Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/935 E. 2018/44 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/935 Esas
KARAR NO : 2018/44
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2016
NUMARASI : 2015/283 2016/792
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili, 15/05/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisi …’in vefat ettiğini, söz konusu olayın müvekkillerinin murisinin bulunduğu minibüsün seyir halindeyken …. plakalı kamyonun minibüse çarptığı ve olayın meydana geldiğini, olayın meydana gelmesinde kamyon sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin murisinin yolcu olarak bulunduğu minibüsün yolcu taşımacılığı yapmakta olup kaza tarihinde zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bulunmadığını, bu nedenle davalı … hesabının sorumlu olduğunu, davalıya başvuru yaptıklarını, ancak ödeme alamadıklarını, bunun üzerine kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti 125.000,00 TL üzerinden takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, dava konusu taşımanın ücret karşlığı olmaksızın arkadaş grubu ile Gaziantep’ten İstanbul’a arızi bir taşıma olup 4925 Sayılı KTK’nun 11.maddesinde belirtildiği şekilde bu taşıma niteliğinde olmadığı, bu nedenle de ferdi kaza koltuk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, bu mecburiyet için ayrıca araç malikinin taşımacı yetki belgesine sahip olması gerektiğini, yine güzergah izin belgesi bulundurulması gerektiğini bildirmiş, ayrıca davacıların kazadan sonra vefat eden iki mirasçının hissesine isabet eden talep kısmının reddi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıların murisinin içinde bulunduğu minibüsün Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu ferdi kaza koltuk sigortası poliçesinin bulunmadığı, dava konusu olayın meydana gelmesinde davacıların murisinin içinde bulunduğu minibüsün sürücüsünün kusurunun olmadığı, dava dışı … plakalı kamyon sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, somut olayda zorunlu ferdi kaza koltuk sigortasının yapılmaması nedeniyle 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14.maddesi uyarınca davalının meydana gelen hususlardan sorumlu olduğu, miras payları gözetilerek her davacı için 62.500,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL davacıdan talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ile sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, söz konusu taşımın Karayolu Taşımacılık Yönetmeliğinde belirlenen kapsamda olmadığı gibi, herhagi bir güzergah izin belgesi de bulunmadığını, taşımın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olmadığından aracın ferdi kaza koltuk sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, bu nedenle mahkeme kararının hatalı olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili, Dairemize gönderdiği ek beyan dilekçesinde ise Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının A.3.1 ölüm teminatı maddesine göre “bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza sigortalının kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde ölümüne yol açtığı takdirde teminatın tamamı sigortalı yardımından mahrum kalan hak sabiplerine ödenir” müteveffanın mirasçılarından .. ve …’in 02/02/2013 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle bu mirasçıların muris …’in yardımından mahrum kalmalarının söz konusu olamayacağından sağ olan diğer mirasçıların vefat eden mirasçıların miras hissesine isabet eden kısmını talep etmelerinin mümkün olmadığını, buna göre … ve …’in talep edebileceği azami tutarın 62.500 TL olduğu, bu hususun da istinaf incelemesinde dikkate alınmasını bildirmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacıların davalı aleyhine 11/02/2015 tarihinde 125.000 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nde kazaya karışan… plakalı kamyon şoförü …. hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan dava açıldığı, davanın sonuçlandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür.
Olay nedeniyle düzenlenen trafik kazası tutanağında … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Türkiye Sigorta Birliği tarafından 08/04/2016 tarihinde verilen cevabi yazı içeriğinde; 27 K 5065 sayılı aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçe kaydına rastlanılamadığının bildirildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 27/06/2016 günlü iki kişilik bilirkişi raporunda; 5684 Sayılı Kanunun 13.maddesi uyarınca … plakalı aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırmak zorunda olduğunu, ancak yaptırılmadığı için 5684 Sayılı Yasanın 14.maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğu, müteveffanın vefat etmesi sonucu geriye mirasçı olarak davacılar ile dava dışı annesi ile diğer kardeşlerinin kaldığı, ancak anne … ile diğer kardeş …i’nin 02/02/2013 tarihinde vefat ettiği, bu kişilerin vefat etmesi nedeniyle talep edebilecekleri tutarların davacılara intikal etmiş olacağı, davacıların söz konusu kişilerin mirasından alacağı pay eşit olduğundan bu hususun davacıların talep edebileceği alacağa bir etkisinin bulunmadığı, söz konusu Karayolu Yolcu Taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesine istinaden sorumlu tutarının 125.000 TL olup davacıların her birinin miras payına isabet eden tutarın 62.500’er TL olduğu , buna göre davacıların talep edebileceği toplam asıl alacak tutarının 125.000 TL olduğu yolunda görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacıların murisi olan …’in yolcu olarak bulunduğu … sayılı minibüsün …. plakalı araçla çarpışması sonucu vefat ettiği, olayın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, müteveffanın içinde bulunduğu minibüs sürücüsünün kusursuz olduğu, ancak minibüsün Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortası poliçesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Müteveffanın içinde bulunduğu araç minibüs olup yapılan iş ticari taşımacılık faaliyeti kapsamında olduğundan ve söz konusu minibüse ait araç tescil belgesinde de yolcu taşıma yetkisine haiz olduğundan araç sürücüsü veya malikinin idari nitelikteki yetki belgesinin bulunmaması söz konusu aracın ticari yolcu taşımacılığı yapmasına engel değildir. Dolayısıyla kazaya karışan ve müteveffanın içinde bulunduğu minibüsün söz konusu ferdi kaza koltuk sigortasını yaptırması zorunludur. Ancak somut olayda bu sigortanın yaptırılmaması nedeniyle 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14.maddesi uyarınca davalı meydana gelen zarardan sorumludur. Öte yandan müteveffa …’un ölümünden sonra davacıların dışında iki mirasçısı var ise de, bu kişiler …. ve …..dava dilekçesine ekli nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere 02/02/2013 tarihinde yani bu davanın açılmasından önce vefat etmişlerdir. Adı geçen kişilerden … müteveffanın eşi olup dul olarak vefat ettiğinden yine … müteveffanın kızı olup bekar olarak vefat ettiğinden, bunlara düşen miras payının işbu davayı açan davacılar … ve …’e intikal edeceği izahtan varestedir. Kaldı ki davacılar tarafından dosyaya sunulan Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/06/2013 günlü veraset ilamında da mirasçılardan …’in vefatıyla geriye mirasçı olarak işbu davanın davacılarının kaldığı anlaşılmıştır. Bütün bu hususlar karşısında davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 8.538,74 TL harçtan peşin alınan 2.135,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.403,34 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, işbu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/01/2018