Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/93 E. 2023/601 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/93 Esas
KARAR NO: 2023/601
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2016
NUMARASI: 2013/373 E. – 2016/139 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım, Faydalı model, Patent (Tecavüzün tespiti,men’i,maddi ve manevi tazminat)
BAKIRKÖY 1.FSHHM’NİN BİRLEŞEN 2014/25 E.SAYILI DOSYASINDA
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım, Faydalı model, Patent Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 356. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma açılarak yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili, ” müvekkilinin TPE nezdinde … nolu patentin, …, … nolu faydalı modellerin ve …, …, … nolu tasarım tescillerinin bulunduğunu, ancak şirkette çalışan 8 işçinin sözleşmelerindeki yasağa rağmen işten ayrılarak davalı firmada çalışmaya başladıklarını, birtakım gizli bilgileri sızdırarak haksız ve kötüniyetli menfaat sağladıklarını, bunun basit bir işçi transferi olmadığını, müvekkilinin patent, faydalı model ve tasarım tescillerine konu ürünlerinin haksız olarak pazarlandığını, davalıya ait Beylikdüzü’ndeki fabrikada taklit ürünlerin ve üretim kalıplarının kopyalanarak üretim ve satışlarının yapıldığını, bu konuda Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/19 D.İş dosyası üzerinden delil tespiti yaptırdıklarını, alınan raporda patent ve faydalı modele tecavüz olmadığı belirtiliyor ise de bunlara da tecavüz olduğunu, davalının işçileri toplu biçimde transfer ederek ve müşteri bilgileri ile üretim bilgilerini ve sırları çalıp taklit üretim yaptığını, bu eylemlerden dolayı müvekkilinin zarar gördüğünü” iddia ile davalının gerçekleştirdiği tecavüzünün tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini, şimdilik 5000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yoksun kalanın kazancın şimdilik 5000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, taklit ürünlere ve bunları üretmeye yarayan makina ve teçhizata el konularak imhasını, kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; “İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının tasarımlarının yeni ve ayırd edici olmadığını, faydalı modellerin de yenilik özelliği taşımadığını, ürünlerin yıllardır piyasada kullanılan ürünler olduğunu dolayısıyla tecavüzün söz konusu olmadığını, ibraz ettikleri uzman görüşünde de belirtildiği üzere tasarım benzerliğinin bulunmadığını, davacının tasarımları ve faydalı modelleri hakkında Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2014/25 esas sayılı davanın açıldığını bu hükümsüzlük davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının tasarımlarının yeni ve ayırd edici olmadığından koruma koşullarını taşımadığını, ayrıca görünmeyen tasarımların korunamayacağını, davaya konu tuğla, tuğla kapağı, çatı adaptörü, kiriş, parke, zemin aparatı gibi tasarımların normal kullanım sırasında görünmediğini bunların tasarım mevzuatıyla korunamayacağını, tecavüz iddialarının doğru olmadığını, işçilerle ilgili konunun işçiler ile davacı şirket arasındaki bir konu olduğunu ve kendilerini ilgilendirmediğini” savunarak davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN 2014/25 ESAS SAYILI DAVADA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ” davalının …, … ,…, …, …, …, …, …, … nolu tasarım tescil belgeleri ile …, … nolu faydalı model belgelerinin ve … nolu patentin tescil koşulları taşımadığını, tasarımların yeni ve ayırd edici olmadığını ve görünmeyen tasarım niteliğinde olduğunu sadece bunları montaj eden kimselerin bu ürünleri görebileceğini ürünlerin harc-ı alem ürünler olup, daha önce kamuya sunulduklarını, bu nedenle faydalı modellerin ve patentin de yenilik özelliği taşımadıklarını, bunların buluş niteliklerinin bulunmadığını” iddia ile bu tasarım ve faydalı model belgeleri ile patentin hükümsüzlüğünü , TPE sicilinden terkinlerini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde, ” davacının hukuka aykırı eylemleri ve haksız rekabeti ortaya çıktığı için kendisine karşı açılan davaları bertaraf etmek için bu davayı açtığını, hükümsüzlük iddiaları ile ilgili hiçbir somut delil sunulmadığını, müvekkilinin tescilli ” ürünlerinin ” yeni ve ayırd edici olduğunu, AB hukukundan farklı olarak Türk hukukunda birleşik ürünlerin normal kullanım sırasında görünmeyen parça tasarımlarının da korumadan faydalanacağını, görmez tasarımlarla ilgili Yargıtay kararlarında ise durumun farklı olduğunu, patentin ve faydalı modellerin de yeni olduğunu, davacı tarafın harc-ı alem iddialarını ispatlayan hiçbir delil sunulmadığını, tüm bu konularda Prof. …’dan uzman görüşü aldıklarını” savunarak davanın reddini istemiştir. … esas sayılı bu dava dosyası 26/06/2014 tarihinde istinaf konusu dava ile birleştirilmiş ve her iki davanın yargılaması Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından birlikte yürütülmüştür.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/10/2016 tarihli 2013/373 E- 2016/139 K sayılı kararıyla; BİRLEŞEN DAVADA:”A-Birleşen 2014/25 Esas sayılı dava yönünden …, …, …, …, …, …, … tescil nolu endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğüne, -… ve … nolu tescil nolu endüstriyel tasarımlara ilişkin hükümsüzlük taleplerinin reddine,- … ve … faydalı modelin hükümsüzlük talebinin reddine,-… incelemesiz patentin hükümsüzlüğüne,
ASIL DAVADA: B-Asıl davada davacının faydalı model ve patentine (… faydalı model, … faydalı model ve … incelemesiz patentin) tecavüz bulunmadığından davanın reddine Davacı adına tescilli …, …, … nolu tasarımlara tecavüz bulunmadığından talebin reddine, diğer taleplerin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı-birleşen davada davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda … nolu incelemesiz patent yönünden sadece 1, 24 ve 25 nolu istemlerin C1 Fransız patenti ile benzerlik taşıdığı, oysa mahkemenin diğer istemlerinin de yeni olmadığı düşüncesiyle patentin tümü hakkında hükümsüzlük kararı verildiğini, kök raporun 17. sayfasında hatalı olarak istemlerin bağımsız olduğunun yazılı olduğu ve kararın bu nedenle maddi hata içerdiğini, kök raporun 22. sayfasında istemlerin bağımsız olduğunun belirtildiğini, mahkemenin de maddi hata ile 26-56 istemleri de kapsar şekilde tüm belgeyi hükümsüz kıldığını, mahkemenin 1 ila 25 istemlerin yeni olmadığına dair kararında da maddi hata bulunduğunu, zira bilirkişilerin yenilik bulunmadığı, görüşlerinin 1 nolu istem ile bu isteme bağlı 24-25 istemleri içerdiği, bir bağımsız istemin yeni olmaması durumunda ona bağlı tüm istemlerin de yeni olmadığı görüşünün kesinlikle yanlış olduğunu, tecavüz iddialarının ispatı bakımından ibraz edilen Kazakistan’daki …ile yapılmış ıslak imzalı satış ve distribütörlük sözleşmesinin bilirkişilerce ya da mahkemece hiç incelenmediğini, tek başına bu sözleşmenin dahi tecavüzü ispata yeterli olduğunu, davalının bununla da yetinmeyip, 01/06/2014 tarihinde de bir distribütörlük sözleşmesi imzaladığını ve sanki patent ve faydalı model üzerinde hak sahibi imiş gibi lisans vermekten bahsettiğini, davalının Facebook hesabındaki fotoğraf ve videolara ilişkin delilerin bilirkişilerce 2014 yılına ait aldıkları gerekçesiyle incelenmediğini ancak 2013 yılı fotoğraflarını da dilekçe ekinde sunduklarını bu konuda ek rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, davalının kötüniyetli olduğuna dair delillerin mahkemece incelenmediğini, bu kapsamda İstanbul 18. Ticaret Mahkemesi’nin 2014/455 nolu dosyasında 09/06/2015 tarihli celsede davalı şirket sahibi …’ın işçilere iş teklifinde bulundukları yönündeki tanık beyanlarının mahkemece incelenmediğini, bilirkişilerin, görünmez tasarımlar yönünden bir inceleme yapmadığını, mahkemenin de bu hususta bilirkişi incelemesi olmadan hükümsüzlük kararı verdiğini, ibraz edilen Prof. … ‘ın uzman görüşünde dava konusu tasarımları modüler ürün olmaları nedeniyle görünmez tasarım konusu dışında kaldığının belirtildiğini, Dr. …’un da aynı görüşte olduğunu, nitekim Locarno sınıflandırma anlaşmasının 25.01 sınıfında “tuğlalar”ın açıkça yer aldığını, iddia ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, kendilerinin açtığı davanın kabulünü, karşı tarafın açtığı davanın reddini istemiştir.
DELİLLER; Mahkemece bir tasarım uzmanı, bir makine mühendisi ve bir hukukçudan heyet oluşturmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 12/05/2015 tarihli kök raporu alınmıştır. Bu kök raporda sonuç olarak, ” asıl davada … ve … nolu faydalı modelleri ile … sayılı patentlere tecavüz iddiası yönünden; tespit dosyasına konu ürünün davacıya ait … nolu faydalı modelin 1 nolu isteminin koruma kapsamında kalmadığı, diğer faydalı model ile patent yönünden ise tecavüz oluşturabilecek bir ürün tespit edilemediği, tespit dosyasına konu tasarımlar ile …, … ve … nolu tasarımlar arasında olduğundan bir benzerlik kurulamadığı bunun yanı sıra bu hususların fotoğraflardan anlaşılamadığı, özel görüşte sunulan fotoğrafların da karşılaştırma yapacak yeterlilikte olmadığı, dolayısıyla dosya kapsamındaki görsellerinden tecavüzün olup olmadığının belirlenemediği, birleşen davada, … ve … nolu faydalı modeller ile … nolu incelemesiz patent yönünden; faydalı modellerin hiçbir isteminin yenilik içermediğinin ispatlanamadığı re’sen yapılan araştırmada da faydalı modellerin yeniliğini ortadan kaldıracak bir delile rastlanmadığı, … nolu incelemesiz patent belgesinin 1, 24 ve 25 istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik içermediği, birleşen davada …, …, …, …, …, …, …, … ve … nolu tasarımların yenilik niteliğine sahip olmadıklarının tespit edilemediği görüşü açıklanmıştır. 22/02/2016 tarihli ek raporda ise, sonuç olarak ” kök rapordaki kanaatten dönülmesi gerektiren bir durumun tespit edilmediği, dava konusu tasarımların görünmeyen tasarım olarak değerlendirilip korunamayacakları hususunun mahkemenin takdirinde olduğu” görüşü açıklanmıştır.
İSTİNAF YARGILAMASINDA TOPLANAN DELİLLER: Dairemizce inşaat mühendisi bilirkişi, bilgisayar yüksek mühendisi bilirkişi ve endüstri ürünleri tasarımcısı iki bilirkişiden oluşan dört kişilik heyetten alınan raporda; … başvuru numaralı patent belgesinin hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda karşı davada davalı tarafa ait … başvuru no’lu patent belgesindeki bağımsız (1) , bu isteme dolaylı veya doğrudan bağımlı olan (24) ve (25) no’lu istemlerin başvuru tarihi olan 21.04.2011 tarihi itibari ile yenilik vasfına sahip olmadığı sonucuna varılmıştır. İncelemeye esas alınan belgelerde; diğer istemler olan 2-23 ve 27-57 arasındaki istemlerin yenilik vasfına sahip olmadığını gösteren bir delile rastlanmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece alınan raporda tasarımların hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan incelemede; Davaya konu …, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı endüstriyel tasarım tescil belgelerindeki tasarımların, birleşik bina tasarımına ilişkin parçalara ilişkin çeşitli tuğla, kiriş, kapak, panel, tüp, adaptör, zemin aparatı ve parke tasarımları olduğu, bu tasarımların belli şekillerde monte edilerek duvar gövdesi, kirişleri, çatı vb. bina bölümleri elde edildiği, elde edilen duvar , kiriş vb. bölümler harcıalem tasarımlar olsa da, bu tasarım tescil belgelerine konu: duvar, kiriş , çatı vb. bina bölümleri değil, bu modüler sistemler içerisindeki parçalar olan tuğla,adaptör , panel vb. Tasarımları olup, nihai görünümünün incelenmesi gereken tasarım modüler sistem olan duvar değil, duvarı oluşturan parçanın (tuğla,kiriş,kapak modülleri) tek başına olan görünümü olduğu, Endüstriyel Tasarım Tescil belgelerinde tasarımların şekil özelliklerinin korunduğu, bu davaya konu endüstriyel tasarımların şekil özellikleri, tasarımların birleştirilmesi için gerekli olan fonksiyon özelliklerini sağladığı. Burada modüler sistemlerin özelliği açıklandığında; sistemlerin parçalardan oluştuğu ve modüllerin birleşmesi sonucunda bir başka form haline geldiği, “554 sayılı KHK Madde 10’a göre, farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle, sonlu veya sonsuz, çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımların koruma kapsamına girer.” dendiğini, bu doğrultuda modüler sistemlerdeki parça tasarımlarının koruma kapsamına dahil olabileceği, yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğu sürece endüstriyel tasarım tescil belgesi alabileceğinin anlaşıldığını, dosya kapsamında ve internet veritabanı üzerinde yapılan incelemelerde de bu endüstriyel tasarım tescil belgelerindeki tasarımların başvuru tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığını gösteren tasarımlara rastlanmadığını beyan etmişlerdir. Bilirkişilerce incelenen facebook sayfa görüntülerinin siteye konuluş tarihlerinin incelenmesinde, tamamının 2013 yılı Aralık ayında siteye konulduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.(bkz rapor sf 35) Bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak; Birleşen davada davalı …’a ait …, …, …, …, …, …, …, …, … no’lu endüstriyel tasarım tescil belgelerinin modüler sistemin bir parçası oldukları, parçanın tek başına nihai kullanımlarının görünür olduğu, KHK 554’e göre koruma kapsamından faydalanabilecekleri, – Asıl davada davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘e ait facebook sayfası fotoğraflarındaki modüler sistem tasarımında kullanılan parça tasarımları ile, davacı … Tek San. Ve Tic. A.Ş. ve … ‘a ait patent belgesinde tanımlanan ve endüstriyel tasarım tescil belgelerinde yer alan parça tasarımlarının birbirlerinden farklı olarak algılandıkları görüş ve kanaati bildirilmiştir. Davacılar-birleşen davada davada davalılar vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ibraz ederek; patent konusunda yapılan değerlendirmeleri kabul etmediklerini, patente tecavüz yönünden üçüncü bir firma ile yapılan ıslak imzalı belgenin dikkate alınmadığını, tecavüz davası süreci devam ederken, hiçbir tescilli belgesi olmadan 15/05/2014 tarihinde, sanki üretmiş olduğu ürünleri patent ve faydalı modele konu buluşlar olarak sicile tescil ettirmişcesine ticarete konu ettiklerini, facebook görüntüleri incelenirken müvekkilinin patentinde yeni olduğu ifade edilen hususlar bakımından ve eşdeğerlik konusunda inceleme yapılmadığını, belgede buluş sahibi olarak görünen …’ın müvekkilinin firmasında çalıştığını, buluşların üretilmesinde görev aldığını, iş ilişkisi sona erdiğinde haksız rekabet ederek davalı … firmasında aynı ürünleri üretmeye başladığının ve tanık beyanlarının dikkate alınmadığını beyan etmiştir. Davalı-birleşen davada davacı vekili rapora itirazında; patente ve tasarıma tecavüz bulunmadığının tespit edildiğini, davanın açılış tarihinden sonraki fotoğrafların incelemeye alınamayacağını, birleşen davada …’a ait endüstriyel tasarım tescil belgelerinin KHK 554’e göre koruma kapsamından faydalanabileceklerine ilişkin kanaatin kabulünün mümkün olmadığını beyan etmiştir.
GEREKÇE; Davacılar vekilinin asıl davada, davalı tarafın müvekkili adına tescilli patent, faydalı model belgeleri ile tasarım tescil belgelerinden kaynaklanan haklarına tecavüzünün tespiti, meni, refi ile tazminat talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Birleşen davada davacı-asıl davada davalı vekilinin, asıl davanın davacısı adına tescilli patent belgesi, faydalı model belgeleri ile tasarım tescil belgelerinin hükümsüzlüğünü talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Hükümsüzlüğe ilişkin birleşen davada verilecek karar, asıl davayı da etkileyeceğinden öncelikli olarak birleşen hükümsüzlük davasına yönelik istinaf sebepleri incelenmiştir. TPMK kayıtlarından, birleşen davada hükümsüzlüğü talep edilen, … San. Ve Tic. A.Ş. Adına kayıtlı … no’lu patent başvurusu incelemesiz patent olarak tescil edildiği, 21/05/2013 tarihli Resmi Patent Bülteninde ilan edildiği, patent sahibinin 29/12/2016 tarihli dilekçesiyle, incelemesiz patent sisteminden, incelemeli patent sistemine dönüşüm talebinde bulunması üzerine, 23/01/2017 tarihinde dönüşüm ilanı yapıldığı, başvurunun kabul edilerek 21/03/2022 tarihinde Resmi Patent Bülteninde tescil ilanının yapılarak tescil edildiği anlaşılmıştır. İncelemesiz patent başvurusu incelemeliye çevrildiğinden, artık incelemeli patent yönünden hükümsüzlük koşullarının var olup olmadığının araştırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dairemizce (rapor alınan önceki heyette patent uzmanı bilirkişilerin bulunmadığı göz önüne alınarak) yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir. Her ne kadar istinaf başvurusunda bulunulması üzerine istinaf yargılama giderlerinin HMK 344. Madde gereğince istinaf başvurusunda bulunan tarafça karşılanması gerekiyorsa da, incelemesiz patentin incelemeli patente dönüştürülmesi talebinin mahkemenin karar tarihinden sonra yapıldığı, artık ilk derece yargılamasında, incelemesiz patent için alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, yeni bir rapor alınması gerektiği ve birleşen hükümsüzlük davasında da ispat yükünün birleşen davada davacı … San. Ve Tic. AŞ’ye ait olduğu anlaşılmakla, birleşen davada davacı vekiline patentin hükümsüzlüğü talebinin incelenmesi yönünden bilirkişi ücreti ve posta gider avansını yatırması için tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verildiği ve süresinde gider avansının yatırılmaması halinde HMK 358/3 maddesi gereğince işlem yapılacağının ihtar olunduğu, usulüne uygun tebligatın 22 Şubat 2023 tarihinde yapılmasına rağmen bilirkişi avansı ve posta gider avansı yatırılmadığı anlaşılmıştır. Birleşen davada ispat yükü, davacı … San. Ve Tic. A.Ş.’ne ait olduğundan ve hükümsüzlüğe ilişkin iddia ispatlanamadığından, birleşen davada davalı vekilinin patent hükümsüzlüğüne yönelik istinaf sebebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin birleşen davada tasarım tescilerinin hükümsüzlüğü kararına karşı da istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı adına kayıtlı … sayılı tasarım belgesi ile, kompozit duvar tuğlası ürününün davacı adına tescil edildiği, … sayılı çoklu tasarım belgesi ile “tuğla kapağı, tuğla, tuğla, tuğla” ürünlerinin davacı adına tescil edildiği, … sayılı çoklu tasarım belgesi ile “üçgen panel” iki adet ürünün davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK 10. Madde de; “Teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiç bir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar koruma kapsamı dışındadır.Tasarlanan veya tasarımın uygulandığı ürünü, başka bir ürüne mekanik olarak monte edebilmek veya bağlayabilmek için ancak zorunlu biçim ve boyutlarda üretilebilen tasarımlar koruma kapsamı dışındadır. Ancak, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı ve 7 nci maddelerindeki hükümleri karşılamak koşulu ile, farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle, sonlu veya sonsuz, çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar koruma kapsamına girer.” hükmü düzenlenmiştir. Tasarımın görünmeyen iç kesitlerinin ve tasarımın amacına uygun kullanım sırasında görünmeyen kısımlarının tasarım hukuku ile korunamayacağı anlaşılıyorsa da; Tasarım KHK 10/3 maddesi gereğince modüler bir sistemi oluşturan tasarımların koruma kapsamına gireceği düzenlenmekle, somut olayda dairemizce alınan bilirkişi raporunda da, davalı tasarım tescillerinin birleşik bina tasarımına ilişkin modüler sisteme ait parçalar olduğu ve birbirine monte edilerek duvar gövdesi, kirişleri, çatı vb. Bina bölümlerinin elde edileceği, parça tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik özelliğini ortadan kaldıracak yenilik giderici delil sunulmadığının beyan edildiği, rapordaki beyanların dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, mahkemece tasarım hükümsüzlüğü talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, 554 Sayılı KHK 10/3 maddesinde düzenlenen istisna hükmü dikkate alınmaksızın, davacı-birleşen davada davalı tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerinde görülmediğinden, tasarım hükümsüzlüğüne ilişkin birleşen davaya yönelik olarak davacı istinaf sebebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Asıl davada patente tecavüze yönelik davacı istinaf sebeplerinin incelenmesinde; dava tarihinde yürürlükte olan 551 Sayılı KHK’nın 82 ve 136/son maddeleri uyarınca, patent başvurusunun ilgili bültende yayınlandığı tarihten itibaren ve başvurunun yürürlükte kaldığı sürece, bu KHK hükümlerine göre verilen patentlerin sahiplerine tanınan koruma patent başvuru sahibi içinde tanınır hükmü düzenlenmiştir. Davacının 2011/03899 sayılı incelemesiz patenti 551 Sayılı KHK 60. Madde uyarınca incelemeli patente dönüştüğünden, incelemesiz patente dayalı koruma da sona ermiştir.(Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2017 tarihli, 2016/8523 E-2017/2088 K ve 04/03/2013 tarihli, 3290 Esas-3951 Karar sayılı kararları) Bu durumda, somut olayda incelemesiz patente dayalı koruma sona erdiğinden, incelemeli patentin ise bültende yayım tarihinden sonra davacıya koruma sağladığından, patente tecavüzden kaynaklanan davanın reddine karar verilmesinin sonuç olarak doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Kaldı ki davacı tarafça dava tarihi itibarıyla, davalının incelemesiz patente tecavüz ettiğini gösterir delil sunulmadığı, ıslak imzalı sözleşmenin teknik inceleme yapmaya elverişli olmadığı, buluş sahibi …’ın haksız rekabet ettiğine yönelik iddiaların bu davanın konusunu oluşturmadığı, dava tarihi olan 25/12/2013 tarihinden sonraki facebook görüntülerinin de incelemeye alınamayacağı, davacı vekilinin dava tarihi itibarıyla da haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Asıl davada tasarıma tecavüz yönünden yapılan incelemede; dosya kapsamında bulunan Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/19 D.İş sayılı dosyasında iki kişilik heyetten rapor alındığı, davalı adresinde keşif yapılarak üretim aşamasında bilirkişilerce fotoğraf çekildiği ve raporda tasarım tescillerine benzer ve iltibas yaratacak nitelikte ürün çalışmaları olduğu görülmüştür şeklinde rapor düzenlenmişse de, ilk derece mahkemesince alınan 12/05/2015 tarihli heyet raporunda, raporda bulunan fotoğraflar ile tasarım tescillerinin karşılaştırılmasında üretim aşamasında fotoğraf çekildiği, tasarım tescillerini tanımlar nitelikte ürün tasarımı görülmediği, tespit raporu 4. Sf daki fotoğraflar incelendiğinde, “kompozit tuğlanın iki parçadan oluştuğunun” açıklandığı,… sayılı ETTB’de kompozit duvar tuğlası olarak ifade edilen tasarımın ise tek parçadan oluştuğu, fotoğrafların tescilli tasarımlar ile karşılaştırma yapmayı mümkün kılmadığının, başkaca ürün bilgisi, fotoğraf ve broşür sunulmadığı, tespit dosyasındaki ürünün TR … numaralı FM belgesinin 1 numaralı isteminin koruma kapsamında kalmadığı, TR … sayılı FM belgesi ve dava konusu TR… nolu patent belgesine tecavüz teşkil edecek bir ürünün tespit dosyasında yapılan incelemede davalıda mevcut olmadığının değerlendirildiği beyan edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda, davalıya ait facebook sayfasındaki fotoğraflardaki modüler sistemde kullanılan parça tasarımlarının endüstriyel tasarım tescil belgelerinde yer alan parça tasarımlarından farklı olarak algılandıkları, beyan edilmiştir. Davacı-birleşen davada davalı tarafça, asıl davada faydalı model belgeleri ve tasarımlara tecavüz teşkil edecek ürün sunulmadığı, tespit raporunda yer alan fotoğrafların tasarım tescilleri ile karşılaştırmaya esas teşkil edecek teknik özellikleri göstermediği gibi, anlaşılan teknik özelliklerden tescilli tasarımlara tecavüz teşkil eden ürün bulunmadığı, facebook içeriklerinin süresinde sunulmadığı (bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulmuştur) gibi bu fotoğraflarda da tasarım tescilleri ve faydalı model belgelerine tecavüz teşkil edecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla asıl davaya yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun reddine, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, Dairemizce yapılan yargılama sonunda, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, birleşen davanın reddine, karar verilmiş, kazanılmış haklar korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1-Davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun REDDİNE, davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE 2-Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/10/2016 tarihli 2013/373 E- 2016/139 K sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-A)ASIL DAVADA: Davacı tarafın 2011/03899 no’lu incelemesiz patentin incelemeli patente dönüştürüldüğü, incelemeli patent belgesinin bültende yayın tarihinden itibaren koruma sağlayacağı anlaşılmakla, patente tecavüz yönünden açılan davanın REDDİNE, -Davacı adına tescilli … ve … sayılı FM belgelerine tecavüzden kaynaklanan davanın reddine, -Davacı adına tescilli tasarımlara yönelik, tecavüzden kaynaklanan davanın reddine,
B) BİRLEŞEN Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/25 Esas sayılı dosyasında; a-Davacı-birleşen davada davalı … Tek. San. Ve Tic. AŞ adına tescilli …, …, …, …, …, … nolu tasarımların hükümsüzlüğü talebinin reddine, b-Davacı-birleşen davada davalı … San. Ve Tic. AŞ adına tescilli …,… sayılı tasarımların hükümsüzlük talebinin REDDİNE,… ve … sayılı Faydalı Model belgelerinin hükümsüzlük talebinin REDDİNE, d-… sayılı incelemesiz patent olup yargılama sırasında incelemeli patent başvurusu yapılan, incelemeli patent belgesinin hükümsüzlük talebinin REDDİNE,4-İlk derece yargılaması yönünden;
A) ASIL DAVADA: a-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile artan 155,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, b-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin talep nedeniyle 2.600,00 TL, maddi tazminat yönünden, 2.600,00 TL, manevi tazminat yönünden 2.600,00 TL olmak üzere toplam 7.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, d-Davalı tarafından yapılan 5 tebligat 45,00TL, bilirkişi ücreti 2.210,00 TL toplam 2.255,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
B)BİRLEŞEN DAVADA:a-Alınması gerekli patent hükümsüzlüğü yönünden 179,90 TL, tasarım hükümsüzlüğü yönünden 179,90 TL ve faydalı model hükümsüzlüğü yönünden 179,90 TL harçtan, peşin alınan 25, 20 TL harcın mahsubu ile artan 514,50 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, b-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddine karar verilen talepler yönünden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca patent hükümsüzlüğü yönünden 15.000 TL, tasarım hükümsüzlüğü yönünden 15.000 TL ve faydalı model hükümsüzlüğü yönünden 15.000 TL olmak üzere toplam 45.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,d-Davalı tarafından birleşen davada yapılan 50,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,5-İstinaf yargılaması yönünden;a-Asıl dava yönünden alınması gereken 179,90 TL maktu harçtan peşin alınan harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile artan 157,70 TL harcın asıl davada davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, b-Birleşen dava yönünden istinaf talebi kabul olunmakla, birleşen davada davalılar tarafından yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, c-Birleşen davada Davalılar tarafından yapılan, 79,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 4.800,00 TL bilirkişi ücreti ile 210,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 5.090,10 TL’nin birleşen davada davacıdan alınarak birleşen davada davalılara verilmesine, İstinaf incelemesi birden fazla duruşma yapılarak karara bağlanmakla;ç-AAÜT tarifesi gereğince birleşen davada davalılar yararına 11.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, d-AAÜT tarifesi gereğince asıl davada davalı yararına 11.000,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davacılardan alınarak davalıya verilmesine, e-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/04/2023