Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/964 E. 2018/2043 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/964 Esas
KARAR NO : 2018/2043 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2016
NUMARASI : 2014/1168 E., 2016/691 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının eşinin 10/06/2012 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, bu kaza neticesinde sigorta poliçesi kapsamında tazminat talebinde bulunan davacıya davalı sigorta şirketi tarafından eksik tazminat bedeli ödendiğini, davaya konu alacağın tahsili için İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalının icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden bahisle davalının icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu olay nedeni ile hesaplanan tüm tazminat tutarının davacıya ödendiğini, davalı şirketin bu yönden bir sorumluluğunun kalmadığını, dava konusu olay nedeni ile 75.033,75-TL’nin 18/03/2013 tarihinde ibraname karşılığında davacıya ödendiği, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, poliçe limitinin kaza tarihi itibari ile kişi başına 225.000,00-TL olduğu, dava öncesinde davacının müracaatı üzerine ödeme yapılmış olması nedeni ile davalının kusuru bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu’ndan kusur oranına ilişkin rapor aldırılmasının gerektiği, davacı tarafça talep edilen icra inkâr tazminatı isteminin ve yine faiz isteminin yerinde olmadığından bahisle açılan davanın reddine %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/251 esas 2014/261 karar sayılı dosyasının örneğinin dosya içinde bulunduğu, İstanbul ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 01/09/2014 tarihli raporunda dava konusu kaza nedeni ile müteveffa sürücü… (veya …)’in asli derecede tamamen kusurlu olduğu, yolun araç trafiğine açık olmasının olayın meydana gelmesinde etkinliği olmadığı anlaşılmakla yolu araç trafiğine açan kişi kurum ve kuruluşa kusur atfedilemeyeceğinin beyan edildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişi ve sigortacı bilirkişi tarafından düzenlenen 25/01/2016 tarihli raporda dosyada sureti mevcut olan ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 01/09/2014 tarihli raporuna göre olayın meydana gelmesinde davalı tarafından ZMMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, dava konusu olay nedeni ile davalının %100 kusur durumu dikkate alınarak desteğin geride kalan hak sahiplerinin ödeme ve icra takip tarihi itibari ile bakiye destek zararının 72.731,71-TL olduğu, icra takip talepnamesinde ise 24.865,00-TL talep edildiğinden bahisle bu talep ile bağlı kalınması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1168 esas 2016/691 karar sayılı 18/10/2016 tarihli ilamıyla; dosya kapsamında alınan 18/08/2016 tarihli kök rapor ile faiz güncellenmesi için alınan 25/03/2016 tarihli ek raporda davacı için destek zararının 178.135,21 TL olduğunu – 81.878,49 TL(75.033, 75 TL ödemenin güncellenmiş tutarı) =96.256,73 TL olduğunu, poliçe limiti dahilinde kaldığını, icra takibinde 24.868 TL istendiğini beyanla davanın kabulüne, davaya konu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı icra takip dosyasına vaki davalının itirazının iptali ile 24.865,00-TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek takibin devamına, davacı tarafın icra inkâr tazminatı isteminin yerinde görülmediğinden reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının eşi…’in sürücü …ın aracına bindiğini, ATK Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi tarafından düzenlenen raporda …’ın kanında 164 mg/dl etanol, ….in kanında 193mg/dl etanol bulunduğunu,davacının eşinin sürücünün alkollü olduğunu bile bile aracına bindiğini, dosyadaki belgelerden birlikte alkol aldığının anlaşıldığını, müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması ve murisin emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle de müterafık kusuru bulunduğunu, indirim yapılması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf talebine itiraz dilekçesinde; davalı vekilinin iddialarının varsayıma dayalı olduğunu, müvekkilinin kocasının araçta yolcu konumunda olduğunu, alkol almasının önemi olmadığını, araca birlikte binilmesinin hatır taşımasının koşullarının oluştuğunu göstermeyeceğini, emniyet kemeri takılmadığına yönelik beyanı kabul etmediklerini, indirim sebebi olarak kabul edilemeyeceğini, kaldı ki tüm indirim sebepleri uygulansa dahi tazminat miktarının çok çok altında bir bedele hükmedildiğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1168 esas 2016/691 karar sayılı 18/10/2016 tarihli ilamıyla; davanın kabulüne , davalının İstanbul ..İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına itirazının iptaline , takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilerek devamına, icra inkar tazminatının reddine karar verildiği, davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde, Davacının eşi …n, alkollü sürücü …’ın aracına binmesi nedeniyle, müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca sürücü …’ın hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, murisin emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle müştereken kusurlu olduğunu, müterafık kusurunun indirilmesi gerektiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dosya içinde bulunan Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/251 esas 2014/267 karar sayılı dosyasında bulunan 12/10/2012 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığının Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi raporunda …’a ait kanda 164 mg/dl etanol, …’e ait kanda 193 mg/dl etanol bulunduğu tespit edilmişse de yapılan yargılamada sürücünün … mı yoksa … mi olduğunun anlaşılamadığı, davalı sigorta şirketinin sürücünün…olduğunu, hatır taşıması yaptığını ve davacının eşinin alkollü sürücünün aracına binmek suretiyle müterafık kusurlu olduğunu ispatlayamadığı, ayrıca …n kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığının ceza dosyası kapsamından anlaşılamadığı, aracın kazadan sonra yuvarlandığı, Tunca Nehri’nden çıkarıldığı, varsayıma dayalı olarak tazminattan kusur indirimi yapılamayacağı kanaatiyle ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğuna, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davalı … Sigorta üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 04/10/2018