişi de “ben bu teknolojiye vakıf değilim demek yerine” eksper raporları üzerinden şekli bir değerlendirme yaptığından iş bu karar verilmiş ve zaten mağdur olan müvekkilim tekrar mağdur edilmiştir. Mahkeme makinedeki arızanın poliçe kapsamı dışında olduğunu dolayısyla tespit etmişlerse de müvekkilin sigorta poliçesinin Leasing All Sigorta Poliçesi olduğunu dolayısıyla Makine Kırılması Sigortasının da poliçe kapsamında olduğunu atlamıştır.Zira bu sigorta türü makine ve tesislerin deneme devresinden sonra, ani ve beklenmedik her türlü sebepten meydana gelen hasarların gerektirdiği tamirat ve ikame masraflarını karşılar ….” denilerek kararın eksik inceleme ile verilmiş olması nedeni ile kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; makinedeki ayıp nedeni ile tamir giderlerinin davalı satıcıdan ve diğer davalı sigortacıdan tahsili talebinden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı yanca dava açılmadan önce yaptırılan tespitte, arızalı parçaların kullanım ömrünün dolmuş olması nedeni ile makinede herhangi bir ayıp bulunmadığı rapor edilmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde de malın ayıplı olmadığı, kullanımda doğal olarak meydana gelen ve dış etken olarak nitelendirilebilecek durumlardan kaynaklı arıza olduğu sonucu ortaya konulmuştur. Raporların birbirini teyit ettiği görülmektedir. Bilirkişilerin UYAP listesinden yapılan araştırmada konuda uzmanlıklarının bulunduğu da anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalılardan …hakkında davanın reddine karar verilmiş olması yerindedir. Mahkeme kararı incelendiğinde ; davalı … hakkında davanın neden reddedildiği hususunda ise hiçbir gerekçeye yer verilmediği, her iki davalının sorumluluklarının farklı hukuki ilişkilere dayandığı anlaşılmaktadır. Bir mahkeme hükmünde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hâkim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, B./ Arslan, R./ Yılmaz, E.: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2011, s. 472). Hâkim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuki sebepleri) kendiliğinden (resen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle mahkemece diğer davalının hukuki sorumluluğu hakkında hiçbir gerekçe yazılmaması doğru görülmemiş ve bu hususta davacı yanın başvurusu haklı bulunmuştur. HMK 353/1-b -2 maddesi uyarınca toplanan delillere göre davalı sigortacının hukuki durumu Mahkememizce değerlendirilmiştir. Dosyaya sunulan sigorta poliçesi incelendiğinde tüm riskler sigorta poliçesi olduğu ve Makina Kırılması Koluzunun da poliçeye dahil edildiği, sigortalının dava dışı Finansal Kiralama Şirketi olduğu ve açılan davaya açık muvafakatinin da dosyada mevcut olduğu, Makina Kırılması Sigortası Genel Şartları Madde 3 de Teminat dışı hallerin düzenlendiği ve maddenin h bendine göre mutad kullanımdan kaynaklanan aşınma ve yıpranma, çürüme, paslanma veya oksidasyon gibi hususların teminat dışı hallerden olduğu ve bunların sözleşme ile dahi teminat kapsamına alınmayacağının benimsendiği düşünüldüğünde, teknik rapora göre oluşan arızaların Genel Şartlar 3/h maddesine uygun düştüğü anlaşılmakla bu davalı açısından da davanın reddi gerekecektir. Açıklanan ve değişen gerekçeye göre davacının davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada Davanın reddine, Alınması gerekli59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 256,17 TL harcın mahsubuyla bakiye 196,87 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, AAÜT gereğince hesap edilen 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davacı yanca yatırılan peşin harcın davacı yana iade edilmesine 4- Yeniden hüküm kurulmuş olmakla birlikte; davacının davasında haksız çıkması nedeni ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/02/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.