Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/886 E. 2018/1625 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/886 Esas
KARAR NO : 2018/1625 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2014/841 E., 2016/1090 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/07/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili fatura alacağı nedeniyle yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaliyle inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, 4.078,92 TL’lık takibe itirazın iptaline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; takip tarihi itibariyle müvekkilinin davalıdan toplam 7.010,26 TL alacaklı olduğunu, alacak likit ve belli olduğundan % 20 inkar tazminatına ilişkin talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu, davada davalı taraf vekille temsil edilmediği halde reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmolunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasında 10/10/2013 tarihinde davalı aleyhine 7.010,26 TL’si asıl alacak, 68,66 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.078,92 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak olarak “13/09/2013” gösterildiği, davalının süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, davanın ise süresinde açıldığı görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davalının takipten sonra davadan önce 10/10/2013 ve 01/11/2013 tarihlerinde toplam 3.000,00 TL ödeme yaptığı, dava tarihi itibariyle davacının 4.010,26 TL asıl alacağı ve 137,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.147,89 TL alacağının bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Dava, alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf toplam 7.78,92 TL üzerinden 10/10/2013 tarihinde takip başlatmış, davalı yanca takipten sonra ancak davadan önce 3.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemeler bakımından davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Mahkemece bu husus gözetilerek hüküm kurulması yerindedir. Öte yandan davalı taraf vekili dosyaya cevap vermemiş ise de, vekaletnamesini sunmuş ve bu vekaletname UYAP’ta taranmış olup davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde usule aykırılık yoktur. Ancak alacak faturalara dayalı olup likit olduğundan İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca itirazında haksız çıkan taraf aleyhine hüküm altına alınan tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin reddi isabetsiz olup davacı vekilinin istinaf talebinin bu yönden kabulü gerekmiştir. Ayrıca işleyecek faiz, asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekir. Mahkemece uygulanacak faizin hangi alacak üzerinden yürütüleceği karar yerinde belirtilmediğinden bu husus re’sen bağlamında kararda düzeltilmiş ve istinafa getirilmeyen yönler ile kazanılmış haklar da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2016 gün, 2014/841 Esas 2016/1090 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 4.010,26 si asıl alacak, 68,66 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.078,92 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
5-Hüküm altına alınan 4.078,92 TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- İlk derece yargılaması için alınması gerekli 278,63 TL harçtan peşin alınan 120,90 TL harç ve icra dosyasında alınan 35,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 122,43 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7- İlk derece yargılaması için davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yatırılan 625,00 TL yargılama giderinden kullanılmayan 69,00 TL masrafın mahsubu ile ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 337,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8- İlk derece yargılaması için hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- İlk derece yargılaması için reddedilen kısım yönünden davalı lehine 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine,
11- İstinaf aşaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 35,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 120,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının talepleri halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy çokluğu ile ve kesin olarak karar verildi. 11/07/2018

KARŞI OY
Taraflar arasında geçerli olan mutabakatla öngörülen bedel üzerinden borçlu olduğu dosya içeriğiyle anlaşılmaktadır. İcra takibinde borcun tamamına itiraz etmiş olup, takipten sonra yapılan ödeme icra inkar tazminatı açısından belirleyici değildir. İİK 67/2’ye göre “Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse; diğer tarafın talebi üzerine, iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin teamülüne göre red veya hükmolunan meblağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata hükmolunacağı” öngörülmüş olup inkar tazminatına davalı haklı çıktığı oranda takip konusu miktar üzerinden inkar tazminatına hükmolunması gerektiği görüşüyle çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.