Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/806 E. 2018/1581 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/806 Esas
KARAR NO : 2018/1581 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2014/350 E., 2016/919 K.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
6100 sayılı HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı … vekili , davalının alacaklı olduğu 400.000,00 TL bedelli senede dayılı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin sahtecilik ve hile ile düzenlendiğini, senet miktarı kadar borçları olmadığını belirterek bahse konu senet nedeniyle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine, senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada … vekili, davalının müvekkili aleyhine 400.000,00 TL bedelli senede dayanarak icra takibi başlattığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin sahtecilik ve hile ile düzenlendiğini, senet miktarı kadar borçları olmadığını belirterek bahse konu senet nedeniyle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine, senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili, davaya konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, müvekkilinin davacının ve kardeşlerinin ortak murisi olan … adına vekil olarak dava ve duruşmalara katıldığını, yapılan hukuki yardım ve vekalet sonucu davacı ve kardeşlerine kişi başına vergiler çıktıktan sonra 2.300.000,00 TL nakit ve taşınmazlar kaldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili davanın reddini istemiş, birleştirme konusunda da takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve Adli Tıp Kurumu ve Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’ne sunulan raporlar nedeniyle takibe konulan bonodaki imzakalırn davacılara ait olduğunun belirlendiği, Bakırköy 14. Ağır Ceza mahkemesinde yapılan yargılama sırasında da bonodaki imzaların davacılara ait olması nedeniyle davalının beraatine karar verildiği, bonoların hile yoluyla elde edildiği yolunda da dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, davacı tarafın sunulmayan avukatlık hizmeti karşılığında dava tarihinde düzenlenen bonolardan dolayı borçlu olmadıkları yönündeki savunmaların da bononun sebepten müceerret kıymetli evrak nedeniyle bulunduğu hususu da gözetilerek asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, yargılama sırasında tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle davalı lehine %40 oranında tazminata karar verilmiş, kararı asıl ve birleşen davanın davacı vekili istinaf etmiştir.
İstinaf konusu dava dosyasında davalı taraf dava konusu senetlerin davacı tarafa verilen avukatlık nedeniyle düzenlendiğini savunmuştur. Nitekim takip ve dava konusu bonoların ihdas sebebi de avukatlık ücreti olarak gösterilmiştir. Öte yandan davalı yanca avukatlık yaptığı öne sürülen dava ve takip dosyaları da delil olarak dosya içerisine celbedilmiştir. Bundan başka taraflar da tacir değildir. Bütün bu hususlar gözetildiğinde ve takip ve dava konusu bonoların avukatlık ücreti nedeniyle düzenlendiğinin iddia edilmesi karşısında istinaf inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Başkanlar Kurulu kararı uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18 ve 19.Hukuk Dairelerine ait olduğundan görevsizliğe ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İş bölümü yönünden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18.HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 05/07/2018