Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/105 E. 2020/2146 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/105 Esas
KARAR NO : 2020/2146
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2016/1 E. – 2017/633 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alacağına karşılık 10/05/2007 tanzim tarihli, 15/06/2007, 15/07/2007, 15/08/2007, 15/09/2007, 15/10/2007, 15/11/2007, 15/12/2007, 15/01/2008, 15/02/2008, 15/03/2008 vade tarihli 2.700,00 USD bedelli 10 adet bonoyu davalıdan aldığını, bonoların ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının bonolardaki imzalara itiraz etmediğini beyanla icra takibine yapılan itirazın iptaline, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; senetler karşılığı olan borçların ödendiğini, 2007 – 2008 yılından bu yana senetlerin bekletilemeyeceğini, senetlerin vasfını yitirdiğini, 1990 ‘lı yıllardan bu yana devam eden dostane ilişkiler nedeniyle yapmış olduğu ödemeler karşılığında senetleri ve ödemeye ilişkin makbuzları almadığını, ikinci kez bedellerin talep edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davalı tarafın cevap dilekçesinde senetler karşılığı borcun ödediğini ancak ödeme karşılığında makbuz almadığını beyan ettiğini, davalı taraf ödeme iddiasında bulunarak ispat yükünü üzerine aldığı, buna karşın iddia ettiği ödemeleri ispat edemediği, bu kapsamda davacıya teklif olunan yemini davacı tarafından usulüne uygun olarak eda edildiği, asıl alacak yönünden icra takibine yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, buna karşılık takip ve dava konusu senetlerin zamanaşımına uğradığı, bu durumda temerrüt faizinin borçlu ihtar ile temerrüde düşürülmüş ise temerrüt tarihinden değilse borçlunun takiple temerrüde düşeceği, davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusunu daha önce temerrüde düşürdüğü ispatlanamadığından takip tarihine kadar işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı, bunun gibi takibin zamanaşımına uğramış bonolara dayalı olması dolayısıyla senetlerin kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle % 0,3 oranında komisyon talebininde yerinde olmadığı, takibe konu asıl alacağa yabanacı para alacağına dayalı olması nedeniyle takip tarihinden itibaren 3095 sy 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), ancak kısa kararda takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının % 20 ‘si icra inkar tazminatına hükmedildiği belirtilmesine rağmen takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının (27.000USD x 2,9016) 78.343,20 TL olmasına rağmen sehven takipteki alacağın tamamının TL karşılığı olan 116.753,25 TL olarak yazıldığı, gerekçeli karar taraflara henüz tebliğ edilmediğinden 6100 sy HMK.nun 304/1 ‘nci maddesi kapsamındaki maddi hatanın gerekçeli kararda resen düzeltilmesi gerektiği, buna göre icra inkar tazminatının 15.668,64 TL olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varıldığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı takip borçlusunun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 27.000,00 USD asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip talebinde olduğu gibi devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı 78.343,20 TL ‘nin %20 ‘si olan 15.668,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğunu, kısa kararda 23.350,65 TL icra inkar tazminatına hükmedilmişken, gerekçeli kararda 15.668,64 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinin kaynağının imzası inkar edilmeyen 10 adet kambiyo evrakı olduğunu, dava konusu bonoların tek başına yazılı delil başlangıcı olmakla birlikte, imzalarının inkar edilmemesi sebebiyle de kesin delil vasfında olduğunu, bu sebeple hukuka uygun nitelikteki faiz talebinin kabulü gerektiğini, senetlerin kambiyo vasfını taşımaması sebebiyle % 0,3 oranında komisyon talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle talebin reddinin hatalı olduğunu, Faiz yönünden davanın ferilerinden kaynaklanan kısım için davalı lehine nispi vekalet ücreti hesaplanmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun E. 2019/1, K. 2019/8, 25.12.2019 tarihli ilamında yer aldığı üzere; zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihi temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınamayacaktır.Mahkemece davaya konu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasındaki ilamsız takibe konu 10 adet bononun zamanaşımına uğradığı dikkate alınarak bonoların vade tarihlerinden itibaren işlemiş faiz talebinin ve komisyon ücreti talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf istemine gelince; davacının takipte 116.753,25TL üzerinden talepte bulunduğu, itirazın iptali davasında da talebini 116.753,25TL üzerinden harçlandırarak itirazın iptalini talep ettiği dikkate alındığında mahkemece reddedilen değer üzerinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre hesaplanan nisbi vekalet ücreti yerindedir.Davacı vekilinin diğer istinaf istemi ise; kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğuna ilişkindir.İlk derece mahkemesinin kısa kararında; takipteki alacağın tamamının TL karşılığı olan 116.753,25 TL olduğu, icra inkar tazminatının 23.350,65TL olduğuna yer verilmiş ise de; gerekçede bu hususun maddi hataya dayalı olduğu belirtilerek icra inkar tazminatının 15.668,64TL olacağı açıklanmıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli karar uyum içinde olmalıdır. Bu durumda; takip konusu USD cinsinden alacağın takip tarihindeki efektif satış kuru karşılığı esas alındığında; 2,9016 x 27.000 USD = 78.343,20TL olarak hesaplanan kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 15.668,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gereklidir.
Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 355, 353.1.b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 355, 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.07.2017 gün ve 2016/1 Esas, 2017/633 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,3- Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,-Davalı takip borçlusunun İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 27.000,00 USD asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip talebinde olduğu gibi devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, -Takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 78.343,20 TL’nin %20’si olan 15.668,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.338,71 TL, icra dosyasında peşin olarak alınan 655,15 TL olmak üzere toplam 1.993,86 TL harcın, alınması gerekli olan 5.351,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.357,76TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 139,50 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 93,61 TL ‘den davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama masrafından davacıya isabet eden 3,62 TL ‘nin mahsubu ile 89,99 TL ‘ye davacanın başlangıçta yatırdığı peşin harç 1.338,71 TL ilave olunarak toplam 1.428,70 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 45,89 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama masrafından kalan 7,38 TL ‘nin kendi üzerinde bırakılmasına,-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 8.967,75 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.575,11 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 109,20TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı avansından kullanıldığı anlaşılan masrafların davalı üzerine bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 11/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.