Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/1026 E. 2018/1197 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/1026 Esas
KARAR NO : 2018/1197
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2016
NUMARASI : 2016/1353 2016/1392
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 21/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkilinin karşı tarafa bir adet araç sattığını, karşı tarafın da araç bedeline istinaden kendisindeki aracı takas olarak verdiğini, müvekkilinin takası aldığı bu aracı 3.kişilere sattığını, ancak aracın 3.kişilerdeyken Chang diye tabir edilen araçlardan olması sebebiyle aracın müsadere edildiği ve müvekkili aleyhine zarara uğrayanlar tarafından dava açıldığını, müvekkilinin de bu zarar nedeniyle karşı taraf aleyhine dava açtığını, davaların birleştirildiğini, yargılama sonunda müvekkilinin lehine hüküm verildiğini, ancak Yargıtay tarafından müvekkili tarafından üçüncü kişilere henüz para ödenmediğinden zararın muaccel olmadığı gerekçesi ile verilen bozma kararı üzerine müvekkili tarafından açılan davanın reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, müvekkilinin alayhine açılan davadan dolayı İstanbul …icra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında üçüncü kişilere 36.947,47 TL ödeme yaptığını, buna göre artık müvekkili yönünden zararın doğduğunu belirterek bu tutar yönünden karşı taraf aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ihtiyati haciz talebi kabul edilmiştir.
Karşı taraf vekilince ihtiyati haciz kararının yetkili mahkeme tarafından verilmediğini, zira müvekkilinin ikametgahı Avcılar olup, Küçükçekmece Adliyesi mahkemelerinin yetkili olduğunu, talepte bulunanın muaccel bir alacağı bulunmadığını, alacak iddiasında bulunan tarafın ödediğini belirttiği borcun müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve icra dosyasına müvekkili tarafından yetki ve diğer itirazların sunulduğunu, takibin durduğunu, alacağın tartışmalı olup, müvekkili tarafından kabul edilmediğini, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediğini, yargılama sonucunda müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edildiğini bildirerek itiraz edilmiştir.
Mahkemece, ihtiyati haciz isteyen tarafından aleyhine açılan dava nedeniyle İstanbul …İcra Müd…. esas sayılı takip dosyasına yaptığı ödemeden dolayı ihtiyati haciz istendiği, itiraz edenin dayanak yapılan tazminat davasında satışa konu aracın Chang olması sebebiyle zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca alacaklı şirkete karşı sorumlu olduğu ve bozma ilamında da belirtildiği şekilde alacaklı tarafından üçüncü şahsa ödemenin yapıldığı tarihten itibaren tazminat hakkı bulunduğu, bu itibarla alacaklının İstanbul ..İcra Müd. … esas sayılı takip dosaysına ödeme yaptığı 16/05/2014 tarihinden itibaren alacağın muaccel hale geldiği, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, kararı karşı taraf vekili istinaf etmiştir.
Karşı taraf vekili istinaf sebebi olarak; itiraz dilekçesini tekrar ettiklerini, ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede verildiğini, Küçükçekmece Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki ve diğer usuli itirazlarının değerlendirilmediğini, ihtiyati haciz isteyenin müvekkilinden alacağı bulunmadığını, alacak ve haciz sebepleri ile ilgili deliller sunamadığını, davacı tarafından icra dosyasına ödeme yapılmasının müvekkilini sorumlu kılmayacağını, yargılama yapılmadan müvekkilinin borçlu olduğuna karar verilemeyeceğini, müvekkilinin mal kaçırma tehlikesinin bulunmadığını, ihtiyati hacizin geçici bir koruma sağladığını, ihtiyati haciz kararının tarihi gözetildiğinde süreklilik arzettiğini bildirmiştir.
Dosyaya sunulan İstanbul 25. ATM’nin 2011/71 esas, 2014/26 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; asıl davada davacının …, davalının ihtiyati haciz isteyen …r Ltd. Şti olduğu, birleşen davada ise davacının … Ltd. Şti, davalının ise itiraz eden … olduğu, asıl davada davacının davalı şirketten aldığı 2006 model ford connect marka aracı dava dışı …ye sattığını, ancak bu kişinin elindeyken aracın polis tarafından el konulduğunu ve Necmi’ye ödeme yapmak zorunda kaldıklarını söyleyerek ödenen bu bedelin zapta karşılık tekeffül hükümleri uyarınca ihtiyati haciz isteyen …Araçlar Ltd. Şti’nden istediğini, birleşen davada ise .. … Ltd. Şti’nin, davalı …’nın davacı şirkete verdiği aracın Chang çıkması sebebiyle tazminat ödeme tehlikesi altında bulunduğunun belirterek aracın satım bedeli 20.500,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istediği, yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesinin Yargıtay 19.HD’since yapıldığı ve buna göre birleşen dava yönünden … Ltd. Şti’nin asıl davanın davacısı …’a ödemiş olduğu bir bedel olmadığından henüz zararının doğmadığını, bu nedenle birleşen 2009/327 esas sayılı dava yönünden davanın reddi gerektiğinden bahisle bozma verildiği, bozma sonrası İstanbul 15. ATM’nin 2016/210 esas, 2016/309 karar sayılı dosyasında; 25/04/2016 tarihinde Yargıtay bozma ilamı gerekçe yapılarak birleşen davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İhtiyati haciz isteyen tarafından karşı tarafa düzenlenen 18/03/2008 tarihli faturanın karşı tarafa araç satışını içerdiği ve fatura bedelinin 28.141,24 TL olduğu görülmüştür.
İhtiyati haciz isteyen tarafından dava dışı …’a karşı tarafın takasla vermiş olduğu ford connect marka aracın 02/05/2008 tarihinde 20.500,00 TL bedelle satıldığı görülmüştür.
İhtiyati haciz isteyenin İstanbul ..İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına 16/05/2014 tarihinde 36.947,47 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
Birleşen davanın davacısı olan … Ltd. Şti vekili karşı taraftan 20.500,00 TL’nin faiziyle tahsilini isteği görülmüştür.
GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesine yöneliktir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati hacze itirazın reddi kararına yöneliktir. Karşı taraf vekilince müvekkilinin ikametgahının Avcılar olması nedeniyle Küçükçekmece mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de, daha önceden taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldüğü ve ihtiyati haczin bir miktar para alacağına ilişkin olması nedeniyle ihtiyati haciz isteyenin ikametgahı olan İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından bu konudaki istinaf sebepleri yerinde değildir. Karşı taraf vekili alacağın muaccel olmadığını ileri sürmüş ise de bu istinaf sebebi de yerinde değildir. Zira ihtiyati haciz isteyen tarafından açılan davanın ilk olarak yapılan yargılamasında karşı taraf aleyhine hüküm kurulduğu, ancak dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nce yapılan temyiz incelemesi sonucunda ihtiyati haciz isteyenin henüz ödediği bir bedel bulunmadığından zararın doğmadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği gerekçesi ile karşı taraf lehine bozma yapılmış ve bu bozma doğrultusunda karşı taraf hakkındaki dava reddedilmiş olup Yargıtay’ın bozması dava tarihi olan 04/05/2009 tarihi itibariyle bir bedel ödenmediği gerekçesine dayanmaktadır. Somut olayda ise ihtiyati haciz isteyen taraf icra dosyasına 16/05/2014 tarihinde ödemede bulunmuştur. Dolayısıyla ihtiyati haciz isteyenin bir zararı meydana gelmiştir. Bu itibarla alacağın muaccel olmadığı yolundaki istinaf sebebi yerinde değildir. İhtiyati haciz kararı karşı tarafın mal kaçırma ihtimaline binaen verilmediğinden bu konudaki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından karşı taraf vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşı taraf vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/05/2018