Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/984 E. 2018/2046 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/984 Esas
KARAR NO : 2018/2046 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2014/68 E., 2016/770 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … . ile müvekkili arasında konusu … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti deki ortaklığın işletildiği Suadiyedeki mağazacılık işletilmesi ile ilgili ilişkin ortaklık hukukuna ilişkin tüm çekişmelerin çözümlenmesi olan tahkim sözleşmesi akdedildiğini, hakem olarak Av. … un tayin edildiğini ve hakem tarafından tahkim sözleşmesine uygun bir şekilde yürütülen yargılama sonuncunda 19/11/2013 tarihinde nihai karar verildiğini ve borçlu…’ın müvekkiline 293.021,00 TL ödenmesine ve 04/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verildiğini, kararın infazı için İstanbul …İcra Müdürlüğünün…E. Sayılı dosyalı ile ilamsız takip yapıldığını, borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini, tahkim yargılaması sonucunda verilen hakem kararına karşı kanun yolları sınırlı olduğundan, borçlu tarafından yapılan itirazın reddi gerektiğini, ayrıca karşı tarafça tahkim yargılama sonucu verilen hakem kararına karşı İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/481 E. Sayılı dosyası ile hakem kararının iptali konulu davanın reddedildiğini, bu nedenle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hakem kararının, hukuk usulüne, hakkaniyet ve nesafet kurallarına aykırı olarak verildiğini, tahkim yargılamasının hem de maddi ve şekil usul hukukunun tüm ilkelerine aykırı olarak tarafların savunma hakkını yok sayacak nitelikte olduğunu, bu nedenle başta HMK olmak üzere geçerli bir tahkim sözleşmesi olmaksızın hiçbir usulü hükme riayet edilmeksizin sözlü yargılama ile icra niteliği olmayan bir karara dayanarak ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Dairesinin …. esas sayılı takip dosyasının tetkikinde: davacı tarafından davalı aleyhine davaya konu hakem kararına istinaden 293.021,00 TL asıl alacak, 1.977,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 294.998,89 TL tutarında ilamsız takip başlatıldığı, davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır
Davaya konu hakem kararının iptaline yönelik İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/485 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 18.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/115 esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından davacı alacaklı aleyhine açılan davada, davaya konu hakem kararının ilam niteliğinde olduğu, bu nedenle takibin ilamlı takip başlatılması gerekirken kamu düzenine aykırı olarak başlatıldığı, İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı takip dosyasının iptalinin talep edildiği, alacaklı tarafından davanın kabul edilmesi nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin….esas sayılı takip dosyasının iptaline karar verildiği ve verilen kararın 22.05.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının iptal edilmesinin ardından bu defa davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine aynı hakem kararına istinaden, İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takip başlatıldığı ve davalı borçlu tarafından 10.07.2015 tarihinde toplam 354.572,16 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/68 esas 2016/770 karar sayılı 21/12/2016 tarihli ilamıyla; “HMK 331.maddesi gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edileceği düzenlenmekle, alacaklı tarafından tahkim sözleşmesine istinaden verilen hakem kararına dayanarak ilamlı takip başlatması gerekirken ilamsız takip başlatılması üzerine İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davayı davacının kabul etmesi neticesinde takibin iptaline karar verildiği, oysa davacı alacaklı tarafından ilamlı takip başlatılmış olsaydı takibe itiraz edilmiş olsa bile takibin durmayacağı ve bu davanın açılmasına da sebebiyet verilmeyeceği” gerekçe gösterilerek , davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili davacının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilerek 27/02/2014 tarihinde itirazın iptali davası açıldığını, davalı tarafından İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/485 esas sayılı dosyası üzerinden hakem kararının iptali için açılan davanın reddedilerek kesinleştiğini, davalının bu davanın ikame edilmesinden 14 ay sonra davaya konu ilamsız icra takibinin iptali için İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/115 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatarak alacağını tahsil ettiğini ve davanın konusuz kaldığını, bu dava açıldığında ödeme emrinin iptaline ilişkin bir kararının bulunmadığını, takibe itirazda ilamsız takip yapılamayacağının ileri sürülmediğini, davadan 14 ay sonra takibin iptali davası açıldığını, müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu, borçlunun daha sonra takibe konu tutarı ödediğini, borçlu olduğunu bildiği halde borca itiraz ettiğini beyanla yargılama tutarı ve vekalet ücretinin müvekkili davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin kararın bozulmasına, davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına itirazın iptali davası olduğu, dava açıldıktan sonra ,davalı borçlu vekilinin İstanbul 12. İcra Mahkemesi’nin 2015/6021 E sayılı dosyasında, ” tahkim sözleşmesine dayalı olarak verilen takip dayanağı 19/11/2013 tarihli hakem kararının ilam mahiyetinde olduğu, ilamsız icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle ” takibin iptaline yönelik şikayet davası açtığı, davalı (alacaklı davacı ) vekilinin davayı kabul ettiği, bu davanın konusunu teşkil eden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takibinin iptaline karar verildiği, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/68 esas 2016/770 karar sayılı 21/12/2016 tarihli ilamıyla; “HMK 331.maddesi gereğince davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ” karar verdiği görülmüştür.
Dava konusu icra takibinin iptal edilmesi nedeniyle, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yükleneceği tarafın tespitinde, dava tarihinde tarafların haklılık durumunun tespiti gerekmektedir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde dava tarihinde alacaklı olduklarını ve sonra yapılan ilamlı icra takibine borcun ödendiğini beyan ettiği anlaşılmışsa da, daha sonra başlatılan ilamlı icra takibi neticesinde borcun ödenmiş olmasının davacının dava tarihinde haklı olduğunu ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hak kazanacağını göstermeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2013 tarihli 2013/32065 E- 2013/38961 K sayılı kararında da “alacaklının para borcuna veya teminat verilmesine dair ilama (ilam mahiyetindeki hakem kararına ) dayalı olarak ilamsız icra takibi yapmasının en başta İİK 32. Maddesi amir hükmüne aykırılık teşkil edeceği gibi, dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağından, hukuk düzeni tarafından korunamayacağı , ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ” açıklanmıştır.
Davacının ilam mahiyetindeki hakem kararına dayalı alacağının tahsili için ilamsız takip başlattığı, itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açarak %20 inkar tazminatı talebinde bulunduğu , takip yolunu hatalı seçmesi nedeniyle dava dayanağı icra takibinin iptal edildiği gözönüne alınarak , davacının dava tarihinde haklı olduğunun kabul edilemeyeceği kanaatiyle ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğuna, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/10/2018