Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/946 E. 2018/1978 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/946 Esas
KARAR NO : 2018/1978 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2016
NUMARASI : 2014/1405 E., 2016/831 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ve takip alacaklısının hamili olduğu, davalı bankanın dava dışı … Ltd. Şti’ne vermiş olduğu çekin ibrazı üzerine davacı hesabına … Yapı hesabından 12/09/2014 günü saat 15.00’da yapılan 20.000 TL havalenin davacının izni ve onayı alınmadan aynı gün 15.20’de davacı hesabından “davacı bankayla dava dış…Yapı’nın imzaladığı 19/07/2010 tarihli çek taahhütnamesinin teminatlar başlıklı 9/2 maddesi gereğince müşterinin banka nezdindeki tüm hesaplarında takas ve mahsup hakkı bulunduğundan bahisle 1.derecede rehin bulunduğu ve 04/04/2014 tarihli olup 09/04/2014 tarihinde tebliğ edilen İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasından gönderilen 1.haciz ihbarnamesi ve 04/09/2014 tarihli 2.haciz ihbarnamesi nedeniyle dosya borçlusunun Topkapı Sanayi Şubesinde bulunan hesabında 39.939,82 TL bakiyeli mevduat hesabı bulunduğunun bildirilmesi nedeniyle ilgili hesapta düzenleme yapılırken, mahcuz tutarın bu aşamada serbest kaldığını, ve çek bedelinin çek hamili olan muhatabın hesabına geçtiğini, durum fark edilince sistemsel hata nedeniyle davacının hesabından çekildiğini,” beyan ettiğini 16/09/2014 tarihinde ihtarname tebliğ edildiğini, 22/09/2014 tarihli cevabi ihtarname gönderilerek ödeme yapılmaması üzere İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının haksız yere itiraz ettiğini beyanla itirazın iptalini ve % 20 inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı… Yapı’nın bankayla imzalamış olduğu çek taahhütnamesi gereğince her bir çek yaprağı için bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutardan kaynaklanan borçlarının olduğunu, dava dışı şirketin icra dairelerine borçlarından kaynaklanan hacizler bulunduğunu, davacı çekinin dava dışı …Yapı hesabından sistemsel hata nedeniyle ödendiğini, tutar hacizli ve rehinde olduğundan ödeme iptali yaptıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2016 tarihli 2014/1405 esas 2016/831 karar sayılı ilamı ile “yapılan incelemede davalı bankanın iade olmayan çekler nedeniyle, 15.680 TL ödeme sorumluluğunun bulunduğu, ayrıca çek ödemesinin gerçekleştiği hesap üzerinde icra dairelerince toplam 137.000 TL haciz bulunduğu, yanlışlıkla ödeme yapılan tutarın davacının izni ve onayı alınmaksızın geri alınabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde yargılama sırasında 3 adet farklı rapor alındığını, Yargıtay kararları doğrultusunda ve yasal mevzuata göre ibraz etmelerine rağmen dikkate alınmadığını, çekin keşidecisi …Yapı hesaplarının blokeli, hacizli olmasının hesaplardaki bakiyenin sistemsel bir hata nedeniyle bir an için sabit kalmasının müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, ödenen paranın davacının alacaklı olduğu çek bedeli olduğunu, bankaların kusurundan kaynaklanan ve sehven yapılan işlemlere katlanmak zorunda olduğunu, teamüllere aykırı davranıldığını, 13/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda 02/12/2003 tarihli 2003/4514 esas 2003/11390 karar sayılı içtihadına yer verildiğini, ancak bilirkişi tarafından yanlış yorumlandığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamında alınan 02/03/2016 tarihli 3 kişilik bankacı bilirkişi heyeti raporunda; “davalı banka tarafından yanlışlıkla ödenen paranın davacının izni ve onayı alınmaksızın geri alınabileceğini” beyan etmişlerdir.
Hukukçu ve bankacı bilirkişiden alınan 18/10/2016 tarihli raporda; davacının savunmasında dayandığı 11. Hukuk Dairesi’nin 22/04/2004 tarihli 2003/10593 esas ve 2004/4362 sayılı kararının davaya emsal teşkil etmeyeceğini, dava konusu olayda dava dışı… Yapı’nın davalı banka ile olan sözleşmesel kredi ilişkisini ortaya koyup alacağının varlığını kanıtladığını, iki ayrı haciz ihbarnamelerinden haciz şerhi bulunduğunu, ödenen paranın bankacılık yerleşik teamüllerine uygun olduğunu beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1405 esas 2016/831 karar sayılı kararı ile, davacı taraf hesabına aktarılan 20.000 TL’lik çek bedelinin, davalı banka tarafından, davacı hesabından “davalı bankanın iade olmayan çekler nedeniyle 15.680 TL ödeme sorumluluğu bulunduğu, ayrıca çek ödemesinin gerçekleştiği hesap üzerinde icra dairelerince toplam 137.000 TL haciz bulunduğu, yanlışlıkla davacı hesabına alacak verilen tutarın, davacının izni ve onayı olmaksızın geri alınabileceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada örneği bulunan 06/09/2014 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çek fotokopisinden davacı şirketin dava dışı … .. Ve Dış Tic. Ltd. Şti’nden 20.000 TL alacaklı olduğu, davalı banka tarafından çekin arkasına yazılan 12/09/2014 tarihli şerhte “hesapta karşılık vardır, ancak üzerinde haciz bulunduğundan ödenmemiştir” yazıldığı, çekin ibraz edildiği tarih saat 15.00’te dava dışı çek keşidecisi şirketin hesabından davacı hesabına 20.000 TL havale edildiği, ancak aynı gün saat 15.20’de davacının izni ve onayı olmaksızın ,davalı bankanın 20.000 TL’yi hesaptan geri çektiği, bu hususların her iki tarafın da kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı bankanın hesaptan davacının izni ve onayı olmaksızın havale edilen parayı geri alıp alamayacağından kaynaklanmıştır.
Davalı bankanın işlemi TTK 555 ve devamında düzenlenen havale işlemidir. TTK 557/1 maddesinde “havale ödeyicisi, çekince belirtmeksizin havaleyi kabul ettiğini havale alıcısına bildirirse ifa ile yükümlü olur ve ona karşı ancak aralarındaki ilişkiden veya havalenin içeriğinden doğan savunmaları ileri sürebilir; havale eden ile kendi arasındaki ilişkiden doğan savunmaları ileri süremez.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı bankanın havale ödeyicisi olduğu, dava dışı şirketin hesabında bulunan ibraz edilen çek karşılığı olan 20.000 TL’yi havale alıcısı davacı şirketin hesabına yatırdığı, artık havale kabul edildiğinden dava dışı şirket ile (havale eden) arasındaki ilişkiden doğan savunmaları davacı havale alıcısına ileri süremeyeceği, bu durumda dava dışı … Şirketi’nin borcundan dolayı davalı bankanın alacaklı olup olmadığı ya da haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olup olmadığının dava konusu uyuşmazlığın çözümüne etkisi bulunmadığı, davalı bankanın davacının izin ve onayı olmaksızın hesabına yatırılan parayı geri alamayacağı kanaatiyle İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1405 esas 2016/831 karar sayılı kararının kaldırılarak, davanın kabulüne, borçlu davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla başlatılan takibe itirazının iptaline, takibin devamına, borçlu davalının haksız yere itiraz ettiği asıl alacak üzerinden % 20 oranında (4.000 TL) inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
KARAR:
HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1405 esas 2016/831 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın KABULÜNE,
Borçlu davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla başlatılan takibe itirazının İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
Borçlu davalının haksız yere itiraz ettiği asıl alacak üzerinden % 20 oranında (4.000 TL) inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
İlk derece yargılaması yönünden;
1.375,42 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 243,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.132,12 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 272,30 TL harç, 3.181 TL masrafı olmak üzere toplam 3.453,30 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
Davalı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
İstinaf yargılaması yönünden;
Peşin olarak alınan maktu istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
Davacı tarafından yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 50,00 TL posta masraf olmak üzere toplam 129,70 TL’nin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 28/09/2018